Anne Açlığı 14

Duşumuzu almış, kurulanıp çıkmıştık. Annem akşam yemeğini hazırlamak için mutfağa, ben ise kardeşime ufak bir sürpriz yapmak için onu okuldan almaya gitmiştim. Arabaya binip doğruca okuluna gittim. Yüzüm gülüyordu. Mutlu ve huzurluydum. Arabayı okulun önüne park edip dışarı çıktım. Okul çıkışının önünde Cansu’yu beklemeye başladım. Zilin çalması ile birlikte çok geçmeden Cansu çıkıp gelmişti. Beni görüp yanıma geldi. Sarıldık;

B: Nasılsın bebeğim ?

C: İyiyim abicim sen nasılsın ?

B:İyiyim bende. Fransa’ya gitmeden sana bir güzellik yapayım dedim.

C: Çok iyi düşünmüşsün abicim. Teşekkür ederim.Cansuyla arabaya binip evin yolunu tuttuk. Yol boyunca sırıtıyor, arabada çalan her şarkıya eşlik ediyordum. Cansu bunu fark etmiş olacak ki dayanamayıp sordu; “Bugün çok neşelisin sebebi nedir acaba ?”Birkaç saniye bekleyip güldüm. “İş buldum tatlım.” ona annemin salonunda çalışacağımı anlattım. Sevinmişti. Arabayı evin önüne park edip, Cansuyla beraber içeri girdik. Annem Cansuya sarılıp, “Hoşgeldin kızım.” demişti. Cansu gülerek; ” Ne bu ya ! Bugün herkes sevgi dolu herhalde.” dedi. Annem bana göz kırparak, “Öyleyiz tatlım.” dedi. Selamlaşma faslından sonra herkes işinin başına dönmüş, ben ise odama geçip yatağıma uzanmıştım. Günün yorgunluğundan olsa gerek, uyku bastırmıştı. Bunun üzerine alarmımı yarım saat sonrasına kurup uykuya dalmıştım.Uyandığımda ağzım kurumuştu. Bir bardak su içmek için mutfağa yöneldim. Annem tezgahın önünde yemekle uğraşıyordu. Masaya geçip suyumu içtim. Anneme seslenerek; “Cansu nerede ?” dedim.”Arkadaşı geldi, merkezden alması gereken birkaç eşya varmış. Onunla beraber çıktılar beş dakika önce.” dedi. Bunun üzerine sandalyemden kalkıp yavaşça yanına gittim. Ellerimi beline koyarak arkasından sarıldım. Annem başını çevirip bana baktı, ufak bir gülümseme ile dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Ardından, “Acıktın mı tatlım ?” diye ekledi.Kalçasını kasıklarına iyice bastırarak, “Acıktım…” dedim. Ağzından ufak bir inilti çıkarıp ellerini mutfak tezgahının üstüne koydu. Kalçasını iyice dışarı çıkarıp kendini bana tamamen yasladı. Bu hamlesinin üstüne ellerimi sakince tişörtüne götürdüm. Hafifçe yukarı sıyırmamla bembeyaz kalçası karşımdaydı. Mor renkli bir iç çamaşırı giymişti. Arkasından çekilip yanına geçtim. Gözlerime bakıyordu…Kalçasına sert bir tokat attım.

“…ahhh!” Gülerek dudağını ısırdı. Bir tokat daha attım.

“…ahhhhhhhhh!!”..

B: Derslerimiz ne zaman başlıyor ?

A: İki gün sonra tatlım…

B: Dersten önce mutlaka evde son bir tekrar yapalım.

A: Yarın akşam Cansu’yu bıraktıktan sonra yaparız. ( Göz kırparak )

Dudaklarına yaklaşıp saniyelik bir öpücük bıraktım. Ardından “Tamam…” diyerek odadan çıktım. Birazcık vakit öldürdükten sonra mutfağa tekrar giderek yemeğimi yedim. Sonrasında Sude’nin yanına gitmiş sahilde soğuk bir şeyler içmiştim. Geceye doğru rotamı tekrardan evime çevirmiştim. Eve girdiğimde tüm ışıklar kapalıydı. Anlaşılan herkes uyuyordu. Benimde uyumam gerekiyordu. Kimseyi uyandırmamak için parmak uçlarımda odama ilerledim. Üstümdeki kıyafetleri çıkarıp kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapatıp uyudum.Sabah uyanır uyanmaz elim telefonuma gitti. Gelen mesajlara bakarken mutfaktan gelen kahvaltı hazırlama seslerini duyabiliyordum. Bunun üzerine kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve kendimi mutfağa attım. Cansu ve annem kahvaltı hazırlıyor, ben ise masada oturmuş onları izliyordum.

B: Abicim hazır mısın ? Her şeyini aldın mı ? Eğer eksik bir şey varsa gidip alabiliriz.

C: Yok abicim her şey tamam. Bir sorun yok teşekkür ederim.

B: Peki tamam… Uçağın kaçta ?

C: Akşam altıda.

Hep beraber kahvaltımızı yapmış, akşama kadar muhabbet ederek vakit geçirmiştik. Evde ayrılma vakti geldiğinde, evden çıkıp arabaya bindik. Havaalanına varmış, Cansu ile vedalaşıp onu uğurlamıştık.Sorumluluğumuzu yerine getirmemizin ardından, annemle beraber tekrardan arabaya binmiş, evin yolunu tutmuştuk. Yol boyunca sohbet edip yavaşça asıl konumuza gelmeye çalışıyorduk.

A:…..

B:….

A: Eve gidince çalışalım istersen. (Gülerek)

B: Benim için fark etmez. Eğitime her zaman açığım.

A: Wow… Peki. Kitaptan devam mı edelim, yoksa aklında herhangi bir şey var mı ?

B: Kitabı beğendim. Bence devam edebiliriz.

A: Peki nasıl isterseniz. (Sırıtarak)

Bu konuşmalar bile penisimin sertleşmesine sebep olmuş, heyecanla yaşanacakları bekliyordum.Eve yaklaşmamız ile kalp atışlarım hızlanmış, nefes alışverişlerim sıklaşmıştı. Arabayı park edip, kapıya doğru yürüdük. İçeri geçip kapıyı kapattık. Birbirimize bakıp gülüyor, bazen de kahkahalar atıyorduk. Annemin odasına geçmeden üstümü çıkarmaya başladım. Bunun üzerine annemde gülerek kıyafetlerini çıkarmaya başlamıştı. Birkaç saniye içinde tamamen çırılçıplaktık. Penisim halihazırda semsertti.Annem fark etmiş olacak ki sırıtarak; “Erkencisin bugün, daha başlamadık bile.” dedi.

Gülerek, “İspanyol kızlar yüzünden oluyor.” dedim. Bu cümlemin üstüne kahkahasını patlattı.

“Hadi gidelim.” diyerek odasına doğru yürümeye başladı.

Sağ elimi kalçasına atıp, yanından yürümeye başladım. Odasına geçtik. Kitaplığından kitabı alıp sayfalarını karıştırmaya başladı, ben ise tüylü makyaj sandalyesine oturmuş bekliyordum. “İstersen yumuşak bir şeyden başlayalım.” diyerek elinde tuttuğu kitapla yanıma geldi.

Pozisyonun fotoğrafını gösterdi. Fotoğrafta, erkek oturmuş, partneri ise kucağına çıkmıştı. Birkaç saniye inceledikten sonra, ” Tamam olur, bununla başlayalım.” dedim. Ben halihazırda bulunduğum sandalyede oturmaya devam ederken, annem elinde kitap ile kucağıma çıktı. Kucağımda oturmuş pozisyonun komutlarını okuyordu.Penisim zonkladıkça annemin deliklerine anlık baskılar yapıyordu. Erkeğin pozisyondaki rolünü okumuş, ne yapmam gerektiğini anlatmıştı. Oldukça basitti, tek yapmam gereken boşta olan ellerimi annemin kalçalarına koymaktı. Çok kolaydı, fakat imzamı katmam gerekiyordu.Annemin kalçalarında olan ellerimi anlık olarak çekip, sert bir şekilde iki elimle tekrardan kavramış, odada yankılanan bir ses çıkarmıştım.

Annem ağzından ufak bir inilti çıkarmıştı. Tam diğer partnerin rolünü okumak üzereydi ki, kucağımdan bir anda kalarak, “Tatlım çok önemli bir şey unuttuk.” dedi.

Ne olduğunu anlamamış, sadece gözlerimi anneme dikmiştim. Odasında bulunun dolabı açıp, içerisinde küçük bir şişe çıkardı. Şişenin üzerinde “Bebek Yağı” yazıyordu.

Şişenin kapağını açarak eline döktü, ardından elindeki yağı bütün vücuduna yedirdi. Sonra şişeyi bana uzatıp, aynı işlemi benimde yapmamı istedi.Yaptım. Tamamen dolu olan şişenin yarısından fazlası boşalmıştı. Vücutlarımız resmen parlıyordu.Annem bana dönüp; “Tamam tatlım şimdi hazırız dedi.”Tekrardan sandalyedeki yerimi aldım. Annem yavaşça kucağıma çıkmıştı. Ellerimi tekrardan kalçalarına atıp sıkıca kavradım. Yağdan dolayı kucağımda bir ileri bir geri kayıyor, kalçasından verdiğim destekle sabit kalıyordu. Tekrardan pozisyonumuzu aldıktan sonra, “Tamam tatlım şimdi diğer partnerin rolünü okuyorum.” demiş, fakat sesli okumak yerine ufak mırıltılarla içinden okumuştu.Okumayı bitirdikten sonra bir anda dudaklarıma yapıştı. Deliler gibi öpüşüyorduk. Dili dilime her değdiğinde penisim zonkluyor, kalçasını daha sert sıkmama sebep oluyordu.Bütün bunlar olurken boş durmuyor, geçen sefer yaptığı gibi kendini bana sürtüyordu. Dayanamıyordum…Dudaklarımı dudaklarından çekip, bir anda göğüsüne yumuldum. Bunu yapmamla birlikte annem, derin bir “ohh…” çekip gözlerini yukarı kaydırmıştı.Meme uçlarını yalıyor, emiyor, ısırıyordum. Bazen dilimi oradan çekip tekrardan dudaklarına götürüyordum. Tükürüklerimiz ve vücut sıvılarımız her yerimize bulaşmıştı. Dillerimiz birleşmiş halde öpüşürken, ellerimi yavaşça annemin deliklerine doğru yaklaştırdım. Annemin nefes alışverişleri hızlanmış, dudaklarımı öperken ani duraksamalar yaşıyordu.

Anlaşılan izin vermek ile izin vermemek arasında kalmıştı. Ben ise çabuk olmalıydım, olumsuz bir karar vermeden bu işi bitirmeliydim. Öpüşmeye devam ederken bir elimi yerde duran bebek yağına attım. Kapağını açıp birazını sağ elime, birazını da annemin kalçasının üstüne döktüm.

Dudaklarımı annemin dudaklarından çekip memelerine götürdüm. Memelerini yalarken ellerim ile kalçasına yağı iyice yedirmeye başladım. Parmaklarımı hafif hafif arka deliğine değdiriyor, ufak baskılar ile yokluyordum.

Artık hazırdım… Hissetmek istiyordum. Dudaklarımı tekrardan dudaklarıyla birleştirdim. Ona yaşatabileceğim en ateşli öpüşmeyi yaşatıp bir anda sağ elimin orta parmağını, annemin arka deliğinden içeri soktum. Aniden öpüşmeyi bırakıp, yüksekçe inlemeye başlamıştı.

“..ahhhhhhhhh!! …aaahh !”

Ilık nefesini dudaklarımda hissederken… Yüzük parmağımı da içeri soktum.

“…aaaaahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh!!!”

İnanamıyordum… Annemin içi sıcacık ve daracıktı. Gözlerini kapatmış, kendini zevkin akışına bırakmıştı.

Devam etmek istiyordum. Buraya kadar gelmiştik. Artık geri dönüşü yoktu. Sol elimi penisime attım. Annemin vücudundan bulaşan bebek yağı sayesinde yeterince kayganlaşmıştı. Parmaklarımı annemin içinden çıkarttım. Onu hafifçe doğrultup, annemin kadınlığı ile göbeğim arasında sıkışan penisime elimi attım. Penisim bacaklarım arasındaki yeni yerini almıştı. Böylelikle annem tekrardan kucağıma oturduğunda rahatça erkekliğimi annemin göt deliğinden içeriye sokabilecektim.

Annem olacaklardan habersiz bir şekilde tekrardan kucağıma oturdu. Kalçalarının arkasında duran penisime elimi attım. Annem gözleri yarı kapalı şekilde beni seyrediyor, ne yapacağımı anlamaya çalışıyordu.

Penisimin başını annemin deliğine hizalayıp bir anda içeriye doğru bastırdım. Penisimin başı içeri girmişti ki, annem;

“….ayyy oğlum ne yapıyorsun sen!!!” diyerek kucağımdan kalkmaya çalıştı.