Annemin Gizli Hayatı-7

Cevap biraz gecikti. Bundan hoşlanmadığını düşünerek üzülmeye başlamıştım ki annemden çok da fena olmayan bir cevap geldi: “sert bir fantezi… ama uç şeyleri severim :)” İstediğim yola girmiştik. Uç şeyler güzeldir dedim, hem gençler iyidir, meraklıdır, kolay yorulmazlar diye annemi gaza getirmeye çalışıyordum. Yakışıklı zaten oğlum, şimdi spora da başladı diye cilveli cilveli yazmaya başladı. Konu birden bana yönelmişti. Bizi sikişirken izlesin mi yoksa katılsın mı bize diye sordum. Annem kalbim yerinden çıkacak bunlar nasıl fanteziler koray deli oldum sana yazdı. Beklediğimden çok daha kolay ve istekli görünmüştü. Hadi dedim söyle bana, oğlun seni siksin istiyorsun di mi? Bunu dedi şimdiye kadar hiç düşünmeye cesaret edemedim ama bana ne yaptın sen yazıyordu. Annem artık kendini bu zevk dalgasına bırakmış düşünmeden yazıyordu. Siksin beni, biricik annesini doyurana kadar yorulmasın yazdı. Belki olur bir gün diyip gülücük attım. Sexting’e biraz daha devam ettikten sonra ikimiz de rahatlayınca konuşmayı bitirdik. Odamın ışığını kapatıp yattım, uykuya dalmak üzereydim ki annem odaya geldi. Hemen gözlerimi yumdum ve uyuyor gibi yaptım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi, az önce küfürler ederek fanteziler kurduğum annem odamdaydı. Sanırım bir süre beni izledi, aklından kim bilir neler geçiyordu orospu annemin.

İlerleyen günlerde ben anneme biraz daha fiziksel teması arttırmaya başladım. Gördüğümde nedensizce sarılıyor hatta uzun öpücüklere boğuyordum onu. Annemin aklı iyice karışmıştı. Müsait olduğu akşamlarda sanal sevgilisi Koray ile yazışırken artık her fantezinin içinde ben de vardım. Bu sırada annemin Tolga ile görüşmelerinden de videolar fotoğraflar gelmeye devam ediyordu bana. Tolga annemi bir seks oyuncağı gibi kullanmaya devam ediyordu. Annem, sanalda Koray, reelde Tolga ve iç dünyasında benim aramda bir zevk sarmalına girmişti. Aslında öyle bir noktaya gelmiştik ki annemi bir gün sıkıştırıp öpmeye başlasam hayır diyemeyecekti ama ben de buna cesaret edemiyordum. Ara ara anneme her şeyi anlatmak isteği müthiş baskın geliyordu ama her şey sarpa sarar diye de korkuyordum. Annem her ne kadar babamı aldatarak affedilmez bir şey yapıyor olsa da, ben de onu inatla bu sarmalın içine çekerek daha büyük suç işliyordum. Babamın şehir dışında olduğu dönemlerden birinde okulda takıldığım kızlardan birini eve getirme fikri aklıma geldi. Annem evdeyken kızı sikecektim. Amacım annemi daha da azdırmaktı. İlk adımın bir şekilde ondan gelmesi gerekiyordu. Anneme akşam otururken, anne bir kız var görüştüğüm dedim. İlgili ve sakin görünerek ne kadar güzel oğlum adı ne vs gibi sorular soruyordu. Benim ise konuyu getirmek istediğim nokta başkaydı. Anne yarın akşam dışarı çıkacağız, evi de biraz ters bir yerde gelip bizde kalabilir mi diye sordum. Annem biraz şaşırmıştı doğrusu. Normalde yapmadığım bir şeydi. Genellikle böyle akşamlarda arkadaşlarımda kalırdım. Gelsin tabii dedi şaşıran bir ses tonuyla. Misafir odasında bir yatak yaparız ona. Verdiği mesaj çok netti, kızla bu evin içinde bir bok yemeği düşünme diyordu resmen. Ama bunun böyle olmayacağını çok net olarak biliyordum. Ertesi akşam Kadıköy’de arkadaşlarla takıldık. Hatunu da alıp çıkışta eve gittim. Annem çoktan uyumuştu. Biraz salonda oturup muhabbet edip gülüştük. Ben daha salonda Tuğçe’ye birkaç kez yumulma girişiminde bulundum. O da kıvama gelmişti. Ardından benim odama geçip direkt öpüşmeye başladık. Tuğçe annemden dolayı biraz tedirgin olmuştu, annen gelir mi diye sordu, içimden her ne kadar keşke gelse desem de, Tuğçe’ye bir şey olmaz merak etme dedim. Hiç acele etmiyordum çünkü hatunu iyice gaza getirip uçurmam gerekliydi, alkol zaten vardı, yeterince yükseltebilirsem mantıklı düşünemeyecek ve çıkacak seslere de aldırmayacaktı. Uzun bir ön sevişme yaşadık, Tuğçe’nin amını dakikalarca yaladım. Sırılsıklam olmuş kafam ellerinin arasında sik artık Mert diye yalvarır hale gelmişti. Kontrolü iyice ele alabilmek için Tuğçe’yi doggy pozisyonuna geçirip ufak ufak girmeye başladım. Kısık kısık inliyordu. Önce poposuna sağlam bir tokat attım. Hii diye ince bir çığlık atıp kızgın bir ses tonuyla mertttt dedi. Şşş sakin ol bebeğim çok güzel olacak diyip birden hızlandım. İlk hızlandığımda dur annen gibi bir şeyler söylemeye çalışsa da artık kendini kaybetmişti. Kendi sesi duyulmasın diye kafasını yastığa gömdü ama o kadar sert girip çıkıyordum ki gecenin sessizliğinde her çarpışmada oda yankılanıyordu adeta. Çıkan ses arttıkça umarım annem duyuyordur diyordum. Tuğçe’nin saçlarına yapışıp kafasını yukarı kaldırdım. Mert diye yalvarıyordu adeta, bense çok sıkısın yavrum çok azdırdın beni gibi cümlelerle işin büyüsünden çıkmasını engelliyordum. Artık girerken çıkan şap şap sesleri dışında Tuğçe’nin inlemeleri de odaya yayılıyordu. Tuğçe’yi o gece 3 posta siktim ama kafam tamamen annemde ve bana söyleyeceklerindeydi. Sabaha karşı Tuğçe’yi misafir odasına postaladım. Öğlene doğru uyandım ve odamdan çıktım. Annem evde değildi, misafir odasına geçip Tuğçe’yi uyandırdım ve bir posta daha siktim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir