Evli Gay

Merhaba, ben Can, 27 yaşındayım. Boyum 1.74, kilom 74, beyaz tenliyim. Gençliğimde bir süre sporla uğraştığım için popom biçimli ve çıkıktır, komple kılsız bir vücuda sahibim. 18 yaşından beri düzenli pasif ilişkilerim olmuştur. Bundan iki sene önce annemin de zoruyla evlendim. Mecburiyetten karımı sikiyorum, ama bu ona yetiyor mu bilmiyorum, yetmiyorsa da bunu hiçbir zaman dile getirmedi. Karım 26 yaşında, sarışın, güzel, bakımlı, çağdaş, modern bir İzmir kadını. Kendisi emlak işiyle uğraştığı için ve sektöründe tanındığı için hem çevresi çok geniştir, hem de sürekli seyahatler ve toplantılara gitmektedir.

Ben bunları hiçbir zaman sorun etmedim, çünkü karım her evden gittiğinde, ben de kendimce yaramazlıklar yapıp gay ilişkiler yaşayabiliyorum. Karım benim durumumdan habersiz olduğundan ondan gizli yaşıyordum tüm ilişkilerimi. Sürekli görüştüğüm bir aktif sikicim yoktu, fakat istediğim an bir erkek bulma yeteneğine sahibim 🙂

Geçen yaz karımla İzmir’e tatile yazlığımıza gitmiştik. Karımın arkadaşlarıyla dışarı çıktık. Karımın iki kız arkadaşı, bir de bir tanesinin kocası vardı, toplamda beş kişiydik. İzmir’de meşhur bir gece klubüne gittik. Herşey çok güzel, içkiler içiliyor, danslar ediliyor, karım ve arkadaşları kafayı bulmuş, delice dans ediyorlar. Tüm gözler üzerimizdeydi.

Locada oturan üç kişilik erkek grubu vardı. Oradan (adının sonradan Hakan olduğunu öğrendiğim) kişi sürekli bizim masaya bakıyor, gülümsüyor, benimle göz göze geldikçe kadeh kaldırıyordu. Bizimkiler iyice kafayı bulunca daha bir cüretkar dans etmeye başladılar, çevrenin ilgisi de hoşlarına gidiyordu tabii. Karımın kız arkadaşının kocası da biraz rahatsız oldu, “Gidelim, evde devam edelim!” deyince bizimkiler de kabul etti. Ama ben zaten karımın kız arkadaşının kocasına da uyuz olmuştum, onlarla gitmek istemedim. Karım da, “Bırakın şimdi, gelirse bizim de modumuzu düşürür, o kalsın!” dedi. Ben de, “Son kadehimi içip eve geçerim!” deyip onları gönderdim.

İçtiklerimden dolayı tam çakırkeyf olmuştum. Son kadehimi içip çıkmaya hazırlanırken locadaki adam (Hakan) yanıma geldi, “Ben sizi nereden tanıyorum?” dedi. Ama müzik sesi çok yüksek olduğundan bir türlü anlaşmakta zorluk çekiyorduk. Ben, “Dışarı çıkalım!” dedim. O da bir dakika beklememi söyleyip arkadaşlarının yanına gitti, onlara bir şeyler söyleyip geri yanıma geldi, birlikte dışarı çıktık.

İstanbul’dan buraya eğlenmeye geldigini, arkadaşlarının burada yaşadığından bahsetti. İnşaat işiyle uğraşıyormuş, beni İstanbul’dan bir arkadaşına çok benzetmiş o yüzden gece boyu sürekli beni izliyormuş 🙂 Sohbetimiz bitti. “Ben artık gideyim!” dedim, valeden taksi çağırmasını istedim. Ama Hakan, “Olur mu, ne taksisi, ben bırakırım seni!” dedi. İstemedim, “Zahmet olmasın!” dedim. Ama çok ısrar etti, mecbur kaldım. Eve gidene kadar havadan sudan konuştuk, çok samimi, cana yakın bir adamdı.

Villamızın önüne geldik. Ben içeri bir kahve içmeye davet ettim. Hakan hiç ikiletmeden, “İyi olur valla, İstanbul’a gideceğim, ayılmam gerek!” dedi. Birlikte içeri girdik. Aklımda hiç sevişmek yoktu, çünkü adam çok samimiydi, sanki yıllardır tanıştığım bir arkadaşım gibiydi. Ben rahat birşeyler giyip geleceğimi söyledim. Dar bir şort ve üzerime bol bir tişört giyip indim aşağı. Kahveleri yapmaya başladım. O esnada Hakan yanıma geldi ve birden elini götümün üzerine koyup, “Sen düzenli spor mu yapıyorsun, vücudun çok biçimli!” dedi.

Eskiden yaptığım halde, o an, “Yok, hayır!” deyiverdim, onu geçiştirmek için sanırım. O da, “İnanmam, spor olmadan böyle güzel vücudun olamaz!” diye elini popomdan çekmedi, yaklaşık bir dakika boyunca eli hep götümdeydi. İçim bir tuhaf oldu, ama ne yapmak istediğini kestiremedim. Ben fincanlara ulaşmak isteyince elini çekmek zorunda kaldı. Kahveleri koydum, salona geçtik.

Hakan, otelden çıkış yapmak zorunda kaldığını, o yüzden bu gece kahvesini içip İstanbul’a yola çıkacağını söyledi. Ben de, “İstersen, bu gece kimse gelmeyecek, karım arkadaşlarında kalacak, burada kalabilrsin, yarın sabah ayılınca gidersin!” dedim. Yine ikiletmeden sanki bu teklifi bekliyormuş gibi, “Çok güzel olur!” dedi. Kahvelerimiz bitti. Ben, “Havuza girelim mi?” diye sordum. Hakan, “Su çok soğuktur ve mayom yok!” dedi. Onu ölçmek için, “Ne olacak ya, bu saatte kim görecek, villanın her yeri kapalı, çıplak girersin!” deyip güldüm 🙂

Hakan da, “Sen de çıplak gireceksen varım!” dedi. “Tamam!” dedim. Hakan üzerini çıkarttı, sadece boxerla kaldı. Tam onu da çıkartacakken onu havuza ittim. Önce kızdı, sonra güldü. Ben de peşinden altımdaki şortla atladım havuza. Biraz yüzdükten sonra birden suya daldı ve altımdaki şortu çekip çıkarttı. Gülmeye başladı, “İntikamımı aldım!” diye bağırıyordu. Ben de hemen dalıp onun boxerini çıkartmaya yeltendim. Ama kafamı bacaklarıyla tam sikinin hizasında tuttu, beni kilitleyip yukarı çıkmama izin vermedi, elim boxerinde kaldı. Ben de iyice dalıp boxerini çekip çıkarttım, suyun üstüne çıktım.

Hakan halen gülüyordu. Az kalsın boğulacaktım, ama boxerini de çıkartmıştım. Suda iki sevgili gibi şakalaşıyor, eğleniyorduk. Biraz sonra ben, “Çok üşüdüm, çıkalım!” deyip çıktım sudan. Havuz kenarında sabahtan kalan tek havlu vardı, ben havluya sarıldım. Hemen peşimden Hakan da geldi. Sudan çıktığında siki inikti, ama çok kalın ve büyük duruyordu. Ben sikine bakarken, Hakan birden havluyu üstümden çekip kaçtı, dışarıdaki tekli salıncağa oturdu. Ben de havluyu almak için çekiştirirken birden kendine çekti beni. Kucağına oturup kaldım.

Hakan, “Sarıl bana da ısın bari!” dedi ve havluyu açıp ikimizin üzerine örttü. Isınma bahanesiyle bildiğin ikimiz de çıplak bir şekilde, ben onun kucağına oturmuş, kolunun altına girmiştim 🙂 Bana sarılıyor, “Üşüme, hasta olursun!” diye sürekli beni okşuyordu. Sikinin kalktığını hissettim, ama heycandan bakamıyordum bile. Siki götümün bir yanağının altındaydı ve resmen zorluyordu. Çok heycanlandım, ama belli etmek istemedim.

Kulağıma yanaşıp, “Çok tatlısın, tenin çok güzel kokuyor ve çok yumuşak!” diye sürekli iltifatlar edip, hatta bunu söylerken her seferinde kulağımı yalıyordu resmen. Ambians beni çok etkilemişti, ama hemen kendimi ona bırakmaya niyetim yoktu, naz yapıp kudurtacaktım 🙂

Sehpadan sigaraya uzandı, sigarasını yaktı. İçerken, “Sen de içer misin?” diye sordu. “Olur!” dedim. Bana, “Sen zahmet etme, ben çekip sana üflerim!” dedi. “Nasıl olacak o?” dedim. “Sen ağzını aç, gözlerini kapat!” dedi. Dediğini yaptım. Birden dudaklarının sıcaklığını hissettim ve aynı anda ağzımın içi dumanla doldu. İçime çektim dumanı ben de. Bu sürekli devam ediyor, her seferinde daha da çok değiyordu dudakları dudaklarıma.

Hakan, “Son bir fırt çekip atacağım, son duman çok gelecek, biraz daha yaklaş, sen de bana geri verirsin!” dedi. Resmen dili ağzımın içindeydi, dumanı bıraktı, sonra çekilmedi. Ben de tekrar ona üfledim. Resmen dudaklarımız birleşmiş, duman alışverişi yapıyor bahanesiyle öpüşüyorduk. İyice kötü oldum ben, birden kalktım, “Bu kadar yeter, artık yatalım, yoksa dışarıda hasta olacağız!” dedim. “Tamam!” dedi. Birlikte yukarı çıktık, ben önde o arkada. Onun arkamdan beni izlediğini bildiğim için resmen götümü sallaya sallaya çıkıyordum merdivenleri.

“Duş almak ister misin?” dedim. “Olur!” dedi. Villamızda iki banyo vardı, o duşa girince ben de öteki banyoya girdim, tüm hazırlıklarımı yaptım, tertemiz oldum 😉 O benden önce çıkmış, odada oturuyordu. Ona verdiğim şortu giymemiş, havluya sarılmış beni bekliyordu. Bana, “Senden bir şey istesem olur mu?” dedi. “Nedir?” dedim. “Yanlış anlama lütfen, ama ben yabancı evlerde yalnız uyuyamam, zaten çok ta uyumayacağım, sabah hemen gideceğim, seni hiç rahatsız etmem, şuraya senin yanına kıvrılıp yatsam olur mu?” dedi. “Olur!” dedim, verdiğim şortu neden giymediğini sordum. “Çok dar geldi, ben böyle de yatarım sorun yok. Sabah erken gideceğim, o zamana kadar boxerim de kurur zaten!” dedi. “Peki!” dedim, yattık birlikte.

Benim altımda şort vardı, o da havluya sarılmış bir şekilde yatmıştı. Ama havluyu sonradan çıkartmış, tamamen çıplak bir şekilde yatıyordu yanımda. Sessizliği yine o bozdu, elini götüme atarak, “Sen nasıl spor yapmazsın, bu popo böyle olamaz, kandırma beni!” dedi. Ben de, “Neden bu kadar ilgilendin götümle?” dediğimde, “Çünkü merak ediyorum ve beni kandıramazsın, sana itiraf ettireceğim!” deyip güldü.

Elini çekmedi, eli halen götümdeydi ve ince ince okşuyordu. Birden bir parmağı şortumun üzerinden deliğime değdi. Ben irkildim ve kendimi çektim, yatakta doğruldum hemen. “Ne oldu?” dedi, kızdım sanıp korkmuştu. “Sigara içmek istiyorum, ama havuz kenarındaki gibi sen içir, yatakta hiç içmedim, düşürürüm sigarayı, yakarım ortalığı!” dedim. “Tamam!” deyip gülmeye başladı, gitti aldı geldi sigarayı.

Yaktı sigarayı. Nefes çekip dudağıma yaklaşıp ağzımın içine üflüyordu. Üçüncü nefeste, “Benim sana üflediğimi sen de bana geri üfle lütfen, ben de içmek istiyorum!” dedi. “Tamam!” dedim. O bana üflüyor, ben de ona üflerken komple dudaklarımız birleşiyor ve her seferinde en az 30 saniye öyle kalıyorduk. Sonra yine ağzımın içine dilini soktu, ama duman gelmedi. Gözümü açmadım, bekliyordum ki öpmeye başladı. Çektim kendimi. Gülüyordu, “Şaka yaptım, boş hava üüfledim!” dedi. Ben de güldüm…

Siki çok büyüdü, keser sapı gibi oldu resmen, ama ben görmezden geliyordum. Sigara bitti, yattık tekrardan ve “Ben çok üşüdüm, aşağıda ne güzel ısıtmıştın beni!” dedim. “Yine ısıtırım aşk olsun!” dedi ve arkamdan sarıldı birden. Siki o kadar sertti ki, o anda film koptu bende, ne olcaksa olsun dedim, artık dayanacak gücüm de kalmadı. “Bu haksızlık ama, sen çıplaksın bende şort var!” dedim. O da niyetimi anlamış olacak ki birden şortumu çıkarttı. Sikini götümün yanakları arasına yerleştirip bana sarıldı.

Arkamdan kulak mememi yalıyor, ensemi öpüyordu ki, ben, “Bu çok arkadaşça bir durum değil, dursak mı?” dedim. O da, “Haklısın, ama yüzünü görmek istiyorum, bana döner misin?” dedi. Ona döndüğümde birden üzerime çıktı, öyle bir öpüyordu ki, dudaklarımı koparırcasına. “Bırak!” dedim birkaç kez, ama nafile. Sonunda (Bu kadar naz yeter) diye ben de karşılık verdim ve deli gibi öpüştük, en az on dakika…

Beni ayağa kaldırıp diz çöktürdü. Sikine saldırdım hemen, yalamaya başladım. Boğazıma kadar sokuyordu sikini. Yatağa yatırdı beni ve yüzüme doğru oturdu, taşşaklarını yalattı. Kocaman taşşakları vardı, mis gibi kokusu vardı. Taşaklarını uzun uzun emip yaladım. Bırakmamı istedi bırakmadım. Taşaklarını ve sikini öyle yaladım ki, sulu sulu. Taşaklarını emerken, “Bırak, boşalacağım!” dedi. Ben de hemen sikini ağzıma aldım, döllerini ağzıma akıttı. Hepsini yuttum 🙂

Sonra banyoya gittim, ağzımı temizledim. Yatağa geri döndüğümde beni bir çırpıda yatırıp yüz üstü çevirdi. Deliğimi yalıyordu. Sonra sikine tükürdü, deliğime zorladı, ama giremedi. Siki çok büyüktü, ben de iki aydır götümü siktirmediğimden dolayı deliğim daraldı tabii. Karımın makyaj masasında Bebe yağını görünce aldı geldi. Deliğime ve sikine bolca sürdü. Yeniden zorlamaya başladı. Sonunda başı girdi, ama nasıl acıdı anlatamam. Çok yavaş hareket ediyor, milim milim sokuyordu. Sonra birden köklediğinde ben çığlığı bastım. Bana, “Dur aşkım, bitti, alışacaksın!” dedi. Elbette hemen alışamadım, resmen ağlıyordum…

Nerdeyse yarım saat sikti götümü. Ben artık, “Aşkım ne olursun beni hep sen sik, ama boşal artık!” deyip inleyerek ağlıyordum. Sonunda götümün içine boşaldı, duş almaya gitti. Ama ben pert olmuştum. Zorla kalkıp öbür banyoda temizlenip geldiğimde, Hakan duşunu alıp gelmiş ve uyumuştu. Ben de yanına yattım, pert bir halde hemen uyumuşum…

Sabah sikini götüme sokmaya çalışırken uyandım, “Ne oluyor?” dedim. Beni çevirip dudaklarıma yumuldu, öpüşmeye başladık. Tekrardan sikini uzunca yalattı bana, taşaklarını emdirdi. Sonra yatağa domalttı ve sabah sabah bir posta sikti…

Duşlarımızı almaya gittik. Banyodan geldiğimde karımın dolabını karıştırıyordu. Karımın tangasını ve sabahlığını verdi, “Bunları giysene!” dedi. Nedense itiraz etmedim, giydim. O şekilde beni mutfağa indirdi, kahvaltı hazırlattı. Kahvaltımızı yaptıktan sonra ben masayı toplarken arkamdan sarıldı. Döndüm ve öpüşmeye başladık. Beni kucağına aldı, çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Sonra beni salona götürüp koltuğun üzerine domalttı, tek seferde götüme girdi. Hayvan gibi sikiyor, ben bağırarak inliyorum, koltuğun üstündeki yastığı ısırıyorum…

Sonra oturdu, beni kucağına aldı, sikinin üzerine oturttu. Ben sikinin üzerinde zıplarken bir yandan da öpüşüyorduk. Sabah sabah bir posta boşaldıgı için gelemedi bir türlü. “Karım gelecek, yakalancağız, boşal artık!” diye yalvarmaya başladım, ama nafile. Hayvan gibi sikiyordu, sanki döver gibi, sert sert. Hızını alamadı banyoya götürdü beni, suyun altında öpüşüyorduk. Giydiklerimi de çıkarttırmadı, üzerimde karımın sabahlığı, içimde tangası ıslanınca iyice yapıştı. O şekilde beni domaltıp su akarken sikmeye başladı. Sert sert sokuyordu…

Beni dinlemese de o kalınlığı götümde hissetmek muhteşem bir şeydi, elimi sikime sürmeden boşalıyordum. Boşaldığımı anlayan Hakan, “Ben ben adamı işte böyle sikerim! Senin götveren olduğunu orospu karının tüm gece başka erkeklere kırıtıp durmasından anladım. İbne olmasan karını siker doyururdun, karının da gözü dışarda olmazdı!” diyerek içime boşaldı. Bu dediğine bozulsam da birşey demedim. Duş alıp çıktık banyodan. Normal kıyafetlerimizi giyindik, aşağıya indik…

Ben Hakan hemen gidecek diye beklerken götüme şaplak atıp, “Hadi bir kahve yap, içip çıkayım!” dedi. Kırmadım, ikimize de kahve yaptım. Kahvelerimizi içtikten sonra beni öpmeye başlayınca, “Yeter ama!” dedim. Hakan ise, “Son kez sakso çek, sikmeyeceğim!” dedi. Bir an önce boşalıp gitsin de karıma yakalanmayalım diye sakso çekmeye başladım. Ama siki sertleşmiyordu bir türlü…

O sırada karım aradı, “Yola çıktım, eve geliyorum!” diye. Ben karımla konuşurken elini şortumun içine soktu, götümü parmaklamaya başladı. O şekilde karımla konuşturdu beni. Telefonu kapatınca, “Yeter!” dedim. Gerçekten karıma yakalanacaktık, gelmek üzereydi. Hakan ise sikini yeniden ağzıma uzatıp, “Hadi, hızlı hızlı devam et!” dedi. Artık gitsin diye dediğini yaptım, siki tam sertleşmeden ağzıma boşalabildi. Döllerini yuttum. Hemen toparlandık, Hakan herşey için teşekkür edip çıktı, arabasına bindi gitti.

Tam üç dakika sonra da karım geldi. Daha evi bile adam akıllı toparlayamamıştım. “Hoş geldin aşkım!” dediğimde, “Beni özledin mi kocacığım?” deyip dudaklarıma yumuldu. O an aklıma geldi, Hakan’a çektiğim saksodan ve döllerini yuttuktan sonra ağzımı yıkamamıştım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir