Anne Açlığı 4

Buda neydi şimdi böyle ? Tekrardan benimle oyun mu oynuyordu…? Fazla düşünmedim ve banyoya girip sıcak suyu açıp kıyafetlerimi çıkardım. Sadece boxer ile banyonun içinde bekliyordum. Annem içeri girdi, üzerinde her zamanki gibi tişört ve iç çamaşırı vardı. Duş kabininin içine girip içerideki tabureye oturdum. Annem sırtımı keseliyor bir yandan da benle sohbet ediyordu. Ben ise başım eğik bir şekilde oturmuş sorduğu soruları cevaplıyordum. Ayağa kalkmamı söyledi. Kalktım ve penisimim belli olmaması için ıslanan baxerımın üstüne ellerimi koydum. Annem göğüsümü keselemeye başladı;

B: Anne gerek yoktu buraları ben hallederdim.
A: Ne kadar çok konuştun bugün sen böyle, küçük oğlumu ne zaman istersem o zaman yıkarım ben.

Bu cümlenin üstüne sırıtıp eğildi, bileklerimden başlayacak şekilde bacaklarımı keselemeye başladı. Parmak uçlarının üstünde eğilmiş bir biçimde duruyor, bacaklarımı keselemek için her hareket ettiğinde tişörtü yaklaşık bir karış yukarı sıyrılıp, annemin iç çamaşırını görmemi sağlıyordu. Sertleşmeye başladım, penisim uzun ve kalındı, ellerimle saklamakta bir hayli zorlanıyor, bir an önce oturmayı diliyordum. Annem üst bacağımı keseliyor ve keselerken söyleniyor, söylenirken gülüyordu…

“Bak sen şuna büyümüşte annesinden utanıyor…”
“Ne zaman istersem o zaman yıkarım seni, benim elimde büyüdün sen…”

Sonunda söylenmeleri bitmiş ve oturmamı istemişti. Suyu bana doğru çevirdi ve vücudumu duruladı. Gözlerimi kapatmamı istedi ve saçlarıma biraz şampuan döküp saçlarımı köpükleyip yıkadı. Gözlerimi tekrar açtığımda tahrik edici bir manzara ile karşılaştım. Annemin beyaz tişörtünün ön kısmı ıslanmış ve göğüsleri tamamen belirginleşmişti. Ama o göğüsleri tamamen görmeninde bir yolu vardı… fakat cesaret gerektiriyordu. Bütün cesaretimi toplayıp ağzımdan küçücük bir cümle çıkardım.

“Anne bende seni keseleyebilirim istersen…”

Soğukkanlı olmaydım, kabul etmeliydi… Etmek zorundaydı, bu sabah çıplak olduğumu bildiği halde kucağıma oturan oydu, havuz kabininde yarı çıplak bir şekilde kurulanırken boynuma atlayan oydu ve en önemlisi temizlenmek için banyoya girmeden önce beni durdurmuş ve beraber duş almayı teklif etmişti… O da istiyordu, bundan emindim… Babam aramızdan ayrılalı 14 koca sene geçmişti. İçerisinde yanan ateşi benimle söndürmek istiyordu. Her şey çok açıktı !
Düşüncelerimin bana yüklediği özgüven ile yükselirken annemin bir cümlesi suratıma tokat gibi çarptı…

“İstemiyorum tatlım teşekkürler…”

Şok içindeydim, yanağıma bir öpücük bıraktı. Suyu kapattı ve havluyu alıp beni kurulamaya başladı. Ellerim hala boxerımın üzerinde kalkık erkekliğimi saklamaya çalışıyordu. Annem ise bacaklarımı kurulamış, başka bir havlu alıp bana doğru uzatıp;
“Al bakalım bununla saçlarını kurula.” diye seslendi. Bir anlık dalgınlık ile ellerimi boxerımdan çekip saçlarımı kurulamaya başladım. Islanmış beyaz boxerımdan kalkık aletimin belirgin bir şekilde gözükeceğini düşünememiştim. Havluyu kafamdan çektiğimde, annem erkekliğime bakıyordu. Elimle tekrar kapatmamla birlikte;

“Benim işim bitti tatlım..” diyerek kapıya doğru yöneldi ve banyodan çıktı.

Tuhaf hissediyordum. Yani bu kadın ne yapmaya çalışıyordu böyle ? Aynaya bakıp sırıtmaya başladım. Annem resmen benimle oyun oynuyordu. Ben ise bu oyundan memnundum… Duşdan çıktım, günün geri kalanını geçirdim. Gece olduğunda, üstümü çıkarıp yatağa girdim. Bu sıcakta giydiğim boxera bile tahammülüm yoktu. Çırılçıplak girdiğinim yatakta üzerime ince bir çarşaf atıyordum sadece. Sabah uyandığımda evde kimse yoktu. Cansu okulda, annem ise iş yerindeydi. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Bir bardak kahve alıp içmeye başladım. Sude mesaj göndermişti. Gönderdiği mesajda beni özlediğinden bahsediyor ve turnuvayı izlemeye gelemediği için özür diliyordu. Gerçi bunların hiçbiri benim için pek bir değer taşımıyordu. Sude aşık olduğum kadın değildi. Sadece cinsel dürtülerimi bastırmak için kullandığım birisiydi. Bedenini bana sunduğu sürece beni ekmesi, sevip-sevmemesi önemli değildi. Mesajına cevap verdim.

“Özledin demek?… Bu gece gel bende kal o zaman.”

Sudeyi birazcık tanıyorsam teklifimi kabul edecekti. Öylede oldu. Çok geçmeden “Akşam altı gibi beni alabilirsin.” şeklinde bir mesajla bana yanıt vermişti. Bu gece hem onu hemde kendimi doyurmak istiyordum. Sude yaklaşık iki sene önce bekaretini bana vermişti. İki sene boyunca sık sık bize gelir ve kalırdı. Annesi ve babası, Sude henüz bebekken ayrılmışlardı ve Sude, babasını sadece para kaynağı olarak görüp annesi ile yaşıyordu. 168 boyunda, ince belli zarif bir kızdı. Yem yeşil gözleri ve sapsarı saçları ile çok güzel bir yüze sahipti. O yüze son iki yılda defalarca boşalmış ve bir gün bile sıkılmamıştım.

DEVAM EDECEK… (Yorum ve fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinir yeni bölümü bir o kadar hızlı yazarım.)