Hilal’in şirkette son günüydü. Her ne kadar pek birlikte vakit geçiremesekte aramızda bir samimiyet vardı. Arada dert anlatır, arada kahve içerdik. Bana çoğu kez yaşadığı zorlukları anlattığında ona bir abi gibi yaklaştığım için bana sevgisi, saygısı bir ayrıydı.
Son gününde üstünde yarım kol açık, mini bir elbise giymiş. Herkesle sarıl, sarıl, koklaş, koklaş vedalaşıyordu. Beni de odada tek bulunca vedalaşmak için sarıldı. Bana ilk defa sarılmıştı ve bunun üstüne biraz sıkı ve yakın sarıldı. Bu esnada bana ay keşke kocam da senin gibi uzun boylu iri olsaydı. Diyerek hayıflandı. Bu esnada hala sarılmış halde vücutlarımız yakın duruyordu. Niye canım kocanda sana göre uzunca ne fark var.
O da sanki bu anı beklermiş gibi aman ya ne olurdu biraz uzun, yapılı olsa bir şey yapıcaz yapamıyoruz. Beni kaldıramıyor beni saramıyor derken birden kalçamı avuçladı. Ben de bu gazla birden dudaklarına yapıştım. Vedalaşırken birden sevişmeye başladık. Ben eteğini altından kalçasını avuçluyor, parmak uçlarımı götüne amına ulaştırmaya çalışıyorum. Altında iç çamaşırı yoktu. Bu beni şok etmişti.
Birden durdum ve elini fermuarından içeri sokmuş sikimi çıkartmıştı. Ayak üstü bana 31 çekiyordu. Bunu burada bırakamazdım. Sikim kazık gibi aklım başımdan gitmişti.
Ofisin kapısı otomatikti birisi önünden geçerse açılıyordu. Ya birisi gelirse diye sigortasını kapattım. Stor perdeleri kapattım. Artık bir süre bizi kimse rahatsız edemezdi. Bu fırsattan istifade ıslanmış amını masama çıkartıp yalamaya başladım. Çölde su bulmuş gibi yalıyordum. Kabarık, sulu, vanilya gibi kokan taze amını parmaklaya parmaklaya yalıyordum.
Arada kapıdan geçenler oluyordu ama açılmayınca kapı zorlamadı. Saçımdan tutup çekti ve artık içime gir dedi. Masaya doğru domalttım ve içine birden girdim. Aynadan yüzündeki değişimi görmek beni çıldırttı. O hızla bi başladım sikmeye, öyle bir ritim tutturdum ki resmen ağlıyor. Tiremekten 3310 peteğin üstünde nasıl titrerse öyle sesli ve asenkron titriyordu. Bu pozisyona bayılıyorum. Götünün Yumuşaklığı, amının ıslaklığı, yüzündeki ifade azgınlığım kat kat artmıştı. Ve ilk orgazmını yaşıyordu. Hilal önümde mayışmıştı. Ve kapının önünden sesler geliyordu. İşin kötü yanı kapının dışında da bir sigorta vardı. Hemen masamın altına girdi Hilal
Ben de koltuğa oturdum. Gelen Pınardı, Pınar perdeleri açtı ne bu böyle ya karanlıkta oturuyorsun diye sitem etmeye başladı. Ben de yansıma ekranı görmemi zorlaştırıyor diye kapattım açacaktım şimdi dedim. Bu esnada Hilal alttan sikimi avuçlayıp yalamaya başladı. Yakalanmamak için kafasını bacaklarımın arasına sıkıştırsamda gırtlağına kadar sikimi yalayıp yutmaya çalışıyordu. Kuduruk orospuyu rahat bıraktım yoksa sikimi emerek beni bağırtacaktı.
Pınar bir yandan odada dolaşırken gülerek derin bir nefes aldı. İçerisi çok güzel kokuyor. Yeni oda kokusu mu? Bana çok güzel anlarımı hatırlattı diyerek masasına oturdu. Hilal alttan iştahlı iştahlı yalamaya devam ederken şunu fark ettim masanın altından götü gözüküyordu.
Pınar bana baktı gülerek odadan çıktı. Sigortayı kapattı ve kapı yine kitlendi. Bu fırsatla Hilali kucağıma aldığım gibi ayakta sikiyordum. Kocan seni böyle sikebiliyor mu repliğini söylemek için mükemmel andı.
Kocanın boyu yetmez, seni böyle yükseklere kim çıkarıcak, seni böyle kim sikecek diye sorduğumda hırslı hırslı kucağıma oturup kalkıyordu. Benden kurtulamayacaksın. Artık benim sikicimsin, beni hep sikeceksin diye konuşurken o an gelmeye başladı kucağımdan indirip tam ağzına soktum. O anda sıcak döllerim ağzından içeri akıyordu. Hepsini yutup üstünü topladı. O esnada ben de toplandım.
Odaya birazdan Burçin geldi ve ben de kapıyı ona açtım. Geldiği gibi Hilal ile sarıldılar. Ahhh aşkım gitmene çok üzüldüm. Dudağından öptü ve sonra bana dönü göz kırptı, dudağını ısırdı. Merak etme aşkım seninle bu son görüşmemiz değil. Daha çok birlikte olacağız diye ucu açık bir laf söyledi. Sonradan fark ettim. Burçinin elindeki telefonun flaşı yanıyordu.
