Annemin Gizli Hayatı-2

Telefonu gidip aldığım yere koydum, internette o gece sabaha kadar kilidin nasıl açılabileceğine yönelik yüzlerce video izledim, yorumlar okudum. Ama hiç biri gerçek değildi, videoların altında insanlar denedik olmadı yazıyorlardı ve benim o kadar da deneme lüksüm yoktu. Sabaha kadar bununla uğraştığım için sabah uyuyakalmıştım. Annemlerin eve geliş sesiyle uyandım. Murat Abi (babamın şoförü) valizleri eve koyuyordu ve haftanın belli günlerinde eve yardıma gelen Seher abla da gelmişti. Kafamda sorular, telefonu inanılmaz merak ediyordum. Annemi o günden sonra başka bir gözle izlemeye başladım. O telefonda bir şey vardı. Annemin gizli sırları oradaydı ve ben meraktan deliriyordum. O gün Pazar olduğundan ve yol yorgunu olduklarından günü evde geçirmiştik. Annem her zaman olduğu gibi beni ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Hiç şüphem yoktu ki bu hayatta en değer verdiği şey bendim, üzerime titrer benim her sorunumla ilgilenirdi. Ben bunları düşünürken kafamda bir şimşek çaktı. Telefonun şifresi doğum yılım olabilir miydi acaba?

Takip eden günlerde evde pek yalnız kalamadım deli gibi merak ediyordum telefonun içinde ne olduğunu. Ve bir gün okuldan döndüğümde evde kimse yoktu. Aradığım fırsatı bulmuştum. Hemen annemlerin yatak odasına daldım ve dolabı açtım. Elimi siyah ceketin cebine attım ama hayal kırıklığı… Telefon orada değildi, demek ki dışarı çıkarken yanına almıştı. Bütün hayallerim, planlarım suya düşmüştü, o telefonu açıp içini karıştırmak ve hatta içine bir casus yazılım atmak istiyordum.

Annemin hareketlerinde bir değişiklik sezmiyordum. Normal görünüyordu ama bir şeyler karıştırdığına da emindim. Bu olaylardan 1 ay sonra babamla annem yine fuara gideceklerdi. Sınav dönemim olmadığı için babam benim de gelmemi istiyordu. Biraz işlerin içine girmem konusunda baskıcıydı, okulu bitirdikten sonra yavaş yavaş işlerin başına geçmem gerektiğini düşünüyordu. Ben ise telefon merakından gitmek istemiyordum. Bir şekilde İstanbul’da kalmama ikna ettim onları. Annemle babam gittiği gibi hemen odaya koşup ceketin cebine elimi attım. Tahmin ettiğim gibi annem telefonu yanına almamıştı. Telefonun şifresine büyük bir heyecanla doğum yılımı girdim ve bingo… Telefon ekranı önümdeydi. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. İlk aklıma gelen whatsapp mesajları oldu, whatsapp’a girdim ama hiç yazışma yoktu, rehberine girdiğimde ise Tolga diye kaydedilmiş tek kişi vardı. Mesaj ekranını açıp profil fotosuna baktım. Tahminen 20’lerinin ortasında, yakışıklı, spor salonundan kaslı bir foto koymuş bir elemandı. Annemin genç sevgilisini bulmuştum. Ama mesaj olmaması biraz tadımı kaçırmıştı doğrusu. Çok bir uygulama vs yüklü değildi ama instagram vardı. Insta’yı açtım, saçma bir isimle açılmış fake bir hesap açıktı, fotoğraf yoktu. Tek bir kişiyi takip ediyordu ve o da tahmin edeceğiniz üzere genç yakışıklımız Tolga’ydı. Hemen Tolga’nın hesabına girip stalklamaya başladım. Spor hocası olduğu belli oluyordu. Koyu kumral, kemikli bir yüz yapısı olan bir adamdı. Biraz hesabı stalkladıktan sonra annemin spora gittiği salonda çalıştığını anladım. Demek ki annemle böyle tanışmışlar ve bir şeyler yaşamaya başlamışlardı. Mesaj klasörüne girdiğimde ise Tolga ile ve en az 5-6 erkekle daha yazışmalarını buldum. Benim ilk ilgilendiğim tabii ki Tolga ile yazışmalardı. Girip okumaya başladım. Bir çok anlık fotoğraf gidip gelmişti. Tam o anda telefonun fotoğraflarına bakmadığım aklıma geldi. Hemen Instagram’dan çıkıp galeriye girdim. Şok içindeydim annemin çıplak fotoğrafları farklı adamlardan geldiği belli olan bir kısmı çırılçıplak fotoğraflarla doluydu. İçim bir garip oldu önce telefonu parçalamak istedim ama içindeki isteğe de engel olamıyordum. Anemin fotoğraflarına bakmaya başladım. Bir kısmı geçen sefer evde gördüğüm harika çamaşırlarla, hatta kendi yatak odasında çekilmiş fotoğraflardı. Tolga ile de yatakta öpüşürken, sarmaş dolaş fotoğrafları vardı. Videoları açmaya korkuyordum ama inanılmaz azmıştım. İlk açtığım videoda annem oyuncağı ile kendisini tatmin ediyordu. Ama farklı bir yataktaydı ve videoyu yukardan çekilmesinden anlaşılıyordu ki birisi çekiyordu. Ve adamın sesi duyuldu, “devam et orospu” duyduğum anda telefonu elimden düşürdüm. Şok içindeydim. Tekrar telefonu elime alıp biraz geri sardım, evet doğru duymuştum, adam anneme devam et orospu diyordu. Aferin, seni sürtük gibi bir sürü kelime devam etti ve annem net şekilde bu kelimeleri duydukça daha da gaza geliyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir