Ablam Derya Part 8 LÜTFEN DUR

Derya avrupa gezisinden dönmüş, avel arkadaşlarıyla sağda solda sürttüğü rutin hayatına geri dönüş yapmıştı. Annemin derneklerdeki yoğunluğu azalmıştı, evde daha çok vakit geçirmeye başladı. Ben de Defneyle bir yandan üniversite sınavına hazırlanıyor gibi yapıp sikişmelerimize devam ediyorduk. Defnenin ailesiyle tanışmıştım ve artık onun evinde de sikişiyorduk ara ara. Bir kaç kere de public yapmıştık. Hepimizin hayatı normal bir şekilde ilerliyordu.

Derya artık esprili bir şekilde bana arada sapık diye takılıyordu. Sanırım yaşadığımız şeyi kabullenmişti ve bana artık kızgın değildi. Ve arada bir bana yine sevgilisiyle olan şeylerini anlatıyordu. Deryayla duygusal olarak da iyice yakınlaşmıştık. Ben de ona defneyle ilgili şeyler anlatıyor, tavsiye istiyordum. Cinsel konuşmalar da ara ara yapıyorduk, tabii ki ben biraz dikkatli davranıyordum. Ne de olsa ne yapacağı, ne tepki vereceği belli olmazdı Deryanın. Ama laf arasında onun saksosunun defneninkinden çok daha iyi olduğunu sıkıştırmıştım. Derya bir cevap vermeden konuyu değiştirmişti. Bir keresinde de ona bir kaç kilo aldığımı söylediğimde, “ben sende nerenin ağırlık yaptığını biliyorum ama” diyip önce sikime sonra bana bir bakış atıp hınzırca gülmüştü. Derya sikimin boyutunu da beğenmişti artık emindim. Bunu bildikten sonra bir karar vermiştim, artık ben ona gitmeyecektim, o benim sikime tıpış tıpış kendi ayaklarıyla kendi isteğiyle gelecekti. Onu sikmem için yalvarttıracaktım. Bunun için sabırlı olmam gerekiyordu.

Bir süre sonra Deryayla ilgili yaptığım tek şey, ona defneyle sikiş seslerimizi dinletmek oldu. Ve bir gün derya benden yine para istedi ve ağzına almaya gayet hazırdı. Ama bu sefer aceleye getirdi, evden acilen çıkması gerektiğini söyleyip odama geldi ve ben ayaktayken 3 4 dakikada beni ağzıyla boşaltıp gitti. Evden çıkacağı için üzerinde kot pantolon ve kot ceketi vardı. Yani vücudunun hiç bir yerini görememiştim ama en azından üstünün batmaması için bütün döllerimi yalayıp yutmuştu ve acelesi olduğu için bütün hünerlerini sergileyip beni çok kısa bir sürede boşaltıp parasını alıp gitti. Tek yapabildiğim kıyafetinin üzerinden memesini ellemekti ama ondan da bir bok anlamamıştım.

Derya bir akşam yanıma geldi, yine biraz sohbet ettik dertleştik. Bana gece odama geleceğini, paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Akşam odama geldi ve sikim ağzındayken bu sefer onunla konuşmaya başladım:

T: Çok iştahlı yapıyorsun çok seviyorum bunu
D: Üff sus be konuşma benimle böyle şeyler
T: Ne var seviyorsun işte, kötü bir şey yok ki bunda. Ben yalatmayı sen de yalamayı seviyorsun
D: Tuna sus ya bak bırakırım he
T: Tamam tamam sustum

Derya dili ve dudaklarıyla sikimin neredeyse her santimine dokunuyor, okşuyordu. Ama yine de tamamını henüz alamamıştı. Bir kaç kere kafasına bastırdım ama çok öğürdüğü için bundan vazgeçtim. Elleri de boş durmuyordu, taşaklarımı ve sikimin alamadığı dip kısmını okşuyordu ince uzun parmaklarıyla. Gözlerini tamamen kapatmış, o da hafif hafif inliyordu. Ve bi anda derya sordu:

D: Defneden daha iyi yaptığım doğru mu peki ?
T: Evet de nerden çıktı bu
D: Hiç aklıma geldi, Defne de zamanla öğrenir tecrübe işi bu
T: Senin çok tecrüben var belli,
D: Tuna sussana ya bak ısırırım he
T: Yapmazsın biliyorum, ama son bir şey sorucam sonra susucam
D: Tamam sor
T: Defnenin tek gördüğü benimki, ve ağzına alırken yarısına kadar anca alabiliyor. Hiç ilerleme yok, aylardır böyle. Ben biraz daha kendini zorlamasını istiyorum ama benimkinin boyutundan dolayı yapamadığını, mümkün olmayacağını söylüyor. Bu boyutuyla mı alakalı yoksa Defne mi kendini zorlamıyor ? Ben de kendiminkinden başka hiç görmedim. Boyutu ortalamanın üstünde mi ?

Derya duraksadı, hareketleri yavaşlamıştı ve gözlerini düşünüyormuş gibi sağ üst tarafa doğru yöneltti. Normalden daha özgüvensiz ve kısık ses tonuyla:

D: Yani, evet ortalamanın üstünde olduğu için defne haklı olabilir
T: Ortalamanın üstünde de, yani hiç bir zaman alamaz mı daha fazla ? Senin şu an yaptığın kadar bile
D: Tuna benim çok tecrübem var dediğim gibi ama, bu farklı.
T: Nasıl yani ?
D: Tuna sikin çok büyük işte anlasana
T: Ne kadar büyük ? Karşılaştıracağım bir bilgi yok ki bende, sen biliyorsun başka sikleri
D: Gördüğüm en büyük tamam mı ? Gördüğüm en büyük sik. Hatta sadece uzunluk değil, kalınlık olarak da ağzıma zor sığıyor, dudaklarımın kenarlarını zorluyor. Başı da mantar başı gibi kocaman. Açık ara kendi gözümle gördüğüm en büyük sik. O yüzden defneye karşı daha kibar ve anlayışlı ol tamam mı

Derya bunları söylerken ben inanılmaz azıyordum. Onun ağzından sikimin büyük olduğunu duyunca elimi kafasına bastırdım ve hızlıca ağzını sikmeye başladım. Ara ara yavaş demeye çalışmasına rağmen onu dinlemeyip her zamankinden biraz daha zorlayarak az daha ağzından içeri kaydırdım yarrağımı. Derya ara ara öğürüyor, ağzından akan salyalar sikimin kenarlarından vücuduma akıyordu. Sabit bir tempoyla, bir elim deryanın kafasında, bir elim deryanın elini tuttum ve gözlerinin içine bakarak ağzına boşaldım. Derya her damlasını yuttu ve odamdan çıktı.

Deryanın aktif bir seks hayatı vardı, yarrak yalamayı seviyordu ve şimdi para karşılığında artık surat yapmadan ve gocunmadan benim sikimi de yalıyordu. Ayrıca onun gördüğü en büyük sik benimkiydi. İşler hayal ettiğimden bile daha iyi gidiyordu. Artık bir sonraki adıma geçme vaktiydi.

Derya bir kez daha para için yanıma geldi ve:

D : Akşam senin ufaklığı ağzımda bir gezintiye çıkarıcam, yine paraya ihtiyacım var
T : Demek paraya ihtiyacın var, tabii ki veririm canım ablacım. Ama bu sefer senin yorulmana gerek yok, farklı bir şey deniyelim:
D : Ne farklı bir şey??? Tuna,
T : Bu sefer ben seninkini yalamak istiyorum
D : Ne, ulan sapık bokunu çıkartma
T: Parayı istiyosan şartım bu
D: Bak tuna, ağzımla boşaltırım seni ama sen beni mi yalıcaksın ? Nası izin veririm buna, sapıksın sen hastasın.
T: Kabulse akşam odama gel, donsuz
D: Siktir git manyak

diyerek yanımdan ayrıldı. Ağzına almaya alışmıştı, sikimin büyüklüğünden bahsetmeye alışmıştı ama ben onunkini yalamak isteyince yine tepki vermişti. Derya böyle biriydi, sağı solu belli olmaz her an en ufacık şeyde bile köpürebilirdi ki ben gerçekten sınırlarımı zorlamış ve ondan zor bir şey istemiştim. Ama akşam yanıma geleceğini biliyordum. Ona dilimle bütün hünerlerimi sergileyecektim, onu sikmem için yalvaracaktı bana. Dilime çok güveniyordum çünkü Defneyle bu konu hakkında çok araştırma yapmış ve onun üzerinde denemiştim. O benim sikimi yalama konusunun çok üstüne düşmezdi ve çok da sevmezdi ama ben onun bal kutusunu iştahla yalar ve hep onu daha fazla memnun etmeye çalışırdım.

Odamda deryayı beklemeye başladım. Saten geceliğiyle iç çamaşırı olmadan karşımda dikildi. Bu sefer güzel loş kırmızı bir gece lambası ayarlamıştım. O ışığın yansımasıyla tüm hatları meydandaydı yavaşça yaklaştı ve yanımda dikildi, ben yatakta oturuyordum. Onu incecik belinden tutun önce yatağıma oturttum ve sonra ben ayağa kalktım. Daha sonra omuzlarından ittirerek onu sırt üstü yatırdım. “Hadi, acele et uzatma” dedi bana ve geceliğini hafifçe sıyırarak başımı amına doğru yaklaştırdım. Bacaklarından başlayarak yavaşça okşamaya ve öpmeye başladım. Yavaşça her detayını yalayarak yukarı çıktım. Amını dilimle hissetmeye başladım. Önce mis kokulu bal kutusunun etrafını dilimle inceledim, amının sağını solunu her tarafını tek tek karış karış dilimle gezdim. Am dudakları açılmamıştı, ortada bir çizgi ve yanında 2 tatlı dudak vardı, sarkmamış ve tazecik. Amının üstünde hiç kıl yoktu, hatta kıl kökü bile yoktu. Pürüssüzlük hissi beni mutlu ederken etraftaki keşfi bitirmiş artık ana noktaya odaklanmaya başladım ve dilim yavaşça klitorisinin etrafında dans ettirmeye başladım. Elimi de kalçalarının yanına koymuş onu iyice sabitlemiştim ve dilimle onu emmeye ve yalamaya devam ettim. Ara ara irkiliyordu, bu irkilmelerle onu en çok uyaran noktaları buluyor ve oralara yoğunlaşıyordum. Derya yavaş yavaş inlemeye başlamıştı ve aynı zamanda ıslanmıştı da. Ben de bu sırada şortumu sıyırmış, sağ elimle 31 çekmeye başladım. Kafamı kaldırdığımda defne kafasını geri atmış gözlerini kapatmış ve çarşafı iki eliyle sımsıkı tutuyor, hafif hafif inlerken tatlı bir şekilde kendinden geçiyordu. Bundan cesaret alarak sol elimi de memesine attım ve okşamaya başladım. Deryanın kasılmaları arttı arttı ve sonunda titreyerek sarsılmaya başladı ve boşaldı. O boşalsa da ben hiç duraksamadan iyice amına gömülmeye, emmeye yalamaya devam ettim. Birkaç dakika daha geçmişti ki yine boşalmaya başladı. Kafamı kaldırıp deryaya baktığımda bana bana bir anda “Yeter” dedi, kısık ve inle bi sesle. Ben “Ben daha boşalmadım, ben boşalana kadar yalıcam” dedim. Sonra tekrar amına doğru kafamı götürürken elini çeneme koydu ve o da kafasını kaldırıp bana “Lütfen dur” dedi. Öyle çaresiz, öyle masum bir şekilde söyledi ki bunu, o an ne kadar azmış olsam da o bakışa karşı koymam mümkün değildi. Fazla üstüne gitmek istemedim. Ama inanılmaz büyülü bir ortam vardı, dilimle onu çok memnun ettiğim belliydi, 2 kere boşalmıştı ve onu sikmek için belki de en uygun andı ama ben yapamadım. Dur diyişine karşı koyamadım ve o da yavaşça doğrularak kalktı ve odasına gitti. Sikim elimde boşalamadan kalmıştı ama bana lütfen ve dur diyişi beni çok etkilemişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir