Sabah gözlerimi açtığımda Sude çoktan uyanmış telefonuna gelen mesajlara cevap veriyordu. Uyandığımı fark edince “Günaydın, aşkım.” diyerek dudaklarıma bir öpücük kondurdu. İkimizde terden sırılsıklamdık. Odadan çıktığımda gördüm ki ev boştu. Annem, iş kaydımı yapmak Salon’a, Cansu ise okula gitmişti. Odama dönüp Sude’ye seslendim, “Hadi duş alıp kahve içelim, sonrada seni bırakırım.” Sude yataktan kalktı, elini kalçasına koyup sekerek yanıma doğru yürüdü.

S: Aşkım hâlâ acıyor biliyor musun ? ( Sırıtarak )

B: Normal tatlım geçer bir iki güne merak etme.

Beraber duş alıp, kahve içmek için mutfağa geçtik. Sohbet eşliğinde içilen iki fincan kahveden sonra beraber dışarı çıkıp arabaya bindik. Sudeyi bırakıp fazla vakit kaybetmeden eve geri döndüm. Annemin gelmesini bekliyordum. Çok geçmeden kapı çaldı.
Kapıyı açtım, annem içeriye elinde bir kaç poşet ile birlikte girdi. Sarılıp selamlaştık. Ardından; “Sen mutfağa geç bir çay koy, ben üstümü değiştirip geliyorum tatlım.” diyerek beni mutfağa gönderdi. Poşetleri alıp mutfağa gittim. Çaydanlığa biraz su koyup kaynaması için ocağın üstüne bıraktım. O sırada annem mutfağa girip sandalyeye oturdu. Annemi görmemle beynimden vurulmuşa döndüm, altında pembe bir iç çamaşırı üstünde ise hiçbir şey yoktu. Evet HİÇBİR ŞEY! Şaşkınlıkla ona bakarak;

B: Aa-anne ? Üstün çıplak ?

A: Biliyorum tatlım sakin ol, bende seninle bu konuyu konuşmak istiyorum zaten. Otur bakalım ?

Ne yapmaya çalışıyordu bu? Annemin göğüslerini ilk defa görmüyordum fakat paniklemiştim. Annemin çırılçıplak karşımda duran göğüslerine bakarak yavaşça sandalyeye oturdum; “Dinliyorum anne…”
Annem elini poşetlere atıp içerisinden bir kaç parça kıyafet ve üzerinde adımın yazılı olduğu bir yaka kartı çıkardı.

A: Oğlum bunlar senin salonda giyeceğin kıyafetler.

B: ….

A: Buda yaka kartın. (Kartımı göstererek.)

B: … Resepsiyonda mı duracağım?

A: Normalde evet ama şu anda hayır.

B: Nasıl yani ?

A: Resepsiyonda çalışan kızı hatırlıyorsun değil mi ?

B: Gamze abla mı ?

A: Evet, Gamze işten ayrılmak istiyor, İstanbul’dan teklif almış, ama daha iki haftası var.

B: Ben ne yapacağım iki hafta boyunca peki ?

A: İşte bende bu yüzden şu anda karşında çıplak oturuyorum zaten. (Gülerek)

B: Ne saçmalıyorsun anne sen ?…!

A: Bak anlatıyorum ama kızmak yok.

B: Tamam çabuk anlat sonra git üstüne bir şeyler giy.

A: Ya dinle lütfen oğlum!

B:….

A: Bugün sabah saatlerinde Salon’a 4 kişilik bir grup geldi. İspanya’dan tatil için gelmişler. Yoga için kayıt yaptırmak istiyorlar.

B: Eeeee, ne alakası var konumuzla şimdi?

A: İki dakika susup dinlersen anlatacağım.

B:…

A: Bu grup bütün dünyayı gezen nudist bir grupmuş. Burada alacakları yoga eğitiminide buna göre almak istiyorlarmış.

B: Nasıl yani?

A: Yani şöyle, yoga derslerini çıplak bir şekilde almak istiyorlarmış.

B: Sapık anne bu insanlar ne diyorsun sen?

A: Oğlum ilk başta bende sert çıktım zaten, fakat sonra dertlerini anlattılar bana, gerçekten bu işin cinsellikle uzaktan yakından alakası yokmuş. Ve bu konuda da bana söz verdiler ve…

B: Ve ne ?

A: Oğlum bir haftalık ders için 5000 dolar teklif ettiler.

B: …Sen ne dedin peki?

A: Gün içerisinde düşünüp onlara dönüş yapacağımı söyledim.

B: Ne düşünüyorsun, karar verdin mi?

A: Figen Abla’nı hatırlıyor musun ?

B: Yanında durup sana yardım eden kadın değil mi?

A: Evet, önce onunla konuştum, “Ben insanların önünde soyunmam abla.” diyerek reddetti beni.

B:Ne!!!… Sende mi soyunacaksın yani ?

A: Sen değil tatlım biz.

B: Biz derken ?

A: Figen bu iş için asistanlığımı yapmayacağını söyledi, seninde daha iki haftan var… Eğer kabul edersen parayı yarı yarıya kırışırız. (Göz kırparak)
DEVAM EDECEK….