Ablam gözleri akmış, makyajı ve saçları darmadağın olmuş şekilde yüzüme baktı. Bir şey diyecek gibiydi ama diyemeden kafasını çevirip yere kusmaya başladı. İçtiği bütün alkolü kusuyordu. Ben ne yapacağımı bilemez halde donmuş sadece onu izliyordum.

Tam bu sırada Mehmetin inlemesini duydum “aoohhhh” diye böğürerek ablamın içine boşalıyordu. Ablam kusmaya devam ederken Mehmet durmuyor, boşalmasına rağmen git gel yapmaya devam ediyordu. Sonunda Mehmet ablamın içinden çıkıp arkasına yaslandı. Ablamın da kusması bitmişti. Birkaç kez daha öğürdü ama bir şey çıkarmadı.

“Offf be ne zamandır bunu hayal ediyodum” diye iç çekti Mehmet. Dönüp “Nasıldı beyler?” diye sordu Utku ve Emire.

“İyiydi de bi tek sen siktin karıyı Mehmet” dedi Utku. Emir de “Evet biz ne olucaz?” diye ekledi.

“Merak etmeyin oğlum ikinci postada siz de bakarsınız bu amcığın tadına” diye cevap verdi Mehmet, “Önce Alpercim şu yerleri bi temzlesin de. Kokmaya başladı”.

Sinirlenmiştim. İstekleri bitmiyordu. Elimde değildi yapmam gerekiyordu ama yine de “Yeter artık Mehmet ya. Onu da ben mi temizliyim? Yapamam.” Dedim.

Mehmet bu kez sinirle değil de gülümseyerek “Yaparsan sen de sikersin bu amcığı Alper. İstemez misin? Hep hayal etmedin mi sanki bunu küçük sapık gavat? Ablanı önümüze altın tepside sundun. Namusunu verdin bize. Kendi namusunu veren kendi namusuna göz de diker.”

Haklıydı. Ablama ergenliğe girdiğimden beri ilgi duymuştum. İlk ilgi duyduğum anı hatırlıyorum. Bir şeye sevinmişti heyecanlanmıştı. “Ayy Alper yaa” deyip boynuma sarılmıştı. Memelerini göğsümde hissedince bi anda erekte olmuştum ama farkettirmedim. Ne kadar da sıkı, dolgun ve dik memeleri vardı. Şimdi o memeler ve o pembe amcık önümde yağlanmış gibi parlıyordu. Ablamın amı gerçekten mükemmel duruyordu. Şişkin pembe kızarık. Sanki birazdan patlayacak gibiydi.

“Tamam ama söz mü?” diye sordum. Daha önce bana bu teklifi yaptığında ciddi değildi çünkü. “Söz lan gavat. Söz ablanı sana siktiricem bu gece” dedi. Neden bilmiyorum o an dediklerine inanmak istedim. Samimi bir şekilde söylemişti bu cümleyi.

“Tamam” dedim. “Gidip kağıt havlu falan getireyim”.

İçeri mutfağa geçtim, kağıt havlunun bittiğini görüp dolaptan yenisini çıkardım. Bu sırada 1-2 dakika geçmiş, içerde yine sesler gelmeye başlamıştı. Geri döndüğümde Mehmetin kenarda oturup sigara içtiğini, Utku ve Emirin ise ablamla işe koyulduklarını gördüm. Utku yine kanepenin yanına geçmiş ablamın ağzına verirken emir orta ve yüzük parmaklarını ablamın amına sokmuş, boşaltmaya çalışır gibi hızlı hızlı içine sokup çıkarıyordu. Parmaklarını her soktuğunda avucunun içi ablamın klitorisine geliyor, şap şap ses yapıyordu.