Oğlanı iyi yetiştiremedik. İt kopuk çevresi ile arkadaş oldu. Benim de suçum var, oğlan büyür iken pek evin yolunu bilmez idim. Sarı Gelin Aman Nasıl oldu ise zorla girdiği iki yıllık bölümde okurken iyi bir bölümden bizim de iyi tanıdığımız bir ailenin güzel kızını kafalamış serseri. Bir hata daha yaptık ve evlenmelerine göz yumduk. Sorumluluk sahibi olsun da düzelsin ümidi. Benim oğlan yüzünden daha ilk yılından evlilikleri zora girdi. Ne işe soktum ise barınamadı, kenara çekip defalarca konuştum. Bu kız fırsat senin gibi ite, sakın üzme dedim. Yok laftan anlamadı.
Yanıma depoya işe aldım iki günde işleri yürüten kardeşim ile kavga çıkardı. Dayıya çekmiş o da böyle idi. Kız önce evi terk etti. Barıştırdık. Sonra tekrar bizimkinin terbiyesizlikleri sonunda baba evine gitti kızcağız. Bu arada bile bizimle görüşmeyi ihmal etmedi. Bir gün gelin ve hanım ile yediğimiz yemekten eve dönerken bey dedi uğraşma bitmiş bu evlilik kıza yazık. Aylardır kızın altınlarını satıp yiyormuş it, odaları bile ayırmışlar bir yıldır, meğer patron beni çok sevdi borç verdi dediği evi kızın maaşına kredi çekerek almışlar. Yarısını da benden almıştı serseri. Gece üçte eve sarhoş geldiğinde iki tokat çaktım. Çocukken tokat atmamıştım elli yaşımda 28 yaşında adama tokat attım.
Ertesi gün gelini depoya çağırdım. Çıkardım elli bin verdim, elli de hesaba göndereceğim dedim. Almak istemedi. Benim it olsa üstüne atlar paranın. Uğraşma kızım dedim, gençsin güzelsin başka birini bulursun. Bu evliliğin niye bitti diye soran olursa bana gönder gelinim pırlanta idi derim. Sarıldı ağladı. Soranlara babam demem garip olur dedi gülümsedi, sen hep Selim Abimdin benim öyle kalır mısın diye sordu. Düğününe çağırırsan gelmem ama dedim ağlayan gözleri güldü. Oğlanın patronu aradım, meğerse it o işten de ayrılmış. Benim aldığım arabayı arkadaşına kiralamış onun parasını yiyormuş. Eve gidince tokat atmadım bu sefer keşke gençken dövseymişim. Hanımın zırlamalarına rağmen evden siktir ettim iti.
İki ay sonra resmen boşandılar. Tüm işleri kızcağız ile ben hallettim. Benim itin suratını bile görmeye ikimiz de dayanamıyorduk. Esnaftan biri gördü adliye işleri bittiğinde, ertesi gün geldi vay dedi ne güzel kız düşürmüşsün öyle arkadaşı varsa bize de ayarla, gelinim lan o benim deyince kaçtı gitti boş boğaz. Gelinim değildi artık resmi olarak çok da güzel kızdı. Depoda sigara içmem normalde yaktım bir sigara, artık eski olan gelini düşündüm biraz, sonra işine bak Selim diye ofise döndüm. Bir öğle saati aradı yine kızcağız baba demeyi boşanmadan sonra tamanen kesmişti.
Evde eşyaları var hala almadı bir de sizin aldığınız koltuk takımı filan onları alın dedi. Onlar senin dedim dinlemedi. İyi dedim akşam uğrar ne var bakar ona göre depodan bir araç ayarlarım. Gittim ben geleceğim diye yemek yapmış. Alınacaklar bir kamyoneti doldurur. Israr edince çeyiz diye aldığımız beyaz eşyayı bırakmamı kabul etti. Konu döndü dolaştı bizim oğlana geldi. Kime benzemiş bu, sen de annem de ne iyi insanlarsınız dedi, biz de seni çok sevdik deyince tekrar sarılıp ağladı kızcağız. Çayı içtikten sonra pazara iki hamal bulurum dedim, çıkarken elime makbuz sıkıştırdı, verdiğim para ile evin ve oğlanın borçlarını ödemiş. Ne güzel bir kadınsın dedim kalbinin güzelliği yüzüne de vurmuş değerini bilen çıkar inşallah dedim. İnşallah Selim Abi dedi senin gibi düzgün bir adam bulurum, bulursun kızım bulursun, prensesler gibisin.
Arabada Allah belanı versin Selim dedim kendi kendime. Kız sana sarıldığında göğüsleri değince gelinin olan kıza niye için titrer. Ev hali günlük etek ile daha önce defalarca gördüğün kızın kalçalarına, hafif açılan bacaklarına niye öküz gibi bakarsın. Fark etti ise ne rezillik. Kuruşu kuruşuna oğlunun pisliğini temizleyen kıza yaptığına bak. Benim gibi bir adamı sever mi ki gerçekten, öyle dedi ya? Off günlerdir yavaş yavaş aklıma giriyor bu kız. İki gün aramasa ben bahane bulup aramıyor muyum gibi düşünceler ile daldım gittim. Telefon çaldı birden. Balkona el sallayım diye çıkmıştım araba hareket etmeyince merak ettim diye aramış. Onlara her gittiğimizde oğlan ile balkondan el sallarlardı.
Yok dedim seni düşünüyordum, benim oğlanı biliyorduk izin vermemeliydik evlenmenize, bizim hatamız. Ben de dedi ondan ayrıldığıma değil sizden ayrıldığıma üzülüyorum. Arabanın camından kafamı çıkardım yok dedim üzülme ben hayat boyu senin Selim abinim. Keşke sana biraz benzeseydi dedi aşağıya doğru bana bakarak. Salak benim oğlan, senin gibi bir kıza aşık olması onu mutlu etmek için dünyayı yakması gerekirdi. Ne yapalım geçti gitti Selim abi en azından onun sayesinde biz tanıştık dedi sonra bir sessizlik oldu iyi geceler diye kapadı. Yol boyu kendime küfürlerim devam etti. Nasıl laflar ettim kıza öyle? Kız bir bana güvenmiş ben kart pezevenkler gibi konuştum. İyi de niye öyle konuştum, bir anda bülbüle döndüm ki. Off arada her buluşmada beni öven bir şey söyledğinde ayaklarım nasıl da yerden kesiliyordu?
Yıllardır alkol ile aram yok. Eve dönmeden birahaneye girip sarhoş ettim kendimi.. Hanım yatmamış, oğlanı evden kovdum diye biraz kırgın. Gel buraya dedim yarın çağırırım iti. Hazır ev boşken salonda sikişelim. Önce biraz nazlandı ama boynunun okşanmasına dayanamaz. Gençken vurulduğum geniş kalçaları hala formunda. Televizyonun ışığında parlayan kalçalarını domaltıp amına girdiğimde taş gibi bugün diye mırıldandı. Kıçına tokatı yiyince sesi kesildi. Yirmi yaşımdan beri sikmeye doyamadığım amcığına bağırta bağırta sokarken yine kendime kızıyordum.
Sikimin niye bu kadar sert olduğunu unutmak için içmeye gitmiştim. Karımın amına köküne kadar girip çıkarken savrulan siyah saçlarını değil gelinin uzun sarı saçlarını hayal ediyordum. Resmi olarak gelinim değil ki artık, ben onun Selim abisiyim. Biraz da kucağımda hoplattım karımı. Ne olmuş sikin böyle beton gibi diye yerleşti kucağıma. Boynu kasıla kasıla boşaldı. Bense alkol yüzünden boşalamadım bir türlü. Canımı çıkardın eşek diye söylene söylene sikimi yalayarak boşaltmaya çalışan karımın kafasını iki yandan tutunca kendini serbest bıraktı. Ne yapacağımı biliyor, otuz yıldır sikişiyoruz. Ağzını bir iki dakika sikip tam boşalırken kafasını bıraktım, ağzındakileri yutmamak için konuşmadı yine. Sikimden damlayanları eliyle temizledi ve televizyonun ışığında parlayan götünü sallayarak banyoya gitti. Yarım saat tavana bakarak kaldım, karımın ağzına boşalırken niye balkondan bana el sallarken titreyen göğüsleri gözümün önüne gelmişti. Selim Selim elli yaşına geldin artık torun bakma zamanın geldi.
Pazar günü iki hamal buldum. Bir kaç koltuğu, it oğlanın odasındaki TV’yi, sonradan aldığı yatağı filan indirdiler. Evde iki yatak odası kurmuş olmaları hanımın yatakları bile ayırmışlar lafını getirdi aklıma. Kafamı toplamak için balkona çıkıp bir sigara yaktım. Yanıma geldi normalde içmez o da bir sigara istedi. Sigarasını yakarken rüzgar olmasın diye elimi tutunca elektrik çarptı sanki. Evet kabul etmekten aylardır kaçıyordum ama aramızdaki şimdiki gençlerin dediği gibi bir elektrik vardı. Bu yalnız iken birbirimize bakışımızdan da belli idi. Son bir iki öğle yemeği buluşmamızda çok az konuşmuş ama yemek biter bitmez telefondan mesajlaşmıştık.
Yine konuşmadan birer sigara içtik, bir iki kere bana bakıp gülümsedi, Damatlığı, bir iki gömleği kalmış dolapta onlar için bavulları kullanabilirsin dedi. Hamallara son bir iki ağır parçayı da verip gönderdim. Geri döndüğümde balkon demirine yaslanmış giden kamyonete bakıyordu. Balkon demirine doğru biraz eğilmiş, genç güzel götü iş yaptığı için tenine yapışmış ince eşofman ile tabak gibi belirginleşmişti. Saçları ışıl ışıl yine. Gidip avuçlamalı, sonra mutfak masasına yatırıp…. Tövbe tövbe diye oğlanın kullandığı odaya döndüm. Kıyafetlerini bavula tıkarken geldi bilgisayarını sökmeme yardım etti. Yaz günü ikimiz de ter içinde kaldık. Kola getirdi. Yorulmuş halde karşılıklı oturduk açız aslında. İşimiz bitsin dışarda yeriz uğraşma deyince tamam dedi.
Tüm eşyalar toplanınca düğün albümünü çıkardı. İçinden bizim aile ile olan fotoğrafları verirken tekrar gözleri dolar gibi doldu. Yanıma oturdum sarıldım kızcağıza. Üzgün değilim dedi sadece ne güzel bir gündü. Hamallar gidince, üzerinde olan uzun kollu ince hırkayı çıkarmıştı. Çıplak kollarını teselli için okşadım. Hafif ter kokusuna parfümü karışmış, saçları ipek gibi parlıyordu. Konuşamadan bir süre öylece kaldık. Bu oda boş kalacak eşya lazım sana dedim laf olsun diye, hanım ile gelsek oturacak yerin yok. Bu eve istediğin zaman gelebilirsin kapım da gönlüm de açık dedi. Bir süredir uzun güzel ipek saçlarını okşadığımı onun da kafasını göğsüme koyduğunu yeni fark ettim. O da fark etmiş olacak ki doğruldu. İkimiz de terlemişiz Selim Abi diyerek kollarımdan yüzüme bakmadan ayrıldı. Göğsümde göğsünün sıcaklığı. Ben bir döküneyim öyle çıkarız yemeğe, ufak banyoya sana havlu koyayım. Acele ile odadan çıktı, odasından su sesi gelince kendime geldim ufak banyoya girip duş aldım. Donumu pantolonumu giydim terlemiş gömleğim yerine oğlandan bir gömlek giymek için bavulları yine açtım. Bulduklarım dar geldi uymadı. Ben oğlandan kısa ve kiloluyum nasıl uysun? Yine terli gömleği önünü iliklemeden üstüme geçirdim.
Banyodan çıktığını duyunca oğlanın kıyafetler olmadı diye seslendim. Babamın eski bir penyesi vardı onu vereyim istersen Selim Abi bir dakika dedi. Ben oğlanın yatak odası haline gelen odada bavulun üstünde oturmuş beklerken elinde eski bir penye ile geldi. Beyaz bir etek beyaz bir penye giymişti, ıslak saçları yüzüne boynuna yapışmıştı. Nemli tenine yapışmış dar penyeden sutyenin izleri büyük göğüslerinin tüm şekli ortada idi. Göğüslerinin büyüklüğü bile ilk defa gözüme çarpmıştı. Ayağa kalktım o da düğmeleri iliksiz gömleğinden gözüken çıplak gövdeme baktı.
Aramızda yarım metre mesafe onun elinde bana uzattığı penye öyle dikiliyorduk. O ortalama üstü boyda bir kadın ben ortalama boyda bir erkek, neredeyse aynı boyda idik. Saçlarının ucundan sular damlıyordu yavaşça, göğüs uçları penyeden belli olmuştu. Anlamsız bir sessizlik ile birbirimizi süzüyorduk. Penyeyi elime tutuşturup ben saçlarımı kurutayım abi diye döndü. Orada beynim tamamen durdu. Sırtına yapışmış ıslak saçlara ince beline daldım gitti. Gönlüm de kapım da açık mı demişti o bana? Size değil sadece sana demişti. Saç kurutma makinesinin sesine kendime geldim. Odasında yatağın karşısındaki boy aynasının önünde uzun saçları havada uçuşarak saçlarını kurutuyordu. İçeri girdiğimi duymadı, görmedi bile. Makineyi tutan sağ bileğini kavrayıp kendime çevirdiğimde ay dedi korkuttun bir anda. Makineyi kapattı. Elim hala bileğinde idi. kendime çekip diğer bileğini de tuttum ve yatağa doğru fırlattım. Fırlatmamın hızından yatak üstünde havalandı.
Beyaz bacakları iyice açılmış yatak üzerinde dururken sadece Selim Abi ne yapıyorsun dedi. Üzerimdeki gömleği çıkartınca da abi yapma sakın diyerek açılmış bacaklarını kapadı. Bacaklarını bileklerinden kavrayıp yatağın kenarına çektim. Kız sus kaçarın yok, ikimizi de rezil etme mahalleye. Bir elim kıçına kadar sıyrılmış bacağında diğeri ise omzunu yatağa bastırmakta idi. Aklımdan çıkmıyorsun kaç gündür Mecnun ettin bu yaşta beni dedim. Tertemiz kokan boynunu öperken abi yapma diyerek çırpınıyordu hala altımda. Seni düşünmekten uykum bile yok artık diye hırladım. Penyesi üzerinden iki elim ile göğüslerini sıkarak bacakları arasına yerleştim. O ela gözleri kocaman açılmış, göğüsleri hızlı hızlı inip kalkıyordu. Yüzüne doğru eğilince kafasını çevirdi. Uzun temiz boynunu emerken ellerim etek altından taş kalçalarını kavramıştı. Çırpınmalarından ikimiz de tekrar terlemiştik.
Sonra bir şeyler fısıldadı. Kendimden geçmiş dar penyesinden kurtulmaya çalışıyor o ise boynu yana dönük hareketsiz yatıyordu. Tekrar fısıldadı. Oda çok aydınlık abi perdeler. 18 yaşıma döndüm sanki. Zıplayarak kalktım perdeleri çektim. Bıraktığım gibi bekliyordu yatakta. Tek farkı üstündeki penyeyi çıkarmak için biraz doğrulmuştu. Eteğini çıkarmasına ben yardım ettim. Ah mayo ile bile görmediğim vücudu bembeyaz sadece iç çamaşırları ile karşımda. Pantolonumu çıkartırken gözlerimiz ayrılmadı. Göğüsleri beyaz sütyenden taşmışlar. Az evvel penye üstünden bile sert sertti şimdi nasıl kafamı gömerim bunlara. Bunca yıldır bu kadar büyük olduklarını nasıl görmemişim. Üzerine eğilirken bu sefer kafasını yan çevirmedi, sadece yavaş lütfen dedi yavaş, boynumu acıttın. Bacaklarını hafif aralayarak beni davet eden kızın, dudaklarını öptüğümde kalbim yerinden fırladı. Taze dolgun dudaklar sonra taze dili. Hafifçe gövdemi itekledi tekrar. Oğlandan kiloluyum eziyorum kızcağızı. Sutyenin askılarını omzundan düşürdüğüm de aklımı tamamen kaybettim. Bu dudaklardan ayrılmak istemiyor ama iki göğsünü de aynı anda emmek istiyordum. Göğüsleri kazandı. Sütyenin omuz kopçasını açıp göğüslerini özgür bıraktım. Araları biraz boş iki ayrı yöne bakan iki büyük sert kavun. Uçları pembe dimdik yukarı bakmakta. Salak oğlan böyle bir karı için otuz işte çalışır yine de mutlu ederim ben. Offf çok güzelsin dememle elleri yavaşça sırtımı okşadı.
Kırk yılın başı denk gelirse siktiğim orospularda bile böyle güzel bir göğüs böyle yumuşak bir ten görmedim ben. Dilim ve parmaklarım göğüs uçlarını okşayınca ağzından ilk inleme çıktı. Kendimi kaybedip uçlarını fazla sıkınca yine yavaş acıtma uyarısı. Benim kalın parmaklarım ve ellerimden bile taşan iki göğüs, yeni yıkanmış şampuan kokuyorlar, tazecik çiçek gibi uçları. Dudakları, boynu ve göğüsleri arasında gezindim. Dudaklarını emerken elimi teni kadar beyaz çamaşırı altındaki amına doğru bastırdım. Sıcaklık elime yayıldı. Göğsüne oradan göbeğine inerken çamaşırını indirip merak ettiğim amını yemek vardı aklımda. İlk defa bir tepki verdi kafamı tuttu kendine doğru çekti. Tekrar bu sefer daha büyük bir tutku ile öpüştük. Dudaklarıma yanaklarıma saldırdı. Bekletme beni hemen istiyorum. Bunu derken iki bacağını kıvırarak iki yana açmıştı bile.
Hayal bile edemeyeceğim güzellikte genç bir kadın sik beni artık pozisyonu almıştı. Dizlerim üzerinde doğrularak donumu indirdim. Alltan tutarak onun da kalçasını havalandırıp çamaşırını çektim. Bir bacağını kendine doğru çekerek o da çıplak kaldı. Karşımda duran amın taze kokusunu içime çekmek, hafif aralık bekleyen pembe dudaklarını yemek isterdim ama ikimizin de istediği bir an önce kavuşmaktı. Menopoza girmek üzere olan bir karım olduğundan alışkanlıkla elimi amcığına değdirdim. Islak, hatta sular içinde ve aralanmış hazır olması ne güzel. Üzerine eğilip dudaklarını öperken bir elim ile tuttuğum sikimi amının dudaklarına sürttüm. Sıcak dedi sadece. Evet evin içi de amının dudakları da sıcaktı. Onun açısından da sikim sıcacıktı. Sikimi elimle tutarak başını amcığına batırdım. Yavaş diye inledi tekrar. Yıllardır böyle sıcak ve dar bir amcığa girmemiştim.
Yarısına kadar sokup çıkartarak sakince git gel yaparken sadece yavaş ah yavaş oh yavaş sesi çıkıyordu ağzından. Sikimi saran amcık ilk bir iki girişte zorlamış ama hemen ıslaklığı ile daha derinlerine davet etmişti. Biraz geri çekilip ilk tam yerleşmemi yapınca iki eli ile göğsümü tutup bekletti. Belimin hareketleri ile alev alev kıpraşan amcığında gezindim. Dar, sıcak, şimdiden kıpır kıpır titreyen bir amcık. Dudak dudağa geldik tekrar. Kökleye kökleye vurmaya başladım. Eliyle ağzını kapatmaya çalıştı. İki kolunu yana açıp vurmaya devam ettim. Sesini kısa süre tutabildi. Ben dibine vurdukça ah sesleri yükselmeye başladı. Büyük göğüslerinin sert uçları tenime batıyordu. Offf, bu inlemesi kesik kesik çığlıkları ile insanı kalpten götürür. Sanki kilolarca afrodizyak almış gibi oldum inlemeleri ile. Kollarını bıraktım dizlerimin üstünde girip çıkmaya o sırada ikisi de ayrı yöne sallanan göğüslerini ellerimde ezmeye başladım. Göğüs uçlarını her sıktığımda gözlerini kapadı sadece ımmmmhh diye uzadı inlemeleri.
Yirmili yaşlarımda olsam bu dar amcık ve bu göğüslere çoktan boşalmıştım. O güzel uzun bacaklarını omzuma aldım. Bir yandan onları öpüp içinden çıkmadan kalça hareketleri ile sikmeye başlayınca, kesik inlemeleri artmaya başladı. Ter içindeydim dakikalardır daracık bir ama dayanmaya çalışıyordum. Gözlerime kilitlendi. Ağzı hafif aralık sadece ohlayarak göz göze amına girmeyi sürdürdüm. Aralık dudaklarında parmağımı gezdirdim. Dili parmağıma değince ağzına soktum bir parmağımı. Dudakları kapan gibi kapandı. Ben de kalçalarımı hızlandırdım bu orospu görüntüsüne. Parmağım sik gibi emilirken bacakları iki yana açılarak gerildi ve omzumdan düştü.
Parmağını ağzından çıkarıp garip sesler ile nefes almaya çalıştı. Eğildim şişmiş dudaklarını emerken, dur biraz dur sesi çıkabildi ağzından. Ela gözleri hafif nemli, altımda boşaldığını fark edemeyecek kadar kendimi kaptırmışım. İçime gelme sakın dedi sonra utanır gibi başını çevirdi. Dili çözülmüştü nihayet bir iki köküne kadar giriş yapınca yine inleme ile karışık ahları başladı. Nerene boşalmamı istersin, yarağım her yerini istiyor, çok güzelsin çookkk. Boşalmaya yakındım içinden istemeyerek çıktım. Yanına uzandım, dudaklarını emerken sikimi eline tutturdum. Dudaklarımdan ayrılıp elinde okşadığı sike bakmaya başladı. Geliyorum deyince iki eli ile kavradı. Döllerim eline oradan göbeğime damlarken yataktan doğrulup banyoya yürüdü.
Yatakta perişan halde bir iki dakika kaldım. İçerden çalan telefon sesine kalktım, karım. Hamallar gelmedi karşı kahvede bekliyorum yalanıma iyi iyi kızı yalnız bırakma dedi. Haklı kızı niye yalnız bıraktım. Bir şişe soğuk suyu kafaya diktim. Yanına banyoya girdim. Duşta sabunlar süzülen kalçalarını seyrettim. Ne kadar sert ve güzeller. Elim poposuna değince bir çığlık attı. Korkuttun ya diye kıkırdadı sonra. Duvara dayadım vücudunu. Duş başlığını yerine takıp ıslak dudaklarını öptüm. Su ve okşamalarım ile köpükler göğüslerinden kaydı. Yeni evlendiğimizde hafta sonları evden çıkmadan sevişirdik güzel karım ile, böyle güzel olsa tüm hafta çıkmadan sikerdim. Yine mi yapmak istiyorsun derken eli sönmüş sikimin üstünde idi. Hemen değil 50 yaşındayım ben dememe, az evvel hiç öyle gözükmüyordun dedi. Ben de elimi amına attım.
Böyle güzel bir amcık hiç sikmedim ben daracık sulu diyerek parmağım ile amını araladım. Çok güzel öpüşüyor bu kız. Dilimi emerek dudaklarıma saldırarak. Sormasam olmaz. Sikim hala elinde. Beğendin mi sikimi? Parmağım hala ıslak amının içinde olduğundan hafif inledi. Hı hı evet. Canını mı yaktı o yüzden mi bağırdın? Parmağımı sokarken iyice avuçladım amını. Boynunu geri attı. Hımmm büyük canımı yaktı. İki göğsünü avuçlayarak önünde diz çöktüm, bacaklarını aralayınca hafif kıllı amcığı önümde açıldı. Sikerken bir an gördüğümden daha pembe. Dudakları hafif dışarda, üstü etli harika bir amcık. Bir iki dil darbesi ile sabunlu su tadı gitti, yıllardır kullanılmamış amcığın taze tadı geldi dilime. Öyle olmaz yapma diye inlerken, nasıl olmaz diye yalamaya devam ettim.
Amcık yalanmadan sikiş olmaz asıl. Bir bacağını hafif kaldırıp omzuma doğru koyunca iyice açıldı manzaram. Ellerim sert poposunda dilim amcığının içinde. Dilimi üstten bızırına vurdukça gitgide ortaya çıkmaya başladı pembe ufacık düğmesi. Bızırını her öpüp dillediğimde de banyo içinde aynı tatlı kesik inlemeleri artmaya başladı. Alttan yukarı doğru içime çeke çeke yedim amcığını. Dudaklarımı amından ayırmadan iki elim ile göğüslerini kavradım. Göğüs uçları yine büyümüş. Aynı anda üç hassas yerini ezince karnı titredi amını suratıma bastırdı, nefes alamadım. Selim abiiii, Seliiimmmm ohhhh durrr sesi sonrası bacağı omzumdan kaydı, duşun zeminine doğru sırtını dayayarak çöktü. Yanına yere oturup üstünde kalan son bir kaç köpüğü akıttım. Havluya sararak kaldırdım, kuruladım sonra çırılçıplak yatağa yatırdım yine. Ne harika bir vücut.
Ben hiç böyle şeyler yaşamamıştım diye konuşmaya başladı. Nasıl şeyler dedim. Çok şiddetli oldu gözlerim karardı dedi. Elini kalkmaya başlayan sikimin üstüne koydum. Yeniden kalkar ise bir kere daha yaşatabilirim dedim. Sevgi ile göğsümü yumrukladı. Sikime doğru eğilirken, yatağın karşısındaki aynadaki manzarayı fark ettim. Demin yan kullanmıştık yatağı. Vay bizim it oğlan bir şeyi düzgün yapmış. Harika bir vücut sallanan iki dev sert memeyi aynadan seyretmenin tadına, sikime değen iki dudağın sıcaklığı katıldı. Dili başında gezerken canımı çok yaktı bu diye şımarıkça konuştu.
Niye çok sevdi ama amcığını. Büyükmüş bu abi dedi korktum görünce. Benim hanım kadar işinin ehli değil ama güzelce yaladı yine de sikimi. Sadece baş kısmını ağzına sokarak biraz fazla alınca dişlerini değdirerek. Oğlan eğitememiş bunu. Aynada güzel kalçalarının sunduğu manzara harika amcığı hafif aralanmış domalmış halde. Kafasını biraz bastırınca kökünü yaladı, sikim de kendine geldi. Bizim oğlanın sik de bize çekmemiş demek ki, benim de kardeşimin de sikleri iridir oysa. Hele kardeşiminki tuğla kalınlığındadır. Gençken gittiğimiz orospular ek para isterdi sikini görünce. Birisininki tuğla diğerininki tokmak gelmesin bu piçler buraya diye kovmuştu bir orospu.
Bunlar aklımdan geçerken sikim tekrar taş gibiydi. Otursana dedim. Güzel ela gözleri ile sikimin yanından baktı. Sonra doğrulup az evvel yalayarak boşalttığım hala hafif aralık iç pembeliği gözüken amını sikimin üstüne getirdi. Aynada aynı anda güzel yuvarlak götü de gözüküyordu. Sikimin üstüne otururken yine aynı inleme ve hafif çığlık. Ne güzel gözüküyordu küçük am deliğinin sikim ile genişlemesi. Canın mı yandı Selim abinin siki canını mı yaktı derken göğüslerini sıktım. Zor girdi ohhh. Kendime çektim dudaklarına yapıştım. Sevdin mi sikimi büyük sik mi seviyorsun. Ohhh çıkarma ohh büyükk. Sırtına sarılıp alttan vurmaya başladım.
Sikimin başı amcığını genişletiyordu gerçekten. Dar bir deliğe somun sokar gibi girdim çıktım. Nasıl sikilmeyi seviyorsun söyle öyle sikeyim seni diyerek hızlandım. Çığlık çığlığa kaldı. Aniden durdu birden ve konuşmadan üstümden kalktı yatağın yanına gidip domaldı. Arkasına geçtim. Manzara harika, karşıdaki aynadan bana bakıyor. Koca göğüsleri yatağa değecek kadar uzamış. Arkasına geçip açılmış amına kolayca kaydım. Gözleri irileşti sikim yerleşince. İkimiz de derin bir oh çektik. Dar amcığı sikimi milim milim sarmış durumdaydı. Kalçalarını sıkarak amcığına sikimi gömmeye başladım. Aynadan birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Ben dibine kadar vurunca dudaklarını ısırıyor yüzü acı ile kasılıyordu. Ben de tekrar aynısını yapıyordum.
O iri kusursuz göğüsler savruluyordu. Beline sarıldım hızımı artırarak devam ettim. Uzun sarı saçları dağıldı iyice. Öne eğilip sallanan göğüslerini yandan kavradım sıktım. Yine bağırdı bu sefer acı değil derin bir ohlama. Aynadaki gözleri kapalı, yatağa doğru yığıldı. İçinden çıkmadan bekledim. Dar amının girişi iyice daraldı bu pozisyonda. Alt dudağını ısırdığını gördüm, amı titreye titreye boşaldı altımda. Öyle bekledim ben de nefeslenmiş oldum. Ters çevirdim. Hafif yan çevirerek bacaklarını kırdım, tekrar içine girdim. Titreyen elleri ile iteklemeye çalıştı. Durmadan hızla sikmeye başladım. Bir yandan güzel götünü hafifçe tokatlayarak. Ah günlerce burada kalıp günlerce götünü, memelerini yalayıp sıkabilirim.
Artık sadece kesin nefes alışları ve uzayan iniltileri duyuluyordu. Kasıklarım acıyordu. Sikim hissiz taş gibi. Abi abi dur diye sayıklıyordu sadece. Göğsünü sertçe sıkıp sikim köküne kadar içerde durdum. Seni böyle siken olmadı mı hiç, doydun mu sikime? Ah olmadı çok güzel siktin. Sikemeyen eski kocası oğlumdu adını anmadan devam ettik. Büyük mü geldi sikim. Ohhh çok büyük, ben, ben, ben, zor girdi diye kekeledi. Misyonere getirdim yine dudaklarını emerek sikmeyi sürdürdüm. Ter damlıyordu alnımdan. Küçük siki ile sikemiyor muydu seni, ohh benimsin artık amcığını parçalayacağım, dölleyeceğim amını. Doldur koca siklim, böyle istiyorum ahhh. Son bir darbe ile sikimi gömdüm. İçim mideme kadar kasıldı, döllerim akarken dudağını ısırdım fark etmeden. Belki yarım saat öylece kaldık. Bu sefer onun telefonuna doğrulduk. Annesi işler bitti mi temizliğe geleyim mi diye aramış. Dışarda yemekteyim bir saate gel dedi bana bakarak. Toplanıp terimi akıtıp gitmek için bir saati ucu ucuna kullandım. Balkondan el salladı yine.
Bunları birinci yılımızı kutlamak için geldiğimiz İstanbul’daki otelimizin odasından yazıyorum. O alışveriş merkezine gitti, ben de 51 yaşımda sabah sevişmesi üzerine biraz uyudum. O gelene kadar yazdıklarımın azdırması ve hap desteği ile bana, sene devriyesi hediyesi olacak götünü hakkını vererek sikebilirim.
