Amaçlaşan hayalim 9/6

Taia’dan gold paket aldım. Ödemeyi yine nakit yapmam onun kafasındaki düşüncelerini kontrol edemediğini belirten bir bakışla beni süzdü. Kendisi de saymaya başladığı sırada 3.500TL olan fiyat, ben 4.000TL vermiş olmamdan, fazla miktarı ayırdı.

-Burada fazla var. Buyrun” diye uzatırken,

-Hayır, o size, güzel hizmetinize Taia Hanım” dedim. Şaşırdı, etrafına baktı.

-Teşekkür ederim” diyerek hızla cebine attı parayı.

-Hakkınız” dediğimde, kartı uzattı, güzelce kurdelenmiş şekilde kartı alırken, elini fazladan uzattı ve elimi tuttu.

-Sizi bekliyorum” dedi.

-Hazır olun” dedim istemsizce, göz kırptım. Gözlerini yavaşça kapattı, onaylarcasına…

Taia’ya neler yapacağımı düşünmeye başladım. !.55-60 boyu vardı. Onunla neler yapacağımı düşünmeye başlarken, sikim hareket edince, hızlandırdım adımlarımı. Habersiz viagra içmiş gibiydim. Kanım hızlanmıştı. Sabah bankacı Rümeysa, şimdi Taia, akşam da evli bir kadın, kocasının izni ile… İçim içime sığmıyordu, saate baktım daha 16.00 yeni olmuştu. Sağ sola bakına bakına dolaştım.

Otele vardığımda üzerimde heyecanla karışık korku yok değildi. İlk defa yabancı biri ile hem de kocasının önünde seks yapacaktım. Adeta dizlerim titriyordu. Korkudan mı heyecandan mı bilemiyorken, resepsiyona gidip, aynı anlaştığımız gibi; “-Esat Bey” dememle, kart çıkardı, ardından kat numarası söylemişti. Şaşırmadım değildi. Neyse usulca asansöre gittim, sırt çantamın askılarından tutunca, bicepslerim daha da belirgin halde bindim. Asansörde şaşmaz turistlerimiz arap bir aile ile çıktık, ufak arap çocuk bön bön bakarken, peçeli kadınların yaşından habersizdim. Adam ise dünya sikinde değil moddaydı. Onlar indi, sessiz ve jet hızı ile hareket eden asansörde dört kat sonra ben indim. Telefonu elimealdım, Esat’ı aradım. Kapıya çıkıp el sallarken buldum onu. Üzerinde kadife oduncu gömleği kahverengi kanvas pantolonun içine sokmuş, kilolu değildi ama toplu görünen, kemeri de kıyafeti ile uyumlu, ayağında da klasik yüksek tabanlı ayakkabı, gözlerinde çerçeveli gözlük, hafif seyrelmiş koyu siyah saçları olmasına rağmen, yana doğru taralı, dolgun yanaklı, tıraşlı bir adamdı. Hızlandırdım adımlarımı. Keskin ve kalın kaşları vardı, telefonda konuşurken düşündüğüm gibiydi. Ama yanına yaklaşınca gülümsedi, porselen kaplama dişleri olduğu parlaklığından belli, düzgün bir adamdı.

-Hoş geldin genç adam! Gel gel buyur şöyle” derken elini uzattı. Elleri kalın, fırıncı küreği gibi dolgun parmaklıydı.

-Hoş buldum, Mete ben” deyince, kafasını salladı.

-Bak geldi bizimki” diyerek içeri girince, mini klasik kumaş etekli, düz kumral saçları, ince yüzlü, 1.67 gibi boy, ince zayıf yapılı kadın karşıladı.

-Yakışıklıymış da, hoş geldin canım, Sevim ben” dedi.

-Mete” diyerek gülümseyerek elimi uzattım. Oda loş ışıklı, geniş, kocaman bir yatak, iki tane kanepe, led tv devasa, boğaz manzaralı, dışarıda Beşiktaş sahili ve yolu komple görünüyordu.

-Zaten vücuttan belliydi yakışıklı olması, değil mi?” dedi Esat Bey.

-Yani, parlaktı” diye gülüştüler.

Oturduk, tanıştık. Bana yaşımı(sanki tasdik etmek ister gibi) sordular, ne yaptığımı gibi sıradan konuşurken, ben de cevaplardan sonra aynı soruları onlara sordum, onlar da evlilik cüzdanını gösterdiler, sonrasın da ikisi de birbirine bakıp;

-Sır tutabilirsen, bu ilişkimiz uzun sürelü olabilir. Emin ol kazançlı çıkan herkes olur” diyen Sevim, Esat’a baktı, o da kafasını salladı.

-Ben de gizliliğe önem veririm. Zaten profilimden de anlamışsınızdır. Ben oraya eğlence için girdim” diyerek yalan söyledim. İlk anda öyle olabilirdi ama babamın zulası sayesinde, buna gerek yoktu.

-Evet, özellikle çeşitli kadınlardan sonra, güven verdi” dedi Esat.

-Biz ilk defa deniyoruz. Daha doğrusu, bizim fantezimiz evlat ile ilgili. Hani, üvey evlat baba gidince anneye sahip olur ya” dedi Sevim göz kırparak. Kızarmıştı.

-Ben de boynuzlanan hödük oluyorum” dedi, kaşlarını çattı, sonra birden kahkaha atarak öne atılarak vakumlar gibi Sevim’in dudaklarına yapıştı.

Sulu sulu sevişmeye başladılar. Sevim bacaklarını açtı, külot olmayan amı bana göz kırpmaya başlamıştı.

-Şşşşt, uslu dur babacık, çocuk burada” diye rol kesti Sevim. Garipsemedim, anında moda girmişti karı.

-Haklısın canım.

-Yani, ben tamamım” dedi Sevim.

-Harika! Ben olaya girmeyeceğim ama, şeyy, arada öpüşmeye girebilirim” dedi Esat.

-Nasıl?” dedim.

-Sen ilişkideyken, karımı öperim yani. Sorun olmaz değil mi?

-Tabi, neden olsun? Beni öpmeyin” dememle kahkaha attım.

-Gavatım ama, ibne değilim genç adam” diye göz kırptı.

-Hadi!” dedi Sevim, ipleri eline aldı. Ben de yavaşça üzerimi çıkardım, Kendisi de önce V yaka tshirtü, sonra eteği indirdi, komple çıplak kaldı. Bedeni parlıyordu. Krem kokusu yayıldı, bu kokuyu annemden ve Hande’den biliyordum.

Ben de bir çırpıda soyundum, heyecandan ve yabancı ortamda, özellikle bir adam varken, üstelik kocası, sikim tam erekte değildi ama, yarı dikikti.

-Off, malzeme aynı göründüğü gibi” dedi Sevim, ardından bir adım attı, ben de attım. Ellerini omuzuma attı, ben de kafamı eğidim ve dil dile sevişmeye başlarken, Esat ise pantolonunu çözmezkle meşguldü. Yatağa doğru ittirdim, ayak ucunda Sevim geri geri giderken, yata yaslandı, bir elini sikime attı. Elleri ince kemikliydi. Gözlerini açtı bana baktı. Kahverengi gözleri kocaman olmuştu. Sulu bir ağıza, oynak bir dile alışkın değildim. Adeta Sevim, yeteneğini göstermek ister gibiydi. Avucuyla sikimi sıkıp sıkıp bıraktı. Ben de at önde götümü iterek, karnına dayarken, şimdi taşaklarımı avuçlamış, sanki sikimi yalar gibi alt dudağımı ısırıp, emip, kendine çekiyordu. Kafasını çekti, eliyle okşarken eğildi. Ağzına alırken; “-Rahatla canım, istediğini yapabilirsin, bu gece all free my young lover” dedi. Sonrasında dilini dondurma yalamak için poz veren kızlar gibi çıkardı, sikimin kafasına dokunurken, ben yavaşça Esat Bey’e döndüm, kırmızılaşmış yanakları ile, hızlı hızlı sikini aşağı yukarı sallıyordu. İnikti, o sebepten kaldırmaya zorlar gibiyken, ellerimi Sevim’in saçına attım, at kuyruğu gibi topladım saçlarını, kafasını sikime doğru basınca, diğerleri gibi sadece yarısına kadar alabildi. Geri geçti başını, ben yapıştırdım, Geri geçti ben yapıştırdım derken, nefes nefese; “-Büyük!” dedi, sonra suratını yan döndürdü, çenesine dayayıp yanağını pompalamaya başladım. Bir müddet emdi. Geri çekilerek onu koltuk altlarından tutup yatağa sırt üstü atınca kıkır kıkır güldü. Ayak bileklerinden sertçe tutarak geri doğru pergel gibi açarak, ben de dizlerimi yatağa koyacak cillop gibi parlak amına yaklaştığımda parfüm kokusunu aldım. Vanilya tarzında bir kokuydu. Dudağımı am üzerine, göbek değili altına götürdüm, ince ince öpücükler koydum. Dilimi sürerek amına geldiğimde, gıdıklandığını belli eden kıvrılmalar gösterse de, dudaklarım am dudaklarıyla birleştiğinde, dilimi içeri attığımda, amının içindeki kıvrımların sululuğunu hissettim. G noktası şişmiş, ufacık nohut tanesi gibi dilime geliyorken, dilimi oynatarak o bızırıyla oynamaya başladım. Orta parmağımı amına sokmaya başlamamla, kıpır kıpır olmaya başlamışken, ikimizde moda girmiştik.

Sonrasında arkamda bir hareketlilik sezdim, hızlı adımlarla Esat Bey geldi, başımızda dikildi, Deli gibi eliyle sikini sıvazlarken yüzü kıpkırmızı olmuştu. Göbeğindeki yağlar sarkmıştı ama o kadar fazla değildi. Pantolon ve gömlek kamufle etmişti. Yatağa çıktı diz üzerinde, bacaklarını açarak Sevim’in suratına doğru eğildi. 12cm falandı siki, orta kalınlık denen tarzdaydı. Kafamı kaldırdım, orta parmağımla Sevim’in amını kurcalarken, işaret parmağımı da yanına soktum, şimdi elimi sağa sola pornolardaki gibi çevirerek deliği sondajlıyorken, inleme sesleri yerini “glurk glurk” sesine bırakmıştı. Merakla doğruldum, Esat’ın kıllı götünün görüş alanından çıkarak, omuzlarının üzerinden bakarken, Esat iki elini karısının saçlarına geçirmiş, adeta yumruk gibi tutmuş olağan gücü ile çekerek sikinde ağzını git gel yapıyordu. Pişmiş kelle gibi bir ifadeye bürünmüştü ince minik yüzlü Sevim. Gözleri kapalı, burnu kocaman olmuş, her yerden salyaları akarken, Esat’tan bir feryat figan horuldanma koptu, korkutucuydu. “-IHHHHHH-IHHHHHHH-Amına koyduğumun fahişe orospusu. Alll bakalım, iki yarak. Doy ağzını yüzünü siktiğim! diyerek, karısının ağzına boşalmaya başladı. Ben hayret etmedim değildi. Bu kadını sokakta görsem, hatta bu adamı, böyle bir pozisyon ve hareket yapacaklarını tahmin edemezdim. Biraz daha saçlarını çeke çeke sikine bastı, sonrasın “-Ohhh bee” diyerek kaldı.

Ben de geri çekildim, elim hareketsiz Sevim’in amında duruyordu. Bacaklarını açarak kafasından kalktığında, nabzı 1500 idi. Sevim ise ağzından taşan döllerle, nefes almaya çabakarken, saçı başı elektrik çarpmış gibi dikilmiş, yüzü mayın tarlasından çıkmış gibiydi. Elimi amında çektim, masada duran peçeteye uzanarak, şaşkın bakışlarla ona uzattım.

-Teşekkürler canım” dedi, ağzı doluydu, tam net diyememişti ama.

-Bir an saçların kopacak sandım” zoraki gülümseyerek. Esat banyoya girmişti.

Sağ elinin işaret parmağıyla gel gel yaptı, beni yanına çağırarak;

-Anca ağzımı sikebiliyor zaten. Şimdi sen, alt tarafa aynısını yap da, görsün” dedi. Gözleri şeytani bakıyordu. Kafamı salladım. İntikam gibi bir şey miydi, ya da aile içi nispetin içinde miydim, bilmiyordum ama, gittim çantamdan prezervatif çıkardım. Sikime takmaya çabalarken, az evvelki şaşkınlıktan kuvvet kaybetmişti.

-Takma gel, sorun yok” dedi.

-Emin misin?

-Gel dediysem gel” dedi, otoriter bir şekilde. Gittim. Sikimi az daha dikleştirmek için sıvazlarken, ayaklarını uzattı, taşaklarıma bastırdı. Tuttum ikisini, birleştirdim. Arasına sikimi soktum. Tam itiştirdiğimde topuklarını taşaklarıma basıyordu. Hızlandırdım. Küçük ayaklarını kontrol etmek kolaydı. İleri geri bir müddet yapınca, kavradığım ayaklarını ağzıma götürdüm, bir öpücük koydum. Sonrasında bacaklarını açtım, sikimi amına hizaladım.

-Hazırsan” dedim, lafa atladı;

-Sert yap” dedi.

Hedefe nişan alan piyade tümeni gibi sikimi hizaladım ve tam ucuna iki santim kala, nefesim tuttum ve köküne kadar ittim. “-Ohhhhh” diye bir feryat odayı sardı bu sefer. Ben de vıcık vıcık olmuş bu amcığa bir seferde girebildiğim kadar girdim ama, yine am duvarını hissedince duraksadım. Sonra geri çektim, bir anda yüklendim. Aynısını birkaç kez yapınca üzerine yattım,ince bacakları kürdan gibi geliyordu bana, omuzumda sallana sallana zangır zangır yapıştırmaya başladım kasıklarımı. Oda da çat çat şlak şlak sesler dolmuşken, Esat bey banyodan çıktı, havluyu beline sarmış, ıslak bedeniyle, “-Oy oy oy. Harika! Devam gençlerrr” diye keyifle söylendi. Sonra az evvelki kanepesine geçti, bacaklarını yayarak dal taşak sönmüş sikini gösterircesine, keyifle ben gelmeden önce doldurduğu ne olduğunu tahmin edemediğim, muhtemelen viski idi, onu yudumlamaya başlamıştı.

-Ahhh, gir hayatım.. Ohhh gir bebeğim. Offff, offff derine, saplaaaa” diye çığlık atarak bacaklarını omuzumda kıstırmaya çalışıyordu Sevim. Ben de omuz başına yatmış, sadece götümü indirip kaldırıp, olağan gücümle amını delerken,bedeni kasılmaya başlamıştı.

-Geliyorummmmm” diye ince sesiyle bağırdı. “-Esatttt gel yerine!” diye devam edince durdum. MErakla beklerken, ellerini sırtıma vurdu. “-Devam et sen, sikkkk” diye kulağıma bağırdı. Ben götümü indirip iki büklüm Sevim’im adeta tos gibi yapmışken, bir sıcaklık terli bedenimde hissettim, sonra bacaklarıma değen saç, sonra taşaklarıma baskı hissettim. Durdum. Sevim bir şaplak attı kıçıma bu sefer, eliyle de ritim tutar gibi göt yanaklarımı avuçlamış, mıncık mıncık yoğuruken, pozisyonu tahmin etmemle rahatlama hissi ile, Sevim’in gerdanlığına yumuldum, dudaklarımla emmeye başlamışken, daha sert, daha derine girmeye başlamamla, Esat Bey’in dili taşaklarıma çarpıyordu. Bacaklarındaki kontrol, altımdaki ince bedeni epilepsi nöbeti gibi titrerken, sikim adeta fare kapanına kısılmış gibi sıkılaşan amın için kalp gibiydi. Esat amını dillerken taşaklarımı da emiyorken, burnu götüme çarpıyordu. İşkillensem de, huylansam da durmadan devam ettim. Yirmi otuz saniye devam eden bu kasılma ve şlak şlak seslerden sonra gerisin geri çekilince Esat, ben de tam boşalmanın ucundaydım. Bir anda çıktı, doğruldum. Esat ile yüz yüze gelince, yüzünde karısının boşalması ile benim sikimin sularının karışımı cıvıklık varken, çenesi parlıyordu. Sevim yatakta ayrı bir transtaydı.

-Enfesss!” dedi Esat, çak işaret yapmak için elini kaldırdı.

Gülümsedim, ben de çaktım.

-Ohh bee, tahminlerimizden de iyi!” diye devam etti Esat, Sevim yüz üstü dönüp kıvranıyordu. Ben de gittim, Esat’ın viski bardağında kalan içkiyi bir seferde içtim. Esat kahkaha attı.

-Adam adammm!” diye güldü. Sikim zonkluyordu ama boğazımdaki bu yanma hissi, bir anda odağı sikimden çekmiş, boşalma hızı 10 Mach hızında kaybolmuştu.

-Yandım” dedim yüzümü buruşturdum, ağzımı kocaman açıp nefes alıp verirken.

-HA-HA” diye kahkaha attı Esat.

İlerledim hızlı adımlarla. Yüz üstü dönen sevim buruşup buruşup dönüyorken yatakta, ayaklarından tutup çektim yere kadar. Beli tam yatak köşesinde iken, dilimi götüne attım. Tükürüp dilimle içeri girmek için hamle yaparken, götü de kasılıyordu. Yalamaya devam ettim. Göt yanaklarını sıkıyor, avucumun içinde yoğurdum. LSikim gücünü kaybetmeden, has boşalma hissim gidince sikimin kafasını tutup götüne dayamaya hareketlenmişken, Esat da sikini kaldırmış, karısının yüzüne doğru geçti. Bacaklarını açtı, o cüsse ile bacaklarını kaldırdı, taşak ve göt deliğini Sevim’in yüzüne doğru döndürünce, Sevim de yalamaya başlamıştı. Ben de onun büzüğüne baktım, kahverengi deliğine, sikimi ok gibi dayadım kafasını ve yine az önceki gibi, tek seferde yapıştırdım.

-Agghhhhhh!Aggghhhhh!Ayyyy ayyy ayyyy yandıııı, yandıııı” diye birden çığlık attı. Ben dibine kadar şlak diye yapıştırdım bu çığlığa aldırış etmeden. Kasıklarıma kadar dayandım, geri çektim, sonra bir daha dibine kadar çat diye sokunca, Sevim bacaklarını bacak aramda kırıp kırıp, aşağı yukarı belini, dizini oynatarak hareket ederken, iyice üzerine bindim. “-Ay ay ay, anam yandım. Allahım ahh. Dur dur” diye bağırsa da aldırmadım. Sert istiyorum demişti bir kere. Esat da merakla kafasını az yukarı kaldırmış, bakarken, göz göze geldik. Sağ elimi Sevim’in ensesine attım ve kocasının kıllı götüne ağzını, burnunu da sarkmış taşaklarına gömdüğümde, şimdi Esat’ın götüne boğa gibi nefesini böğürüyordu. Götünü öyle kıstı ki, geri çekemedim. Dİğer elimle de götüne şaplak atarak girip çıkmaya başladım. Yavaşça vites arttıyor, Sevim yatakta iler geri oynarken, Esat bu sefer;

-OHhhhhhhhhhhhhhh” diye saldı nefesini. Eliyle de sikinin kafasını tutmuş, hıphızlı yoğuruyordu. Sevim’den ise sadece; -“IGhh-Ihhhhh-Aghhh-Hıııııı-Hıııı” diye inlemeler gelirken zevk mi, acı mı kimsenin umurunda değildi. Bir müddet hızlıca girip çıktım. Dizlerim hafif ağrıdı, staşaklarımda boşalma seviyesine geldince, Sevim’in sol dizini kırdım yatağın üzerine, ben de biraz ittim, götüne oturdum. Taşaklarım sağ bacağının baldırına sürte sürte girerken Sevim’in göte de imza atmıştım, hafif kahverengi sıvıların arasında kırmızı renkler belirginleşmişti. Götünde şaplak atan sol elimi aldım, Sevim’in sol kolunu geri çektim, üzerine doğru bine bine, az evvelki amına pompaladığım gibi şimdi eze eze götünü sikmeye başlamamla, sona geliyordum ki, Esat havaya doğru fışkırtmaya başlamıştı. Rahatlamasıyla bacaklarını indirdi, karısına göbeğine gelen dölleri yalatmay için saçlarını vahşice tuttu, kıllı karnına bastı. Benim sağ elim boşa çıktı için, Sevim’in diğer elini de öbürüyle bağladım, az doğruldum, ata biner gibi onu düzerken, İyice zevk doruklarındayken; “-Geliyorum” diyen bendim. Öyle bir üzerine bindim, uzandım ki Sevim’in, aramızda kaybolmuştu.

Herkesin nabzı tavan, ortamın sıcaklığı 45dereceyi geçiyor olmalıydı ki, yatak bile terden su olmuştu. Nefes nefese iken, Sevim; “-Ihh” diye inceden feryat etmeye devam ediyordu.

-Bu anı ölümsüzleştirmeliyiz. Durun böyle” dedi Esat, kalktı telefonunu aldı. Son model telefonlardandı. “-Al, oradan çek, açı daha iyi olur. Sevim az kaldı kafanı” diye Sevim’e deyince;

-Nasıl kayim manyak” dedi hala daha nefesi düzelmemiş, altımda olmasından feryat ederek. Sikim hala götündeyken, döllerim yanlardan taşmaya başlamıştı. Hızla selfie çekilmek için sol kolumu kaldırdım, Esat karısının yüzünü karnına, hemen sikinin başının ucuna yan yatırdı, zafer işareti yaparak poz verirken, biz gülümsesek de, Sevim halsiz ve baygın gözlerle poz vermişti. Ben götündeyken, üstten de bir POV çektim, sonra sikimi zoom yaparak yavaşça çıkarken, en son da Sevim’in göt deliğini çektiğim de, patlıcan kadar delik zor kapanmaya çalışıyordu. Döl ve göt sıvısı karışık süzülükerken, Esat duşa geçti. Ben de geri çekilip, bir bacağı hala yatakta olan Sevim’e;

-İyi misin? Eğer aşırılık olduysa, özür dilerim. Ben sadece sen dediğinn…” derken, kafasını duşa çevirdi, Esat orada olmayınca;

-Süperdi. Telefonunu ver” dedi. Gidip aldım, geri döndüm. Ona uzattım, kendi numarasını yazdı, sonra göz kırptı. Bir şey demek istedim ama, demedim.

-Esat çıkınca duştan ben gittim, Sevim hala daha uzanıyordu sırt üstü. Bacakları ayrık. Esat üzerine yandan dönük halde döndü, onu öpmeye başladı..

-Mutlu musun aşkım?

-İnanılmaz… Bu, bu çok farklıydı.

-Beğendiğine sevindim, Sevim’im” diye cuk cuk sesler gelirken, ben suyu açtım, bir müddet sonra Sevim geldi, direkt yanıma girerek yüzüne suyu tuttu, sonra ağzını çalkaladı, saçlarını geri attı ve bana gülerek sevişmeye başladı.

-Bir posta daha atardık ama, saat 23.30 olmuş. Yarın okul var” dedi.

-Okul?

-Biz hocayız” dedi, gülerek. Bilmediğim için şaşırdım.

-Vaow” diyince, göz kırptı, dudağımdan öptü,

-Haberleşiriz canım” diyerek hızla suyun altında bedenimi yıkamaya başladı, ama daha çok okşuyordu karnımı, kaslarımı, göğüslerimi.. İçim bir tuhaf olsa da, ben de onun memelerini ellemeye başladım. Güldü.

İkili hazırlanırken, ben de havlu ile pantolonlarıma uzanırken,

-Sen burada kal Mete. Biz eve gitmeliyiz. Yarın iş var. Sen kalabilirsin. Her şey tamam. Zarfı da bıraktım, komide üzerinde” dedi.

-Şey, gerek..” derken,

-Oooo, sorun yok. İş, iştir” göz kırptı.

Onlar giderken, Sevim sekiyordu biraz. Tam kapıdan çıkacakken, aklıma masaj hediyesi geldi.

-Bir dakika!” dedim, döndüm çantama ve küçük yerinden aldığım masaj hediye kartını alarak, onların yanına gittim. Kapı eşiğinde duruyorlardı.

-Ben de size hediye almıştım, gelirken. Heyecandan unutuyordum” dedim gülerek. Karta uzanıp aldı Sevim merakla. Üzerinde “masaj/spa” yazınca Esat’a döndü;

-Ayy şuna bakk” dedi, ince sevinç çığlığı attı.

-Farklı bu demiştim” dedi Esat, omuzuma vurdu pohpohlar gibi; “-Helal genç adam” diye devam etti, eşinin omuzlarından tuttu.

-Süresi yok, eğer Taia hanıma ismimi verirseniz, daha samimi, sıcak karşılar. Ben kendisinin müşterisiyim” dedim, Esat hınzırca güldü.

-Bu haftasonu, mutlaka kullanacağım, ihtiyacım var çünkü ” dedi muzipçe güldü Sevim, göz kırparak. Ardından bir buse kondurarak dudaklarıma, çıktılar.

Ben de bornoz ile yatağa uzandım, Üzerime efsane bir rahatlama düşmüş iken, zarfa bakim dedim, komidenin üzerindeki. Epeyce kalın durduğundan, TL olmalı diye düşündüm. Açtığım da ise, şok olmuştum. Para destesini ortadan bölen kağıtta “Sevim” yazıyordu. Arkasında da, “-Eşimin ve benim ödemem ayrı genç adam” yazıyordu.

Garipsemedim değildi, ama saydığımda 10bin Dolar vardı. “-Yuhh” dedim. Beş bin diye yazışmıştık. Acaba kişi başımı anlamışlardı? Bunu onlarla bir sonraki buluşma da konuşmalıyım diye zihnime not ettim. Bir süre boğaza bakarken yatakta, aslında bu manzaraya karşı Sevim’i sikmemiş olmamdan yadırgadım kendimi. Olsun, ikinci posta olsaydı kesin olurdu ama, bir dahakine kesin çakarım bu manzaraya karşı diye kendimi avuturken, uyuyakalmışım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir