BU SALT 31 ÇEKMELİK BİR YAZI DEĞİLDİR LÜTFEN ÇEKERKEN BENİM DUYGULARIMI DA DÜŞÜN ! AMA ÇEK İSTERSEN YANİ Ecnebi buna ‘’thousand-yard look demiş yani ADHD bakışı staring off into space. Yani o an ne yapıyorsan neye bakıyorsan bak sanki herkes, her şey camdan yapılmış ve sen öyle bön bön bakıyor durursun ama zihninde durum hiç böyle değildir. 8 yaşında hiperaktivite tanısı almış birisi olarak çok çektim bu bakıştan en basitinden arkadaş ve akademik ortamlarda ilgizilik olarak değerlendirildi durumum. Ve bu şöyledir mesela hoca derste muzla ilgili bir şey anlatıyor muzdan çocukluğumda ailemle gittiğim muz denizi gelir aklıma ve daha sonra orada kısa boylu bir abi vardı çok güzel ketçaplı tost yapardı. Ne oldu o abiye şeklinde.Bu durumun sürekli yaşandığını ve çok daha uzun sürdüğünü düşünün. Bu durumda bağlamdan koparsınız ama son düşündüğünüz aklınızda kalır güzel bir rüyadan uyanmaya benzer ama genellikle güzel değildir.
Son düşündüğümü de hatırlamamaya başlamıştım… Biraz da üstüne deprsyon serptim sanırım.
Döner kokusu kanalizasyon kokusuna karışıyor, eski bir handayım ilk ofisimdeyim. Kendimi dışarıya attım.
İstiklaldeyim… Avustralya’nın 200 yıl önceki faunasından hallice bir biyolojik çeşitlilik var. 100 metrelik bakışımla yürüyorum. Yanımdan nadiren geçen güzel kadınlar ve saç ekiminden yeni çıkmış Araplar yol boyunca ara ara kendime getiriyor beni ama olmuyor yine de ilaç lazım. Böyle hissettiğim zamanlarda okuma ihtiyacı hissederim. Sahaf fantezim yok o kadar cihangirli soğuk su solcusu olamadım. Zincir büyükçe bir kitapçıya giriyorum. İstiklalin ortasında bilen bilir.Felsefe bölümüne doğru gidiyorum ve buldum Seneca- Ahlak Mektupları. Tam hizzasında inanılmaz bir kıç var. Zevkime göre biraz küçük kalıyor ama deve toynağındaki kabartının estetikliğini siyah taytı bile gölgeleyememiş. Hafif bir ter basıyor. Kitabı almadan kaçmak istiyorum. O şeyin çekim alanında kaybolmaktan korkuyorum. Ahlak mektuplarının yanında terbiyesizce güzel bir göt var yani gençler. Delikanlı dostlarım anlar bazen böyle bi çekim görünce çaresiz kalırsınız- Pardoonn, bakar mısınız ? diye gircem yani en kötü gay gibi. Başka çare yok yüzünü görmeme gerek yok 🙂 Bi de gitmiş varoluşçu kitaplara bakıyor. Azmak ve düşme hissi dışında ilk defa başka bi şey hissediyorum. Bu kadar güzel götü olan bir insan evladının varoluşsal sancı çekme hakkı var mı, çekebilir mi yani ? Ama babanın alanı bu… saatlerce izlenen duvar krizi bastırmak adına okunmuş onca kitap… Yer altından notlar ilk bölümü bitirmek 3 tane xanax etkisi yaratmıştı bende 200 yıl önce yaşamış kumarbaz bir mühendisin benle aynı problemleri yaşamasıydı beni rahatlatan. O kadar özel olmadığımdan emin olmak istiyordum ki boşa harcamamış olayım şu hayatı.Her neyse kafa çalışıyor ama patlamak istiyorum CMYLMZ anlatıyor ya TOEFLlar… grammer dersleri… orda patlamak istiyorum yani. Basit de olmalı aynı zamanda biliyosun çok derin girince o şekil patlarsın çümkü hayatım bunu tecrübe etmekle geçmişti.-Camus’un yabancısının öğle sıcağı seni o taytla terletir dedim. Ve bana döndü ve gördüğüm en güzel yüz metre bakışını attı ama mona lisa gülümsemesi gibiydi hatları çok ince ama genele vurunca ifadesiz. Göğüsüme doğru bakıyordu kalp atışlarımı hissediyor mu acba diye düşündüm, çıplak hissetim ve sonrasında olmak istedim. Küt siyah saçları ve büyük gözleriyle Jesse Pinkman’ın eroinman sevgilisini andırıyordu biraz. Renkli göz sevmezdim kahve gözler beni güvende hissetirir. O andan itibaren sevmeye başladım.Ve o bakış bana götünü unutturdu arkadaşlar hatırlayabildiğim kadarıyla yazdım :D- Spor taytı bu dedi, böyle girişlerle terletmen zor… Bugünlük bu kadar çarpıntı yeter dostlar kalanı yine aşağıdakinin keyfine göree
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.