Aldatma

Hayvan gibi azmıştım. Maalesef başka bir bahanem yok. Yoksa başımın derde gireceğini bilmiyor muydum?

Telefonumun çaldığını duyduğumda on dakikadır dizlerimin üzerindeydim. Ağzım doluydu; genç adamın kalın sapını dudaklarımın arasında sıkmaktan çenem ağrımaya başlamıştı. Bunalmıştım. Kıyafetlerim hala üzerimde, hatta türbanım hala başımda olduğundan iyice sıcak başmıştı. Telefonun çaldığını o da duydu mu bilmiyorum ama kafamı kaldırmama izin vermedi, sabırsızca geri bastırdı, öyle ki dudaklarım kasıklarındaki kılların arasına gömüldü. Telefonum ikinci kez çalmaya başladığında boğazımdan aşağı akıtmayı bitirmişti. Genç adamın bütün spermlerini yutmamın imkanı yoktu ki. Çenemden akmış, her yere bulaşmıştı. Ancak üçüncü kez çaldığında açabildim. Telefonu kulağıma koyduğumda yanağımdaki sıvılara yapıştığını hissettim. İğrenç!

Alo, dedim. Telefonun öteki tarafında kardeşim bana bağırıyordu. Saat kaçmış biliyor muymuşum, eşim köpürüyormuş. Haketti itoğlu it, beni aldatırken düşünecekti… diye düşündüm ama demedim. Düşünmeye ihtiyacım vardı, dedim, geziyorum, dedim. Bu arada oğlan arkama geçmişti, elini tüniğimin altına sokmuş, ağır ağır kalçalarımı okşuyordu. Elini ittim. Kardeşim bana kızmakla meşguldü, hava kararmışmış, ne demek gezmekmiş. Eli tekrar kalçalarımı buldu, bu kez belimden taytımın içine doğru soktu. Elini iterken ona döndüm. Bir yandan kaşlarımı kaldırıp kafamı salladım: Yapma! Kızma, diyordum kardeşime, sadece biraz… Bacağıma sürtünen erkekliğini hissedince donakaldım. Nasıl hala bu kadar sertti? Alo, diyordu kardeşim, alo? Orda mısın? Kekeledim, bu gece beni beklemesin, dedim, sende kaldığımı söylersin. Oğlan dizlerinin üzerine çöküyordu. Ne, diye bağırdı, ben senin için yalan mı söyleyeceğim? Erkeğimin dudakları taytımın üzerinden kadınlığıma dokunduğunda bütün vücudumu elektrik çarptı sanki. Ay, diyecektim, dudaklarımı ısırdım. Alo, diyordu kardeşim yine. Taytımı ağır ağır indirdi. Kadınlığımın kokusu bütün odayı doldurdu. Kafası tuniğin altına girdiğinde telefonum elimden düştü. Telefonu kapatmış mıydım? Kadınlığımın dudaklarını şapırdatarak yalıyordu, bütün bu sesler telefondan duyuluyor muydu? Düşmemek için duvara yaslanırken elimle ağzımı kapattım: Bari benim inlemelerimi duymasa! Elleri popomu yoğuruyor, dili klitime seri darbeler vuruyordu. Zevkten gözlerim kararıyordu, ama böyle orgazm olmak istemiyordum, az önce ağzımdaki sertliğini kadınlığımın içinde hissetmek istiyordum. Omzundan tutup çektim onu. Bacaklarımın arasından yukarı, gözlerimin içine baktı. Sonra ayağa kalktı. Kalkarken telefonun kapatma tuşuna basmayı akıl etti neyse ki. Nitekim ıslak kadınlığım erkekliğini sardığında, ve nihayet popomu duvara yaslayıp kadınlığımı döve döve sikmeye başladığında inlemelerimi tutamayacaktım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir