Aşiret – 2.Bölüm + Aile Listesi

(Gençler selam, karakterleri yeri geldiğince tanıtacağım ancak pek beceremeyebiliyorum. Pek yetenekli olmasam da AI tasarım denedim, olduğu kadar artık, profilimde link bıraktım oradan bakabilirsiniz. Sadece görsel olan bir link.)

Ailenin Listesi

Ana karakterAzad Tuğrulbeyli
Dede, Aşiret Ağasıİsmet Tuğrulbeyli
BabaAhmet Tuğrulbeyli
AnneHanife Tuğrulbeyli
AmcaNecmettin Tuğrulbeyli
Yenge, Amcanın EşiBanu Tuğrulbeyli
Büyük Amca OğluTaner Tuğrulbeyli
Küçük Amca OğluHakan Tuğrulbeyli
HalaNazgül Tuğrulbeyli
EnişteFerhat Tuğrulbeyli (İsmet Ağanın kardeşinin oğlu)
HalakızıElzem Tuğrulbeyli (Evlatlık)

Sabah ezanı okunuyordu, bir an bile durmadan tarlayı kazmışım. Bu sırada o kadar şey geçti ki aklımdan… Arkamdan dedemin seslenişiyle kendime geldim, o da biliyordu ama neden saklamıştı ki netice de oğlunun oğlu değildim. Ya o da soyumuzdan meselesi, ben bunları düşünürken dedemin yanına oturmuş konuşmaya başlamıştık;

İsmet Ağa: İ, Azad: A

İ: Gece annen kapımı çaldı, ona bir şeyler demişsin

A: Sana da diyeyim dede, Benim babam Kim? (Oldukça sert bir şekilde bakıyormuşum)

İ: Kimden ne duydun bilmiyorum ama sen öyle ya da böyle benim torunumsun.

A: Nasıl dede, benim annem belli, babam yani Ahmet ağadan değilmişim… O zaman Nec…

İ: Yok yok… Öyle değil, saçma şeyler düşünme sıçarım kafana! Bak, ben senin yaşlardayken ne uçanı ne kaçanı, anlarsın ya… O şekilde tarlada bir kadın gördüm, çokta beğenmiştim, bir gece evine girdim sessizce. Uyandırdım, beni görünce bir şaşırdı sonra da bir heyecanlandı, neden gittiğimi anladı. O da istekliydi, ben onu o gece evire çevire… Neyse anladın sen, o kadın o gece hamile kalmış. Tabii ben verdim parayı susturdum, sonra da evlendi biriyle çocuğu ona kakaladı. Bu kadın, çocuğa benim onun babası olduğumu söylemiş, geldi beni buldu, o zamanlarda sıkıntılı zamanlardı. Gayrimeşru bir çocuğu kaldıramazdım, kovdum. Bana kinlenmiş, intikam almak istemiş. Annenle Ahmet görüşürken görünce, bir gece annene zorla sahip olmuş. Yani anlayacağın baban o adam.

A: İhtiyar sana ne desem boş yani… (Çok şaşırmıştım ve konuşamıyordum) Ne oldu peki sonra, nerede, babam şey o adam?

İ: O olaydan sonra, annen beni buldu olanı anlattı. Bende Ahmet’in kısır olduğunu bildiğim için onun da çocuğu olsun diye ikisini evlendirdim ama o kendine yedirememiş bunu ki sana ne yaptığı malum… Öz babana gelirsek, onu gözden kaybolsun diye askere gönderdim, orada da çatışmada şehit olmuş.

A: Yani öldü… (Alında biraz içim burulmuştu ama öldüğüne değil, anneme söylediklerime)

Bu meselenin detaylarını bu şekilde öğrenmiştim, anneme kendimi affettirmem lazımdı. Dedemle eve geçmiştik, eve girer girmez soluğu annemin yanında aldım ve ondan özür dileyerek kendimi affettirmeyi başardım. Sabah duşunu alır almaz soluğu okulda aldım, netice halen daha okullar devam ediyordu.

Okul yani lise, bulunduğumuz şehrin en iyi lisesiydi, bizim aşiretten gelen çok az öğrenci vardı birçoğu bölgede memurların ve zengin kesimin çocuklarıydı. Benim de burada aşiretin küçük ağası olduğumu bilen çok azdı. Sınıfta arkadaşları ve öğretmenleri tarafından sevilen biriydim, tek biriyle anlaşamazdım. Ayşen, sınıfta ki, 1.60 boylarında tahmini 60 kg ağırlığında, güzel beyaz ve yuvarlak yüzlü bir kızdı. Kapalı ve bol giyinirdi, o yüzden vücudunu bırak vücudunu saçının rengini dahi bilmezdim. Bu kızla kimyamız hiç tutmazdı öyle ki sık sık tartışırdık, bunun sebebi de muhtemelen benim genelde 1. Onun ise 2. Olmasıydı. Bu kızın bir diğer olayı da bizim aşiretten olmasıydı, dedem zeki olan çocukları okutmaya devam ederdi, Ayşen’de onlardan biriydi. Aşiretten olmasından dolayı onun ailesini de iyi bilirim. Annesi klasik bir ev kadınıyken babası itin tekiydi. Kumar, içki, tütün anlayacağınız her bok vardı, tarlardan birinde ırgatbaşı olarak çalışıyordu.

Öğle arasıydı, yemek yiyorken telefonum çaldı, arayan Mervan ağaydı. İçerideki adamlar Vekilin kendisini değil ancak arabasının karaçalıların evinde gördüğünü söyledi. Okul sonrasında ise dedemin adamlar aradı, bir şey bulamadıklarını bildirdiler. Anlaşılan emin olmamızı sağlayacak tek bir kalmıştı, benim adamlar. Akşam yemekte dedem sıkıştırıp durdu, ne yaptın ne ettin diye olanları anlattım ve bu akşam çocuklarla buluşup işleri netleştireceğimi söyledim. Sofra da olan diğerleri benim halen daha karar vermemiş olmamdan dolayı yüklenip durdular ancak hepsini tek tek susturdum.

Yemeğin peşine dün bizimkilerle buluştuğum yere gittim, Murat oradaydı ancak İbrahim gelmemişti;

A: Ne yaptın, bir şeyler öğrenebildin mi?

M: Neler neler öğrendim hem de ağam. Bak şimdi, bu yavşak herif evli, 2 kızı var ama bu herif hiç evine gitmezmiş. Hadi desem karıyla arası bozuk ama çocukları var. Biraz soruşturduğumda öğrendim…

A: Adamı çatlatmasana ne öğrendin?

M: Ağam bu kadın savcıymış sanırım, bunun baktığı davalardan birinde genç bi oğlan geliyor bizim yaşlarda, sonra bu kadın bu oğlana düşüyor, davasını da düşürüyor. Sonra bu oğlanla yatmaya başlıyor, kocası da bunları basıyor ancak bu seçim işinden dolayı sesini çıkartmıyor.

A: Bak sen şuna, e peki kızlarıyla olayı neymiş?

M: Aynı şey aslında ağam, bu oğlan sadece karısını değil kızlarını da tatmin ediyor. Eve gitmiyor çünkü karısıyla kızları oğlanı eve almışlar her gün…

A: Ne hayatlar var Aq. Eee bunlar söylenti oğlum kanıt lazım bize.

M: Dur ağam bitmedi. Bu vekilde boş değil, karıyı kızı genç bir oğlana kaptırınca kendi de genç kızlarla takılmaya başlamış, 18 19 hep bu yaşlar. Bu işi ayarlayan adamı buldum, rica ettim konuşmadı, para teklif ettim konuşmadı, dövdüm konuşmadı, en sonunda dedim ben Tuğrulbeyli Aşiretinin Küçük ağası Azad Tuğrulbeyli’nin adamıyım…

A: Ne yaptım dedin!

M: Ağam kızma, başka bir şey kalmamıştı, işe de yaradı. Senin adını duyunca, hemen yardım etti. Dün gece birini ayarlamış yine, gizlice kayda aldık bunu. İşin şansına kızda sıfır istek vardı hatta bir yerden sonra reddetmeye falan başladı. Bu kayıtı yayarsak herife tecavüzden bile dava açılır bak.

A: Ulan Murat, iyi ki de bir şey buldun yoksa sikinden asardım seni. O çocuğu da bul ve cebini doldur, bize lazım olur ilerde bakarsın.

M: Emrin olur ağam. Ağam bu adam bazı akşamlar clublarda özel odalarda birileriyle konuşurmuş. Benim tanıdığım barmenlerden biri söyledi, görüştüklerinden biri Yusuf Karaçalı’ymış.

O arada İbrahim gelmişti, onunla konuşmaya başladık;

İbo: Ağam birini buldum, eski bir doktor, adı Hakan Oluk. Halk severmiş bu adamı ancak bu adam daha çok parayı ve gücü seviyor. Ben biraz yokladım kimseye çalışmıyormuş henüz.

A: O adamın bilgilerini ver bana İbrahim, Murat sende o barmeni getir bana, ağanın karşısına çıkacak. Yarın sabah yanımda olun.

——————————İbrahim ile Murat arasında geçen bir diyalog———————————————

M: İbo sence de ağam çok gergin değil mi?

İbo: E adam ağa, normal değil mi? Ayrıca bana İbo deme!

M: Bence kadınsızlıktan, ben şu herifle konuşayım da ağama sıfır model bir kız bulsun! Ne dersin İbo?

İbo: Arabamı seçiyon aq? Sen bunu yap ta ağam seni vursun. Ayrıca bana sadece ağam İbo der. SEN DEME!

——————————————————————————————————————————————–

Eve dönüp uyudum. Sabah kalkar kalkmaz soluğu dedemin yanında aldım, kısa süre sonrada Muratla İbo geldi. Bulduklarımızı dedeme anlattık;

İ: Vay gavat vay! Bu iş artık net, bu heriften kurtulmamız lazım!

Mervan Ağa: Nasıl yapalım ağam?

İ: Nasıl yapalım küçük ağam? Bunu da düşünmüşsündür.

A: Düşündüm dede, Murat o videoyu bu gün bölgede ki tüm seçmenler hatta tüm ülke görecek ne yap ne et hallet!

M: Emrin olur ağam

A: İbo, sende şu Hakan’ı getir bi konuşalım, bize bağlayalım. Video yayıldıktan sonra hatta bu gece, kesin kafayı çekecek. Sonra bir yere kalmak için, uyumak için gidecek, sizde gidin bir jiletle kesin bileklerini o kesmiş gibi gösterin. İntihar etmiş olacak, iş bize kalmamış olacak.

Her şey dediğim gibi de olmuştu akşam saat 9 gibi Mervan ağa ile buluştuk, işler planlandığı gibi gitmiş ve vekil ölmüştü. İşi intihar diye kapatacaklardı, hem de bunu kendi karısı yapacaktı yoksa hakkında ki dedikodular yayılırdı. İbo ile Murat’ı Mervan Ağaya teslim ettim, çünkü bizim aşiretin adamlarını o yetiştirirdi, bu sefer ikisi de kendini kanıtlamıştı.

İşlerin çözülmesiyle rahatlamıştık, bu yüzden İbo ve Muratla beraber çarşıya inmiş takılıyorduk, bir anda ağam sana bir hediyem var diyerek zorla beni bir otele götürdü. Oraya girince biraz fırça kaydım, dökülmesi için anlattı, “ağam kızacan biliyorum ama senin daha ten tene deymedi. Bu kardeşin ayarladı bak, yukarıda seni bir kız bekliyor, el değmemiş ha 18’e yeni girmiş. Babasının borcu için yapıyormuş, git işini gör, stresini at.” İlk başta sinirlenip istemesem de bir müddet sonra kabul ettim. Daha hiç kimseyle yatmamıştım hatta henüz kimseyle çıkmamıştım bile, ihtiyaçlarım yok değildi. Odayı özellikle kontrol etmişler, herhangi bir kamera vs. yoktu o yüzden odaya geçtim.

İçeri girdiğimde kara çarşafa bürünmüş biri vardı, benimle göz göze gelince irkildi ve titremeye başladı. Köşedeki tekli koltuğa oturarak bacak bacak üstüne attım ve aynı filmlerde olan edayla “soyun” dedim. Bunu deyince bir utanmadım değil… Kız kafasını örten kısım hariç her şeyi çıkardı, güzel bir vücudu vardı, beyaz tenli, toplu avuç içi kadar memeleri, düz ince bacakları ve kılsız tertemiz bir amı vardı. Yüzünü açmasını istediğimde, olmaz haram diyerek reddetti, gülmekten karnım ağrımıştı. “birazdan seni sikecek olandan yüzünü saklamanın anlamı yok. Çıkart!” diye emir verince korka korka yüzünü açtı, işte şimdi neden sakladığını anlamıştım, bu kişi benim sınıf arkadaşım ve aynı zamanda aşiretimizin akıllı kızı Ayşen’di.

A: Ayşencim, hayırdım yavrum?

Ayşen: Azad… Bırak gideyim, lütfen (Ağlamaklı)

A: Yok gitme, nereye gidiyorsun. O kadar para verdik. Anlat bakalım sen para ne için?

Ayşen: Babam, kumar oynamış yine. Bir dolu borç birikince mecbur kaldım. Lütfen bana yardım et ağam!

A: Ah canım… Tamam sana yardım edeceğim (Burada Sevinmişti). Bu işten aldığın para zaten borcu kapatmaz. Ben bütün borcu kapatacağım tabii…

Ayşen: Tabii derken. Ne İstiyorsun?

A: (Yerimden kalkarak çıplak haldeki Ayşen’in yanına gittim ve elimle yüzünü okşayarak) Çok basit, kadınım olacaksın. Öyle evlenecek tipte falan değil, başkasının orospusu olacağına benim özel orospum olacaksın. Her canım istediğimde gelecem seni istediğim gibi sikip gidecem. Bu kadar tabii kabul edersen!

Dövünüp ağladıktan sonra istemeye istemeye kabul etti, netice de iyi bir şanstı. Ağlamaklı gözlerle yüzüme sert sert bakıyor ve benden bir hamle bekliyordu ancak ben karar aşamasındaydım, sert mi kibar mı? Kararım belliydi orta!

Ayşen’e yaklaşarak sıkıca kapattığı dudaklarını öpmeye başladım, açmıyordu o yüzden elimle çenesini sıkarak ağzını açmasını sağladım ve tekrar dudaklarına yapıştım. Dilimi zorla ağızının içine soktuktan sonra onu öperek ve yavaşça itekleyerek yatağa getirdim omuzlarından bastırarak onun yatağa yatmasını sağladım. Bacaklarını sıkı sıkı kapatmıştı, dizlerinden asılarak zorla bacaklarını açıp elleriyle kapattığı amını, ellerinin üstünden öpmeye başladım. Tek bir şey diyordu “orası kirli dur yapma” ama bilmiyordu ki kokusu afrodizyak… Ellerini çekmesini sağlayıp, reddetmesine kulak vermeden amını yalamaya başladım.

İlk defa am yalıyordum, tadı ekşiydi ancak dudaklarımı amından ayıramıyordum, tadı beni kendine bağlamıştı bile, kokusu ahh o koku, ciğerlerime dolmasını istiyordum. Bembeyaz vücuda pespembe am… Ağzıma dolan sıvıyla kendime gelerek geri çekildim, Ayşen bir ceset gibi uzanıyordu, sesi çıkmıyor ancak yüzü kıpkırmızı, güzel göğüsleri şişip iniyordu, anlaşılan az evvel boşalmıştı. Sikim artık pantolonuma fazla hale gelmişti, öyle ki canım acıyordu. Yataktan kalkarak soyundum ve Ayşenin yanına giderek sikimi ağzına dayadım, açmıyor ve kaçınıyordu ancak vaz geçme niyetim yoktu o yüzden arkadan saçına yapışarak “buna alışsan iyi olur” diyerek sikimini dibine kadar boğazına soktum. Gücü yettiğince baldırlarımı yumrukluyordu ancak ben onu takmadan sikimi boğazına sokup çıkartıyordum, en sonunda dayanamayıp boğazından aşağıya boşaldım. Biraz öksürüp kendine geldikten sonra;

Ay: Allah cezanı versin, (ağlayarak) Neden bana bunu yapıyorsun?

A: Özür dilerim aşkım (Burada bilerek samimi davranmaya başlamıştım, ona sarılarak devam ettim) Sadece dayanamadım. Çok güzelsin ve tadın, kokun beni sana bağımlı etti.

Ay: (klasik kadınlar ne olursa olsun, iki iltifata tav olurlar) Gü-Güzel miyim? Neden bana sert davrandın öyleyse?

A: Çok güzelsin hem de her şeyinle, sadece senin de benim tadıma bakmanı istedim, dayanamadım (Bunu derken yeniden sertleşmiştim, üzerinde geçip sikimi amının üstüne koyarak) Artık senin sıcaklığını daha derinlerinde yaşamak istiyorum. Senin benim kadınım olmanı istiyorum!

Ay: Kor-Korkuyorum Azad, Çok korkuyorum…

A: Korkma her şey güzel olacak, sana ağa sözü!

Bunu derken sikimle amına fırça çekmeye başladım, bir yandan da eğilerek boynunu kulakları öpüp yalamaya devam ettim, bir süre sonra nefesi sıklaşmaya başladığında artık hazır olduğuna emin oldum ve ona hiçbir şey demeden sikim ucunu içine soktum. O anda irkilerek kendini sıktı, ağzı açıktı o yüzden dudaklarını öpmeye başladım. Öperek onu iyice kendime yapıştırınca, sikim tüm gücümle içine soktum, tek seferde köküne kadar… Ayşen inanılmaz bir çığlık atarak ve “çıkart” diye bağırarak ağlamaya başladı. Durmadım, sertçe her seferin köküne kadar sokarak sikmeye devam ettim. Bir yerde durarak içinden çıktım, bitti diye sevindi ancak ben onu ters çevirerek yüzüstü hale getirdim ve aynı sertlikle sikmeye devam ettim. Bir süre sonra ağlaması azalarak ağzından ıh ıh gibi inleme sesleri çıkmaya başladı. Sikimi içinden çıkarmadan onu yan çevirdim, evet gözlerinde şehvet vardı, sonunda istediğim kıvama gelmişti o şekilde onu öpmeye başlayarak sikmeye devam ettim. Kendi isteyerek beni öpüyordu. İçinden çıkarak sırt üstü yattım ve ona “içine al” diye emir vererek üstüme binmesini sağladım ve sikimi içine soktum. Üzerimde yavaş yavaş zıplıyordu, belinden tutarak onu hafif havada tuttum ve yerimde zıplayarak onu sikmeye başladım. Daha sonra onu altıma alarak sertçe köklemeye başladım ve dayanamayarak içine boşaldım.

İçinden çıkıp ayağa kalktığımda asla unutamayacağım o manzara vardı karşımda, şehvetten deliye dönmüş gözler, Tamamen kıpkırmızı olmuş hatta bazı yerleri morarmış bir vücut, kanlı çarşaf ve amdan akan döller…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir