İnsan Kaynakları Part-9

Evden çıkıp bir iki tek atmak için bir mekana gittim. Mekan sahibi ile bir kaç gün önce Firuze hanım sayesinde tanışmıştık. Babadan zengin bir adamdı Önder bey. Beni görünce çok sevinmişti. Partide en çok onunla sohbet etmiştik. 50 yaşlarında kibar centilmen bir adam.

Beni görür görmez, mekanın özel kokteylinden servis ettirmişti. Biraz sohbet ettikten sonra müsade istedi. Hakikaten ortam çok güzeldi. Dingin bir ortamda güzel içkiler eşliğinde düşünmek, dinlenmek bana iyi geliyordu. Burdan çıkınca Türkan’ın yanına gitmeyi düşünüyordum.

Şehrin manzarasının tadını çıkarırken, omzuma bir el dokundu.. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda Nihal Hanım duruyordu. Açıkçası şaşırmıştım.. Rastalı saçları ile karşımda duruyordu. Tasarım mini deri eteği ve üzerinde derin göğüs dekolteli kıyafeti ile yine göz alıcıydı. Yüzündeki morluklar geçmiş ama dudağında hala küçük bir iz vardı.

Nihal- İyi akşamlar, seni burda görmeyi beklemiyordum.

Ben- Bende yalnız kalmayı umuyordum.

Nihal- İzin verirsen sana eşlik etmek isterim.

Ben- aslında izin ver..

Daha cümlemi bitirmeden masaya oturdu, oturduğunu gören garson hemen yanına gelip siparişini aldı. İçim sıkılmıştı..

Nihal- Buraya hep gelirim ama daha önce seni görmedim. Üstelik özel kokteylden ikram etmişler.

Ben- Önder bey ile aramız iyidir, çalışmaktan vakit bulamadığım için sık gelemiyorum.

Hala yüzüne bakmıyordum, şehri izliyor, bilerek umursamaz davranıyordum ama gitmeye hiç niyeti yoktu.

Nihal- Tamam aramız kötü ama en azından yüzüme bakabilirsin..

Ben- Şehir daha güzel, kusura bakma.

Bir süre sessiz kaldık. Yine sessizliği bozan Nihal oldu. Ayağa kalktı sandalyesini yanıma getirdi. Oturdu ve kendine çekti..

Nihal- Yeter artık, konuşmak istiyorum ve bugün herşey konuşulacak. Kaçamazsın.

Ben- Ne istiyorsun ya, tamam işte yaşandı ve bitti.. O gün de soyledim bana birşey borçlu değilsin..

Nihal- Şimdi kapatacaksın çeneni ve beni dinleyeceksin..

Nihal- O günden beri kendime gelemiyorum, yalnız kalamıyorum, sürekli etrafima bakıyorum.. Uzun zamandır benim peşindeydi o, en sonunda ısrarına dayanamadım kabul ettim ama içince sapıttı, beni eve bırakmasını istedim ama o benimle ilişkiye girmeye çalıştı. İzin vermeyince de dövdü. Anliyor musun dövdü.. Çaresiz halimi sen gördün, Firuze gördü.. Utancımı siz gördünüz..

Ben- Bana neden anlatıyorsun..

Nihal- Sana sus dedim.. Anlatıyorum çünkü kimseye anlatamıyorum. Anlatıyorum çünkü beni koruyan yardım eden ve üzerine hiç bir iyilik beklemeyen sendin..

Gözleri iyice yaşarmıştı, masada duran içkisini tek seferde içti. Ardından eli ile işaret edip yenisini istedi.

Nihal- Beceriksiz bir babam var benim. Yıllardır herkesi korumak için çalıştım çabaladım… Ama beni birisi bile korumadı.. Babam öğrendikten sonra sadece bana kızdı, Annem Esin varla yok arası.. Bartu.. Bartu ne yaptı biliyor musun ? Geçmiş olsun mesajı attı sadece… Lanet olsun…

Gözlerinden yaşlar süzülüyordu, alkolün de etkisiyle dugusallaşmıştı. Açıkçası bende duygusallaşmıştım, istemsiz empati kurmuştum.

Ben- Neden ağlıyorsun ki, sevinmen lazim.. Gördün işte gerçek yüzlerini, ya bunlar yaşanmasaydı.. Hiç göremeyecektin. Aileni seçemezsin.. Hiçbiri senin suçun değil..

İlk defa uzun bir cümle kurduğumuz duyunca dikkatini bana verdi. Onu teselli etmem mutlu etmişti.

Nihal- Ağrıma gidiyor, zoruma gidiyor.. En sevdiklerim yanımda değiller. Kısa sure önce işe başlamış, babamın arkasından iş çeviren, dış kapının dış mandalı bir adam beni kurtardı.. Zoruma gidiyor..

Duygusallığın etkisi ile elimi omzuna attım, kendime çektim ve başını omzuna koydum. Bu durum onu daha da etkilemiş olacak ki, omzumda daha fazla ağlamaya başladı.. Ben sadece tesselli ediyordum. Saçlarını okşadım. Cebimden bir mendil çıkarıp göz yaşlarını sildim. Birazcık kendine gelmişti.. Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı.. Tam öpmeye doğru hamle yaparken engel oldum.

Ben- Dış kapının dış mandalını öpmesen iyi olur, hem sonra pişman olursun..

Nihal- Ben.. o anlamda söylemedim.. Pişman olmam hatta en emin olduğum şey şuan bu..

Ben- Kafan iyiyken ve dugusalken öpmeni istemem.. En azından bu halde tercih edilmek istemem. Ne zaman ki ayık ve duygusal değilsin, o zaman konuşuruz. Hem Bartu öğrenirse kötü olur..

Nihal- Ne.. Sen nerden biliyorsun..

Ben- Babanın arkasında iş çeviren adam sence bundan haberi yok mu ? Yargılamıyorum kendi hayatın kendi tercihin..

Hesabı istedim, hesap gelene kadar toparlandım. Nihal arabaya bırakmamı istedi, hesabı ödedikten sonra koluma girdi. Mekanın önünde valenin aracı getirmesini bekledik, kafasını omzuma koymuştu. Sanki dünyanın en masum insanı gibiydi. Vale tam aracı getirdiği anda bir küfür sesi duyduk. 10 metre ilerde koşarak küfür ede ede birisi geliyordu. Dikkatli bakınca Nihal’i döven dangalak olduğunu anladım.

Nihal hemen arkama geçti, mekanın 2 kourması da hemen önümüze geçti. Dangalak resmen belalısı olmuştu. Bize saldırmaya çalışırken yumruk salladı ve korumalardan birine geldi. Zaten izbandut gibi olan korumalar iyice öfkelendi. İkisi bir bunu bir güzel dövdüler. Bizde olan biteni uzaktan güzelce izledik. Öyle güzel dövmüslerdi ki, muhtemelen 1 ay sadece çorba içebilirdi..

Nihali eve bırakmaya karar verdim, zaten kafası güzeldi. Arabayı ben sürdüm ve evine bıraktım. Araçtan beraber indik. Görkemli villasının önündeki bahçe kapısına kadar eşlik ettim. Gözleri gel demek istiyordu ama benden de çekiniyordu..

Nihal- Bu gece ve diğer günler için teşekkür ederim..

Yanına yaklaştım alnından öptüm.. Beklemiyordu bunu..

Ben- Kendine dikkat et.. İyi geceler..

Yanından yürüyüp gittim.. Bilerek son saniye romantik davranmıştım. Bana iyiden iyiye güzel duygular beslemeye başlamıştı.

Farkettim ki Nihal’in evi Firuzeye daha yakındı.. Türkan’a gitmekten vazgeçip Firuze’nin yanına gitmeye karar verdim.. Yakında taksi durağı vardı zaten.
10 dakikada varmıştım.. Haber vermemiştim, sürpriz yapacaktım.
Eve yaklaşınca, sesler gelmeye başladı.. Müzik seslerini yaklaştıkça daha iyi duymaya başladım. Evde parti gibi bisey vardı.
Eve geldim ve zile bastım. Kimse duymadı, tekrardan zile bastim ve kapıyı kara çarşaflı, peçeli ve sadece gözleri belli olan bir kadın açtı.

Yanlış geldiğimi düşündüm..

Ben- Şey pardon Firuze hanıma bakmıştım ama..

Peçeli kadın hızlıca kapının önüne çıktı ve kapıyı aralık bıraktı. Peçeyi indirince gözlerime inanamadım.. Peçenin altından Firuze çıktı..

Firuze- Ne işin var burada Kaan?

Ben- Sürpriz yapmak istedim sana.. Asıl senin bu halin ne ?

Firuze- Çok tatlısın ama Derginin Araplara satılma ihtimali var, ben de bir parti organize ettim.. Ayrıca sizin organizasyon için de erkenden geldiler, biraz gezmek istiyorlar.

Ben- Kimler var içerde.. bizden birileri var mı ?

Firuze- Patronun Tugay bey var ama kadınların hepsi çarşaflı, bazılarını tanıyorum ama geri kalan hakkında fikrim yok çünkü yüzlerini görmedim.

Ben- Keşke haber verseydim.. Neyse gideyim ben iyi eğlenceler size.

Firuze- Nereye gidiyorsun, gel sende.. Hem tanışma fırsatı bulabilirsin.. Arap pazarı size büyük kâr bırakır..

Ben- Tugay bey laf edebilir.. Sorun çıkmasın.

Firuze- Gel sen gel.. Ayarlarim ben, hem parti bitince baş başa kalırız..

Elimden tutup içeriye soktu. Hemen girişte yanda ki odaya girdik. Üzerimi degistirmemi soyledi, herkesin kıyafeti oradaydı.. Hemen üstümü çıkardım, bana geleneksel kıyafetlerinden verdi. Kandura elbisenin içinde kaybolmuştum resmen, kafama ve boynuma geleneksel birşeyler örttü ve güneş gözlüğü verdi bana.

Arap şeyhi gibi olmuştum resmen.

Firuze- Seni şuan tanıyacak bir Allah’ın kulu yok. Rahat rahat hareket edersin..

Yanina yaklaştım, peçesini indirdim dudaklarından öptüm.

Ben- Parti bitince cariyem olmaya hazır mısın ?

Firuze- Hahaha, hazırım. Hadi oyalanma da gel.

Gece vakti günes gözlüğü ile takılmak abesti ama yapacak birşey yoktu. En azından evin ve bahçenin aydınlatması iyiydi,insanları secebiliyordum.
Herhangi bir alkol servisi yoktu. Bahçeye çıktım, kişi başına 5 nargile düşüyordu nerdeyse. Kahkahalar havada uçuşurken arka fonda kendi kültürlerinin müzikleri çalıyordu.

Bir köşeye geçip ayakta takılmaya başladım, şerbetimden yudumlayarak etrafa bakıyordum. Bir müddet sonra Tugay gözüme takıldı, yanında çarşaflı bir kadın ve karşısında 2 adam sohbet ediyorlardı. Belli etmeden yan taraflarina geçtim ve dinlemeye başladım. Tugay hararetli bir şekilde birseyler anlatıyordu, duymak biraz zordu. Karşısında ki adamın biri dediklerini çeviriyordu. Gercek bir Arap şeyhiydi..

( Tugay ve Şeyhin konuşmaları)

Tugay- Orta Doğu iklimi için özel kreasyonlarımız hazır. Sizin desteğiniz ile orta doğu pazarında söz sahibi olabiliriz.

Şeyh- Bizim için sorun değil, şartlarda anlaşırsak olur ama önce karşılıklı güven inşa etmemiz lazım. Zaten isminizi duymuştum.

Tugay- Ortak dostlarımız olduğunu biliyorum, beraber çok güzel işler yapacağımızdan eminim.

Şeyh- Atlara merakınız olduğunu duydum. Güven inşa etmek için güzel bir fırsat. Size kendi çiftliğimden has Arap atı hediye etmek isterim..

Tugay- Beni çok mutlu ettiniz. Bende size bir şeyler hediye etmek isterim ama sizin herşeyiniz vardır..

Şeyh- Bir konuda yardımcı olabilirsiniz.. Ama burda konuşmak riskli olabilir..

Tugay- Çekinmenize gerek yok, Şeyma hanıma güvenebilirsiniz.

Şeyh- Eğer sizinle anlaşırsak, tüm orta doğu dağıtımını biz üstleneceğiz ama sizden bazen ricalarımız olacak. Kamyonların içinde gelen kıyafetlerin arasına, başka şeyler de eklenebilir. Anlıyorsunuz değil mi ?

Tugay- Anlıyorum, anlıyorum ama bu çok zor bir iş. Ayrıca motivasyonumuz hep yüksek olmalı.. Sizde anlıyorsunuz değil mi ?

Şeyh- Siz gümrükten geçirin ben sizin motivasyonunuzu arttırırım.

Cebinden iki anahtar çıkardı, yanındaki tercüman ise üzerinde yazılı bir kağıt ve kalem çıkardı.

Şeyh- Ön motivasyon olarak Dubai’de olan bu evleri lütfen kabul edin. Eğer bir sıkıntı çıkmazsa, daha çok size hediyelerim olacak.

Tugay- Henüz şirketler arası bir anlaşma sağlanmadı, emin misiniz. Tek yetkili ben değilim.

Şeyh- Sıkıntı olacağını düşünmüyorum, teklifimiz çok cömert olacak. Hatırlı ortak dostlarımız da bu ortakliga memnun olacaktır..

Tugay- Anlaşma için sizden haber bekliyorum o zaman..

Sevkiyat tırlarında ne taşıyacaklarını söylememişlerdi, Şeyma hanım da işin icindeydi ve alenen rüşvet alıyorlardı.. İşte mükemmel bir koz artık elimdeydi.. Sakince oradan uzaklaştım, kendime gelip düşünmem gerekiyordu. Sigarayı pantolonumda unutmuştum. İçeriye girdim, o sırada Firuze hanım yeni gelen bir misafiri karşılıyordu. Gelen kişi Türkan’dı yanında Bartu vardı.

Türkan ve Bartu içeriye girip ayrı ayrı odalarda giyindiler.. Bartu Türkan’ı beklemeden giyinip çıktı, yanımdan geçerken beni tanımadı.Zaten kafası güzel gelmişti, leş gibi alkol kokuyordu. Türkan 2 dakika sonra odadan çıktı. O da yanımdan geçti beni tanımadı. Biraz eğlenmek istedim, bir sapik gibi Türkan’ın peşine takıldım. Bartu arkadaşlarının yanına gitmişti bile..

Türkan arkadaşları ile sohbet ederken ona dikkatlice bakıyordum, benim baktığımı fark etti ama onemsemedi. Biraz zaman geçtikten sonra rahatsız oldu. Arkadaşlarının yanından ayrıldı içeriye girdi ve üst kata lavoboya çıktı..
Arkasından takip ettim, lavabodan çıkınca beni tekrar gördü ve yanıma geldi..

Türkan- Sapık mısın, beni neden takip ediyorsun..

Cevap vermiyordum ama gülmemek için zor tutuyordum kendimi..

Türkan- Heey, dilimizi bilmiyor musun.. Ya amk siktir git belanı benden bulma..

Tam arkasını dönüp gidiyordu ki, arkasından sarıldım ve ağzını elimle kapattım, bir yandan kurtulmaya çalışıyor, bir yandan da bana vurmaya çalışıyordu. Tutup bir odaya soktum. Duvara yasladım ve gözlüğü çıkardım..

Ben- Hahah, korkma benim şaka yaptım.

Türkan- Ahh Kaan, nasıl şaka bu. Elim ayağım boşaldı..

Ben- Yanımdan geçerken beni tanımadın, benimde aklıma geldi.. hahah üzgünüm ama çok eğlendim..

Elimi tutup göğüsüne getirdi.

Türkan- Bak, nasıl çarpıyor kalbim..

Ben- Böyle anlamadım, çıkart bakayım..

Türkan- Bartu burda, herkes burda.. Kudurtma beni..

Ben- Şuan nasıl kudurdum seni görünce haberin var mı ? Çok yakışmış..

Türkan- İstersen sonra da giyerim senin için..

Ben- Çok isterim.. Ama şuan beni rahatlatman lazım.. Eğer rahatlatırsan sana güzel bir haberim olacak..

Elini tutup sikime getirdim. Okşamaya başladı..

Türkan- Meraklandırma beni, söyle hadi..

Ben- Olmaaaz, önce rahatlat..

Eğildi bir anda, kandurayı kaldırdı, peçesini çıkardı. Ardından altımdaki boxerı da çıkarıp sikimi ağzına almaya başladı.. Ulan resmen fantezi yaşıyorduk..

Kafasındaki örtüye zarar vermeden, başını tuttum ve iyice sikimi derinlerine soktum.. Özlemiştim Türkan’ı…

Biraz daha yaladıktan sonra, ayağa kaldırdım.Peçesini kapatmasını fanteziye devam etmesini istedim.Kara çarşafını sıyırdım, altında jartiyer vardı.. Duvara domaltip çarşafın altından amını yalamaya başladım.. Deli gibi yalıyordum, öyle ıslanmıştı ki, yüzüm tamamen ıslanmıştı…

Çarşaftan başımı çıkardım, sikimi çıkartıp amına sokmaya başladım..

Türkan- Ohh ohh sok daha derine sok..

Ben- Cariyemi sikiyorum.. Özlemişim seni.

Türkan- Bende özledim.. fırsat bulamadık bir türlü.. ohh devam et.. durma sakın..

Ben- Asla durmam..

Parti devam ederken, tempolu bir şekilde sikiyordum.. Bir anda kapı açıldı… Alelacele seks yapmaya başladığımız için kapıyı kitlemeyi unutmuştuk… Kafamızı ikimiz birden çevirdik ve karşımda Bartu vardı.. Gözlüklerimi çıkardığım için beni tanımıştı ama Türkan’ı tanıyamazdı.. Kafası uçmuş vaziyetteydi..

Bartu- Aaa pardon ben kimse yok zanettim.

Bartu- Kaan bey kolay gelsin.. Maşallah iyisiniz heee…

Şaşkın bir şekilde kalmıştık, Türkan sesini cikartamıyordu.. Sikim hala amında, Türkan’da domalmış vaziyette kalmıştık.
Aklıma fantezimiz gelmişti, bir anda devam etmeye sert sert sikmeye başladım.

Ben- Kusura bakma, tokalasamam.. Müsade edersen biraz isim var.. Sakın kimseye söyleme..

Türkan ahh bile diyemiyor, sadece dişlerini sıkıyordu. Dişlerinin sesini duyuyordum..

Bartu- Ooo, sen devam et, baya iyisin hee. Bu hanımda baya iyi.. Hepsini alıyor gıkı çıkmıyor.. asla kimseye söylemem. Sana iyilik borcum var..

İyiden iyiye köküne kadar sokuyordum ama boşalmak üzereydim. Bu durum beni baya azdırmıştı..

Ben- Çok sağol daha sonra konuşuruz bunları..

Bartu- Tamam tamam siz keyfinize bakın, ben kaçtım. Yalnız gitmeden de şunu söyleyeyim. Bu götün hakkını veriyorsun..

Dedikten sonra kapıyı kapatıp çıktı. Bende daha fazla dayanamayıp içine boşaldım..

Türkan eli ayağı boşalmış bir şekilde yere kapaklandı..

Türkan- Off öldüm heyecandan.. Ter boşaldı resmen.. Öyle bir zevk aldim ki anlatamam… Kalbim yerinden çıkacak ama yok böyle birşey.

Ben- Sen birde bana sor… Ömrümde böyle boşalmadım..

Türkan- Off harikaydı… Ohhh bağımlısı oldum resmen… Yine yapalım.. Yapalım…

Ben- Bir nevi fantezimiz oldu ama ilerde seni de bilecek.. Rahat ol..

Tamamen gevşemiştim.. ayağa kalkıp toparlandık, ben odadan çıkmadan önce duyduklarımi anlattım.. Elimizde büyük bir koz vardı artık. Yarın buluşup ne yapabiliriz onu konusmaya karar kıldık. İlk önce odadan ben çıktım etrafta Bartu yoktu, ardından Türkan hızlıca odadan çıktı ve bir grubun arasına katıldı..

Gecenin ilerleyen saatlerinde doğru düzgün insan kalmamıştı..Hatta kimse yoktu.Firuze yanima geldi..

Firuze- Mahvoldu belim,ayaklarım.. Çok yoruldum.

Ben- Ben sana masaj yaparım…

Firuze- Ohh olur.. ama önce koluma gir de odalara bakalım, gizli gizli alkol içenler vardı.. Sızan falan varsa gönderelim.

Koluma girip oda oda gezmeye başladık.

Firuze- Bugün sorunsuz geçti, dergiyi muhtemelen satın alacaklar.. Sen tanışabildin mi birileriyle..

Ben- Hayır, sadece Partinin tadını çıkardım. Uzaktan baktığımda Tugay bey zaten konuşuyordu..

Firuze- İyi bari, çok severim ev partilerini.. Hepsinde illa farklı bir şey olur, hepsinin mutlaka farklı hikayesi olur..

Beraber üst kata çıktık yine kimse yoktu. Firuzenin odasına geçtik, kendine ait portatif bir mesaj koltuğu vardı. Öpüşerek soyunduk. Daha sonra onu masaj koltuğuna yatırdım, süt teni gibi teni karşımda duruyordu. Yüz üstü yattığı için kalçası inanılmaz güzel gözüküyordu. Elime rahatlatıcı bir yağ alıp sürmeye başladım..

Ayaklarını ovalamaya başladım, belli riitmler ile tüm sinirini alıyordum.. Keyiften dört köşe olmuş bir şekilde hafif hafif kısık sesle keyif nidaları atıyordu, göz ucumla bana doğru bakan amına baktım. Islanmaya başlamıştı. Baldırlarina ve daha sonra poposuna yoğun bir şekilde masaj yapmaya başladım. Bende çırılçıplak bir sekildeydim ve sikim sızlıyordu.. Bir süre daha omuzları dahil masaja devam ettim. Ardından amını okşamaya başlayınca, Firuze zevke geldi.. Sikime de yağ sürmüştüm. Amını okşuyor hatta parmaklıyordum..
Tepkisini ölçmek için, ara ara poposuna da parmağımı sokuyor çıkarıyordum.. Ses etmiyor aksine zevk alıyordu.. Koltuğa çıktım ve bacaklarını ayırdım. Karşımda heybeti ile poposu bana bakıyordu.. Sikimi amına yaklaştırdım. Niyetim amına sokmaktı ama götü bir anda kendini bana çekti.. Zaten yağlıydık ve rahat girerdi..

Bir anda ucunu poposuna soktum. İçten bir şekilde ahhh diye bağırdı..

Firuze- Napiyorsun, yanlış yerdesin… Yanıyor dur..

Ben- En doğru yerdeyim, cehennem gibi sıcak bir yer burası.. Off çok dar..

Firuze- Ohh, zevkten çok acı veriyor..

Ben- Merak etme yavaş yavaş sokuyorum alışacaksın..

Yavaş yavaş soktum, artık acıdan değil zevkten inliyordu..Sikim Daracık götündeydi, resmen sikimin nabzını hissediyordum. Damar pıt pıt atıyordu..
Alıştığını anlayınca hızlanıp köklemeye başladım.. Şap şap şap sikiyordum..

Ben- Ohh taş gibi götün, offf çok güzel götün..

Firuze- Ohhb sik, götümü mahvet dağıt… Senin sik…

Bir süre daha götünden siktim, ardından içine boşaldım.. İkimizde çok rahatlamıştık. Beraber duşa girdik ve biraz da orda seks yaptık. Duştan çıkınca Türkan’a mesaj attım. Yarın geç geleceğimi söyledim.. o esnada

Nergis’ten bir video geldi..
Benim odamda benim yatağımdaydı. Telefon yine sabitti. Nergis benim boxerı zar zor giymiş, yatağıma yatmış mastürbasyon yapıyordu.

Eniştem- Ohh, iyice sapıttın sen. Sikini okşadıgın yetmiyor simide boxerini giyip kendinle oynuyorsun..

Nergis- Evet, görmedin mi sikini.. Nasıl da sertti.. Boxerina boşalıp yerine koyucam.. Onu giyip gezecek.. Ohh izle gavat çek 31 utanma.

Eniştem sikini çıkarıp Nergisi izlerken 31cekti 15 saniyede kendi boxerina boşaldı..

Nergis- Gavat, işte bu yüzden siktircem kendimi.. Namusunu sikecek ve geç boşalacak…

Ardından Nergis’te boşaldı, boxerı çıkarıp çekmeceye aynı yerine koydu.. Gizlediği kamerasını aldi ve video bitti..

Yine şenlik vardı…

Yatmadan önce,Kıyafetlerimi almak icin, ilk soyunduğum odaya gittim. Tam aldığım esnada yerde birşey gördüm..

Bir flash bellek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir