Ablam Derya Part 6 KARŞILIKLI ZEVK

Derya benden son borcunu aldıktan sonra bir süre borç istemedi. Karşılığında yaptığım şey ona ağır gelmiş olmalıydı ve bir daha bunu yapmak istemiyordu anlaşılan. Benden tekrar borç istemesini sağlamalıydım ama nasıl ? Bu süreçte sakinliğimi koruyup her şeyi planlı yaparak ve zamana güvenerek hareket ediyordum. Avına ustalıkla yaklaşan bir hayvan gibi o kadar sakin ve soğukkanlıydım ki. Bazen kendimden tiksiniyor ve korkuyordum, insan ablasını sikmek için böyle uzun uzun düşünüp planlar yapar mıydı ? Ama konu derya gibi bir genç kız olunca insanın yapamayacağı bir şey olmadığına kanaat getirdim.

Artık Defne annemden utanmıyor bizim eve rahatça geliyor ve onu sikiyordum. Göt deliğine izin vermese de çeşitli fantezilerle yeni zevkler keşfediyorduk. Çok azdığımız bir gün evde annem varken odamın kapısını kilitleyip, Defne’nin de ağzını kapatıp onu sikmiştim. Anneme yakalanma korkusu bize ayrı bir heyecan vermişti ve evde birileri varken de artık sikişiyorduk. Defneyi siktiğimi Derya biliyordu, ama onun bunu daha net şekilde bilmesini istiyordum. Derya belli ki sikimin boyutundan etkilenmişti. Küçük bir ihtimalde olsa belki de sikimi içinde hissetmek nasıl olur diye düşünmüştü. Bu hiç azımsanacak bir ihtimal değildi çünkü yaklaşık 7 8 dakika boyunca elindeydi sikim. Derya cumartesileri genelde 12-1 gibi evden çıkardı. Evden çıkmadan önce uzun uzadıya hazırlanırdı, bu hazırlık bazen 2 saati bulurdu. Ve bunu yaparken banyo ve odasının arasında mekik dokurdu. Odasından banyoya gitmek için de benim odamın önünden geçerdi.

Defneyi cumaretsi günü sabah kahvaltıya çağırdım. Annem evde yoktu, derya da pek kahvaltı yapmazdı zaten. Saat 10 gibi kahvaltı yaptık ve 11 gibi odama geçtik. Defneye deryanın 1 gibi çıkacağını sonra onu nasıl sikeceğimi anlattım. Ama saat 12 olmuştu ve Derya sürekli banyoya girip çıkmaya başlamıştı. Bu sırada Defneyi öpmeye ve azdırmaya başladım. Bana dur, derya gitsin öyle dese de dayanamıyorum diyip defneyi yatırdım ve hemen onu yalamaya başladım. Amacım defneyi inletmek ve seslerini deryaya duyurmaktı. Defneyi çılgın gibi yalıyordum ve parmaklıyordum. Diğer elimin başparmağını da göt deliğinin üstüne koydum. Defne bir yandan durmam için yalvarıyor bir yandan da inanılmaz çığlıklar atıyordu. Deryanın bunları duymamasına imkan yoktu. Defne bir anda kafamı kaldırdı ve, “mahvettin beni, hemen sok artık içime hadi sik beni” diyince ben de daha fazla dayanamadım ve defneyi sikmeye başladım. Defneyi sikerken onu yatağımın yan tarafına domalttım ve artık bir gözüm odamın kapısındaydı. Sanki o kapının arkasından derya bizi dinliyor gibi hayal ederek defneyi sertçe sikmeye başladım. Defne sesler çıkarmaya devam ederken, bir anda hiç beklemediğim bir şey oldu.

Kapının alt tarafında bir karartı gördüm. Önce yanılıyorum sandım ama karartı gidip sonra tekrar gelince artık emindim. Derya gerçekten hayal ettiğim gibi kapı arkasından bizi dinliyordu. Bunu anlayınca Defneye daha sert girip çıkmaya başladım ve daha fazla dayanamayıp boşaldım. Defne inlemelerine devam ederken “Off bitirdin beni aşkım sana ve o kocaman sikine aşığım” dedi, O dönüp beni öperken, ben kapının altındaki karartı gidene kadar odağımı ona verememiştim. Derya ne düşünüyordu çok merak ediyordum. O an onun düşüncelerini okuyabilmek için kolumu bacağımı bile verirdim ama mümkün değildi.

Ben de bu süreçte Deryayı gözetlemelerimi arttırmıştım. Kirli sepetindeki çamaşırlarını okşuyor sikime sürtüyordum, giyinirken onu gözetlemeye çalışıyordum. Ve bu olaydan hemen bir gün sonra, Deryanın balkonunda olduğunu gördüm. Sürekli telefonla konuşuyordu ama telefon elinden bir düşüyor sonra tekrar kulağına gidiyordu. Belli ki farklı farklı kişilerle konuşuyordu. Biraz onu gizlice dinlemeye başladım ve Derya bir arkadaşından borç istiyordu. Arkadaşı muhtemelen reddetmiş olacaktı ki, Derya üzgün bir halde telefonu kapattı ve oflayıp puflamaya başladı. Arkadaşlarının hiçbiri ona borç vermiyordu. Hepsini tek tek aradığına göre demek ki mecburdu yine paraya. Balkona yanına gittim, bir sigara uzattım ona ve neden moralin bozuk diye sordum. Beni eliyle boşalttıktan sonra bir kaç gün evde bendne kaçmıştı ama sonra normal davranıyordu. Ben öyle sorunca:

Derya (D) : Noldu ? Moralim bozuk evet, yine şantajla elime mi vericeksin ?
Tuna (T): Ben sana şantaj yapmadım, iyilik istediğin ben de karşılığında isteğimi söyledim. Sende kabul ettin.
D: Küçük sapık seni, bunu duymak seni mutlu edicekse yine paraya ihtiyacım var
T: Ben yine borç vermeye hazırım
D: O sikini tekrar ellemem gerekecek mi küçük sapık ?
T: Evet ama bu sefer daha farklı bir elleme, dokunma
D: O ne demek lan ? Ne dönüyo kafanda iblis
T: Geçen seferki çok kuruydu, cildim tahriş oldu
D: Tamam krem mrem getiririm
T: Krem olmaz, doğal kayganlaştırıcı lazım
D: Ne istiyosun söylesene direkt
T: Ağzına almanı istiyorum
D: Ya sen büyük orospu çocuğusun, nasıl pislik bir zihniyetin var, ablanım ben senin. Ağzıma vermek istiyosun he ? Biz aynı evde büyüdük sen nasıl böyle bir insan oldun
T: Derya şartım bu, kabul et veya etme. Üzerine yorum yapma.
D: Tamam ulan tamam. Annem yatsın gelicem odana. Ama iki kat paranı alırım

Derya mecburiyetten kabul etmişti ama bir orospu gibi de pazarlığını yapmıştı. Sabırsızlanıyordum. Odama geçip onu beklemeye başladım. Annem uyumadan en az 1 saatim daha vardı. Banyoya gittim, Sikimi ve taşaklarımı tıraşladım. Ve sikime Defne’nin en erkeksi bulduğu parfümümü, Terre de Hermes’i sıktım. Derya odamın kapısını açtı. Aman allahım küçük dilimi yutacaktım. Kapının önündeyken ona bir baktım ve mavi saten bir gecelik giymişti. Bacağının bir tarafı hafif yırtmaçlı ve götünü ancak kapatacak uzunlukta, üst tarafı askılı ve derin göğüs dekolteli geceliğiyle Derya bir tanrıçaya benziyordu. Dar gecelik ince belini gösterirken kocaman memeleriyle tam bir kum saati fiziğine sahipti Derya. Ben doğruldum, yatağıma oturdum. Derya kapıyı kapattı ve hiç bir şey demeden önüme çöküp şortumu indirdi. Kazık gibi sikim neredeyse yüzüne çarpacaktı. Önce eline aldı, 5 6 saniye tuttuktan sonra gözlerini kapatıp sikimi ağzına sokmaya başladı. Ama sadece başını dudaklarına değdiriyor, dilini bile kullanmıyordu. Ona düzgün yapmasını söyledim. Bana çok sert bir bakış attı, öyle bir bakış ki beni öldürmek istediği her halinden belliydi. Ama düzgünce yalamaya başladı. Sikimin ortalarına kadar ağzına sokuyor diliyle daireler çizerek sikimin başını müthiş bir şekilde uyarıyordu. Elleri de sikimdeydi, ellerini tutum bacağıma koydum. Artık sadece ağzıyla ve diliyle yarrağımı okşuyordu. Bir elimi kafasına koyup önce saçlarını okşamaya başladım. Daha sonra elimle hafifçe bastırıp daha derine inmesini sağlarken bana yine o sert bakışları attı, ancak engel olmadı. Artık neredeyse sikimin tamamını ağzıan alabiliyordu. Defne hiç bu kadar derine inememişti. Deryanın yarrak yalamayı sevdiği belli oluyordu, gerçekten çok iştahlı yalıyor ve dilini harika kullanıyordu. Acaba o da zevk alıyor muydu çok merak ediyordum. Boşalmamak için kendimi tutuyordum, bu harika an hiç bir zaman bitmemeliydi. Memelerini dekoltesinden dikizliyordum ama onları ellemeye kolayca izin vereceğini sanmıyordum. Bu pozisyonda bacaklarını ve götünü göremiyordum. Deryaya bacaklarımın ağrıdığını ve ayağı kalkmak istediğimi söyledim. Onu kolundan tutup odamdaki sandalyeye oturttum. Sandalye tam dışarıdaki ay ışığının vurdğu yerdeydi. Derya götünü zor kapatan geceliğiyle oturunca, ay ışığı bacaklarını ve memelerini parlatmaya başladı. Bir elimi omzuna koydum. Geceliğinin askısını çok yavaşça yana kaydırıp düşürdüm ama o eliyle tekrar düzeltti. Sonra ellerini sikime koydum ve bu sefer askısını yavaşça indirdim. askı bir taraftan düşmek üzereydi ve memesinin birinin neredeyse ucu gözükmek üzereydi. Odaya girdiğinden beri meme uçları beni çıldırtmıştı, geceliğinin üzerinden o kadar güzel gözüküyordu ki o uçlar, Kahverengi ve büyük olduğu hemen kafamda canlanmıştı. Derya bu sırada gözlerini kapatmış, kendini iyice kaptırmıştı. Bacaklarını biraz aralayarak oturmuştu sandalyeye ve zaman geçtikte sandalyedeki pozisyonu biraz değişmişti. Ve bir anda farkettim ki sandalyede bir ıslaklık vardı ve parıl parıl parlıyordu. Evet, derya da zevk alıyordu ve sulanmıştı. Bunu görüp cesaret alarak deryanın askısını indirdim ve elimi direkt memesine atıp okşamaya başladım. O yumuşacık memelere dokunduktan çok kısa bir süre sonraysa deryanın ağzına bütün döllerimi boşalttım. Derya hemen ağzını kaçırarak eline tükürdü ve bana küfürler sayarak odasına gitti. Bense yatağıma sırtüstü uzanıp, dünyada cenneti yaşayacak kadar şanslı bir adam olduğum düşüncesiyle uyudum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir