Ablam Derya Part 13- BEKLENEN AN-1

Defneyi ve deryayı siktiğim günler devam ediyordu. Deryanın ne kadar kızmadığını bilsem de yine de defneyi evimde sikmemeye çalışıyordum. Deryanın görüp canı çekebilirdi veya kıskanabilirdi. Bu yüzden genelde defneyi onun evinde sikiyordum. Annemse yine kendini işe güce verdiği için geceleri o evde olsa bile deryayla uzun uzadıya sikişmeler yaşıyor, sonra beraber uyuyorduk. Sabah da erkenden yataklarımızı ayırıyorduk. Bu süreçte aklımı kurcalayan tek şey, deryanın emreyle sikişmeye devam edip etmediğiydi.

Günler bu şekilde geçerken, annemle plaktaki şarkı eşliğinde dans edişimizin üzerinden 3 ay kadar geçmişti. Cinsel açıdan iki harika kadın tarafından sonuna kadar tatmin ediliyordum. Bu yüzden; zaten yoğun olan ve eve çok fazla uğramayan anneme karşı arzum iyice gitmiş gibiydi. Son zamanlarda annem özellikle üniversite öğrencileri için burs programları ayarlıyor, bütün işlerle kendisi ilgileniyordu. Yardımcı başkanı olduğu vakıfın ofisinde sabahladığı günler oluyordu, yetmiyor evde de yine masa başında çalışıyordu. Annem 39 yaşında ve düzenli spor yapan, sağlıklı ve oldukça genç ve diri gözüken bir kadın da olsa bu kadar çok çalışmanın ardından sırt ağrıları başlamıştı. Bir kaç kere doktora gitti doktor ondan yoğun temposunu azaltmasını istediyse de annem bundan vazgeçmedi.

Annem doktora gitmeye başlayınca aslında onu da ihmal ettiğimi hatırladım, Evde çok az görüşüyorduk ve onun kendini bu kadar hırpalaması beni üzmüştü. Anneme biraz yardımcı olmaya başlamam lazımdı. Ev işlerine yardım etmeye başladım ve onun işlerini olabilidğince azaltmaya çalışıyordum. Sabahları erken kalktığımda ise kahvatı hazırlıyor ve onunla kahvaltı edip uzun uzun sohbet ediyorduk. Annemin sırt ağrıları ise azalmamıştı, çünkü hala günde saatlerce masa başındaydı. Bir sabah yine kahvaltı sonrası tatlı sohbetimizi ederken sırtını tutmaya ve yüzünü ekşitmeye başladı. Ağrıları yine nüksetmişti. Elinden tuttum ve onu koltuğa oturttum.

T: Annecim, ağrıların dinmiyor. Lütfen azalt biraz şu iş yoğunluğunu. Kendini çok hırpalıyorsun. Kendini düşünüyorsan bizi düşün, üzülüyorum bu haline
A: Yapamam Tuna azaltamam. Ben hayatımı buna adadım. Baban vefat ettikten sonra bize böyle bir hayat bıraktığı için gerçekten şanslıyız ama peki bu şansı olmayanlar ne yapacak ? Ben onlar için uğraşıyorum. Maddi açıdan bir kaygımız olmasa bile babasız büyümek zaten zor, bir de bu şansı olmayan yetim ve öksüz binlerce çocuk var ülkede. Bir nebze de olsa onların acılarını azaltmayı ben kendime görev edindim. Azaltamam oğlum.

diyip bana sarıldı. üzerinde kırmızı renkte, önden düğmeli penye bir üst vardı. Kollarını, memelerini ve belini iyice sarmıştı bu üst, göbeğinin küçük bir kısmını açıkta bırakırken, yukarıdan 3 düğmesi açıktı ve hafif bir göğüs dekoltesi veriyordu. Altında ise siyah fitilli bir tayt vardı, ayağında biraz uzun beyaz çorapları ve evde giydiği topuklu terliklileriyle oturuyordu. Annem bana sarılırken göğüsleri iyice yüzüme yaklaşmıştı ve o anda annemin o sabah çok seksi olduğunu anlamıştım. Sımsıkı sarılı üst vücudu, bembeyaz teni ve yine daracık, götünün ve bacaklarının neredeyse bütün hatlarını çıplakmış gibi belli eden taytı mükemmel gözüküyordu. Ama bu düşünce, dışarıda gördüğüm ve bir anda aklıma gelen düşüncelerden farksızdı. Annem güzel, diri vücutlu ve seksi bir kadındı. Onu gören her erkek bir anda giydiği kıyafetlere bu kadar detaylı bakardı.

Annem bana sarılırken bir anda hafif bir acı tonla ah dedi, sırtı iyice ağrımaya başlamıştı.

T: Anne madem işlerini azaltmıyorsun, doktor ağrılarını dindirmek için başka bir şey söylemedi mi ilaç hap falan vermedi mi ?
A: Oğlum bi krem verdi, onu da düzgün süremiyorum. Sırtıma tam ulaşamıyorum ki, bir iki kere derya sürdü ama. Sen sürer misin ? Belki şu anki ağrımı dindirir.
T: Tabi annecim, nerde krem getireyim hemen

Kremi alıp getirdim, annem koltukta otururken sırtını bana döndü ve penye üstünün arka kısmını omuzlarına kadar sıyırdı. Arkasında ince ipli siyah bir sütyen vardı, sırtını kaplayan tek şey buydu şimdi. Kremi alıp annemin sırtına sürmeye başladım. Bunu yaparken aklımda gerçekten kötü bir düşünce yoktu, deryaya yaptığım masajdaki gibi bir durum söz konusu değildi. Çünkü annem için gerçekten endişeleniyordum. Ve derya ne kadar ablam olsa da ve şu anda biricik sikiş partnerim olsa da, bana yıllarda kötü davranan biriydi ve onunla ilgili hassas düşüncelerim ve duygularım yoktu. Ve ondan hıncımı çıkartma, bana yıllar içinde yaptıklarının intikamını alma duygusu vardı. Ama annemle ilgili böyle bir şey söz konusu değildi, o her zaman bütün kalbiyle beni sevmiş, sarıp sarmalamış ve melek gibi bir kadındı. Tek yapmam gereken onu mutlu etmek ve ihtiyaçlarını karşılamaktı. Onunla ilgili art niyetli ve çıkarcı düşüncelerim yoktu.

Ben sırtını kremlerken annem biraz acı içeren, biraz daha rahatlama içeren sesler çıkarıyordu. Her tarafına kremi iyice yedirdikten sonra, salondaki aynadan annemin yansıması dikkatimi çekmişti. Annem gözlerini kapatmış ve dudaklarını hafif aralamış şekilde duruyordu. Ve ara ara kısık ve boğuk bir ses tonuyla “çok güzel, rahatlıyorum, çok güzel ovuyorsun oğluşum” gibi şeyler söylüyordu. Bu duruş ilgimi çekmişti, gerçekten rahatlamış ve acısından arınmış gözüküyordu ama nedense dikkatli bir şekilde aynadaki yansımasını bir süre izledim. Kremi sürme işi bittikten sonra annem döndü ve bana uzun süre sarıldı.

Ertesi gün biraz geç uyanmıştım, saat 11e geliyordu. aşağı indim. Annem ve derya kahvaltı hazırlıyordu. Derya seksi mini pijama takımıyla annem her arkasını döndüğünde götünü ve memelerini sallayarak bana cilve yapıyordu, bir ara beni kenara çekip uzun uzun şehvetli bir günaydı öpücüğü verdi. Annem de dünkü taytı ve kırmızı üstüyle kahvaltıyı hazırlıyordu. 3müz beraber kahvaltımızı yaptık ve derya hemen ayrıldı. Derya gidince annemle sofrayı toplamadan sohbet etmeye başladık. Ve annem benden tekrar krem sürmemi istedi.

A: Oğluşum dün sürdüğün krem çok iyi geldi, yine sürer misin
T: Sürerim tabi annecim, kremi getirip geliyorum

Dedim ve ykarıdan kremi almaya çıktım. Aşağı indiğimde ise annem yüzüstü şekilde koltuğa uzanmıştı. Dün oturur pozisyonda sadece arkasını dönmüştü ve kremi öyle sürmüştüm. Bugün ise tamamen yüzüstü uzanmıştı. O koltukta yatarken ben dizlerimi yere koydum ve yan taraftan onun sırtını kremlemeye başladım. Yine dünkü gibi üstünü omuzlarına kadar çıkartmıştı, Annemin sırtına masaj yaparken dünkü gibi rahatladığını belli eden sesler çıkartıyordu.

A: Ohhh oğluşum, çok nazikçe dokunuyorsun
T: İyi hissettiriyor mu annecim
A: Çok iyi hissettiriyor, ohhh

Kremi sürdüm ve kalkıp merdivenden yukarı çıkmaya başladım ki, penisimin sertleştiğini gördüm. Hiç farketmemiştim, ama bu durum çok normaldi. Çünkü bu pozisyonda annemin siyah taytından götü kabak gibi ortaya çıkmıştı ve kötü niyetli düşünmesem de sikim uyarılmıştı ister istemez. Acaba annem kalkık sikimi görmüş müydü bunu merak ediyordum.

Ertesi gün sabah uyandığımda annemi karşımda gördüm. Yatağımın yanında bana bakıyordu. Gözlerimi yavaş yavaş açarken annemi öyle görünce şaşırmıştım, annem de uyandığımı görünce günaydın oğluşum diyip yanağıma ıslak bir öpücük kondurdu ve hadi kahvaltıya diyip odamdan çıktı. Annemin odama gelip neden beni uyandırmadan dikildiğini merak etmiştim.

Aradan birkaç gün geçmişti. Bir çarşamba günü, gündüz saatlerinde deryayla evde yalnızdık ve salonda sevişiyorduk. Annemin bu saatlerde eve gelmeyeceğini bilmenin rahatlığıyla tadını çıkara çıkara sikişmeyi düşünüyorduk. Derya kucağımda bir süre beni öptükten sonra önce onu dilimle boşaltmıştım, o da şimdi sıra bende diyerek sikimi ağzıma almış emiyordu ki kapı çaldı. Annem gelse anahtarla gelirdi ki; annem bu saatte hayatta gelmezdi eve. Biz zili umursamadık ve kapıyı açmadık. Derya sikimi yalamaya devam ederken tekrar çaldı. Bizim eve girip çıkan çok olmazdı, sadece defne. Evet defne, bu defne olmalıydı, ama habersiz gelmezdi ki hiç ? bugün de arkadaşıyla avmde olacağını söylemişti. Defne olabileceğin düşüncesiyle hemen donumu topladım ve kapıyı açtım. Evet karşımdaki defneydi. Bana sulu bir öpücük verirken, ağzımda hala deryanın am suları vardı. Defne sürpriz yapmış ve habersiz gelmişti, bana hemen hazırlanmamı ve akşam bir konser olduğunu, oraya gideceklerini söyledi. Bir anda yakalanmanın eşiğinden dönmüştüm, bir yandan da boşalamadan kalkık sikle ortada kalakalmıştım. Ama defneye hayır diyemedim tabii ki. O gece konsere gittik ve sonrasında da bir arkadaşımızda bir süre daha takıldık. Tabi bu süre zarfında defnenin en azından ağzına vermek için fırsat aradım ama bulamadım. Taşaklarımda biraz ağrı vardı. Eve çok geç ve alkollü dönmüştüm. Eve gelince hemen üzerimdekileri çıkartıp uyumaya başladım. Alkolün verdiği etkiyle ağır bir uykudayken, çok güzel bir rüya görmüştüm. Rüyamda; ormanlık bir arazinin ortasında duran kocaman bir tahtta oturuyordum. Etrafımda kısa, uzun, şişman, zayıf, esmer, sarışın, çirkin, güzel binbir türlü çeşit kadın vardı ve sırayla gelip ya sikime oturuyorlardı ya da ağızlarına alıyorlardı. Önceki gün boşalamamanın etkisiyle böyle bir rüya görmüştüm sanırım. Rüyamı yaşarken bir anda yavaşça göz kapaklarımı kaldırırken, annemin silüetini gördüm. Ben sırtüstü uyuyordum, annem de sırtı bana dönük şekilde yatağıma oturmuştu. Üzerinde çiçekli ve askılı elbisesi vardı. Ben ilk başta durumu tam anlayamadım ama, annemin gözünün benim boxerımın içinde kalkmış sikinde olduğunu gördüm. Annem benim gözlerimi görmüyordu, yine de ben kısık şekilde ona bakıyordum. Evet, annem yatağıma oturmuş ve bütün dikkatliye kalkık sikime bakıyordu. İnanılmaz bir heyecan kaplamıştı beni, sabahları zaten elmas gibi semsert ve dimdik olan sikim, annemin ona baktığını gördüğüm zaman iki kat sertleşmişti sanki. kalbim küt küt küt sadece sikime kan pompalıyordu. Ve annem elini kaldırdı, yavaşça başparmağı ile sikimin başına dokundu. Yavaşça dolaştırmaya başladı sikimin mantar başının üzerinde. Ve sonundai yavaşça diğer dört parmağı da boxerımın üzerinden sikime sarıldı. Annem resmen sikimi ellemişti. Ben o sikimi eller ellemez boşalmaya başlayınca annem korktu ve kalkıp odamdan dışarı çıktı, çıkarken de uyuyup uyumadığımı kontrol etmek için bana son kez baktı ve kapıdan dışarı adımını attı.

Neler hissedeceğimi bilmiyordum, annem yine beni eliyle boşaltmıştı. Bütün olayları kafamda bir süzgeçten geçirip değerlendirmem gerekiyordu artık…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir