Şans – Giriş

Her zamanki gibi okuldan çıkmış, çiğköfte yiyerek otobüs durağına ilerliyorduk. Konuştuğumuz konular ise max erkek muhabbetleri işte. Futbol, siyaset, tarih, ve evet karı kız muhabbetleri. Neyseki bugün Fenerbahçe elenmiş ve konumuz futboldu. Şu yanlış bu doğru derken sonunda durağa geldik. Bu arada Emre telefonu çıkarıp kısa bı konuşma yaptı.

X-…..
E- Hayır aç değilim az önce yedim
X- ….
E- Tamam en fazla yarım saate evdeyim, baybay.

Muhtemelen Emre’nin konuştuğu kişi ablası veya annesiydi. Emre benim neredeyse tuvalete bile birlikte gittiğim kişiydi. İki klozet olsa muhtemelen oraya bile birlikte gidebiliriz. Emre ailesiyle arası iyi olan geçim derdi olmayan normal bı İstanbul çocuğu. Ama ben yani, Arda. Ne yazık ki ben onun kadar şanslı değilim. Kendimi bildim bilelidir dedemlerle yaşıyorum. Doğal olarak bu durum beni maddi manevi zorluyor. Genellikle eğlence masraflarım Emre tarafından karşılanıyor. Emre telefonu kapattıktan sonra hafif kaşlarını çattı ve bana dönerek :

E- Sikicem ama artık bı çip takmadıkları kaldı.
A- Noldu oğlum neye sinirlendin.
E- Neye sinirlendini mi var sürekli arıyor soruyorlar.
A- Tamam oğlum sende abartma, merak ediyorlar sonuçta.
E- Senin tuzun kuru tabi arayan yok soran yok.

Bunu dedikten sonra hafif bozuldum tâbi ama hiç belli etmedim. Belki keyfi yerine gelir diye otobüsün gelmesine daha çok var gel bı el FIFA atalım dedim. O da normalde asla demeyeceği sözü söyledi.

E- Sanki cebinde paran var ya. Son paranı da çiğköfteye verdin.

Beynimden vurulmuşa döndüm. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ama güçlüydüm. Emre tarafından değilse de okuldaki bazı çocuklardan dolayı bağışıklık kazanmıştım. Sen bilirsin diyip ilk gelen otobüse atladım. Otobüste uzun uzun düşünmüştüm. Ama dediğim gibi güçlüydüm dışa yansıtmadım. Derken düşüne düşüne kendimi kapının önünde buldum. Telefonuma bakmadan duş alıp oyun oynayıp yerime yattım. Sabah bir sürü mesaj ve aramayla uyandım. Emre benden defalarca özür dileyip bir sürü de çağrı bırakmıştı. Fazla sikime takmadan okula gitmiştim. Emre beni bahçede görünce yanıma gelip yalvarıp yakarmaya başlamıştı. Bende ona fazla kasmasına gerek olmadığını sıkıntı olmadığını ifade ettim. Ama o yine de inanmamış olacak ki beni okuldan sonra havuza yüzmeye çağırdı. Kabul ettim. Okul bitti ve onlara doğru yola çıktık. Otobüs ana baba günüydü. Öğrenci adeti en arka kapıya doğru ilerledim. Gelmemize iki durak varken orta yaşlarda kapalı bı kadın inmek için düğmeye bastı. Eşyalarını yerden alırken eğildiğinde kocaman götü karşımdaydı. Sakin kalmaya çalıştım ama nafile. Otobüsün kapısı açıldığında içeriye doğru bı sıkışma olur. Öyle de oldu kadınla nerdeyse birleştik. Muazzam kokuyordu. Ama utanmış ve korkmuştum. Malum taciz diye her an bağırabilirdi. Duraktan eve kadar sürekli sikimi düzeltmek zorunda kalmıştım. Nihayet eve vardık. Işıl abla bizi ince bluz topuk saçı ve altında eşofmanla karşıladı. Abla diyorum çünkü kadınlara karşı her zaman nazik olmuşumdur. Işıl abla 43 yaşında ama oldukça bakımlı ve mizahı iyi bı kadındır. Hafif cıvık biri olduğu için şakaları muhteşemdir. Ağzında sakızla bize :

I- Yine hangi orospuların peşine takıldınızda geç kaldınız?
E- Anne sana kaç kere daha dicem Arda’nın yanında böyle konuşma diye.
I- Amaan nolmuş sanki konuştuysam o da benim oğlum sayılır dimi Arda?
A- Sen diyorsan doğrudur tabi abla.

Mutfakta meyvesuyu ve keklerimizi bı güzel yedik ve üstümüzü değiştirdik. Emre işemeye gittiğinde Işıl abla yanıma gelerek güneş kremi sürmemizi tavsiye etti. Bende sürerse neden olmasın diyerek kabul ettim. Sağolsun kırmadı beni elleri yumuşacık ve nemliydi. Bu arada Emre çıkıp hadi gidelim dedi. Güneş kremi sürmeden hızla aşağı indi. Nedenini aşağı inince anladım. Havuza Almancı kızlar gelmiş cıvıl cıvıl bı ortam vardı. Emre onları biraz tanıdığı için kaynaşmamız uzun sürmedi. Biraz yüzdükten sonra gözüme kestirdiğim bı kızla havuzda yüzmeye başladım. Adı Elif’miş. Elif’le biraz şaka yoluyla dokunduk birbirimize. Ama olayda ciddi bişey yoktu. Sonra Elif bacaklarımı açmamı söyleyerek altından geçeceğini söyledi. Bende kafamı sallayarak onay verdim. Tam geçerken birden elini sikime attı irkildim. Çıktıktan sonra hafif kaşar bı tebessümle pardon ya diyerek özür diledi. Sıra sende dedi. Bende inceden peki ben özür dilesem kabul eder misin diye sordum. O da canımı acıtmazsa evet dedi. Tüm azgınlığımla suya daldım ve geçerken elimi amına sürttüm. Suya çıktıktan hemen sonra üstüme atladı ve dudağıma yapıştı. Bende sakin olmasını birinin bizi girebileceğini söyledim. Hafif üzgün bı şekilde kabul etti. Dilerse Instagram’dan plan yapıp buluşabileceğimizi söyledim. Tamam dedi ve Instagram’ını verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir