Annemle Komşum Arasında – 11

Yorulmuştum ama kazanmıştım. Karşımdaki annem de olsa kontrolü vermek istemiyordum. Karşımda domalmış, yenilgisini kabul etmenin ödülünü bekliyordu. Götüne bir şaplak attım ve yataktan kalkıp doğruldum. Sikim yalvarırcasına seyiriyor, başından akan sularla parıldıyordu. Elimle başını sıktım sesini kesmek ister gibi ve odadan ayrıldım yavaşça.

Neden hükmetmek istiyordum, bilmiyorum. Oysa bir süre önce annemin kontrolü alması hoşuma gitmiş, Serpil ablayı sikebilmekten bile vazgeçirmişti beni. Kafamdaki soru işaretleriyle odama geçip kapıyı kapattım.

Annemle o akşam hiç konuşmadık. Odama uğramamış, yemeği bile çağırmamıştı. Acaba fazla mıydı bu son yaptığım? Cezalandırılmayı hakediyor muydu annem? Bilmiyordum ama yaptığım şeyden pişman da değildim. Bu düşüncelerle başbaşa bir şekilde uyuyakalmışım.
Sabah saatlerinde kapının çalmasıyla uyandım. Annemin kapıyı açmasını umut ederek bekledim ama herhangi bir girişim yoktu. Hayıflanarak kalktım, slip bir külot geçirdim altıma ve kapıya koştum.

Serpil abla olduğunu düşünerek kapıyı açtım, aslında slip giyecek rahatlığı bulmamın sebebi bu tahminimdi ama kapıda beni Yasemin abla karşıladı. Altında ince bir spor taytı, üzerindeyse basit ama göğüslerini kaslı omuzlarıyla birlikte öne çıkaran bir crop. Bir süre süzdüm ve “Buğraaa, aloo” sesiyle irkilip kendime geldim.

B: Yeni uyandım abla kusura bakma, noldu?
Yasemin abla bacak aramdaki sikime gözlerini dikmiş bakıyordu.

Y: Belli yeni uyandığın, neyse. Üzerine bir şeyler giy de siparişler geldi dükkana. Annen uyuyor mu daha?

B: Pardon uyku sersemiyle çıkıp açtım kapıyı.

Ellerim refleks olarak bacak aramı kapatmaya gitti.

B: Annem uyuyor daha, ben bir seyler giyip geliyorum.

Y: Göreceğimi gördüm oğlum hahahaha. Bir de kapatıyor. Neyse tamam bekliyorum içeride.

Kapıyı açık bırakıp odama geçtim, arkamdan Yasemin abla girip kapıyı kapatmıştı yavaşça. Odama geçip şort+tişört giyip çıktım hızlıca. Çıktığımda Yasemin abla annemin odasının önünde ayakta dikilmiş, nefesini tutarcasına annemi izliyordu.

Beni farketmemesini fırsat bilip arkasına geçtim sinsice. Ellerimi karın boşluğuna denk gelecek şekilde hizaladım ve aniden dokundum. Dokunmamla birlikte “hiiiih” diyerek yerinden fırladı ve kalçasını dışarıya verdi. Bacak aramda birkaç saniye de olsa Yasemin ablanın kalçalarını hissetmiş ve bu durum hoşuma gitmişti. “Manzarayı sevdin galiba? Bozmak istemedim, sürpriz yapayım dedim” dedim. Annem içeride üstü çıplak şekilde, üzerindeki pikeyi bacak arasına sarmalamış, yana domalmış şekilde yatıyordu. İnce siyah külodu beyaz teninin üzerinde dikkat çekiyor, izlenesi bir manzara sunuyordu.

“Oğlum ödümü kopardın, ben anneni uyandırsam mı diye bakıyordum.” dedi gözlerini kaçırarak. Güldüm ve “Dakikalarca düşünmene neden olacak bir soruymuş, hak verdim.” diyip güldüm. Karnıma sertçe bir dirsek attı ve “Hadi acelemiz var.” diyip dış kapıya yöneldi. Yediğim dirseği sindirdikten sonra arkasından yürüdüm.
Dükkana doğru giderken havadan sudan konuşmuş, konu evliliklerine gelince konuyu duymamış gibi yapıp değiştirmişti. Bu konuyu kafamın içindeki rafların birine kaldırıp üzerine gitmemeye, en azından şimdilik gitmemeye karar vererek yürümeye devam ettim. Konu benim ilişki hayatıma gelince pandemiyle birlikte bittiğini, bir süre depresyona girer gibi olsam da toparlamaya başladığımı söyledim. Bunu duyunca yürümeyi bırakmış, yolun ortasinda sarılmıştı. “Boşver seni haketmemiş demek ki” diyerek motivasyon bile vermişti. Gülümsedim ve sıkıca sarıldım.

Dükkana geldiğimizde kapının önünde uzunca bir kamyon, malları indirmek için bekleyen 3 göbekli adam gelişimizi izliyordu. Adamlardan kel ve kısa olan uzunca bir süre Yasemin ablayı kesmiş, elini cebine atıp sikiyle uğraşıyordu. Yasemin abla bunu farketmemiş, spontane tavırlarına devam ediyordu. Durumu söylemek yerine kontrolüm altına almak istedim ve konuşmaya ben başladım.

( Diyalog sahipleri olan adamları A1-A2-A3 şeklinde kullanacağım.)

B: Beklettik kusura bakmayın, bütün siparişler geldi mi, yoksa parça parça mi gelecek?

A1: Önemli değil kardeşim. Dikiş makineleri gelecek başka bir kamyonla.

Sesi, taktığı maskeden dolayı çok net gelmiyordu.

A2: Şöyle vereyim kontrol kağıdını.

Elime aldım ve incelemeye başladım. Yasemin abla kolunu belime attı ve benimle birlikte bakmaya başladı. Elimdeki kağıda bakarken biraz eğilmiş, göz ucumla memelerini net bir şekilde görebiliyordum. Kafamı biraz kaldırdım ve az önce Yasemin ablayı kesen adamın daha net bir şekilde sikini ellediğini gördüm. Yasemin ablanın omzuna kolumu atıp kendime çektim. Bu hareketime gülerek tepki verip kağıda bakmaya devam etti Yasemin abla. İzlediğimi anlasın diye daha net bir şekilde baktım karşımdaki herife. Birkaç saniye sonra bakışlarımı farketti ve Yasemin ablaya bakmayı bıraktı.

Yasemin abla kağıdı incelemeyi bıraktıktan sonra “Kağıt tamam, malları indirip kontrol ettikten sonra bu iş tamamdır.” diyip kağıdı adamlara uzattı. Onu kesen herif, kağıdı almak için öne çıkar gibi oldu ki kağıdı ben yakaladım ve diğer adama verdim. Bu hareketime de gülen Yasemin abla belindeki elimi kalçama indirdi ve avuçladı. Bu hareketi beklenmedikti, tepki olarak biraz ona çıktım. Kafamı aniden ona çevirdim ve baktım, yüzüme şirin şirin gülüyordu. Güldüm ve omzundaki elimle kolunu okşayıp aynı şekilde gülümsedim.
Adamlar malları indirmiş, kontroller yapılmıştı. Yasemin abla içecek bir şeyler ikram etmiş, onları içiyorlardı. Son kızışmamızdan sonra Yasemin ablayı kesmeyi bırakan adam yanıma geldi ve bir konuda konuşmak istediğini söyledi.

A3: Kardeşim kusura bakma, ben bilmiyordum. Pandemiden dolayı eve çok gidemez oldum, gözüm kaldı. Maşallah senin kız da..

Bizi sevgili sanmıştı. Bozuntuya vermedim, son söylediğine canım sıkılsa da ses çıkarmadan söyleyeceklerini bitirmesini bekledim.

A3: Bana düşmez kardeşim ama kontroller artacak. Geçmiş işlerden dolayı biliyorum, sizde üretim belgesi yok. Size tavsiyem bunu evde yapmaya çalışın. Burası sakin belde gelen olmaz demeyin, size tavsiyem.

B: Sağol.

Bunu söyledim ve ayrıldım. Yasemin abla uzaktan merakla bakıyor, eliyle bunu sorgular şekilde hareketler yapıyordu. Göz kırptım adamları göstererek. Başını salladı ve adamlara döndü.

Bütün ödemeler yapılmış, annemin dükkanının içinde hareket edilecek yer kalmamıştı. Adamın söylediklerini düşünürken telefonum çaldı. Arayan annemdi.

A: Oğlum nerdesin?

Sesinde korku hissetmiştim.

Teslimatın ve ödemenin bittiğini, bunun için buraya geldiğimizi söyleyince rahatlamış, duş alıp bize katılacağını söylemişti annem. Onayladım ve telefonu kapattım.

Telefonu kapatmamla birlikte Yasemin abla merakla sordu:
Y: Ne konuştunuz o herifle?

B: Sen de iyice meraklıymışsın abla he. Sabah annem, şimdi adam.

Bunu söylerken dilini ısırdığını, sinirlendiğini anlayabiliyordum.

Y: Benim yüzümden adamı mı azarladın Buğra?

B: Senin yüzünden derken?

Y: Bilmemezlikten mi geliyorsun. Adamın yanında beni sahiplendin resmen.

B: Ne alaka abla ya?

Y: Yeme lan beni, adamı dövecektin neredeyse.

B: Yok öyle bir şey. Konuştuğumuz şeyi de annem gelince anlatırım.

Y: Ne inatçı adamsın sen ya. Ama götün güzelmiş, beğendim.

Gözlerini kısmış, salak bir gülümsemeyle bakıyordu. Umursamadım ve malları incelemeye başladım.
Günün devamında iki tane dikiş makinesi gelmiş, ihtiyacımız olan tüm malzemelere kavuşmuştuk. Tüm bunlar hallolduktan ve annem geldikten sonra adamın açtığı konuyu anlattım.

B: Bugün teslimatçıyla konuştuğumda bu işi evde yapmamızın daha iyi olacağını söyledi. Dükkanın riske girmemesi için evlerde yapmak en mantıklısı bana sorarsanız. Ayrıca ilk siparişimizden sonra seri üretime geçeceksek bu işimizi kolaylaştırır. Dükkanı depo gibi kullanabiliriz. Hem gelen siparişe civardaki komşulara da iş imkanı sunup ucuz iş yaptırabiliriz.

Üzerine tartışmış ve bu fikrin en iyisi olduğuna kanaat getirmiştik. Annem ve Yasemin abladan aferin öpücükleri alırken bir pürüz çıktı.

Yasemin abla evinde yapmak istemediğini, eğer uygun olursa bizim evde yapmak istediğini söyledi. Sanırım evliliğinden biraz olsun uzaklaşmak istiyordu. Annemle göz göze geldik, ‘sana uyar mı’ anlamına gelen bir bakış atıyordu. Gözlerimi onaylarcasına kırptım ve bu işi bizim evimizde yapma kararımızı almış olduk.

Tüm bu kararlardan sonra işin zor kısmı bana kalmıştı. Teslimatçıların gitmesiyle birlikte malzemelerin bir kısmının ve iki dikiş makinesinin evimize taşınması gerekiyordu. Tek başıma halledebileceğimden fazlası olsa da bütün günümü nakliyat yaparak harcadım.
Son kumaş çuvalını eve taşıdım ve kapıyı tıkladım. Kapı kapalı olmasına rağmen mutfaktan gülüşme sesleri geliyordu. Hâlime acıdım ve kapıya daha sert vurmaya başladım. Herhangi bir cevap yoktu.

Telefonumu içeride bıraktığım için arayamiyordum ve kapıda beklemekten sıkılmaya başlamıştım. Son çare olarak arkama döndüm ve Serpil ablanın kapısını çaldım.
Serpil abla kapıyı açmış, şok içerisinde “Ne oldu oğlum, bu hâlin ne böyle? Bir şey mi oldu?” diyebilmişti. Annemin kapıyı açmadığını mümkünse telefondan onu arayıp arayamayacağını sormuştum. Sorusunu cevaplamam onu germiş, zorla içeriye sokmuştu beni.

Şimdi bir yanımda kumaş çuvalı, diğer yanımda Serpil abla oturmuş; olayları anlatıyordum. “Ah oğlum desene, ben de başına bir şey geldi sandım.” diyip sarılmıştı. “Abla terliyim, çok şey yapma.” desem de umursamamış büyük bedeniyle sıkı sıkı sarılmıştı.

Bir süre sonra “Aç mısın, bir şeyler hazırlayayım sana.” teklifi gelmişti Serpil abladan. Birkaç dakikalık ısrarın ardından kabul ettim ve mutfağa geçtik.
O ana kadar pek dikkat etmemiştim ama Serpil abla sütyensiz tişört giymiş, kocaman memelerinin silüetini görebiliyordum. Terlemiş olan bana sarılmasıyla birlikte iyice görünür olan memelerini de görünce sikimin kalkmaya başladığını hissetmiştim. Annemle olan anlaşmamızı düşünürken mutfağa gelmiştik.

“Dünden kalma sarma var, yer misin? Yoksa başka bir şey de hazırlayabilirim oğlum.” diyerek dağılmış dikkatimi üzerine çekti Serpil abla. “Yerim abla, elinden ne olsa yerim.” diyip sevimlilik yapmaya çalıştım. İşe yaramış olacak ki sıkıca sarılıp “Ben ısıtayım, sen de git bir duşa gir. Sırılsıklam olmuşsun.” demişti.

Aslında çok makul bir teklifti bu. Ama bu olayın devamı bana ters dönebilirdi. Kontrolü elime almaya başlamışken duşa girip eve dönmek olayları değiştirebilirdi. Annem noktasında bu kadar ilerleme katetmişken bunu riske atmak istemedim. “Yok abla, gerek yok. Aslında direkt eve de gitsem olurdu da, seni kırmak istemedim.” diyip isteksizce reddettim duş teklifini. Kafasıyla onayladı ve sarma yaptığı tencereyle uğraşmaya başladı.

Ocağın altını kısık ateşte bırakıp yanıma oturdu Serpil abla. İşle, benimle, annemle alakalı sorular sormuş, beni dinliyordu. Bir süre konuşmaya devam ettik. Konuşmaya devam ediyordum ki lafımı kesip “Buğra yanlış bir şey mi yaptım?” diye sordu Serpil abla. Cevapladığım soruların yanında bu soruya yutkunmuş, cevap verememiştim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra “Anlıyorum, ben yaşlıyım. Beni istemiyor olabilirsin ama madem istemiyordun, neden yaptın oğlum? Neden bana böyle bir zevk olduğunu hatırlattın? Ned…”

Son cümlesini kuramadan ağlamaya başlamıştı. Elleriyle yüzünü kapatmış, bacaklarına kafasını gömmüştü. Ne yapmıştım ben? Ben merkezci biriydim evet ama etrafımı da gözetirdim hep. Annemin sahip çık isteğinden sonra ondan uzak dur emrine uymuş, Serpil ablayı olduğundan daha kötü duruma sokmuştum. Sorusuna bir cevabım yoktu, ‘annem seni sikmemi istemiyor’ diyemezdim. Ne yapacaktım? Bu kadını üzmek istediğim en son şeylerden biriydi. Çaresizce diz çöktüm ve kafasını kaldırmasını istedim. Çocuk gibi kafasını bastırdı. Elimle kafasında duran tülbenti tutup çıkardım. Uçları beyazlayan saçları serbest kalmıştı. Kulağına yaklaştım ve “Kaldır o güzel kafanı.” dedim fısıldayarak.

İstemeyerek de olsa yavaşça kaldırdı kafasını. Gözleri ağlamasıyla birlikte kızarmış, dolu gözlerle bana bakıyordu. Çenesinden tutup kafasını biraz daha kaldırdım ve bir öpücük kondurdum.

Dudaklarını dudaklarımla okşarken tepki vermeden bekliyor, gözlerini sıkıca kapatmış, hiçbir şey yapmıyordu. Öpmeyi bıraktım ve çekildim geriye doğru. Saçlarını acemice tutan lastik tokayı tutup çektim ve saçlarını serbest bıraktım.

Şimdi saçları serbest kalmış ve gözlerini açmıştı. İki elimle saçlarını topladım ve “Çok güzelsin, bunu biliyor muydun?” dedim kesik bir sesle. Utanmış ve kafasını biraz yana çevirmişti. Şimdi dudakları biraz büzülmüş, iltifatıma ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Ellerimi saçlarını geriye atmak için kullanıp kendime doğru çektim ve tekrardan öpmeye başladım.

Bu sefer karşılık vermiş, öpüşmeye başlamıştık. Kafasını kaldırmış bana yetişmeye çalışıyordu. Yeterince öpüştüğümüzü düşünerek bıraktım ve kollarından tutup sandalyeden kaldırdım.

Şaşırmış bir şekilde hareket etmemi bekliyor, ellerini arkasına bağlayıp sağa sola sallanıyordu. Hayatı boyunca istekleri sorulmamış bir kadının hareketleriydi bunlar. Kolundan çekip elinden tuttum ve yatak odasına götürdüm Serpil ablamı.

Yatağın başına geldiğimizde elimi bacak arasına atmış, biraz okşamıştım. Dokunmamla birlikte titredi ve “Beni daha fazla bekletme.” dedi utanarak.

Tişörtünü çekip çıkardı ve çıplak memeleriyle başbaşa bıraktı beni. Gördüğüm gibi ellerimle tutup kavradım, eğilip meme uçlarını dişlemeye başladım.

Şimdi bir eliyle kafamdan bastırıyor, diğer eliyle tişörtümü çıkarmaya çalışıyordu. Yardım etmek için geri çekildim ve beraber beni soymaya başladık. Yasemin ablanın da şahit olduğu slip külodumu çıkardık beraber.

Külodumdan kurtulan sikim Serpil ablanın eline çarpmış, birkaç saniyelik duraklamanın ardından sikimin kökünü tutmuştu. Kafasını kaldırıp “Bunu kaybetmek istemiyorum, o yüzden bırak hakedeyim.” dedi ve beni yatağa itti.

Cinsellik konusunda daha pasif kalan Serpil abla, şimdi önümde diz çökmüş sikimin başını emiyordu. Aldığım zevkle ellerimi saçlarına attım ve saçlarıyla oynamaya başladım.

Şimdi sikimin yarısı Serpil ağzında, tamamını almaya çalışıyordu. ‘Zorlama’ demek istemiştim ama kendini kanıtlamaya çalışan bir kadın vardı karşımda. Önüne engel olmak istemedim, bunun yerine “Ablam, aşkım, güzelim..” gibi şeyler söylüyor, gaza getirmeye çalışıyordum. Bir süre denemeden sonra hiç beklemediğim bir anda tamamını ağzına almış, boğazında sikimi hissedebiliyordum.

Yüzüne baktığımda hırsı görebiliyordum. Aldığım zevkle ellerimle boynunu tutup hareket etmeye başladım. ‘cork,cork’ sesleriyle oda inlerken böğürerek ağzından sikimi çıkardı.

Bir şey mi oldu diye düşünürken yüzüme bakıp “Oldu mu aşkım?” diye sordu. Gözleri dolmuş, nefes nefese kalmıştı. Bu çabası beni daha da azdırdı, kollarından tutup yatağa attım Serpil ablayı.

“Oğlum yavaş, yatağı kıracaksın.” dedi Serpil abla. Elimle ağzını kapattım, “Oğlum yok, aşkım daha iyi.” diyip altındaki eşofmanı çıkarmaya başladım. Tamamen çıplak kaldığında bacaklarını tutup araladım ve amına gömüldüm.

Derin bir oh çekti Serpil abla. “Aşkım oh, aşkım daha hızlı.” diyor, beni gaza getirmeye çalışıyordu. Bir elimle memesini tuttum, diğer elimle parmaklamaya başladım.
Odadaki sesler yükselmeye başlamış, “Aşkım yeter, hadi artık.” diyip asıl kısma geçmek istediğini belli ediyordu. Devam etmek istesem de bugün onun emirleri altındaydım. Belinden tutup yüzüstü yatağa bıraktım. Yatağa düşmesiyle birlikte büyük götü sallanmış, hazırolda bekliyordu.

Sikimi ıslanmış amına fırçaladım ve aniden içine soktum. Derin bir oh çekmişti. Şınav pozisyonuna geçip hareket etmeye başladım.

Yüzüstü yatan Serpil abla güç aldığım kollarımı tutmuş, ohlamalarının eşliğinde sikilmenin keyfini çıkarıyordu. “Hadi aslanım daha hızlı, daha hızlı” diyip ivmemi artırmamı istemişti. Üzerinden kalkıp belinden kaldırdım. Karnına yastık koydum ve tekrardan içine girdim.
İçine tekrar girmemle amından yoğun bir ses gelmiş, hareket etmeye başlamıştım. Aniden hızımı arttırdım ve Serpil ablayı son hız sikmeye başladım.

“Yavaş, boşalıyorum oğlum, yavaş.” derken boşalmaya başlamış, altımdan kalkmaya çalışmıştı. Uzunca bir süre titremiş, boşalmaya devam ederken sikmeye devam etmiştim.

Bir süre daha bu pozisyonda devam ettikten sonra içinden çıktım ve yatağa oturdum.

Ne istediğimi anlayan Serpil abla sikimi ağzına almış, bir süre sakso çekmişti. Sonrasında sikimi eliyle sağmaya başladı ve meme uçlarımı ısırmaya başladı.
Önümdeki kadının dönüşümünü izlemek beni daha da azdırıyordu. Saçlarından tutup çektim ve dudaklarına yapıştım. Beklemiyordu ama sikimi bırakıp boynuma yapıştı. Ellerimle kucağıma oturmasını sağladım ve sikimi içine soktum.

Şimdi sıkı sıkıya sarılmış, kucağımda ritim tutturmaya çalışarak sikişiyorduk. Arada nefesleniyor, yarışır gibi devam ediyorduk. Boşalmaya yaklaşmıştım, kulağına eğilip boşalacağımı söyledim. “Seni bekliyordum, beraber boşalalım aşkım.” dedi ve birlikte boşalmaya başladık. Boşalırken saçlarımın arkasından çekip bağırmaya başlamıştı. Canım yanmıştı ama bir o kadar zevk almıştım. Boşalmalarımızın bitmesiyle Serpil ablanın içinden çıkmadan yatağa yığıldım.

Bir süre sarılı bir şekilde bekledik. Saati unutmuş, kendimden geçmiştim. Serpil abla yüzüme baktı ve “Teşekkür ederim, 3 kez getirdin beni oğlum.” diyip öptü dudağımdan.

İki kez boşalttığımı sanıyorken üç olması gururlandırmıştı beni. Bu mental yükselişimin ardından tüm olayları algılamış, aniden ayağa kalkmıştım.

Üzerimi giyindim aniden. Serpil abla yatakta yatıyor, dışarı taşan spermlerimi vücuduna yayıyordu. Yatağa eğilip dudağından öpüp “Ben çıkıyorum canım.” diyip çıktım odadan.

Benimle birlikte gelen çuvalımı aldım ve kapıyı kapattım. Karşı kapıya, kapımıza, geldim ve tıkladım kapıyı. Kapı yavaşça açıldı ve karşımda Yasemin abla vardı. Altında benim olduğunu düşündüğüm bir boxer ve üzerinde yine bana ait olduğunu düşündüğüm bir tişörtle beni karşılamıştı. “Nerede kaldın sen yaaaa?” diyip beni içeriye aldı.