Sınav senesi boyunca nehir hiç çalışmadı. Telefonda konuştuğu o kişiyse gerçekten sevgilisiymiş. Ayrıldıkları zamansa koynumda ağladı nehir. En Yakın Arkadaşımla İlk kez ona bu kadar yakın olmuştum. Ama bu şekilde olacağını hiç tahmin etmezdim…..
Ardından o malum gün çatıverdi. Sınav sonuçları açıklanmıştı. 50k yapmıştım. Şahsen mutluydum. Ardından Nehir’e yazdım. Aynı üniversitede okuduğumuzu hayal ettim…
Maalesef ki nehir başaramamıştı 120k yapmış. Ailesi ile kavga etmiş. Babası ise bağırmış çağırmış küfürler etmiş git evden kovmuş bu hafta ablanlarda yat gözüme gözükme demiş.
Nehir ise eniştesinden çekindiği için orada kalmak istemiyormuş. Ona birkaç kez sarkıntılık ettiğini ve ne zamam ablasına gitse eniştesinin vücüdunu süzdüğünü hissediyormuş. Eniştesine hak verdim o an. Bembeyaz bacaklarını şorttan sarkaren hayal ettim. Ayak bilekleri ile oluşturacağı muhteşem uyumu….Enişte ağzının tadını biliyor.
Neyse ki Nehir’in benden başka arkadaşı yok ki onu evime davet edebildim. Ummadığım bir biçimde kabul etti. Annemden henüz izin bile almamışken hiç düşünmeden onu evime götürdüm.
Annem Allahtan ki sorun etmedi. Kız nerede yatacak diye sordu sadece. Benim odamda yatsın dedim. Ayıp oğlum sen misafir odasında yat o zaman dedi. Ağzımı açamadım. Tamam dedim.
O gece hayatamınım gecesini yaşıyordum resmen. Hayatımın aşkı kısacık bir şortla benim evimde benim yastığıma sarılarak uyuyordu. Yatakta dönüp duruyor,uyuyamıyordum. Ardından ayağa kalktım. O odaya girecek ve nehire bakacaktım…
Olabildiğince yavaş adımlarla odama doğru yürüdüm. Bu sessiz yolculuğumda bana eşlik edem tek şey taşa dönmüş penisimdi. Yavaşca kapıyı açtım ve içeri girdim. Nehiri ilk kez ev haliyle görmek beni fena derecede azdırmıştı.
Yavaş yavaş ona doğru yaklaştım. Yavaşça yatağın baş ucuna oturdum. Yüzümi yüzüne yaklaştırdım. Nasılda bu kadar güzel kokabilirdi bu saçlar böyle! Ardından daha da azdım ve o an penisimi ona sürtmemek için büyük bir çaba verdim. Bembeyaz bir tişört giymiş içi gözüküyordu. Dikkatli baktığımda sütyem giymediğini fark ettim. Yavaşça cebimden telefonumu çıkardım ve sırtını çekmeye başladım. Sırt üstü yattığı için yapabilieceğim tek şey buydu. O kadar aptalım ki telefonu sessize almayı unutmuşum…. Çekerken fotoğraf sesi çıktı ve hafif uyanır gibi oldu. Kıpraştı ve bir bacağını yorgandan dışarı çıkaracak şekilde yüz üstü döndü. İşte istediğim tam da buydu istemeden mükemmel birşey yapmıştım.
Memesi ve bacakları şuan önümde korunmasızca duruyordu. Bense onun her zerresini fotoğrafa alıyordum…. Memesini karanlıkta kestirmek biraz zordu. Flaşı yakıp aniden çekmem gerekecekti ama bu nehiri uyandırmak demekti. 1 saniyede çekip aniden yere yatmam gerekirdi. Öyle de yaptım ve anidem flash patladı. Elimde şuan nehirin meme fotoğrafı olduğuna inanamıyordum. Yorganı kaldırıp bacaklarını da çekmek isterdim ama uyanabilirdi. Gerçi uykusu ağır olmalı ki flash patlamasına uyanmamıştı. Tüm riski göze alarak yorganın hareket ettirdim ki aniden o da hareket etti. Yüzüstğ pozisyondan yana dönük bir poz aldı…. Şimdi üzerinde yorgan yoktu ve gecenin karanlığında parlayan süt beyaz bacakları önümdeydi… Daha da iyisi ayaklarını da görebiliyordum. Bu böyle olmayacaktı. Bu akşam nehirin üzerine boşalmadan uyuyamazdım….
Ayaklarını ve bacaklarınım her zerresine bakaral aletimi sıvazlamaya başladım. İncecik ayak parmaklarına sikimi değdirmemek imkansızdı. Sonra yatağın ön tarafına geçtim. Biraz da memelerine ve yüzüne baktım. Uykulu ve masum bir şekilde öylece yatıyordu… Bu işi yapmayı onuruma yediremedim. Evet boşalmaya kararlıydım ama bunu yüzüne karşı yapamazdım. Hem döllerim yüzüne fışkırırsa hiç hoş olmazdı… Usul usul yine arkasıma geçtim. Yatağın bir ucunda yattığından yanına kıvrılabilirdim. Ki öyle de yaptım. Saçlarını kokladım ve sikim tamda onum götünün hizasındayen aletimi okşuyordum. Kendimi durdurmaya çalışşsamda bunu yapamıyordu. Deli gibi azmıştım ve kendime hakim olamıyordum. Saçlarının kokusu beni benden alıyordu. Şuan kendi yatağımda beraber yatıyor olma fikri elimi sikimdem çekemem neden oldu. Yavaşça kafamı aşağı doğru çevirdiğimde birden ayağını ayağımın üzerine attı. sop soğuk teni bir anda vücümda irkilmeye neden oldu ve aniden yüzünü bana doğru döndü. Hala uyuyordu. Bu kez bacağını belime doğru atmıştı. Artık kendimi durduramıyordum karşımda onun yüzü var… Verdiği nefes aldığım nefes oluyor. Bembeyaz tişörttünün içerisinden memelerini görebiliyordum…. Ayağını belime doğru attığı için bir elime çarpmıştı. Artık son düzlükteydim. Bana kısmen sarılmış. Nehir’in bu görüntüsüne dayanamıyordum. Ve hayatımda hiç olmadiği kadar tazikli boşaldım. Öylesine kasılıyordum ki yatak sallanıyordu. Nefes nefese kalmıştım..
Tüm döllerim şimdi nehirin siyah şortundaydı. Bacaklarına ayaklarına bakarak boşalmaya gelmiştim ben. Şimdiyse gözleri gözlerime değecek mesafede ayno yataktaydık. Üstü tamamen döl olmuştu. Ne yapacağımı bilmiyordum nasıl kurtulabilirdim ki bacağı hala üzerimdeydi. Yaklaşık yarım saat öylece kalakaldı. Burnundan verdiği nefes aldığım nefesti hala…. Bacağı bacağamın üzerinde öylece uyuyordu. Ne yapacaktım ben şimdi?Nasıl kurtulacaktım buradan, Anmem sabah nehiri uyandırırken dölleri görecekti. Daha kötüsü nehir ne düşünecekti. Neyseki o an nehir yeniden arkasını döndü. O güzel saçlarının kokusundan öyle bir hale düşmüştüm ki…. Parfüm gibi kokan şekerimsi o kokudan ayrılamıyordum. Ardından sikime baktım. Hala dimdikti. Tüm gücümi topladım ve ayağa kalktım. Sikimi nehirin çoraplarından birine sildim. Diğerini ise koklaya koklaya odadan ayrıldım. Yarın sabah ölüm fermanım imzalanacaktı.
Sabah oldu ve annem ilk beni uyandırdı. Babam çoktan işe gitmişti. Nehir uyandımı diye sordum. Yok sen kahvaltıya otur. Ben uyandırırım dedi. Ben uyandırırım anne ne gerek var dedim. Ayıp sus dedi ve oturttu. Büyük an başliyordu.3 dakika geçti 4 dakika geçti hala ses yoktu. Odasının kapısına gittim ve baktım ki çoktan uyanmış. Annemse tuvalete girmiş… Fırsat bu fırsat diyerek kapıyı çaldım. Duymadı. Bende ikinci kez çalmadan direkt odaya daldım. Giyindiğini biliyordum.
N:”aa Kayra Günaydın noldu “
K:”Şey ya kahvaltı hazır da kapıyı çaldım düymadın bu arada”
N:”Ha sorun yok geliyorum”
Bunu söylerken üstünde hala döllü kıyafetim duruyordu. Bir anda:
N:”Ah çorabım nerede ya”
diye soruverdi hınzır bir gülüş vardı yüzünde.
Cevap vermeden sadece onu izledim. Hala odadan çıkmamıştım ki annem görürse kızabilirdi.
B:”bence çoraptan daha büyük sıkıntıların var.”
N:”Babamı diyorsan önemli değil o affeder beni”
B:”Hayır üstüne baksana batmış, başka üstünde yok”
N:”Hmm haklısın allah allah bu ne ya kurumuş salya gibi. “
N:”Senin tişörtlerden versene iki üç tane ya”
B:”ne demek buyur” dedim ve en bol kıyafetimi ona çıkarıp verdim. Onun bol giyinmesini görmek hoşuma gidiyordu. hoşuma giden başka şey ise sütün gibi bacaklarıydı… Sabah ışığı ile apayro gözüküyorlardı. Özellikle ayakları… Beyaz bir meleğinki gibi önümde duruyorlardı… Verdiğim kıyafetleri önümde hemencik giydi. Çorabı giymeye eğilirken. Belim tutuldu ahhh diye bir çığlık attı ve son çorabı giydirmem için benden yardım istedi. Yere oturdum o narin bembeyaz incecik ayakları ayak bilekleri ellerimde duruyordu. Yavaşça giydirdim. Teşekkür ederim dedi ve elini uzatıp beni yerden kaldırdı. Elleri de dün geceki bedeni kadar hala soğuktu… Ardından yavaşça kapıya doğru yürümeye başladım. Kapının eşiğindeyken bana arkadan seslendi
N:”Hey kayra biliyor musun, uykum çok hafiftir benim.”
