Annemle Komşum Arasında – 10

Yerde hedefime ulaşmış bir şekilde yatıyordum, annem tekrarladı ‘’Buğra kalk, Serpil ablan.’’

Annemin yüzünde spermlerim, akmış makyajı ve dağılmış elbisesiyle karşımda beni sarsarak kendime getirmeye çalışıyordu. ‘’Giy altına bir şeyler de kapıyı aç.’’ diyip banyoya koştu. Şimdi çıplak bedenimle başbaşa kalmış, olanları toparlamaya çalışıyordum.

Sonunda refleks gösterip ayağa kalktım ve altıma giydiğim şortu geçirip geri kalanları odaya fırlattım. Saçlarımı elimle geri atıp kapıyı açmak için elimi kapı koluna uzattım. Boşalmama rağmen sikim şortumdan belli oluyordu, üzerine boxer da giymeyince serbestliğini ilan edercesine bekliyordu. Umursamadım ve kapıyı açtım.

‘’Sonunda açabildiniz kapıyı, müsait değildiniz herhalde.’’

Bunu söylerken imalı bir şekilde bakıyordu. Gözleri vücudumu süzüyor, kendince anlam çıkarmaya çalışıyordu. ‘’Annem banyoda, dükkana kadar gidip geldik. Ben de kendimi odaya atmıştım, duymamışım.’’ diye cevap verdim. Şüpheli bir bakış attı ve ‘’Müsait değilseniz sonra gelirim’’ dedi. Sesinde kırgınlık var gibiydi. ‘’Olur mu öyle şey sultanım, sen geç salona. Ben de çay koyup geleyim. Zaten annem de çıkar şimdi banyodan.’’ diyerek içeri buyur ettim Serpil ablayı.

Serpil ablaya salona kadar eşlik edip odama geçtim hızlıca. Fırlattığım çamaşırları hızlıca toparlayıp elime bir banyo havlusu alıp banyoya girdim sessizce. Banyoya girdiğim gibi annemin muntazam memeleri beni karşılamış, istemeden de olsa elim sikime gitmişti. İşini bitirmiş olacak ki arkasını döndü ve beni görünce ses çıkarmamaya çalışarak irkildi. Sevimli bir ‘’hih’’ sesi çıkmıştı. Güldüm ve havluyu gösterip sinsice geliş nedenimi açıkladım. Nabzının hızı vücudunda görülüyordu. ‘’Ya ben bu çocuğu boşuna sevmiyorum, birtanesin sen.’’ diyip havluya doğru atıldı. Elimde havluyla geri çekildim. ‘’Oyun sırası değil Buğra, Serpil ablan yanlış anlayacak bak.’’ dedi annem fevri bir şekilde. Demek ki biz banyodayken bizi izliyordu. Bu da anlaşmada ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu. Elimle yanağımı gösterip ‘’Ee, ödül yok mu?’’ diyince kollarını boğazıma sarıp emercesine bir öpücük bıraktı ve ‘’Oldu mu oğluşum, bu durumdan bile yararlanıyorsun ya ne diyim ben sana.’’ elimden havluyu çekip aldı. ‘’Önden çık, git su koy çaydanlığın altına. Sonra da ben çıkarım.’’ emrini verdikten sonra kıçıma bir tokat atıp havluya sarılmaya başladı.

Keyifli ama bir o kadar sessiz bir şekilde banyodan çıkıp mutfağa geçtim. Suyu doldururken Serpil abla salondan ‘’Bir şeyler hazırlamana gerek yok oğlum, sen gel yeter. Çayın suyunu doldur, gerisini annen halleder zaten.’’ diye seslendi. Dediği gibi yapıp salona geçtim.

Serpil ablanın karşısına geçip oturdum, tam konuşacaktım ki Serpil abla ayaklandı ve yanıma oturdu. Bu ani hareketle kelimeler boğazıma dizilmiş, dimdik kesilmiştim. Hareketsiz bir dildo gibi Serpil ablanın yanında otururken ‘’Annen daha çıkmaz gibi banyodan.’’ diyip elini yarı dik sikime attı. İçimde boxer olmadığını farketmemiş olacak ki, elini atar atmaz sikime değdiğinde vücudu garip bir tepki vermişti. O an kilitlenmiş, nefesimi tutup ses çıkarmamaya çalışmıştım. İlk kez girişkenliği tutan Serpil ablayı banyo kapısının açılma sesi durdurdu. Hızlıca elini çekip elini omzuma atıp oturmaya çalıştı. Porno izlerken yakalandığımda girdiğim konumda gibiydi, bu hâli komik gelmişti.

Annem odasına geçerken salon kapısına geldi ve

A: Aa, Serpil abla sen mi geldin?

Bunu söylerken bana şüpheyle bakıyordu.

S: Özledim canım sizi ya, biliyosun bizim ev sessiz. Müsaitsiniz değil mi, yorgunsanız geçebilirim eve. Gelirim sonra da.

A: Abla olur mu öyle şey yaa, ben üzerime bir şeyler geçirip geliyorum. Buğra su falan koydun mu oğlum?

B: Koydum küçük çaydanlığa anne.

A: Aferin oğlum, ben çayı koyup gelirim birazdan.

Günün devamında ufak kızışmalar olsa da çaylarımızı içtik ve sohbet ettik. Birkaç kez sohbet esnasında Serpil abla kafamı alıp göğsüne bastırmış, bu da annemin dikkatini çekmişti.

Birkaç saat sonra Serpil abla evine geçmek için ayağa kalmış, öncesinde sıkıca bana sarılıp ‘’Arada bize de gel, olmuyo ama böyle’’ demişti. ‘’Olur ya gelirim.’’ diyerek pasif bir cevap versem de annemin sert bakışlarından kaçınamamıştım.

Serpil ablanın evden ayrılmasıyla birlikte annemle salona geçtik ve konuşmaya başladık.

A: Kadına ne yaptıysan, utanmasa kafanı alıp sokacak.

B: Anneee… Biraz abarttın sanki ya. Normal Serpil abla işte.

A: Aynen normalini görmesek doğru söylüyorsun sanacağız.

B: Sen kıskandın mı ya beni yoksa ?

A: Ay ne kıskanıcam onu. Azmış işte yaşlı, hıh.

B: Serpil abla gelene kadar sen değildin sanki.

Bunu söylerken bütün dişlerimi göstermeye çalışırcasına anneme gülümsedim. Sahte kızgın bir suratla ayağa kalktı ve ‘’Görürsün sen.’’ diyerek üzerime atıldı.

Güreşmeye başlamıştık. Çokça avans verdiğim vücutlarımızın boyutlarına rağmen beni alaşağı ediyormuş gibi görünmesiyle kanıtlanabilirdi. Boynumu kollarıyla kilitlemiş, bacaklarını da vücuduma sarmalamıştı. Bu pozisyonda kafam annemin memelerinin arasında kalmış, ellerimle ise sırtını kucaklamıştım. ‘’Nasılmış he, nasılmış? Benimle uğraşamazsın oğlum sen.’’ diyip kahkaha atıyordu annem. Memelerinin yüzümde olması beni azdırmaya yetmiş, sikim ayaklanmıştı. Bir süre daha boynumu sıktıktan sonra annemden hırslı bir ses tonuyla: ‘’Pes mi? Pes demezsen bırakmam.’’

Boynumdaki kolları daha da sıkıca sarılmış, bu da memelerini daha net hissetmeme neden olmuştu. Artık kontrolü almam gerektiğine karar verdim, boynumdaki kollarından tutup üzerimden kaldırdım ve ayağa kalkıp koltuğa fırlattım. Az önceki ifadesi gitmiş, kendini savunma pozsyonuna alırcasına yüzünü kapatıyordu. Bunca hareket onu terletmiş, üzerine giydiği tişörtün içinden sertleşmiş meme uçlarını görebiliyordum. Ellerini yüzünü kapatmak için kullanan annem hareketlerimi, havaya attığı rastgele tekmelerle savunmaya çalışıyordu. 18 yaşlarındaki biri var gibiydi karşımda. Rastgele savurduğu tekmelerden birini yakalayıp üzerine ağırlığımı verdim.

Artık ellerini üzerindeki oğlunu kaldırmak için kullanıyor, sıkıca tuttuğum bacağını sallayarak kurtulmaya çalışıyordu. Şimdi karşımda tayt engeliyle birlikte amı duruyordu. Boştaki elimi amına bastırdım ve annemden derin bir oh sesi geldi. İşaret parmağımla taytını çekiştirdim ve hızlıca çektim. Bir parça delik oluştu, parmağımı kanca haline getirip annemin taytını yırttım. ‘’Buğra, ne yaptın s..’’ cümlesini tamamlamaya çalışırken bacağını tuttuğum elimle ağzını kapattım.

Şimdi bacak arasında bir boşluk oluşmuş, beni karşımda kırmızı, dantelli bir külot karşılıyordu. Aniden kafamı bastırdım ve derin bir nefes aldım. Bu hareketimle birlikte annemin çırpınmaları sahteleşmiş, kurtulmaya çalışmaktansa kurtulmaya çalışır gibi yapıyordu. Kumaş üzerinden yalamaya başladım.

Annem zevkten bağırıyor ama ağzım elini kapadığı için ses net bir şekilde çıkmıyordu. Boşta kalan elleri omzumdan itmeye çalışıyor, bacakları ise açık bir şekilde artık çırpınmadan havada beni bekliyordu. Boşta kalan elimi çamaşırını sıyırmak için kullandım ve dilimi dudaklarından içeriye soktum. Çoktan ıslanan annemin amını yalamaya başladım.

Ağzını kapatmayı bıraktım ve elimi klitorisini okşamak için kullandım. Artık tüm hareketlerim ritimli ve annemi boşaltmak üzerineydi. Bir elim kumaşını tutuyor, diğeri ise klitorisini okşuyordu. Omuzlarında beni itmek için kullandığı elleri koltuğa yığılmış, ter içinde beni izliyordu annem. Boşalmaya yaklaşmıştı ki, üzerinden kalktım. Annem şaşırmış, suratıma soru sorarcasına bakıyordu. Yüzüne sinsice gülüp şortumu çıkardım. Kafasını tutup kendime çektim. Sikimle annem arasında birkaç santim vardı ki ‘’Pes mi anne?’’ dedim gülümseyerek.

Kafasını reddedercesine sağa sola salladı ve ayağa kalktı. Bu hareketi beklemiyordum. ‘’Otur bakayım, benim sıram.’’ dedi ve beni koltuğa itti.

Bacaklarım açık, sikim dik bir şekilde annemi izliyordum. Üzerindeki ıslanmış tişörtüyle oynamaya başladı. Dans ediyor, çıkarıyor gibi yapıp yırtılmış taytıyla önümde domalıyordu. Kırmızı iç çamaşırına elini atıp amını okşuyor, arada bir saçlarını arkaya atıyordu. Elim sikime gitti annemin bu showu karşısında. Dibinden kavradım ve okşamaya başladım. Annem arkasını döndü ve parçaladığım taytını çıkardı yavaşça, arkasından diğerleri takip etti: tişörtü ve kırmızı külotu.

Gözlerimi sonuna kadar açmış, annemin her saniyesini algılamaya çalışıyordum. Dişiliğini her saniye daha fazla öne çıkarıyor, tanıdığım annem olmaktan uzaklaşıyordu. Ben onu izleyip sikimi okşarken annem bana doğru yürümeye başladı. Dizlerimden tutup birleştirdi ve sikimde olan elimi tutup memesine uzattı. Her saniye daha da yaklaştı ve üzerime oturdu.

Sikimin üzerine oturmuş, am dudaklarını hissedebiliyordum. Şimdi elimde memesi, sikimin üstünde de kendisi vardı. İçine sokup sokmayacağını düşünürken eğildi ve kulağımı emmeye başladı. Dilini hissetmemle birlikte derin bir oh çektim. Kulağımı emerken sikimin üzerinde hareket etmeye başladı. Memesini tutan elimi bıraktım ve iki elimle beline sarıldım. Bu kadar uyarılma çok fazlaydı. İçine girmemek beni delirtmiş, çileden çıkmaya başlamıştım.

Artık daha fazla dayanamadım ve kalçalarından tutup havaya kaldırdım. Annem niyetimi anlamıştı, kulağımdan uzaklaştı ve yüzüme bakarak ‘’Pes ediyorsun yani Buğracım’’ dedi titrek bir sesle. O da heyecanlanmış ama kontrolünü kaybetmemişti. Bu küçük oyunumuzu unutmuş, annemi sikmeye odaklanmıştım. Üzerimde kontrol sahibi olmasını kabullenmek istemedim ve kalçalarını bıraktım. Bugün değildi, bugün amacım daha farklıydı. Anneme söz sahibinin ben olduğunu göstermeliydim. ‘’Hmm, ben pes edersin diye düşünmüştüm. Demek birileri gerçekten büyümüş.’’ dedi küçümseyerek. Umursamadım ve kucağımda oturan annemle birlikte ayağa kalktım. Aniden kalkmamla ellerini boynuma dolamıştı annem. Götünden kavradım ve odasını doğru yürümeye başladım.

Sırtüstü bir şekilde yatağa attım annemi. Şimdi bacakları açılmış, önümde amı beni bekliyorİdu. Bu sefer kudurtmak istedim, yalvarmasını istedim. O yüzden amını atlayıp memelerine saldırdım.

Şimdi ellerim memelerini tutmuş, uçlarını sıkıyorlardı. Kontrol bende değildi sanki, parmaklarım annemin vücudunu ezberlemiş gibi hareket ediyorlardı. Üzerine ağırlığımı vermeden çıktım ve boynunu yalamaya, emmeye başladım. Ben onu emerken ellerim göğüslerinde, sikim ise amına baskı yapıyordu. Bir süre yaladıktan sonra kafamı kaldırdığımda annem gözlerini kapatmış, aldığı zevkin tadına varıyordu. Kafamı aşağıya doğru indirdim ve annemin bacaklarını hareket ettirdiğini, sikime fırça çektiğini gördüm. İçine sokmamak büyük işkenceydi ama bu saavaşı kazanmalıydım.

Üzerinden kalktım ve annemi yüzüstü döndürdüm. Artık kafası yastığa gömülmüş, düz bir biçimde yatıyordu. Belini tuttum ve kalçasını ortaya çıkartmak için eğdim. Kafasını kaldırmaya çalışsa da elimle kafasını yastığa bastırdım.

Artık amı kabak gibi ortaya çıkmış, yenilmeyi bekliyordu. Parmaklarımı yaladım ve annemin am dudaklarında gezdirmeye başladım. Amı sulanmış, bu sayede parmaklarım özgürce hareket edebiliyordu. Bir süre dudaklarıyla oynadıktan sonra yaklaştım ve acıtmayacak şekilde dudaklarından ısırdım. Bunu yapmamla birlikte annem kafasını kaldırdı ama elimle kafasını tekrar yastığa bastırdım. Karşımda domalmış, ohlayarak aldığı zevki yastığına gömülmüş bir şekilde yaşıyordu annem. Isırmayı bıraktığım gibi hızlı alışverişi düzelmeye başlıyordu ki dilimi amının içine kaydırdım.

Şimdi dilim amının içine girmiş, iç duvarlarını yalamakla meşguldü. Ellerimden birini annemin kafasını bastırmak için kullanıyor, diğeriyle klitorisini uyarıyordum. Bir süre böyle devam ettikten sonra annem titremeye başladı. Dilimi amından çıkarıp doğruldum, sonra annemin kafasını kaldırıp sordum: ‘’Anne pes mi?’’

‘’Pes.’’ diyebildi zayıf bir sesle. Kafamda zafer naraları yankılanıyordu. Annem domalmış, yenilgisini kabul etmişti. O an sikimi amına sokmak istedim, ganimet alırcasına. Ama yapmadım çünkü savaş yeni başlamıştı…