Bölüm 1 – Yeni Şehir Yeni Hayat
Hikayeye nereden başlasam bilemedim ama sanırım hayatımdaki en büyük kırılımın olduğu tarihten başlasam iyi olacak. Tabi ben henüz o günün böyle şeylere sebep olacak kadar büyük bir anlamı olacağını bilmiyordum.
Salondaki üç kişilik kanepeye uzanmış tavanı izlerken hayatımın 2 yılda nasıl bu kadar değiştiğini anlamaya çalışıyordum. Olsa bu şaşırdıklarım yaşayacaklarımın yanında solda sıfır kalırdı.
Kafamı tavandan 52 ekran tüplü televizyona döndürülen bir yandan da kanepede yan dönerek yarış pozisyonumu değiştirdim. Televizyonda son dakika olarak bir açıklama yazılıyordu. Takvimler 12 Mart 2020’yi saatler 19:07’yi gösteriyordu. Mikrofonun karşısına geçen devlet görevlisi tüm eğitim faaliyetlerinin bir haftalığına geçici bir süre tatil edildiğini açıklıyordu. Bu allahın belası memlekette çıkan virüs sanırım tahminimden de korkutucu düzeydeydi. Bu salgın ne kuş gribine ne de domuz gribine benzemiyor gibiydi.
Neyse konuyu çok dağıtmak istemiyorum 12 Mart hayatımın dönüm noktası oldu ama size kısaca ben kimim ve bu kanepeye nasıl geldim kısaca onu anlatayım.
Ben Bora ailemin tek çocuğuyum. Antalya’ya üniversite okumaya gelene kadar İzmir’de ailemle yaşıyordum. Aslında üniversiteye İzmir’de başladım ama bazı olaylar Antalya’ya gelmeme sebep oldu. Bazı olaylar dediysem de kız arkadaşım tarafından aldatılmam aslında başka bir sebebi yok.
O zamanki kız arkadaşımla lisede tanışmıştık bir dönem küçüktü benden o yüzden üniversiteyi de İzmir’de okumak istedim. Aslında ilişkinin ilk üç ayından sonra ona olan aşkım bitmişti ama aşk bitse de sevgi kalabilirdi sonuçta o da beni çok seviyordu ya da ben öyle sanıyordum. Ben liseye başladığımda obezdim sonra birden okuldaki arkadaş grubumuzla birlikte hep beraber sporda başladık hepimiz kilo vermiş hatta karalanmaya başlamıştık. Biz de kız arkadaşımla tam o zamanlarda yakınlaştık ve aniden sevgili olduk. Aradan geçen 2 yılın ardından ben üniversite sınavına girip İzmir’de özel bir üniversitede (%100 burslu) mimarlık kazanmış zorunlu hazırlık eğitimine başlamıştım. Tam da bu sürede artık okulunda son sınıfa geçmiş olan kız arkadaşım benim okulda olmayışımdan istifade edip ona yürüyen ilk dallamaya gönlünü kaptırdığı için çok sinirlenmiş onu görmemek için şehri bile terketmek istemiştim.
Okul ve şehir değiştirme fikrimi aileme açtığımda ilk önce buna çok sıcak bakmadılar ama sonra İzmir’de kalmanın bana psikolojik olarak zarar vereceğine ikna olduklarında hem annem hem babam evden ayrılıp gideceksem Antalya’da gitmemi. Hem üniversitenin vereceği eğitimin kalitesinden hem de annemin Antalyalı olmasından dolayı akrabaların bana göz kulak olabileceğinden dolayı akıllarının bende kalmayacağını söylediler. Sonuçta onların tek evladıydım ve benim için her şeyin en iyisini istiyorlardı. Sonuçta tekliflerini kabul ettim. Geçen sene sınavda aldığım puan Antalya’daki üniversiteye geçmeme yettiği için geçiş sürecim çok kolay oldu. Ben Antalya’da yurtta kalırım diye düşünürken annem ve babam bana bir güzellik yaptılar. Annem Antalyalı ve rahmetli dedem akıllı bir adammış ve zamanında Antalya’nın merkezi bir konumuna 5 katlı bir apartman kondurmuş ve bu apartmanı dört çocuğuna miras olarak bırakmış. Annem kardeşleriyle konuşup (teyzelerim ve dayım oluyor bu kardeşler) şu anda boş olan daireyi benim için ayırtmış.
Açıkçası ailemin durumu gayet iyi belki bana 1+1 bir stüdyo daire tutarlar diye düşünüyordum ama merkezi konumda 3+1 bir ev benim için sürpriz oldu. Bu ev durumunda canımı sıkan tek şey apartmanda Serap teyzemlerin de oturmasıydı. Teyzemi severdim çocukken birlikte güzel zamanlar geçirdiğimizi hatırlıyorum ama benden 2 yaş küçük olan kızıyla hiç anlaşamıyordum o yüzden sırf onu görmemek için teyzemle iletişimimi kopartmıştım. Eniştem zaten ezik bir insandı benim için varlığının çok da bir önemi yoktu.
Teyzemi yıllardır görmemiştim Antalya’ya en son 12-13 yaşlarındayken annem ve babamla gelmiştim bu süre içerisinde teyzemler de İzmir’e hiç gelmemişlerdi. Teyzemi yıllar sonra okula kayıt işlemleri için gittikten sonra kalacağım eve yerleşmek için aile apartmanımıza gidince gördüm ve gördüğüm şey beni oldukça şaşırttı. Teyzem 1.65 boylarında kilolu minyon bir insandı benim hatırladığım kadarıyla benim boynuma Boracım hoş geldin teyzem diye sarılan kadın ise yine 1.65 boylarında ama çok hafif balık etli diyebileceğim fizikte beli ince ama götü her görenin tekrar bakacağı kıvrımlı ve büyüklükteydi. Üzerine giymiş olduğu beyaz askılı bluz ve altına giydiği mini kot şort fiziğini daha da güzel gösteriyordu.
Serap teyzem bana hoş geldin diye sarılıp öperken ben
Vücuduma değen ortalamanın üstünde büyüklüğe sahip memelerinin ve görmüş olduğum fiziğin etkisiyle ereksiyon olmuştum. Yaşadığım şaşkınlığı atıp kalkan sikimi teyzeme belli etmeden kalacağım eve çıktık beraber. Ev zaten eşyalıydı benden önce de öğrenciler kalıyordu ama ben tek kalacaktım. Gayet sıradan bir öğrenci eviydi ama bu evin bana inanılmaz zevkler yaşatacak bir yuva olacağını henüz bilmiyordum tabi.
