[3-SON] Annemin Bitmek Bilmeyen Azgınlığı: Ablam ve Sinema

İşler kayışından kopmuştu çoktan, Annem ile Mert kendi tuvaletimizde doyasıya sevişmişti ve ikiside bu durumdan memnun ayrılmıştı. Kontrol bende değildi. Birkaç hafta geçti, Annem’in evde giyinişi bile değişti ve belli ki bu durum Annem’in dış dünya seks kapılarını açmasında yardımcı olmuştu. Evde dahil açık giyinmeye sanki üniversiteli gibi takılmaya başlamıştı; Kısa şortlar, sıkı bluzlar… Evde böyle biri dolaşırken benim bile sikim kalkıyor ve tuvalletteki masturbasyonlarımı süslüyordu. Birkaç hafta boyunca hiçbir şey olmadı. Klasik okula gidip gelmeler, aile etkinlikleri, konuşmalar ve sohbetler. Bu birkaç haftada Mert ile Annem’de hiç görüşmedi ve öyle ki Mert’te eve gelmek için bir harekette bulunmadı, bu durum bana yarıyordu artık Mert beni kolluyordu. Okulda bir sorunum olunca çözüyor, para veriyor, bir şey olursa gel falan çekiyordu. Hoşuma giden durumlar vardı, annem dul bir kadındı ve bir kerelikten bir şey olmazdı bence?..

Gelecek haftada sınavlarımız başlıyordu, ikinci dönemin ilk sınavı. Haliyle stresler, yoğun çalışmalar bizi bekliyordu. Annem bana bir öneriyle geldi bu yüzden çünkü evdeki stresim belliydi. “Tatlım bu sıralar yüzün gülmüyor. İstersen yarın sinemaya gidelim, güzel bir Marvel filmi çıkmış galiba bende bilmiyorum. Eğleniriz.” Bu plan aklıma yattı, ne zamandır evden çıkmak istiyordum ama asosyelliğim yüzünden çıkmıyordum. Olur diyerek bunu onayladım ama sonra dediği şeyler durumu anlayabildim. “Arkadaşlarını da çağır, Mert falanda gelebilir. Yanında olsunlar.” Demek ki Annem’in yine canı çekmişti. Yine peki diyerek onayladım. Odama dönüp istemeyerekte olsa Mert’i aradım, durumu anlattım ve direkt atlayıp olur çekti hatta biletleri dahil alacağını söyledi. Piç her zaman piçtir. Sinema günü geldiğinde ablamında bizle geleceğini onunda sıkılmaması gerektiğini söyledi annem. Ne kadar kalabalık olursa sevişmeleri o kadar iptal olur, işime gelirdi.

Annem o gün üzerine okyanus mavisi mini straplez bir elbise giymişti. Hafif bir yırtmacı vardı bacağında, gümüş bir topuklu sandalet tarzı bir ayakkabı. Straplez elbise üzerine yapışıyordu ve ona dardı, eskiden giydiği bir elbiseydi belli ki. Dar geldiği için göğüslerinin üst kısmı hafif çıkıntı yaratmış ve bir erkeğe açık kapı bırakıyordu. Ablamda üzerine dar siyah liseli pantolonlardan, üzerine kolsuz bir beyaz body giymişti. Sütyen takmadan duramaz bu yüzden beyazda bir sütyen giymiş ama sütyenin kenarlıkları kendini belli ediyordu bu yüzden üzerine baktığımızda o sütyeni net seçiyordum. Herkes hazır olduğu için evden ayrılıp İzmir’deki bir alışveriş merkezine yola çıktık. Geldiğimizde Mert bizi orada bekliyordu. Annemi gördükten sonra yutkunmasını uzaktan görebiliyordum. Aracı otoparka koyup içeriye geçtik, sinema saatimiz geldiği için direkt içeriye geçtik. Mert götü işini biliyordu, en arkaya almıştı ve yetmemiş tüm o bloğu kapatmıştı. Yani bizi izleyecek kimse yoktu. Patlamış mısır taraflarını direkt geçiyorum zaten gelene kadar anneme laf atmayan kimse kalmamıştı. Herkesin gözü ondaydı. Oturma sıramız şöyleydi, ANNEM – MERT – ABLAM – BEN. Mert’i sağıma almak istemiştim ama Mert birden Annem’in yanına kurulunca oturma düzenimiz böyle olmuştu.

Film başlamış her yer kararmıştı, herkes tamamen filme odaklanmışken bu kervana bende katılmıştım. Sevdiğim bir filmin devamıydı bu yüzden pür dikkat izliyordum. Bir ara solumdan gelen bir patlamış mısır dökülme sesi duydum bu yüzden soluma doğru döndüm, annem elindeki patlamış mısırları düşürmüştü. Solumdaki üçününde oturma düzeni, kıyafetleri aynıydı. Yani hiçbir şey olmamıştı. Tekrar filme döndük, 5-10 dakika sonra tekrar soluma göz ucuyla baktığımda Mert’in tam sikinin üzerinde patlamış mısır kovası vardı ve annemin elide patlamış mısır kovasının içinde çıkıp giriyordu. Bilenler bilir o pornoyu, patlamış mısır üzerinden 31… Lakin burada dikkatimi çeken şey ablam olmuştu. Ablam olan her şeyin farkındaydı ve göz ucuyla Mert’in kalkmış ve 31 çekilen sikine bakıyordu. Mert ve annem bundan habersizdi tabii. Ablam belkide ilk başta şaşırmıştı ama şu an olan biteni öylece izliyordu. Yaklaşık beş dakika boyunca bu böyle devam etti, Mert en sonunda kendini iyice geriye çekip kasıldı ve birkaç saniye gözlerini kapatarak bekledi. Belli ki boşalmıştı. Annem dölle kaplanmış elini çekti, perdeden gelen ışık dolayısıyla döllerin parladığını net görebiliyordum. Elini dudaklarına götürdü ve ilk dudaklarına sonra ağzına sokarak bütün dölleri yedi. Mert patlamış mısır kovasını bırakıp fermuarından içeri inmiş sikini soktu ardından doğrularak sinemadan çıkmak için yeltendi. Belli ki kendini temizleyecekti. İki dakika sonra ablamda kalkıp tuvalete gideceğini söyledi. Bir süre geçti ve ikiside gelmemişti. Meraklanıp bende bir tuvalete gideyim diyerek fısıldadım ve ayrıldım. Tuvalet alanına ulaştığımda kapıda kocaman “Bakımdadır, lütfen aşağıdakini kullanınız.” uyarısı vardı. Tam arkamı döndüğümde bir bağırma sesi geldi içeriden. Ne olduğunu anlamayıp birkaç saniye bekledim ve sessiz bir şekilde kapıyı sürükleyerek içeriye girdim ardından kapattım. İçeride bir tartışma döndüğü açıktı. Derinlere ilerlediğimde erkekler tuvaleti bölümünün giriş kapısında kaldım. Ablam’ı A olarak Mert’i ise M olarak yazıyor olacağım.

A: Seni burada siktiririm çocuk. Annemle aranda ne var lan senin?!

M: Bağırma aptal. Annen isteksiz olsa yapar mıydı onu? Sürekli yazışıyoruz. Daha önce de oldu.

A: Daha öncede oldu ne demek piç?!

M: Oldu işte, sizin evde. Ani oldu yani annen pas attı oldu kızım ben ne yapayım? Annen o götüne hakim olsaydı da siktirtmeseydi kendini.

Ablam bu lafın üzerine Mert’e tokat atmak için elini kaldırdı ama Mert direkt olarak elini alıp arkasına çevirdi. Bu sırada elini arkasına alırken onunda arkasını çevirmişti. Duvara doğru sürükleyip ablamı duvara yapıştırdı, kulağına yaklaşıp normal tonda konuşmaya devam etti.

M: Bana bak annesini siktiğimin salağı, uslu dur bunu aramızda sakla. Annen istekli, istesem içeriye geçer onu o kucağımda sikerim. Bırak mutlu olsun kadın.

A: Öyle mi? Annemi rahat bırakacaksın yoksa gününü gösteririm sana, öldürtürüm seni!

M: Kime öldürteceksin mal! Kim olduğumuzu biliyor musun bizim sen ha?

A: Kamera kayıtları yok mu sanıyorsun aptal? Onları alıp ne yapacağım sanıyorsun sen şimdi?

Sadece konuşmaları duymuştum son 10 saniyede, tekrar yere yatıp en alttan içeriye bakmaya başladım tamamen. Ablam duvara tamamen yapışmış, o güzel kalçaları dik şekilde arkada kalmıştı. Mert’te yarı dayamış yarı tehditkar şekilde ona kendini yapıştırmıştı. Ablamın giydiği pantolon tamamen dar ve siyah olduğu için göt hattını belli ediyordu zaten. Mert ise bu durumdan bile etkinlemiş olacak ki büyük siki yine pantolon arasından kendini belli ediyordu hatta ablamın kalçaları arasına sokulmuştu.

M: Siktir lan oradan. Sende o cesaret ne gezer? O kayıtları verdiğin an sen bitersin.

A: Bana cesaretsiz diyen piçe bak, beni tehdit ediyor. Asıl cesaretsiz ibne sensin, küçücük sikini çekte hayatın bitmesin.

M: Cesaretsiz ve küçük sik ha?

Mert belini aniden ileriye doğru iktirdi. Pantolonu zorlayan yarrağı iyice ablamın kalçalarının arasında yer edinmişti. Ablamda büyük göğüsleriyle iyice duvarda tost olmuştu. Canı yandığı için hafif bir inilti çıkarttı.

A: Ah! Aptal orospu evladı çekil üzerimden n’apıyorsun?

Mert’in orada durma niyeti yoktu. Söylenerek elini ablamın önüne attı, bu sırada iki eliyle ablamın ellerini kendi belinde sabitlemişti. Hızlıca ablamın pantolon düğmesini açarak elini içeriye soktu ve taze kadınlığını okşamaya başladı. “Demek bana cesaretsiz dersin ha, buna ne dersin orospu?” Ablamın direnmeleri artıyordu ama bu durumdan pekte hoşnutsuz değildi, yüz ifadesi hem sinirli hem de zevk alan türdendi. Tatlı bir acı gibi.

A: Ih! Orospu çocuğu burada çığlık atarım piç!

M: Birazdan sana çığlığı attıracağım orospu seni.

Mert okşamayı bıraktı ve eliyle ablamın pantolonunu dizine kadar çekti. Ablam o gün kırmızı bir tanga giyiyordu. tek eliyle kendi penisini tuttu ve tanganın arasından direkt olarak ablamın amının derinliklerine doğru sikini geçirdi. İçine girdiği anda ablamın direnmesi durdu, sesi kesildi. Mert ilk girişinden sonra iki saniye içinde bekledi. Sonra aniden gidip gelmeye başladı. “Ohhm. Amcığın anneninkindende güzel. Onuda böyle siktim bebeğim.” Mert o kadar sert sikiyordu ki tamamen yarrağı amcığın içine girdiğinde ablamın am duvarına çarpıyor ve sesi yankılanıyordu. Ablam durumu çabuk kabullenmişti, inlemiyordu ama gözleri kapalıydı. Birkaç dakika boyunca içinde gidip geldi ablamın ardından kendine çevirdi sertçe üstündeki askısız bluzunu çekerek çıkarttı ve sütyenini göğüs altına kadar çekti. Ablamın kalçasından kaldırarak tezgaha doğru oturttu ve tekrar içine girdi. Yine hızlı bir şekilde içinde gidip gelmeye başladı. Her soktuğunda ses artıyordu içeride. Mert ablamın içinde gidip gelirken elini göğüslerine doğru attı, hoyratça sıkıp bırakmaya başladı. Ve ablamdan ilk inilti gelmişti. “Iğsmhmm…” Mert ise ablamın inlediğini duyunca iyice rahatladı. “Mmhm, beğendin mi bebeğim? Küçük müymüş sikim?” Bunun üzerine daha sert sikmeye başladı. Bir eliyle onun göğüslerini yoğurup sıkarken bir yandanda elini boğazına götürüp sıkmaya başladı. Sert sevişmeye başladılar. “İnle Buse, altımda inle bebeğim. Hadi.” Mert bir tokat patlattı ama çok hızlı değil, sekste olan bir tokat. Ablamda rezil olmamak için mi bilmiyorum ama inlemeye başladı. “Iğsmhm. Sik beni sevgilim daha sert sik. Boşal içime.” Mert ablamın içine daha sert girmeye başladı, bir anda çekiliyor sonra aniden sokuyordu artık. “Büyük mü sikim bebeğim? Ohmm. Büyük mü? Söyle bağır.” Ablam iyice gözlerini kapattı. “Çok büyük! Evet çok büyük sik beni.”

İzlemeye devam ederken dışarıda adımlar duydum, rezil olmamak için hızlıca kalkıp tekrar sinema salonuna döndüm. Neyse ki filmde araya giriyordu…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir