Arkadaşlar hikayenin son kısmını daha yazamadığım için bu kadarlık kısmını kesip yayınlıyorum. Devamı en kısa sürede gelecek. Sub da hikaye sıkıntısı baş göstermiş, artık alıntılar yayınlanmaya başlanmış. Yazar arkadaşlar KIRGINLI BIRAKIN ve hayal gücünüzle kaleminizin gücünü tekrar aktif hale getirin lütfen.

Saygılarımla….

— ** / ** —

Eve vardığımda çocuklar uyumuş ama geri kalan herkes ayakta yüzleri bir karıştı.

B:”Abla hayırdır kötü bi hal mi var?”

Ce:”İçeri geç anlatırım bizim odaya geç.”

Odaya girdiğimde yer yatağında annem ve Sündüz oturuyordu. Ben şaşırdım!! Sündüz yüzünü dönünce ağladığını dudağının patlak olduğunu gördüm.

B:”Sündüz ne bu hal?”

S:”Kerem…”

Diyebildi ve ağlamaya başladı. Ben ablama ne oldu der gibi bakınca,

Ce:”Şerefsizin siki kalkmayınca kızı dövmüş.”

Ben bir anda delirmiştim gözlerimden alev fışkırıyordu. Tamam bana düşmez ama bir kadına böyle bişe yapılması hele de kendi suçu yüzünden bir anda kendimi kaybetmeme neden olmuştu. O hırsla evden fırladım kendimi bir anda Keremlerin evin önünde, kapıyı kırarcasına döverken buldum. Kapıyı Sema teyze açtı. Üstünde dizlerine kadar gelen bir gecelik ve başı açık şekildeydi saçlarını ilk defa görmüştüm. Saçaları kalçalarından aşağı uzanıyordu.

Se:”Hayırdır oğlum ne oldu, gecenin bir yarısı? Birine bişey mi oldu?”

B:”O şerefsiz içer de mi?”

Se:”Kim?”

B:”Oğlun olacak gavat.”

Se:”Hele bi dur soluklan içerde avradıyla yatıyo.”

B:”Ne yatması kız bizde yüzü gözü dağılmış.”

Diyip içeri daldım. Kerem odasının kapısına çıkmış, rengi benzi atmış, bana bakarken ona doğru koşarak ilk kafa attım. Kafanın etkisiyle burnundan kan fışkırmış yere serilmişti. Arkamdan, Sema teyze koşup sarıldı, bir yandan da dur diye bağırıyordu. Ben yerdeki Keremi tekmelemeye başlayınca, Sema teyzede bana vurmaya çalışıyor ama gücü yetmiyordu, bunu anlayınca

Se:”Kurban olayım dur hele, oğlan ölecek. Anlat vurma oğluma ne istersen yaparım. Kulun kölen olayım dur.”

B:”Bak kadın dövmek nasıl oluyormuş ibne lan seni”

Diyerek vururken Sema teyze artık yorulmuş ağlamaya başlamıştı. O hırsla dönüp Sema teyzenin boğazını sağ elimle tuttum sıktım, ellerimin arasından canı çıkacak gibiydi.

B:”Oğlunun siki kalkmıyo diye kıza ne eziyetler etmiş? Sende erkek adam yetiştirdim diyon hee…”

Kerem yerde kapanmış yüzü gözü kan içinde hiç kıpırdamıyordu.

B:”Nerede bu göt oğlanının babası.”

Sema teyzenin boğazını bıraktığımda, öksürüyor ellerini boynuna götürmüş ovuşturarak.

Se:”Şehirde, yarın sabah doktor randevusu var diye gardaşında kalacak.”

B:”Çağır gelsin yoksa oğlunuda senide sikerim.”

Se:”Oğlum bu saatte nasıl gelsin ihtiyar adam? Yarın doktordan sonra gelecek o zaman oturur konuşursunuz. Hele sen beni bi size götür.”

Dedikten sonra kapının arkasında asılı duran büyük örtüyü başına atıp dış kapıya doğru gitti ve ayaklarına eski bir çift terlik giyip beni beklemeye başladı. Ben Kereme dönerek,

B:”Bu iş burada bitmedi senin ananı sikecem.”

Diyip döndüğümde Sema teyze kıpkırmızı olmuştu.

Önde o arkada ben eve doğru giderken geceliğinin altında bacakları çok güzel görünüyordu. Hele adım attıkça yukarı aşağı hareket eden kalçaları ve o kalçaların üstünde baş örtüsünün altında sağa sola gidip gelen saçları bir anda beni kendimden almıştı. Bu kadını ne olursa olsun altıma almalıydım. Hızlanarak ona arkadan yaklaştım. Elimi kalçasına atıp sıktım.

Se:”Ayyy. Ne oluyor? Oğlum ne yapıyon dellendin mi?”

B:”Ne dellenecem oğluna dediğimi yapacam. Hem sen demedin mi ne istersen yaparım diye.”

Se:”Di get gudurmuş it. Ben senin anan yaşındayım. Hem o anda aklıma ne geldiyse dedim oğlumu öldürecektin yoksa.”

B:”Şimdide öldürürüm. Hele bi eve gidek sonra bu konuyu konuşacaz.”

Se:”Anana söylerim seni köye rezil ederim. Ben evli barklı bir kadınım, hem oğluma kızdın, dövdün ama siz beraber büyüdünüz arkadaşsınız. Sen böyle sapık şeyleri nerden düşündünde….”

B:”Yav uzatma eve vardık sonra konuşacaz bu meseleyi.”

İçeri girdiğimizde Sündüz halen daha ağlıyordu.

Se:”Kızım yavrum ne oldu? Keremim yapmaz böyle bişe ne dedinde dellettin oğlanı?”

S:”Ana sende biliyon siki kalkmıyor yapamayınca beni dövdü.”

Sema teyze kızarmış yere bakarak.

Se:”Kızım o nasıl söz hadi düş önüme evde konuşuruz.”

Ce:”Bir yere götüremezsin. O ibne oğlun gelsin burdan alsın. Tabi götü yerse.”

Se:”Kızım Ceylan, o nasıl laf o Keremin helali severde döverde.”

B:”Kendi suçundan dövemez. Döverse anasını avradını sikerim.”

Sema teyze daha da kızarmış diyecek bir şey bulamıyordu.

A:”Sema bacı sen şimdi git. Hele birkaç gün Sündüz bizde misafir olsun. Kız kaçıp geldi diye sığınacak baba evi yok ama biz varız. Şimdi Akın seni götürsün.”

Se:”Yok anam yok ben tek giderim. Bu sefer oğlumu öldürür bu ayı.”

Herkeste belli belirsiz bir tebessüm oluşmuştu.

B:”Söz bu gece bir daha dokunmayacam oğluna ama dövmekten beter edecem. Hadi düş önüme de gece gece köyün itleri saldırmasın sana.”

Köpekleri hatırlatınca biraz duraksadı.

Se:”E tamam o zaman yarın ben yine gelirim. Kızım sende fazla üzülme her şey çözülür oluruna varır.”

Dışarı çıkınca Sema teyze benden olabildiğince uzak ama benimle aynı hizada yürüyordu. Biraz ilerleyince,

Se:”Akın Kereme daha dokunmayacan demi? Söz verdin.”

B:”Ona bu gece dokunmayacam.”

Diyince gözleri parlayarak bana baktı.

Se:”Allah razı olsun. O bi salaklık yapmış. Sen ona uyma, Sen akıllı adamsın.”

B:”Ona öyle şeyler yapacam ki deli divane olacak.”

Se:”Yapma oğlum kötülük, iyi değildir.”

Bu arada eve yaklaşmıştık aramızdaki mesafe farkında olmadan kapanmış yan yana gelmiştik. Bu sefer sağ elimle belini sarılıp kendime çevirdim. Gözlerindeki korku çok belli oluyordu.

Se:”Ne yapıyon oğlum?”

B:”Sus amına koyduğum.”

Diyip yanağını dudağının kenarına gelecek şekilde öpüp diğer elimle yanağından makas aldım.

B:”Şimdi git evine o şerefsizle konuş birkaç gün sonra gelsin. Belki avradını veririm o zamanki kafa durumuma bağlı.”

Diyip bırakınca. Korku ve heyecanla yüzüme bakarak.

Se:”Sen dellenmişsin bu yaptığın doğrumu? Bir daha yaparsan bağırırım.”

B:”Bağır lan amına koduğum. Gelenlere ne diyecen? Gecenin bir yarısı sokakta benimle gecelikle, gelinin bizim evde he ne diyecen?

Diyince hiç bişe demeden arkasına bakmadan koşarak evine girdi.

Aradan üç gün geçmişti tarlaya giderken Kerem karşıma çıktı. Benden olabildiğince uzak konuşma mesafesinde duruyordu.

K: Akın hele konuşalım.

B: Ne konuşacaz oğlum seninle?

K: Yav bi dinle sonra ne istersen yaparsın.

B: Konuş lan amcık ağızlı.

K: Burda olmaz istersen tarla yoluna gidelim.

B:”Tamam düş önüme.

Aklıma ilk gelen ıssız bir yerde beni vuracak veya bıçaklayacak olmasıydı. Çünkü gücü bana yetmezdi. Bunu bende o da biliyorduk. Önde o iki üç adım arkasında ben yola çıktık. Köyden çıkıp boş yolda ilerlerken birden durdu ve yol kenarındaki taşa oturup.

K: Sen haklıydın. Yapmamam lazımdı ama onu deliler gibi severek kaçırdım sende biliyon çocukluktan aşıktım ona.

B: E o zaman niye dövüyon kızı.

K: Ya bak biz çocukluk arkadaşıyız sana bir sır verecem.

Aslında ben ne söyleyeceğini biliyordum.

K: O gece annemin yanında söylemişler. Gerçi annem biliyordu. Benim sikim kalkmıyor. Kalksa da hemen boşalıyom. Sündüzü bir kez olsun sikemedim. O beni üzmemek için bir şey söylemiyor ama onun için üzülüyorum. Elimden bir şey de gelmiyor. Durum böyle olunca kendimi kaybediyorum. Önceleri sadece bağırıp çağırıyordum ama o gece kendimi kaybettim olan oldu.

B: Oğlum maden böyle bir derdin var doktora gitsene.

K: Gittim hem de kaç tane farklı doktora ama değişmedi. Askerdeyken de komutana anlattım o da askeri hastaneye yolladı ama olmuyor işte.

B: Oğlum bukızın suçu ne bu olayda? Yazık değil mi?

K: Yaw biliyom, bi cahillik ettik işte. Ama ben yapamayınca beni bırakıp gider diye korkuyom ya da beni boynuzlar adımız çıkar. Aklıma bunlar gelince kendimi kaybettim. Biliyon mu halen daha bakire yani şey ben o işi yapamadım.

B: Nerden bilim oğlum. Eee ne yapmayı düşünüyon?

Aslında acımıştım Kereme deli gibi sevdiği, yıllarca hasret çektiği, kaçırdığı kızı karısı yapamamıştı.

K: Ben çok düşündüm. Bir yol buldum ama sende tamam dersen.

B: Benle ne alakası var?

K: Bi dinle

Diyip başını öne eğip biraz sessiz kaldı,

K: Biz senle birlikte büyüdük her şeyi birlikte yaptık, dertlendik güldük eğlendik. Şimdi senden bir iyilik isteyecem.

B: Neymiş?

K: Sündüzü sen kadın yapacan

B: Siktir git amına koduğumun gavatı.

Bunu diyordum ama içinden ne çiftetelliler çalıyor, mutluluktan uçuyordum. Zaten Sündüzün götünü sikmiştim. Şimdi Fatmadan sonra ikinci defa bir kızı bozacaktım. Ama önce biraz tepki gösterip, biraz naz yapmam lazımdı.

K: Bi dinle yaw. Bi sus lafımı bitireyim.

B: Tamam la konuş….,

K: Bak Sündüz güzel ve genç, eninde sonunda nefsine yenik düşecek ve biriyle bu işi yapacak. Ama benim bildiğim biri ve benim gözetimimde olursa Sündüz istediğini alır ve beni bırakmaz veya boynuzlamaz. Hem ben askerdeyken Nurcanla nişanlanmışsın bu da sürekli başımıza bela olmayacağın anlamına gelir. İlerde evlenince karın sana gem vurur. Arada sırada gelir Sündüzü mutlu edersin. Ne dersin gardaşım?

Ben şaşırmış birazda kızmış numarası yaparak

B: Anasını siktiğimin gavatı. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?

K: Duyuyo amına koyim duyuyo. Bunları söylemek kolay mı sanıyon? Sevdiğim kızı bilerek başkasının koynuna sokmak ona karımı sik demek kolay mı? Kaç gündür gece gündüz bunu düşünüyom.

B: Peki Sündüz ne diyecek buna?

K: Orasını bana bırak.

B: Peki anan baban?

K: Ananla konuştuk bunu ama babam bilmeyecek.

B: Düşünmem lazım

Dedikten sonra Keremi oturduğu yerde bırakıp tarlaya gittim. Akşam eve döndüğümde

Ce: Gündüz Sema teyze geldi. Sündüzle konuştu götürmek istedi ama Akın kızar diyince o zaman sonra gelir alırım diyip gitti.

B: Tamam çocuklar yatınca anam sen ben bide Sündüz konuşmamız lazım. Bu gün Kerem de benimle konuştu. Haa Bu arada herhalde istediğim şey olacak.

Ce: ne ki istediğin?

B: Sündüz….

Ablam şaşırmış şekilde yüzüme bakarak içeri geçti. Çocuklar uyuduktan dördümüz yine bizim oda da toplandık. Ben bütün olanları anlattım. Annem hayretler içinde bana bakıyor, Sündüz ve ablamda direk olur hem de iyi olur demiştiler.

Ertesi gün tarlaya gitmeden Sema teyze geldi. Hal hatır sorduktan sonra,

Se:Akın, Sündüzde isterse bugün eve götüreyim kızımı.

B: Sema teyze hele içeri odaya geç senle biraz konuşalım. Sonra Sündüz de isterse senle gelir.

Sema teyze önde ben arkada odaya girdik. Kapı örtüp,

B: Kerem senle konuştu mu?

Se: Neyi?

B: Benle konuştuklarını biliyon mu?

Başını öne eğip

Se: Evet

B: Peki sen ne düşünüyon?

Se: Olması lazım ne olur Akın sende kabul et.

B: Niye kabul edeyim?

Se: Oğlum nedeni anlatmış sana. Hemde oğlumun adı kısıra dölsüze çıkmaz. Köy yerinde dedikodudan mahvoluruz. Ne olursun kabul et.

B: Bir şartla

Se: Ne istersen, Yamaçtaki taşlı tarlayı sana verdidirim benim adam ben ne dersem kabul eder. Kurbanın olayım kabul et.

B: Tarlayı istemem

Diyince Sema teyzenin yüzü asılmış gözleri dolmuş ağlamaklı bir sesle

Se: Kurban olayım ne olursun kabul et bu iyiliği çocukluk arkadaşına kardeşim dediğin kişiye yapacan.

B: Bir şartla

Se: Neymiş? Ne istersen yeter ki söyle

B: Sen

Se: Ney?

B: Sen bunda anlamayacak ne var senide sikecem o geceden beri götün aklımdan çıkmıyor.

Se: Akın sen ne diyon. Gerçekten kudurmuşsun. Hem sana körpe kız veriyoz sen yine bana sulanıyon. Hem ben evliyim kocamın oğlumun yüzüne nasıl bakarım?,

Bu son cümle bu işin olacağını göstermişti.

B: Ben anlamam Sündüzü sikmemi istiyorsanız önce seni sikecem. Tek şartım bu.

Sema teyze yanımdan hızlıca geçip kapıyı açıp dışarı çıktı. Sinirli bir şekilde

Se: Sündüz hadi geliyon mu?

Sündüz bana bakınca olur işareti yaptım.

Sü: Ana dur az üstümü giyip geliyom.

Sema teyze hiç ağzını açmadan başını öne eğmiş düşünceli düşünceli bekliyordu. Sündüz gelince birlikte çıktı gittiler.

Aradan iki gün geçmişti akşam eve geldiğimde Sema teyze bizdeydi. Hoş geldin dedikten sonra

Se: Ben kalkayım artık. Akın karanlık çökecek beni eve bırakı ver sana zahmet.

Dışarı çıktık yolda yürürken bu sefer yan yanaydık. Sema teyze kısık sesle,

Se: Tamam

B: Ne tamam?

Se: Keremle konuştuk istediğini yapacam.

B: Ne zaman?

Se: Yarın sabah Sündüz size gidecek. Ceylan ablanla işleri varmış. Sen de bize gelirsin. Benim herif tarlaya gitmiş olur?

B: Kerem?

Se: O evde olacak korkuyom senden

B: Korkmana gerek yok ki. Hem Kerem bana ne yapabilir ki?

Se: Olsun o evde olacak.

Evlerinin önüne varmıştık. O içeri girmeden kalçasını avuçlayınca sadece bana doğru bakmış, kısık sesle

Se: Yapma bir gören olur

Diyip içeri girmişti

NOT: Bu bölümde yazım ve imla hataları olabilir düzeltme yapmadan attım affola….