Başkalarının Kadınları – 4

Sabah erkenden uyandım ve çalışmaya başladım, dün akşam olanları düşünmeden edemiyordum. İşe bir türlü odaklanamayınca ara verdim. Akşam neler olacağı ile ilgili düşünürken biraz kontrolü ele almamın iyi olacağını fark ettim. Benim dışımda gelişen olaylarla şansım yaver gitmişti. Bu gün Serap, Nurhayat abla ve ben aynı odada olacaktık ve Serap’ı gebe bırakmaya çalışacaktık. Ancak bazı değişiklikler yapmaya kararlıydım, porno izleyerek ilerleme işine kesinlikle bir son verecektim. Nurhayat ablayı ikna edebileceğimi düşünüyordum, o ikna olursa Serap zaten her dediğini yapacaktı.

Öğlen telefonum çaldı, arayan Erdal abiydi, bana akşam 9’da misafirleri geleceğini, saat 4 – 5 gibi onlarda olursam çok sevineceklerini iletti. Dilersem “seans” bittikten sonra akşam yemeğine kalmamı istedi, gelecek kişileri tanıyordum. Demir abi ve eşi Melda. Demir abi ve Erdal abi çocukluk arkadaşıydı, Melda ise benden bir iki yaş büyüktü, eşi ile aralarında 13-14 yaş fark vardı. Eğer enerjim kalırsa yemeğe kalmak istiyordum çünkü eğlenceli insanlardı.

Saat 16:30’da evlerine vardım, kapıyı uzun süre sonra ilk kez Serap açtı, altında dar uzun bir tayt, üzerinde ise kolsuz bir bluz vardı, gene günlük kıyafetlerdi. “Hoşgeldiniz” dedi ve beni içeri aldı, misafirlerle sizli bizli konuşmasını isterdi Nurhayat abla, ama benimle bu şekilde konuşması biraz tuhaf kaçmıştı. Hoşbulduk diyerek içeri girdim, anında ortalıktan yok oldu.

Salonda Erdal abi ve Nurhayat abla ellerinde tablet oturuyorlardı, öpüşüp selamlaştık. Nurhayat ablanın üstünde kısa bir şort ve beli açık bir askılı vardı, ayakları çıplaktı. Günlük kıyafetlerdi ama ikisi de ufak parçalar olduğundan vücudu çok çıplak gözüküyordu.

E: Mertcim akşam yemeğe kalacak mısın

M: Sizin için uygunsa kalırım, Demir abi eğlenceli adam

N: Kal kal, laflarız, Demir bize terapi yapar.

E: Deli doktoru ile işim olmaz benim. Hehe

Demir abi psikiyatrist olduğundan deli doktoru derdi Erdal abi ona.

N: Seraaaaap, çıkıyor musun yukarı kızım.

S: Hanımım çıkıyorum şimdi

N: Tamam seni bekliyoruz

Serap içeriden geldiğinde üstünü değiştirmişti, kolsuz bir elbise giymişti, elbise boyu dizlerindeydi. Beni etkilemek için değil, önümde kıyafet çıkartmak zorunda kalmamak için giydiğini tahmin ediyordum. Merdivenlerden yukarı çıktı ve odaya girip gözden kayboldu.

N: Ben de çıkıyorum, Erdal sen bir şey diyor musun? Bir şeyler konuşacağım Mert ile diyordun.

Erdal abi kem küm etti, belli ki Erkeklik yapmayı planlamıştı ama bir şeyler demeye utandı, cümleleri toparlayamadı. En son bir şeyler söylemiş olmak için “Kızlar sana emanet Mert” gibi saçma sapan bir laf etti. Nurhayat abla bu lafına güldü ve “ayol beni niye emanet ediyorsun Erdal” diyerek güldü. Erdal abide gülüp “ne biliyim ne denir bu durumda ben” dedi ve tabletine geri döndü. Karısının önünde birazdan genç bir kızı sikecektim, ama pek rahatsız oluyor gibi gözükmüyordu. Erdal abi ile böyle bir ilişkimiz olacağını hiç düşünmezdim.

M: Sen merak etme Erdal abi, kızlar benle güvende

dedim gülümseyerek.

N: Hadi Mert hemen şu işi halledelim, sabahları test yapıyoruz kıza bu sabah negatif çıktı.

M: Daha erken değil mi test için?

N: Erken ama olsun

Diyerek merdivenlere yöneldi, ben de arkasından takip ediyordum. Kalçaları dar ve kısa şortundan bir sağa bir sola sallanıyordu. Erdal abiye baktım hiç oralı değildi, ben de manzaranın keyfini çıkarttım. kapının önünde Nurhayat ablayı kolundan tutup durdurdum.

N: Ne oldu

M: Nurhayat abla dünkü gibi yapmayalım bu işi, dün porno aç, masturbasyon yap, herkes daha da strese giriyor, çok absürd bir ortam oluşuyor. Haldun’da yok, bir kaç dakika az münasebet etsek ne olur, fazla etsek ne olur. Netice aynı değil mi?

Biraz düşündü ve “Dur bakalım Serap ne diyor, am onun amı” dedi. Bu kadar açık konuşması beni şaşırtmıştı. Gözlerimin fal taşı gibi açıldığını görünce “Serap, sen ve ben varken gereksiz kibarlığa gerek yok, birazdan kızın içine gireceksin” dedi ve cevap beklemeden odaya daldı.

Serap gene yatakta oturuyordu.

N: Serap nasılsın kızım

S: İyiyim hanımım, bekliyorum.

N: Kendini nasıl hissediyorsun, var mı istediğin bir şey.

S: Yok, bekliyorum işte.

N: Tamam, başlarız şimdi. Bak ne diyeceğim, şimdi porno açma, elle masturbasyon, porno sesleri falan bunlar seni rahatsız ediyor mu? Nasıl tercih edersin, doğrudan senin içinde başlayıp bitirelim mi? Yoksa dün iyi miydi?

Serap kızardı, kafasını önüne eğip “Abla en iyisini sen bilirsin, en kolay, doğru nasıl diyorsan öyle yapalım” dedi.

Nurhayat abla yatağın yanındaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı, kalçasına doğru açılan diri bacakları çok tatlı gözüküyordu.

N: O zaman Mert sen direk başla, odada iki kadın varken porno izlemek de neymiş, daha rahatsız edici. Rahatımız kaçar. Mertcim biliyorsun çok fazla Serap’a sokulmak yok, kızımızı ürkütmeyelim ama neticede ne yapacağın da belli.

Serap bekliyordu.

N: Güzel kızım uzansana yatağa

S: Do.. Doğru

Diyerek Serap yatağa uzandı, dünkü gibi bacakları aşağı gelecek şekilde uzanmıştı, eteği her yerini kapatıyordu. Dünden beri düşündüğüm an gelmişti ama birden sikimi Nurhayat ablanın önünde çıkartmanın o kadar da kolay olmadığını fark ettim.

M: Başlıyorum ben de herkes için uygunsa

Dedim, Nurhayat abla başını sallayıp sakin sakin bir bacağını sallayarak bizi izlemeye başladı. Ben de utangaçlığın bir şeye fayda sağlamayacağını fark ederek fermuarımı açtım ve sikimi dışarı çıkarttım. Yarı kalkık haldeydi, Serap ben hiç bir şey söylemeden eteğini yukarı toplayıp belini hafif kaldırdı ve eteği altına aldı. Düne göre daha rahattı, odada kocasının olmayışı da bunda etkiliydi sanırım. Sağa, sola veya tavana değil kafasını kaldırmış bacak arasına doğru bakıyordu bu gün.

N: Siz işi kolaylamışsınız, hadi bakalım Mert kaldırda başla.

Nurhayat ablanın rahatlığı beklemediğim bir şeydi, bacak bacak üstüne atmış, üstteki bacağını sallaya sallaya bizi izliyordu. Bir elimle sikimi sıvazlayıp kaldırmak için okşamaya başladım, Serap’ın vücuduna bakarak okşuyordum, çaprazımda oturan Nurhayat ablya bakmak da istiyordum ancak henüz erken diye düşündüm. Kafamı ona çevirdiğimde Serap’ın amına, benim sikime, Serap’ın yüzüne, bana her tarafa baktığını ve incelediğini gördüm. Sonra telefonunu çıkartıp onunla oyalanmaya başladı, ben de fırsat bu fırsat onu keserek sikimi kaldırdım, döndüğümde Serap gözlerini gözlerime kilitlemişti. Nereye baktığımı anlamış, bir miktar hiddetlenmişti sanırım. “Giriyorum” dedim, “Gir” diye cevap verdi. Bu gün çok daha rahattı.

İçine girmeye başladım ve sakince pompalıyordum, o sırada Nur hayat abla benim girdiğimi görünce telefonu yan tarafa bırakıp bizi izlemeye başladı. Serap da arada ona bakıyordu ama vücudu kaskatı ve gergindi, dün bu kadar rahat olmadığımdan fark etmemiştim bu katılığı.

N: Rahatla biraz kızım, o kadar gerilme rahatla güzelim benim.

Serap biraz gevşetir gibi oldu kendini ama ben iyice içine girince yeniden kasıldı. Tamamen hareketsiz duruyordu ama karşı da koymuyordu. Nurhayat abla yerinden kalktı ve Serap’ın baş ucuna geçti, ne olduğunu anlamayarak durdum. Nurhayat abla Serap’ın Saçlarını okşamaya başladı “akıllı kızım benim, gevşe hadi kapat gözlerini” dedi. Serap gözlerini kapatıp kendini rahatlatmaya çalışıyordu, bu sahne hoşuma gitmişti, tekrar işime geri döndüm. “Aferim güzelime benim, aferim, endişe edecek hiç bir şey yok” diye ekledi Nurhayat abla, Bu sırada biraz hızlanmaya başladım, Serap kalçalarını yukarı doğru kaldırdı.

N: Aferim Serap, al içine kızım, bırak doldursun içini, hamile bıraksın seni Mert

Hiç bir yerden tutmayınca gene düzgün ritim sağlayamıyordum, Serap’ın bacaklarını alttan kaldırıp kollarımın üstüne aldım ve daha rahat köklemeye başladım. Serap şaşırıp gözünü açtı ama “Şşşşşş, akıllı kızım benim, rahatla bırak kendini” lafını duyunca kapatıp kendini tekrar Nurhayat ablaya teslim etti. Ben Serap’ı izlemeyi bıraktım Nurhayat ablaya bakıyordum, o da benim içeri girip çıkan sikime bakıyordu, bir yandan da “işte böyle, devam edin” diyerek ritim tutuyordu, kafasını kaldırınca göz göze geldik. Bana ağzını oynatarak sessizce daha hızlı işareti yaptı, Nurhayat abla sikişi yönetiyordu, açıkçası şikayetim yoktu. Daha hızlı pompalamaya başladım, gözlerimiz bir birine kenetlenmişti. Ellerimi yatakta iki yana koyup hafif üstüne eğildim Serap’ın. Nurhayat abla bana çok yakındı ve hala Serap’ın saçlarını okşuyordu, bir süre daha böyle siktikten sonra gelmeye yaklaştım ve “Boşalacağım” diyebildim. “Kökle Mert, derine boşalt, kökle” dedi o an Serap’ta kendini kaptırıp “Derine boşalt, derine kökle, dölle beni” diye ekledi. Nurhayat abla “işte böyle güzel Serap’ım benim, vurdur kendine, vurdur ki gebe kal” demesi ile benim takatim kalmadı ve dayanamayıp boşalmaya başladım. Gene Serap’ın üstüne yığılmış, kasılarak içeri akıtıyordum, saçlarımda bir el hissettim “Aferim Mert, aferim kuzum” diyen Nurhayat ablanın eliydi. Boşalmam bitince yana devrilip bir süre soluklandım, o esnada kapının kapanış sesini duydum. Nurhayat abla odadan çıkmıştı, Serap ile yanyana yığılmış yatıyorduk, elimi tutup “teşekkür ederim” dedi. Ona dönüp ben teşekkür ederim dedim ve kalkıp odadan çıktım.

Salona indiğimde kimse yoktu, Erdal abi gitmişti. Nurhayat ablanın sesini duydum. Yukarıdan “Mert hazır olunca ikinci için gel” dedi. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı, bir beş dakika aşağıda oturup soluklandım, mutfağa gidip suç itim. Tam yukarı çıkacakken Erdal abi girdi salona.

E: Nasıl gidiyor başlayabildiniz mi?

M: İlk işlem tamam ikinciye başlayacağız.

E: Bu ne hız, arada Nurhayatı kaynatma sakın. Hehehe.

“Söz vermeyim Erdal abi” diyerek güldüm, söz vermemek en doğrusuydu. Erdal abi anlamadığım şekilde çok rahat davranıyordu bu konuda gülerek uzaklaştı, ya çok güveniyordu eşine ya da umursamıyordu.

Nurhayat abla aşağı “Hadi Mert” diye seslenince yukarı çıktım ve odaya girdim. Serap tamamen çıplaktı. Ufak memeleri çok diri gözüküyor, dimdik karşıya bakıyorlardı, beli incecik teni bembeyazdı, zayıf ama çok güzel bir kadındı. İki kez siktiğim kadını ilk kez çıplak görüyordum.

N: Ben söyledim soyunmasını, daha kolay olur işimiz, hem elbisesi batmasın.

Serap bir şey demeden yatağa sırt üstü uzandı, rahat hareket etmeye başlamıştı.

N: Ayol öyle olur mu adam yeni boşaldı o pozisyonda tekrar nasıl boşalsın aynı şekilde, aşk olsun Serap.

S: Nasıl yapayım, bilemedim.

N: Gel otur şöyle, Mert sende çıkart üstünü Haldun misafirlerimizi getirmeden bitirelim şu işi. Olay çıkmasın.

Serap koltuğa oturdu o esnada bende soyundum, Nurhayat abla kıyafetiyle iki soyunuk kişinin karşısında duruyordu. Serap’a yaklaştım.

N: Al eline de kaldır çocuğu, öbür türlü ikincisi çok zor.

Nur hayat abla beni şaşırtıyordu, dışarıda söylediği “kızdan bir şey bekleme” lafı havada kalmıştı, ancak içeride olunca seksin teorik ilerlemediğini anlamıştı anlaşılan. Sikişiyorduk neticede. Serap biraz tereddüt edince elini tutup sikime doğru uzattı ve tutturdu. Serap ileri geri yapmaya başlamıştı, bir adım öne atıp yaklaştım, daha rahat kavradı sikimi.

Nasıl okşayacağını biliyordu, gittikçe hızlanarak beni havaya sokuyordu, ben de memelerine bakıyor okşayıp okşamamak konusunda düşünüyordum. Ardından bir elimle memesini okşamaya başladım, ikisi de hiç tepki vermeyince avuçladım.

N: Ooooo siz iyice zıvanadan çıktınız.

Diyerek kahkahayı patlattı, Serap “Ablaaa” diyerek utangaç bir tonda cevap verdi ama sikimi sıvazlamaya da devam ediyordu. Kararlı hareketleri sayesinde tamamen sertleşmiştim.

N: Gel kızım arkanı dön koltuğa eğil.

Nurhayat abla Serap’ı koltuğa önüme domalttı, Serap hiç tereddüt etmedi. Ben de arkasına geçip avcuma tükürdüm ve sikimi kayganlaştırdım ve Serap’ın arkasından amına köklemeye başladım, Nurhayat abla tam yanımda duruyor, dibimden sikişimi izliyordu. Ellerimle Serap’ı kalçalarından tutmuş, tatlı tatlı sallanan kalçalarını izliyordum, kolum Nurhayat ablaya çarpıyordu bazen, Serap resmen ritim tutuyordu bana ve hafif hafif inliyordu. Artık bu iş tam sikişe dönmüştü.

Nur hayat abla Serap’ın sırtını okşayıp “Aferim, devam çocuklar” diyordu, kendi eli sürekli kot şortunun önüne doğru gidiyor ama kararsızlıkla kemer halkalarından parmaklarını geçirip öyle bekliyordu. Bir şey yapmak istiyor ama cesaret edemiyordu. Yanımda bir kadının yönlendirmesiyle çok güzel başka bir kadını domaltmış sikiyordum, keyfim çok yerindeydi. Kendime güvenim tamdı, ortamın verdiği cesaretle çokta emin olmadan sağdaki elimi Nurhayat ablanın kalçasına attım ve okşamaya başladım, bir kaç saniye bir şey demedi ama sonra kolumdan tutup kolumu Serap’ın götüne götürdü, kendine elletmek istememişti. Nurhayat abla Serap’ın yanına oturdu ve tekrar ona konuşmaya başladı, kulağına çok yakın şekilde fısıldıyordu ” hadi benim güzel kısrağım, pompalat, boşalttır içine” diyor, Serapta “Ahhh boşal içime Mert, gel ne olur dölle beni, yalvarırım dölle” diye ekliyordu.

N: Hadi Mert gir boşal, bitir yoksa ben fenalık geçiricem artık.

Sıkıldığından mı, azdığından mı öyle dedi bilmiyordum.

S: Gel lütfen yandım, içime gel hadi

Ben de gelmek üzereydim, Nurhayat ablanın gözlerine bakarak “boşalıyorum” dedim. Gözlerimin içine bakarak “Boşal Mertim, gel hadi kuzum, dölle kısarığımızı” dedi. Arkasından vura vura boşalmaya başladım, Nurhayat ablanın bir eli Serap’ın belindeydi. Boşalmam bitince sikimi çıkarttım, Serapla tüm sıvılarımız karışmış üstü bembeyaz olmuştu. Nurhayat abla yandan bir peçete alıp bana uzattı “Çok iyi bir üçlü olduk” deyip kahkahayı patlattı. Ayağa kalktı tam gidecekken yanağıma bir öpücük kondurup kulağıma “sikini kopartırım Mert, eline sahip ol” dedi ve odadan çıktı, kelimeleri sertte olsa sesi cilveliydi. Serap hala domalmış vaziyette duruyordu, ben de onun yanağına bir öpücük kondurdum ve kulağına “kocana söyle seni artık ben sikiyorum” diye fısıldayıp odadan çıktım.

Aşağı indiğimde Melda ve Demir abi içeri giriyorlardı, yanlarında Haldun vardı, misafirlere hoşgeldiniz dedikten sonra Haldun’a göz kırpıp “işlem başarılı” dedim. Kıpkırmızı oldu ama insanların içinde bir şey diyemedi. Erdal abi bana yaklaşıp “Sende az değilsin ha Mert, ayrıntıları ben alırım Nurhayat’tan gece” dedi. Pek rahatsız olmuşa benzemiyordu, acaba Nurhayat abla herşeyi anlatır mıdı? Beşimiz salona geçerken Serap aşağı indi ve Haldun ile birlikte evden çıkıp bahçedeki kendi evlerine gittiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir