Annemin Yeni Hayatı Bölüm-1

Merhabalar adım can liseye gidiyorum. Rize’nin şehre uzak bir köyünde annem(Pelin) ve babamla(Ali) yaşıyoruz.

Babam ortaokulu bitirmiş annem ise ilkokulu bitirdikden okutmamışlar.Annem biraz saf bir insandır köyden de hiç çıkmamış olması da bunda büyük bir etken.

Babam 163 boylarında 51 yaşında cılız bir adam annem ise 170 boylarında 37 yaşında dolgun bir kalçaya sahip göğüsleri ise portakal büyüklüğünde birazda göbeği olan sapsarı uzun saçlara bembeyaz tene sahip narin uzun el parmaklarıyla birlikte 36 numara alt tabanları pembe, güzel ayak parmaklarıyla masmavi gözlere sahip köyün en güzel kadını.(Annemin ailesinin babama sözü varmış bundan dolayı evlenmişler) Babam köyde çiftçilik yapıyor annem ise ev hanımlığı yapıyor. Annem ve babamın cinsel yaşamı ise haftada 2-3 defa oluyordu onuda kapılarını kitlediklerinden dolayı anlıyordum.Bir gün kapılarını kitlemişlerdi benide uyku tutmamıştı evin içinde ses çıkarmadan dolaşıyordum ve annemlerin odasından sesler geldi bende merak ettim kapının yanına yaklaştım.

Babam anneme yalvarıyordu”Ne olur bir kere ağzına alsan yıllar oldu bir kere bile yapmadın”

Annem: Hayır ali miğdemin bulandığını ve tiksindiğimi biliyorsun yapamam.

Babam:Bari götünden bir kere sikeyim ona da izin vermiyorsun söz yavaş olucam.

A:Hayır! Canım acır yat işte üstüne çıkıcam uzatma artık.

B: Off pelin tamam hadi çık üstüme.

İşte o zaman annemi ilk kez çıplak görmüştüm. Gerçekden harikaydı. Babamın sikenede gözüm çarpmıştı 14cm ince bir sike sahipti. Annem elini tükürükleyerek siki kavradı ve üstüne oturdu. Zıplıyordu ama hızlı zıplarsa sikin boyu yetmediğinden içinden çıkıyordu. Her seferin de tekrar sokuyorlardı memeleri o kadar güzel sallanıyordu ki… Birden babam annemi üstünden kaldırarak yana fırlattı ve boşalmaya başladı.Annemin moreli bozulmuştu.Fakat bir şey diyemedi ne olsa karşısında ki ilk erkeğiydi ve hep böyle kısa sevişiyorlardı bunun normal olduğunu düşünüyordu.Işığı kapatıp yorganın altına girdiler ve uyumaya başladı. Ben de kapın ordan ayrılırken önüme baktım çoktan haberim bile olmadan boşalmıştım. Üstümü değiştirip uykuya daldım.Günler böyle devam ederken bir gün çok fena bir fırtına koptu.Şimşek ekin deposunun üzerine denk geldi ve yanmaya başlad,tarlada yanıyorduı.Zar zor söndürmüştü köylüler. Ama bütün emek bütün para bir gece de yok olmuştu.Çayların hepsi yanmıştı.O hafta annem hep ağlıyordu ne yapıcaz diye babam ise bir yolunu bulacağını söylüyordu. Hiç bir akrabamız ise tabiki de yardım etmedi hepsi kendini düşünüyordu. Babam arkadaşlarını aramaya başladı borç para isteyip o sezonu geçirmeye çalışıcaktı. Hepsi şuan bende zor durumdayım diyordu ya da yarına ödemem var diyip babamı başından savıyordu. Faturalar birikmeye başladı tarlayı büyütmek için kredide çekmişti onun da zamanı geldi. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Telefon defterinde sıra Behram’a geldi babamın askerlik arkadaşıydı. Babam derdini anlatmaya başladı.

Behram: Ali seni severim bilirsin sana parayı gönderirim borçlarını kapatırsın fakat sezon yenilenmediği için borcunu bana ödemen uzun olacak. O da beni zora sokar şöyle yapalım. Parayı gönderyim borçlarını öde ve ailenide alıp buraya taşının yanım da çalışırsın.(Bu yangın olayı ocak sonları gibi oldu o sezon komple bitti ve aralığa kadar ekin yapmılmayacaktı.)Çay işi yapıyordu değil mi?

Ali:Evet Behram

B:Aralığa kadar ekin yapamazsın o zaman yanımda 10 aylık bir çalışmayla borcunu da ödersin.Ne diyorsun?

Babam telefonun ilk başında mutluydu fakat konuşmanın devamın da yüzü düşmüştü bilmediği bir şehirde ailesini de alıp gitmesi gerekiyordu barınma işini bile nasıl çözecekti ki.Behram olayı anlamış gibi birden konuşmaya başladı.

Behram:Ali rahat ol ben burda eviniz ayarlarım yenge hanımı ve yeğenimi alıp gel.Çok fazla bir şey düşünmene gerek yok.Sadece sana ne iş vereceğimizi bulmamız gerekicek o da sorun olmayacaktır.Buluruz bir şeyler.

Ali: Ohh aklımı okudun sanki devrem.Tamam o zaman kısa sürede otobüs bileti alıp geliyoruz. Sağolasın.

Behram:Tamamdır bekliyorum Ali.

Annem hiçbir şey anlamamış babamın suratına bakıyordu. Sonra babam telefon görüşmesini anlatmaya başlamıştı. Annem köyden dışarı hiç çıkmamıştı bu yüzden endişlendi.

Annem:Ali bilmediğimiz yerde ne yapıcaz. Orda başımıza bir şey gelse kim yardım eder.

Babam: Pelin burası doğduğumuz yer şuan yardıma ihtiyacımız var. Sonuç olarak ise kimse yardım etmedi. Belki orda daha iyi insanlara taşınırız. Ve şuan gitmeye mecburuz hazırlan haftaya Bitlise gidiceğiz.

Annem:Peki..

1 hafta sonra şehrimi değiştiriyordum okulumu değiştiricektim.Ama kimse benim fikrimi sormamıştı. Bir şey de diyemezdim durum ortadaydı. Ve gün gelmişti 7 saatlik otobüs yolculuğumuz başlamıştı.Annem hiç bir zaman hatlarını belli eden ve açık kıyafet giymezdi.Bol kıyafetler tercih ederdi.Kış ayındaydık zaten üstüne de bir tane kalın mont giymişti.Fakat yüzü o elleri o kadar güzeldi ki bu kadın tam bir afet dedirtebiliyordu.Otobüs 7 saatin sonunda otogara geldi.Bavulları isterken muavin bile anneme ağzı açık bakıyordu.Evet annem güzel kadındı ama olayı anlıyamamıştım.Sonra etrafıma baktım orda yaşayan insanlar genelde esmerlerdi. Annem ise otogarın ortasında bembeyaz teniyle resmen parlıyordu.Herkesin dikkati anneme çekilmişti.Babam o ara telefondaydı.Annem muavinin elinden bavulu alırken kırmızı ojeli narin elleri muavin eline değer değmez.Muavinin önü kabardı.Annemin bir dokunuşu burda ki insanları dikleştirmeye yetiyordu bile.Tabii annem bunun farkında değildi bavulları alıp babamın yanına geldi.Muavin ise arkasından ağzı açık bakıyordu.Orda bir banka oturduk 2 saat soğukda beklemiştik. Sonunda uzaktan iri yarı baya bir kıllı olan kafasında ise seyrek saçlarıyla babamın yaşlarında olan(50-51) sarı dişleryile gülümseyen bir adam geliyordu.Ve birden babama sarıdı.

Behram:Ooo Ali kusura bakma çok bekletmedim değil mi ? En son seni düğünün de görmüştüm. Baya bir çökmüşsün hahaha.

Diyerek babamı ezikliyordu üstten konuşuyordu fakat öyle bir şekilde yapıyordu ki babam bunu anlamıyordu.

Ali: Yine şakacısın devrem. Evet en son düğünüme gelmiştin. Yok yok çok bekletmedin. İyi gördüm seni yıllar seni değiştirmemiş.

Behram:Bakıyoruz kendimize. Yiğenim sende kocaman olmuşsun.

Diyip kafamı okşadı.

Behram: Vayy yenge hanımda buradaymış.Nasılsın.

Sonra birden anneme sarıldı. Sanki vücuduyla onu yok edicek gibi bir sarılmaydı.Yanaklarınaysa sulu öpücekler bıraktı.

Behram:Buz gibi olmuşsun yenge hanım buralar soğuktur.

Diyip sırtını da ovaladı. Babam ve annem bakakaldı. Annem tepki bile verememişti.

Annem: Evet Behram abi.İyiyim fakat dediğin gibi biraz soğuk.

Annem içinden”Ne kadar iyi adam üşüdüğüm için sırtımı sıvazlıyor beni ısıtıyor”diye geçirdi.

Fakat benim gözüm Behram’ın önüne takıldı öyle bir kabarıkık vardı ki. Herhalde telefonu filan orada taşıyor diye düşündüm.Tanışma ve sohbet faslı bitince arabalara yöneldik.

Şehirden uzak bir daire tutmuştu behram bize bu binada 4 daire vardı. Buranın ilerinde de behramın villası varmış öyle söyledi.Dairenin içine girdik normal bir daireydi eşyalarıda ayarlamıştı.

Ali: Devrem gerçekten sen delikanlı adammışsın sağolasın. Her şeyi ayarlamışsın.

Behram: Lafımı olur Ali benim olan senin senin olansa benim. O kadar yıllık arkadaşlığımız var tabii yardım edicektim.

Bu lafı derken Behram pis bir gülümsemeyle anneme bakmıştı ama kimse fark etmemişti.

Annem: Teşekkürler Behram abi. Kimse yardım etmezsen sen ettin sağolasın.

Behram: Elimden ne gelirse yenge hanım sen merak etme daha da yardımcı olucam size.

Biraz sohbetden sonra Behram evden ayrıldı. İş olayını yarın konuşuruz dediler. Yorulmuştuk sonuçta. Annemle babam birbirlerine mutlulukla sarıldı en önemli sorunlardan biri olan barınma bilmedikleri bir şehirde çözülmüş oldu.