Ablam Derya Part 9 TEŞHİR

Deryayı dilimle kudurtmuştum, beni arzulamıştı, o an sikimi amına sokmamı istemişti. Ama bir şekilde buna karşı koymuştu ve izin vermemişti. Onun benden daha çok zevk alırken nasıl hayır diyebildiğine çok şaşırmıştım gerçekten. Ve bundan sonra aramızdaki ilişki nasıl olacaktı, özellikle annemin yanında nasıl davranacaktı çok merak ediyordum.

Ertesi gün derya kahvaltıya inmedi, akşam da dışarıda yemek yedi ve gün boyunca onu görmedim. Belki 1 günlük aranın ardından bir sonraki gün hiçbir şey olmamış gibi davranır diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Annem derya ben kahvaltı masasına oturduk. Annem bir şey almak için mutfağa gittiğinde derya bana döndü ve

D: Utanmadan bir de benim ve annemin yanında hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun he piç herif seni

T: Derya sussana, napayım ne yapmamı istiyosun

D: Azcık yüzün kızarsın be arsız herif. Ablana nasıl böyle bir şey yapabildin hala aklım almıyor

T: Ulan keyiften 4 köşeydin, teşekkür etmen lazım. Daha önce hiç böyle davranan oldu mu sana

D: Sussana ulan keyiften 4 köşeymişim, heh, yok öyle bir şey.

Annem gelirken bu ufak konuşmayı hemen bitirdik. Ama deryanın bana olan öfkesi gerçekten çok fazlaydı.

O gün yine hep beraber akşam yemeği yerken, annem de masadayken bambaşka bir konu hakkında deryaya ufacık bir espri yaptım ve 3müz de güldük. Ama derya, buna yine sinirlenmiş olacaktı ki bir anda masanın altından elini sikime attı. Ben donakaldım ve ne yapacağımı şaşırıp deryaya baktım. Hiçbir şey olmamış gibi çatalıyla yemeğe devam ediyordu. Annem tam karşımızda, derya eliyle pantolonum üstünden sikimi okşamaya başlamıştı. Yemek masası biraz yüksekti ve deryayla gerçekten yakın oturuyorduk, bü yüzden derya anneme belli etmeden sikimi okşayabiliyordu. Ben şaşkınlığımı atarken sikim de yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı. Bu sırada derya benimle konuşuyor, sorular sorarken ben iyice terledim ve ağzımdan çıkan kelimeleri artık kontrol etmekte zorlanıyordum. Daha fazla dayanamadım ve yemeğimi yarıda bırakıp doydum diyip odama çıktım. Deryanın bunu neden yaptığını anlamamıştım, gerçekten çok anlamsızdı. Hep bana sayıp küfürler ediyor, hem de bunu yapıyordu. Üstelik masada annem varken.

2 gün sonra tekrar annem derya ben kahvaltı yapacaktık. Bu sefer deryanın annemin yanında tekrar aynı şeyi yapmasından korkmuş ve deryanın karşısına oturmuştum. Derya, annemle beraber karşımda oturuyordu. Kahvaltımıza devam ederken, şeytan derya yine o aklını kullanmış ve, bana telefondan bir şey gösterme bahanesiyle yanıma oturmuştu. Derya bana sağ elindeki telefonla saçma sapan fotoğraflar gösterirken sol elini de sikime attı. Yine derya sikimi okşarken ben kıpkırmızı olmuştum ve, doydum diyip kaçmaya çalışırken derya dur, fotoğraflara bakmadan gidemezsin diyip beni engelledi. Bu sefer ondan kaçamıyordum. Pantolonumun üzerinden sikimi okşarken, sikim de iyice kazık gibi olmuştu ve zonklamaya başladı, ve derya bi anda tek eliyle fermuarımı açıp, boxerımın kenarından sikimi dışarı çıkardı ve şimdi, karşımızda annem varken yemek masasının altından sikimi çıkarmış ileri geri hareket ettiriyordu. Anneme yakalanma korkusu bu durumdan aldığım keyfi inanılmaz arttırıyordu. Derya ise profesyonel bir aktris gibi sol eliyle bana 31 çekerken diğer yandan hiçbir şey olmamış gibi sürekli bir şeyler anlatıyor, çok normal davranıyordu. Annemin anlamasına imkan yoktu. Ben de artık korkuyu bırakmış, keyif alıp boşalmayı beklerken derya beni boşaltmadan bir anda elini çekti ve bu kadar dedi. Mal gibi kalmıştım, ulan beni hem zor duruma sokmuş hem de boşaltmamıştı orospu derya. Beni sinir etmeyi o kadar iyi biliyordu ki. Ben de çaktırmadan sikimi pantolonuma soktum ve annem derya ben sofrayı toplarken; benim daha önce anneme yaptığımın tersi olarak bu sefer de derya birkaç kere bana götünü sürtmüştü bilerek, ve dönüp imalı bir bakış atmıştı. Annem tam yanımızdayken bunları yapması artık dayanılmaz bir hal olmuştu. Ama bu bakış, çok farklı ve korkutucuydu. Derya bu hareketleri sanki yakalanmayı istediği için yapıyordu, bizi yakalattıracak ve sonra tüm suçu benim üstüme atacaktı, planı bu olmalıydı. Deryadan korkmaya başlamıştım. Ve ayrıca nedensizce onun karşısına cıkıp neden bunları yaptığını sorma cesaretini kendimde bulamıyordum. İçten içe yakalanma korkusunun heyecanı sarıyordu beni. Sikimi elliyor, bana sürtünüyordu ve elbetteki keyif alıyordum bu durumdan. Ama derya işleri biraz daha ileri seviyeye götürdü.

Ara sıra bu yaramazlıklarına devam eden derya, bir süredir beni sadece annemin yanında utandırmaya çalışıyordu, borç istemeye gelmemişti. Ve artık defnenin yanında da bunları yapmaya çalışıyordu, ama defneyle her zaman çok yakın durduğumuz ve genelde odamda vakit geçirdiğimiz için buna çok fırsatı olmamıştı. O da başka bir çözüm bularak defnenin yanında imalı imalı konuşmaya başladı. Odamdan her çıktığımızda bize, terlemişsiniz diyip gülüyordu, defneye “tatlım çok büyük lokmalar mı yedin, dudak kenarların çatlamış”  veya “bu KOCA tunayı idare etmesi zordur, başa çıkabiliyor musun” gibi şeyler demesi beni iyice tedirgin ediyordu. Ama allahtan defne bunları hiç birini anlamıyordu.

Derya annemin yanındaki hınzırlıklarını yavaş yavaş arttırıyordu. Annemin salonda bir çalışma masası vardı, televizyon izlerken veya bizimle sohbet ederken çalışabilmek için koltukların arkasına, 3-4 m geriye bu masayı koydurmuştu.  Ve vakıf işleriyle ilgili çalışırken ben de koltukta televizyon izliyordum. Annem arkamda kalıyor ve yüzü bana dönüktü. Derya salona geldi, yanıma oturdu ve benimle tv izlemeye başladı. Bunu yaparken sikimi okşamayı da ihmal etmiyordu, ben bu sefer zararsız olacağını düşünerek keyif almaya bakarken derya beklemediğim bir şey yaptı ve, annemin de duyacağı şekilde, “Tunam biraz dizine yatayım” dedi ve kucağıma kafasını koydu, eşofmanımın kenarından sikimi çıkardı ve ağzına almaya başladı. Annem 3 metre gerimizdeyken defne sikimi ağzında gezdiriyordu, hem de öyle bir yalıyordu ki, sanki 40 yıldır yarrağa hasret gibi iştahlı ve açtı. Bütün yeteneklerini sergiliyordu, dili bugün özellikle çok daha hareketli çok daha kıvraktı. Bir eliyle de taşaklarımı ovalamayı ihmal etmiyordu. O kadar güzel yalaması benim tedirginliğimi azaltmıştı ki, bir anda annem ben de geleyim sizinle tv izliyim bari diyip hemen masasında kalktı. Benim elim ayağıma dolaşırken defne çok rahatça sikimi geri eşofmanın içine koydu ve kafasını dizime yasladı. Annem geldi, tv beraber izlemeye başladık. Derya üşüdüm diyip annemden bir battaniye aldı ve, battaniyeyi alınca yanıma oturdu, dizlerine serdi. Sonra sende üşümüşsündür Tunam diyip geldi, bana sarıldı ve battaniyeyi ikimizin üstüne aldı. Şimdi annem çaprazımızda, televizyona odaklanmış bir haldeyken Derya bana sarılmış ve üzerimizde battaniye vardı. Hep o mu yapacak diye bu sefer ben elimi deryanın amına attım. Şortunun üstünden biraz okşadıktan sonra şortunun içine sokunca deryadan “hih” diye bi ses çıktı, annem deryaya baktı, ama umursamadan geri önüne döndü. Deryanın bal kutusu hemen ıslanmıştı, yavaş yavaş okşamaya ve olabildiğinde parmak uçlarımı amına sokmaya başladım. Derya da elini sikime atmış baka 31 çekiyordu. Birbirimizi boşaltmıştık ve bundan sonra ne olacağını beklerken, annem ben yatıyorum diyip kalkıp odasına gitti. Onun kapısının kapanma sesini duyduktan sonra deryanın elinden tuttum ve koşa koşa odama götürdüm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir