Kankamın Kardeşi

Herkese Merhaba! Ben Arda. 17 yaşındayım. İyi sayılabilecek bir Anadolu Lisesinde okuyorum. 178 boyunda 70 kilo fit sayılabilecek bir adamım. Aileme gelecek olursak; ders baskıyı yapan babam, babamın her dediğine boyun büken annem ve bizimle ayrı şehirde yaşayan bir abim var.

Yine klasik bir okul sabahına uyanmıştım. Alarmı kapatıp yüzümü yıkayıp kendime yalandan bir kahvaltı hazırlamıştım. O sırada babam annemi iş yerine bırakıp kendi iş yerine gitmek üzere evden çıkıyorlardı. Klasik derslerine iyi odaklan çalış vs vs hiç motive etmeyen sözlerden sonra evden çıktılar.

Kahvaltımı yaptıktan sonra tam evden çıkacakken fikrimi değiştirdim ve bugün okula gitmemeye karar verdim. Dershanede telafi ederim diyerek içeri geçip yattım. Saat 3 gibi falan telefonum çaldı. Arayan kankam Ege’ydi. Gözlerimi ovup telefonu açtım.

E- Alo kanka nabıyon?

A-İyi kanka nabıyım yatıyodum.

E- He başka bir şey yok dimi öylesine ektin okulu.

A- Yok kardeşim benim ben iyiyim merak etme sen.

E- Tamamdır hadi görüşürüz o zaman.

Son zamanlarda bana soğuk yapmaya başladığından iyi gelmişti aslında bu konuşma. Aramızın açılmasına da ikizi Beril neden olmuştu.

Ben, Ege, Beril bir haftasonu sinemaya gelmiştik. Tabi Beril ile çok sohbetimiz yok Ege sayesinde aynı ortamda bulunuyorduk hatta çoğu zaman birbirimize yokmuşuz gibi davranıyorduk. Biletleri mısırları aldık ve salona geçtik. Ege en köşeye oturdu Beril ortamıza oturdu ve ben de yanına oturdum. Film Aksiyon/Komedi yabancı bir filmdi. Film ne kadar güzel olsa da her zamanki gibi uyuklamaya başlamıştım yavaştan. Huyumdu bu. Ege gözlerimin yavaştan gittiğini fark edince

E- Kanka yine mi uyuyosun ya gözünü seveyim bir kere de bir filmde uyuma

A- Dostum koltuklar çok rahat ona kapılıyorum ben.

Tam ben lafımı bitirmiştim ki Beril elindeki kolayı üstüme döktü. Ne kadar özür dilese de sorun yok diyerek geçiştirdim ve lavaboya gittim. Üstümü temizledim yüzümü yıkadım ve tekrar salona geri döndüm. Yerime geçtim.

B- Arda cidden özür dilerim karanlıkta kolayı koyamadım yapabileceğim bir şey var mı?

A- Hiç sorun yok gerçekten, kola döküldü yani vücudum erimedi merak etme.

Çok panik yapıyordu. Belki samimi olmadığımızdan dolayı utanmış ve nasıl tepki vereceğimi tahmin edememişti. Tekrardan filme odaklandık ve film bitti. Çıkışta yemek yedik ve sahile indik. Sahil yolunda yürüyüş yapıyorduk.

Ege’nin tuvaleti geldi ve kafelerin birine daldı. Biz de Berille denizi izliyorduk. Aslında Beril çekici bir kızdı. Aslında okulun en güzel kızıydı. Ona sarkıntılık falan yapan bir sürü olmuştu ama Ege hep müdahale etmişti.

Ortam çok sessizdi ve biraz da olsa sohbet edip samimileşmek için konuşma başlattım.

A- Ee Beril nasılsın nasıl gidiyor okul?

Beril’den ses gelmedi. Denize bakmaya devam ediyordu. Elimi salladım ve

A- Beril?

B- Ha? Efendim Arda.

A- Okul diyorum nasıl gidiyor.

B- İyi.

Gerçekten hiç sohbet etmeye hevesi yoktu. Biraz daha üstüne gitsem acaba rahatsız olur mu derken Ege geldi.

E- Olum içerideki tuvalet leş gibiydi ya adamlar klozetin üstüne akıtmış ve silmemişler.

Ortam bir anda sessizleşti. Beril utanmıştı ve ben de bir şey diyememiştim.

E- Ne bakıyonuz la bön bön. Ne dedik sanki. Klozete akıtmışlar dedik sadece.

B- İğrençleşme yine ya. Iğğh, düşünmesi bile iğrenç.

E- Ne iğrençleşmesi güzelim hayatın gerçekleri.

Beril Ege’ye manalı bir bakış atmıştı. Bir şeyler vardı ama hadi bakalım dedim içimden. Yolumuza devam ettik.

Saat 11’e doğru gelirken yavaştan ev yoluna döndük. Ege ses gürültü sevmediğinden ara sokaklardan gidiyorduk. 4-5 adam bir arabanın etrafında doluşmuş biz yürürken dik dik bize bakıyorlardı. İçim bir garip olmuştu. Tam yanlarından geçerken adamlardan biri Beril’e laf attı.

Ad- Hoppa güzellik! Senin bu adamlarla ne işin var be ya?

Ege’ye alttan alttan kanka boşver gidelim bu adamlar boş değildir bak desem de Ege döndü ve adamlara karşılık verdi.

E- Ne oldu kardeş beğenemedin mi bizi? Ayrıca nereden güzelin oluyor tam anlamadım ben ya!

B- Ege boşver ya hadi gidelim bak bi kaza çıkacak şimdi hadi gidelim.

Ad- Dur be güzelim nereye gidiyorsun sen ya. Bak sevgilin de anlamamış tam hem ona da anlatırız bir şeyler.

Ege acayip sinirli bir şekilde adama doğru yürürken artık yapacak çare kalmamıştı. Kavga başlıyordu. Hemen elimdeki eşyaları köşeye koyup Ege’nin arkasından gittim.

Ad- Gelin lan gelin size hayatın acı gerçeklerini öğretelim. Dördü üzerimize doğru yürümeye başladı. Ben az biraz tekvando kursundan kalan dövüş bilgilerimle fena dövüşmesem de altıma sıçıyordum korkudan ama kardeşim dediğim adamı tek bırakamazdım ve Beril’e rezil olurdum. Adamlardan ikisi Ege’ye ikisi bana geldi. Biri sağdan biri soldan geldi. Sağdan gelen hızlı davrandı ve bir yumruk denedi ancak hızla savruldum ve soldaki adamın beline sert bir yumruk geçirdim. Soldaki adam sendelerken sağdaki adam benim toparlanmamı fırsat bulup var gücüyle üstüme atılsa da ondan da sıyrıldım ve adam dengesini kaybetti o sırada diğeri ayaklanıyordu ki Beril Ege diye bağırdı. Sağıma dönüp baktığımda adamlardan biri Ege’yi boyun kilidine almış diğeri karnına çalışıyordu. O sırada yanımdaki adamları boşvererek hemen yardıma koştum. Tam Ege’nin karnına vuran adamı alacakken arkamdan bir şey dang etti. Acayip bir şekilde sarsılmıştım ve gözlerim yavaştan kararıyordu.

Bir kaç saat sonra gözümü hastanede açtım. Yanıma baktığımda Beril başımdaydı ama Ege buralarda gözükmüyordu. Hemen doğrulmaya çalıştım ancak başımın arka kısmı çok fena zonkluyordu.

B- Arda dur kalkma dinlen. İyi misin?

A- Noldu lan bana, Ege nerde? Adamlara ne oldu?

B- Sakin ol. Ben siz kavga ederken polisi aramıştım zaten. Sonra adamlardan biri sana beyzbol sopasıyla vurdu sen de bayıldın. Sonra polisler geldi falan adamları aldılar seni de hastaneye getirdik.

A- Ege nerde peki?

B- O dışarıda kahve almaya gitti. O da karnına baya darbe almış karnım ağrıyor diyip duruyordu.

A- Vay piçler ya. Sen iyi misin peki sana bir şey yaptılar mı?

B- Ben iyiyim de iyi ol lütfen benim yüzümden zaten bu haldesin.

A- Senin hiç bir suçun yok hepsi o pezevenklerin yüzünden.

Aramızda bir sıcaklık olmuştu. Beril elimi iki eli arasına alıp tutmuştu. Ne kadar şaşırıp utansam da bir şey dememiştim. O sırada Ege gelmişti ve bizi böyle görünce biraz yüzü düşmüş ciddi bir hal almıştı.

E- Arda iyi misin kanka.

A- Mükemmelden biraz kötü, sen?

E- Eh işte.

A- Aga ben sana dedim bulaşmayalım heriflere diye.

E- Olum benim yanımda Beril’e laf attılar ve ben de boş mu verecektim.

A- İyi de olum baksana yine biz zararda çıktık.

E- Girmeseydin o zaman Arda kavgaya!

Biraz gerilmişti. Ama bu konuştuğumuzdan değil de az önceki gördüğü yüzündendi bu sinir. Alttan aldım ve sakin davrandım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir