Amaçlaşan hayalim 9/4

Üzerinde iken ıkınma sesleri nezdinde ben daha fazla içine girmeye çalışırken, annem altımda iyicene küçükmüş, yastığın üzerindeki kafasını yana çevirmiş, dudak dudağa öğüşürken, derince soluyorduk. Adeta yatağa gömmüş, altımda kaybolmuşken, onun karnına doğru ellerimi sokarak yana, kaşık pozisyonuna döndüğümüzden sonra, uykuya daldığımızı ikimizde hatırlamıyorduk..

Sabah olduğunda içeriye dolan ışıkla beraber, üzerim çıplaktı. Su sesi geliyordu ayrıca, ince ince mırıltılarla beraber. Ama bir şey vardı, kafam adeta zonluyordu. Sanki nükleer bomba atılmış gibi beynim zonklarken, ince yorganın altında dal taşak durduğumu farkettim. Sonrasında su sesi durmuş, annemin mırıltılarından ne dediğini anımsamadığım seslerle banyoda olduğunu anladım. Yüz üstü döndüm yatağa, kafamı cam tarafına çevirdiğimde, gece yaptığımın annemle mi olduğunu düşündüğümde, içimde bir korku belirdi. Adını aklıma getirmek istemediğim yasak seksi mi yapmıştım? Ne olacaktı şimdi? Annem ne düşünüyordu ve ne diyecekti? Korkacak mıydı, utanacak, ya da pişmanlık mı duyacaktı bilemiyordum. Peki ama ben ne düşünüyordum? Ne düşünmeliydim. Gece adeta perişan etmiştim bir anda. Ama diğer yandan bu ağrıların ince ince kafamın bir sağ, bir sol, bir tepe, bir anlıma, bir şakaklarımda şimşek çakar gibi zonklaması, ardından midemin yukarı doğru ekşimesi ile adeta huzursuzlaşırken, annemin ayak seslerini duydum. Anında uyuyormuş gibi yaparak gözlerimi kapadım. Annem mırıltıyı kesmiş, etrafa baktığını, beni izlediğinii hissederken, hızla havlunun onun tenine sürtmesiyle çıkan hışırtıyı duydum, ardından sessizlik, sonrasında pat put lastik seslerini. Üzerini giymişti. Sonra bir adım ses daha ve yatağın üzerine çıkmasıyla oluşan çöküntü. Kafama yanaşıp, ellerini kafamın yanına koyarak eğildi;

-Küçük prens, uyan bakalım, saat öğlen iki oldu” demesiyle gözlerimi yavaşça açtım.

-Ne? İki mi?” diye gözlerimi numaradan açarken, birden midem yukarı geldi ve tam kusacakken anında yataktan fırlayıp tuvalete koştum çırıl çıplak. Akşamdan kalan her şeyi çıkartırken, annem arkamdan gelip belimden tutmaya, bana destek olmaya çalıştı. On beş yirmi saniye sonra durulduğumda, içimden sanki on kilo, üzerimden de elli kilo kalkmış gibi rahatlamışken, bedenimde de bir soğuk ter akmaya başladı. Annem beni tuttuğu gibi küvete attı, soğuk su bacaklarıma çarparak ürpertse de beni, hızla ısındı su. Ayakta kendime gelmeye çalışırken, annem başımdan aşağıya tutmaya başladı suyu ve bedenime gelen su, ardından sabunlama ile gözlerimi kapadım ve kendime geliyordum. Her yerim köpük olunca gözlerimi kapadım, sırtımda annemin elleri gezmeye başladı. Sonra göt yarığımı aşağıya yukarı köpürtürken, arkadan taşaklarımı avuçladı. Sanki tartar gibi tutarken, avucunun yumuşaklığı ve sıcaklığı anında harekete geçirirken, okşamaya başladı.

-Prensim benim, daha iyi misin” derken, alttan taşaklarımı avuçlamıştı annem. Diğer eliyle hala sırtımı sağdan sola ovalarken, sadece “-Hı-Hı” dedim. Döndüm geri. Ona doğru dönmüşken gözlerim kapalıydı. Kafamda, yüzümde sabundan gözlerimi açamıyordum. Annem eliyle bu sefer sikimi tuttu ve sıvazlamaya başladı. “-Ohh” dedim sadece. Kafamdaki köpükleri attım, annem eli ile sikimi tutmuşken, sol eliyle de avuçladığı taşaklarımla meşgulken;

-Anne?”dedim.

-Efendim canım.

-Her şey yolunda değil mi?

Sustu. Bir şey diyecek oldu ama demediç Yüzünü bana çevirdi. Kumral saçları ıslaklıktan koyu renk duruyor, gözlerinin altı onunda geceden kalmadan morarmış dururken, balıketi bedeni pırıl pırıldı. Memeleri üstten iki dağ gibiydi. Gözleri kocamandı ama. Ne diyeceğini düşündüğü belli oluyordu. Kararsızlığını ben bozmak istedim. Ellerimi kafasına attım ve keser sapı gibi olmuş sikimi dudaklarına dayadığım anda açtı ağzını. Lop diye itince yarısına kadar ağzına almaya başlamıştı. Ayık kafa ile annemin ağzına vermeye başlamışken, daha ilk geceden, ardındaki sabahtan annemi sikmeye başlamış olmam inanılır gibi değilken, seri seri ağzına girmeye başladım. Gurk gurk sesler eşliğinde bir müddet emip, diliyle tadına bakınca, saçını çekerek sikimden uzaklaştırdım, bir ayağımı küvetin kenarına attım. Bacaklarım ayrık, taşaklarımın altında kaldı bedeni,, mesajı almıştı. Şimdi toplarımı ağzına almak için önce yalamaya, dilini sabunlanmış göt deliğimden, taşaklarıma sürmeye başlamıştı. Dilini iyi kullanıyordu.

-Baban kıllı götünü zorla bir kere yalatmıştı. Ama ben bunu, yerim” dedi birden, ve dilini götüme sokmaya çalışır gibi itmeye başlayınca refleks ile sıktım götümü. Ellerini iki yanağıma attı, zorla ayırmaya çalışır gibi uğraşırken şaplak attı.

-Rahatla oğluşum benim” dediyse de, izin vermedim. Kaldırdım, ayakta yüz yüze geldik, göz göze. Kapattı gözlerini. Ben ise baka baka ona yapıştım dudaklarına…

Ne kadar seviştik bilmiyorum ama, sütyenini çıkardı, ben de boynunu eme eme indim aralarına ve bir zamanlar mecbur kaldığım bu beslenme organına, oedipus karmaşasının farklı versiyonuna geçmiş olmanın içten yarattığı nevroz ile, öyle sıkmaya, emmeye ve dişlemeye başladım ki, annem “-IHHHHH” diye kafasını geri atmış, adeta ıkındı. Karnına öpücük ile indim amına. Işık ile ilk kez görecektim. Külotunu yana çektim, dilimi dayadım deliğine. Amının dudak kısımlarının ucunda biraz çıkıntı varken, diğer yerleri toplu ve sıkı duruyordu. Ayırıp emmeye başlamamla ayrıldı amı, dilimi G noktasına ittim. Sabaha kadar girip çıkmamdan delik ayrıktı. Amının içindeki o büzük gibi yeri emmeye, adeta yutarcasına vakumlamaya başlayınca annem ellerini kafama attı. Şaplak mı attı, okşadı mı bilmiyordum ama ıslaklıktan şak şak sesler çıkınca döndürdüm onu, belini kırdırdım, külotunu tek seferde indirdim. Göt yanakları karpuz gibiydi. Eğilince basenden şişince, yumurta gibi olmuştu. Şaplak attım.

-Yavaş” dedi ince sesiyle. Bir daha attım ve dilimi götüne sokarcasına itince, ön taraftan da amına elimi attım. Ikınıyor, belini oynatıyor, bir şeyler derken ayağa kalktım ve götüne dayadım sikimi.

-Babam sikti mi götünü anne?” dedim.

-Hı Hı” dedi nefes nefese.

Tuttum sikimi ve bir seferde sokmaya çalışır gibi itince, annem önümden duvara kaçtı.

-Yavaş oğlum, büyük seninki. Öyle hemen girer mi! Manyak mısın” diye kızdı. Kaşlarını çattı.

-Bir şey olmaz anneciğim, alanlar aldı” dedim. Şampuanı ucuna döktüm ve bir seferde bu sefer soktum. Acı bir feryat koptu.

-Allahhhh kahretsin! Yandım……” diye bağırınca köküne kadar ittim durmadım. Arkadan iyice dayanana kadar soktum sikimi, sonra ona iyice arkadan sarıldım. Ensesini, boynunu öperken annem söyleniyordu.

-Metee! Piç kurusu.. Ahhh, naptın! Manyak mısın beeee! diye bağırırken, kulağını emmem ile kalçalarından tutut ileri geri yapmaya başladım. Birkaç git gelden sonra hızlandım..

Annemi feyat figen sikerken aldım onu ve hemen birkaç adım ötedeki yatağa doğru çekiştirdim. Sikim hala götündeydi.

-Annem benimmm.

-Şerefsiz…” dedi sadece, götünü sıkıyordu.

-Oğlunun siki güzel mi?” diye sordum cevap vermedi. Yatağın ucuna gelince yatırdım onu, ben de çıktım götünün üzerine. Şak Şak vurup içine girmeye başladığımda, annem yatağa yüzünü gömmüş, sikilmenin tadını “- AHhhh- uhhh, ahhhhh- ıhhhhh. Sert, daha sert oğlum. Sik ananı” demeye başlaması yaklaşık 10 dakika almıştı ama, benim gelmemi hızlandırmıştı. Üzerine tüm bedenimi dayayıp göt deliğine sikimi öyle ittirerek boşalmaya başlamıştım ki, zevk heyecanı beni benden alırken altımdaki kadının annem olduğu bile aklımdan çıkmıştı. İnanılmaz bir duygu seli altında kerkine kerkine sikim atar damar gibi attırıyordu götüne. SOluk soluğa ellerime omuz başlarından tutmuş, nefesimi annemin kulağına verirken ince küpeli kulak memesini ağzıma alarak emdim.

Annem bir şey demeden kıpırdamaya kalkınca ben de bedenimi üzerinden çekmiştim ve yana uzanınca, annem bir müddet daha öylece uzanıverdi yatakta. Götünden döllerim amına akıyorken, bir elimi kalçasına atarak okşadım.

-Anne, teşekkür ederim” dedim. Neden dediğim manasında en ufak fikrim yoktu ama, bir şeyler deme ihtiyacı duydum. Dünyada kaç insan öz annesini sikmişti bilmiyordum. İçim bir tuhaf, bu hayattaki tek en değerli insan ile aramdaki ilişki böyle evrelince, ben de ne diyeciğimi bilmiyordum.

-Yanlış bir şey var ise, ben, ben çok özür dilerim.” dedim yine. ama hem az evvelki seksten, hem de nefes nefese kalmaktan boğazım kurumuş, sesim çatallaşmıştı. Annem ise hala uzanmış dururken, sırtını bana yaslayarak yan döndü, bir kolum başının altında kalmış, bicepsime öpücük kondurdu.

-Asıl ben, ben özür dilerim. Gece, gece inanılmaz bir arzu doldum. Affet ama, başkası olsa bile olurdu” dedi, sonra bana döndü. “-Bir an ateş doldu içim, sanki, sanki son yaşanan olaylar yetmezmiş gibi” derken, babamdan bahsediyordu ve eve girip çıkan polisler vs epey hengame yaşanmıştı, “-Kadınlığımı unuttum.”

Sıkıca sarıldım arkasından.

-Ben her zaman seninleyim” dedim. sikimi göt arasına dayamıştım ama inikti. Yorgunluktan kalkacak hali olduğunu da düşünmüyordum.

O andan sonra çok güzel bir üç gün geçirdik. Annem aramızdaki bu ilişki üzerine konuşmak istemediğini söylemese de, laf dahi açılmamış olmasından ben de öyle anlamış bulundum. 3 gün hep dolaştık ormanda, sağa sola gittik, yemek yedik ve her gece ve sabah sikiştik. Annemin rengi yerine gelmişti. Hatta televizyonda film izlerken bile akşam üzeri bungalovumuzda, battaniyeyi yere atıp, şömineye doğru yastıkları dizip, bacaklarımız o yana tvye alttan bakarken, gelip göğsüme yattı. Dilinin ucuna bir takım şeyler geliyordu, filmlerdeki sevişme erotik sahnelerden ama sormuyordu. Fakat en sonunda gideceğimiz günden önceki gece onu yarım saat bacak omuza, doggy ve memelerinin arasına sikimi sokup ağzına attırınca, ağzından da baklayı çıkarıverdi;

-Sen benim yatağımda kiminleydin” diye sordu.

-Ahh, biliyorum gördün. Kamera kayıt etmiş seni” deyince inanmadı. Sonra gösterince telefondaki buluta kaydettiğim görüntüyü, yüzü kıpkırmızı oldu.

-Kamera ne alaka sapık evladım” diye sordu.

Hiç ikiletmeden, her yediğim haltı, Hande Teyzeyi, Fatma teyzeyi anlattım. Hatta nasıl başladığını bile. Kocaman gözlerle beni izlerken, saçındaki döllerim kurumuştu bile. anlatırken sikimde kalkmış, yana doğru uzanmıştı. Gözünden kaçmamıştı. Elini tuttum, taşaklarımı verdim avucuma, onu aldım iyice kucağıma, sonra tekrar başlaadım kaldığım yerden anlatmaya ve neler planladığımı.

-Oğlum sen deli misin? Sıyırdın mı? Vurur öldürürler seni! Manyak mısın?” diye itiraz etti. Gözleri sinirliydi. Alttan sikimi amına sokup, yavaşça pompalamaya başladığımda;

-Ah anneciğim, oğlun büyüdü” dedim.

-Belli belli, epey büyümüş” derken gözlerini kapattı ve içten bir “-Ihh” çekti. Kalçalarını yoğurur gibi tutup seri seri birkaç dakika girip çıkarken, elleri ile göğüs kaslarımı tutmuş, adeta benim onunkileri avuçlayıp sıktığım gibi şimdi aynısını o yapıyordu.

-Vur, vur aslan oğlum benim!

-Ihhhh” diye nefesimi tuttum ve iyice altına kayarak çok seri çakmaya başlamışken, ayaklarımdan da destek alıp şak şak girip çıkıyordum.

-Ohhhh. Ahhhh. Sikicim benim. Oğlum büyümüşte karıları düzmeye başlamış.. Vurrr, vur aslanım benim. Ananın amı da feda olsun sana yiğidim” dediğin de annemin kayış koptuğunu sandım.

-Çatlak karı! al bakalım oğlunun yarrağını” diyerek bir elimi ensesine attım ve kafasını omuzuma bastım. Diğer sağ elimle götüne şaplak atıp, belimi havaya kaldırmış pompalarken, annemin am sularının taşaklarıma aktığını hissediyordum. “-Seni artık hergün sikeceğim anne” diyerek olağan gücümle sikimi itiyordum amına.

-Ayyhhh -ayhhhhh- ıhhhhhh” diye inlerken, ben de birden saldım içine kendimi…

 1 ay sonra…

Annemle hayatımız rutine girmişti. Evin her yerinde hunharca onu sikmeye başlamıştım. Evde her an ona dayıyor, giydiği taytları deliyordum. Onu sikmeye başlamam, sekse daha fazla açlık duymama sebep olduğumu anladım. Eylül ayının son günlerinde, hava hala sıcak ama akşamları serinlemişti. Hande ve Fatma Teyze ile de görüşmelerim daha sık devam etmeye başlamıştı. Azgınlığım hoşlarına gidiyordu.Fakat Fatma teyze de bir takım sorunlar oluşmuştu. Orayı anlatmadan önce, Hande teyze, Mert’in okul kaydını yaptırmakla meşgul iken, benim okulum ne olacaktı hiç düşünmemiştim. Hande Teyze bana sorduğun da, bilmediğimi söyleyince kızdı. Annem de o günden bir gün sonra konuyu açtı. Haberlerde kayıtları görünce fark etmiş ve telaşa kapıldı. Bu telaşlı olmaları beni de gerdi. Ama sakin kalmak için dışarı çıktım o öğlen. Onlyfansa girdim, ay sonu olduğundan girdilere çıktılara bakmak için kafedeki her zamanki sote yerime geçtim. Kör noktada kahvemi içerken, gelen kutusunda, eşini siktirmek isteyen adamın tekrar mesajıyla karşılaştım. “-Genç adam, son videondaki performansın adeta epic olmuş. Karım seni istiyor” diyerek götünde yanıp sönen bir tıkaç ile foto atmıştı. Durdum, etrafıma bakarken sikim kalkmaya başlamıştı bu resme. Telefon numaramı yazdım ve attım. Doğru mu yanlış mı bilmiyordum ama, 5bin dolar isteyecektim. Tamam derse, en yakın zamanda sikecektim. Sonuçta işim bu olmuştu artık.

Sonra spora geçtim. Hande teyze erken geldi. Ona durumu anlattım, yüzünde kıskanç bir sima belirse de, götünü mıncıkladıktan sonra dudağına hızlı bir buse kondurdum salona girmeden önceki koridorda. “-Deli çocuk. Sıyırdı iyice” diyerek kur yaptı. Artık onunda vücudu kaslanmaya başlamıştı. Kalçası sıkı, beli incelmişti. Kollarında ise damarlar belli olmaya başlamıştı. Onunla saatlerce öpüşüyorduk. Dudaklarının tadını onu her gördüğümde zihnimce canlanıyordu. onunla adeta aşk yaşıyorduk. Baş başa bir yere gittiğimizde, aşkım karımlı, kocamlı konuşuyorduk. Aile konusuna girince beti benzi atıyordu ama bir şeyler olduğunu söylemişti, daha da bir şey demedi. Mert’in okulunu düşünüyordu. Mert üzerinden bana da laf çakıyordu (eğitim konusunda) ama, en azından iş hayatına atılımımı örnek verince, kafasını sallıyordu. Her yerini her seferinde onlarca kez çekiyordum. Her gün düzenli iki post atarken, onu siktiğim günlerde de çektiğim otuzar saniyelik seksi yürüyüş ve duruşları da farklı efektler ile uzatıp, kesip yapıştırıp çeşitlendiriyordum. En son iki götü yan yana sikerken ki videomdan bahseden o adamın bahsettiği video, iki harika anne götü vardı. Annemin de götünün deliğini paylaşmıştım. Onun deliği ne Hande Teyzeninki gibi pembeydi, ne de Fatma teyzeninki gibi karaydı. Kahverengi denecek düzeydeydi. üç ayrı göt sikiyordum. İnanılmaz bir erkeklik gururum oluşmuşken, daha evvelden size bahsetmiş olduğum salondaki dövüşçü abiden, özel ders almaya da başlamıştım. Parayı biraz yükseltince, hafta da 3 gün 1er saat olan ders, 2er e çıkınca, ben de hem iyice taktiksel( ama yine de beginner sayılır) gelişim yaşamış, hem de daha hızlı kaslanmaya başlamıştım. Kondisyon olarak ciddi bir fark olmuştu. Bunu en son Hande teyzeyi sikerken, “-Ahh Mete! Lanet olsun, yavaş yavaş dur! oğlum boşalsana!” diye feryat figan gözünden yaş getirtmiştim. Fakat anlam veremediğim, annemi sikerken daha hızlı boşalıyor oluşumdu. Büyük ihtimal psikolojik nedenden olmalıydı. Hande teyze saçlarını kısa, ense boyutunda fönlü kestirmişti. Adeta 10 yaş gençleşmişti. Bunu benim için yapmıştı. Onu pembe perukla sikerken ki saçının boyutundan hoşlandığımı söyledikten bir gün sonra spora bana sürpriz yapmıştı. İşin ilginci, Fatma teyze de, koyu kestane tarzında, bordoya yakın boyatmıştı. İki kanka bana kendilerini sunmakta son derece histeriklerken, ben de onları mutlu etmek için elimden gelen şefkati, ilgiyi gösteriyordum. Ama Fatma Teyze tutuktu. Sebebini Hande de bilmiyordu..

Spor yaparken telefon çalınca, Hande teyze dumbell ile çalışıyordu.

-Evet benim, MatureAssLicker. Siz kimsiniz?” diyince, fansdaki adam olduğunu söyledi. iyice sakin ve enerjik konuşuyor olsa da üslubu bana ciddiyetli gelmişti. Bir gün sonra, Beşiktaş’taki en pahalı otelde buluşmaya anlaştık.

Geriye döndüğümde, iki kadın da bana bakıyordu. Sözleşmeyi anlattım, ikisi de birbirine baktı.

-Adamımız elden uçuyor aşkım” dedi Fatma. Bozulmuştu Hande.

Etrafıma baktım, müzik yüksekti, yakınlardaki elemanlarda kulaklık takıyordu;

-Aşk olsun, sizler benim ilk göz ağrım, papatyalarımsınız. Sizsiz ben eşşeğim” diyince, Hande Teyze bu pası gole çevirdi;

-Zaten eşeksin” dedi.

-Eşek sikli” dedi fısıltı ile Fatma teyze ve hepimiz gülsek de, ben utandım.

-Bu da iyice kaşarlaştı” diye omuzuna vurdu Hande Teyze. Etraftakiler bizim kahkahımıza bakarken, birkaç adamın beni sert, ksıkanç bakışlarla süzdüğünü, yoga dersi veren Meltem Hoca ise (ki kendisi ayrıca Personel Trainer’lık yapmakta salonda) kadınları süzüp, beni de incelemekteydi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir