Kamu Çalışanı – 2

Arabada oynaştığımızdan beri birkaç hafta geçmişti ve sonra bir süre görüşmemiştik. İnternetten hala konuşmaya ve flörtleşmeye devam ediyorduk ve üstü kapalı göndermeler yapılıyordu yaşananlarla ilgili. Daha fazlasını istediğini biliyordum ama kendi takvimini uygulamak ve hızlı ilerlemek istemediğini de biliyordum. Onun peşinde dolanmam hoşuna gidiyordu, doğrusu benim de gidiyordu.

Nihayetinde, soruları, yeniden hedefe yönelik olmaya başladı. Benim kaldığım evin müsaitliğinden bahsettik. Ev arkadaşım benden birkaç saat fazla çalışıyordu yani problem olmazdı.

” Ev arkadaşın kaçta geliyor eve?” diye sordu bir gün bana, tamamen sürpriz biçimde, durup dururken. Geç geleceğini biliyordum.

” Bir gün evini görmek isterim,” diye devam etti. ” Merak ediyorum nasıl bir yerde yaşıyorsun.”

İstediği zaman ziyaret edebileceğini söyledim, ne zaman isterse takılabileceğimizi. ” Pek zamanım olmayacak ama,” diye şart koştu. ”Çok kalamam.”

Aradan yine birkaç gün geçti. Gizem yine konuşmuyordu o konulardan. Hatta birkaç kez beraber öğlen yemeğine bile çıkmıştık ama normal flörtleşme ve imalı laflardan öteye gitmiyordu. Hep düşük seviyede temas sağlıyorduk, şüphe çekmemek için. Kamu kurumlarındaki dedikodunun haddi hesabı yoktu.

Bir gün, masama dönünce, Gizem’den bir mesaj geldi, yine tek kelimeyle, basit ve ne istediğini anlatan bir cümleydi.

” Prezervatif kullanır mısın?”

Okur okumaz sikim kalktı. Gizem’in günlerce bazı şeyleri görmezden gelip sonra birden bire, bu şekilde konuşmasına bayılıyordum.

” Tabi ki,” dedim. ” Sorun değil.”

” Tamam o zaman,” diye yazdı. ” Yarın, işten sonra. Senin evine gidelim.”

Ertesi güne varmak, sanki haftalar sürmüştü. İşyerinde yolumuz hiç keşişmedi ama online olduğunu biliyordum. Acaba korkup çekindi mi diye düşünürken düşünürken, masama uğradı. Beyaz bir bluzun altına kot pantolon giymişti o gün, memelerini fark etmemek imkansızdı.

” Sadece bir saat kalabilirim,” dedi bana. ” O da şimdi çıkarsak.”

On beş dakika içinde arabamdaydık, mesai saati bitmediğinden, trafiğe takılmadan hızla eve vardık. Merdivenlerden çıkarken sekiyordu sanki, gergin ama çok tatlıydı.

Eve girince, ne içersin diye sormuştum. Bir bardak su istedi. Yudumlarken suyundan, rahatlamaya başladığını fark ediyordum.

” Demek bekar evin burası he?”’ diye sohbet başlattı.

” Aynen,” dedim, kısaca etrafı gösterirken. İkimiz de neden geldiğimizi biliyorduk ve ne kadar garip hissetsek de, ortam da bir heyecan dalgası hakimdi. havada cinsel bir çekim oluşmaya başlıyordu. Sanırım Gizem bunu biliyor ve ilk adımı atmamı bekliyordu.

Ben de çok vakit kaybetmedim.

” Yatak odasını görmek ister misin?” diye güldüm, o da bana geri gülümsedi. Gözleri parlıyordu.

” İsterim tabi,” dedi utangaç bir sesle. ” Her ne kadar görmesem daha iyi olacaksa da.”

” Tamamen sana bağlı,” dedim. ” Televizyonu açıp biraz daha su içebiliriz.”

Gizem güldü ve bana çok şerefsiz olduğumu söyledi. Elinden tutarak cevap verdim ve kibarca yatak odasına doğru ilerledik. Yatak odama girince, elimle ona yolu gösterdim.

” Vay canına, bayağı büyük aynaların var dolabında.” dedi, gardolap kapısındaki boy aynalarına atıfta bulunuyordu.

” Ev sahibi kendi zevkine göre yaptırmış.” dedim, gülerek.

” Eminim çok zevkli biridir.”

Beş on saniyelik bir sessizlikten sonra, sonunda ona doğru hamle yaptım. Kollarımla beline dolandım, avuçlarım kalçalarını sarıyordu ilk defa. Ayağımla kapıyı ittim ve kapadım. Tek kelime etmeden bana bakmaya başladı kafasını kaldırıp, yüzünün önünden saçlarını geriye ittim onu öpmeden önce.

Tekrar, Gizem’in bütün vücut dili değişmeye başladı. Kollarımda eriyip beni öpmeye başladı, aç gözlü biçimde dudaklarımı emiyordu. Elleri göğsümde geziniyor, sonra sırtıma dolanıp beni kendine bastırıyordu. Bedenlerimizin sıcaklığını hissederken, ergenler gibi oynaşıyorduk.

Beş dakika kadar bu şekilde öpüştükten sonra, Gizem geri adım attı. Tekrar bana baktı ve tek kelime etmeden dizlerinin üstüne çöktü. Fermuarımı açmak için uzandı, sonra kemerimi açıp, pantolonumu aşağıya indirdik. Bakışmayı kesip, sikimi ağzına aldı.

Destek almak için duvara yaslandım, Gizem emerken yarağımı. Ellerimle tekrar siyah saçlarına dokunuyordum, kafasını ileri geri yönlendirir gibi. Bu kez, gözlükleri gözündeydi. Bir sebepten, daha da çekici geliyordu bu bana. Aşağıya bakıp sikimi ağzında görmek, gözlükleri takılıyken, hayallere dalmama neden oluyordu.

Çok geçmeden, Gizem yukarıya doğru öpmeye başladı, gömleğimden kurtulurken göğsümde geziniyordu. Çok vaktimin olmadığını hatırladım birden ve hızlanarak, ben de onu soymaya başladım. Bu kez beni durdurmuyordu.

Kısa sürede, ikimiz de çıplak kalmıştık, sadece Gizem’in beyaz pamuklu külotu hariç. Baş parmaklarımı belinden aşağıya kaydırdım ve külotunun lastiğine taktım, suratımı da memelerine gömdüm. Gömleğin altında olduğundan daha harika görünüyorlardı. Büyük, pembe meme uçları vardı, ağzımda mükemmel hissettiriyorlardı, ısırdım ve anında sertleşmeye başladılar.

Elim bacak arasındaki yarığın üstündeydi ve tek bildiğim, amının tıraşlı olduğu ve çok ıslak olduğuydu. Bir parmağımı içine soktum ve bütün bedeni birden kasıldı sanki. Yavaşça yarığı boyunca ilerledim ve dudaklarını sevdikten sonra, klitorisine kadar vardım.

Biraz oynadıktan sonra, memelerine tekrar yumuldum ve ağzıma aldım. Amıyla oynarken her yerini öpüyordum yüzümün yetiştiği yerlerde. Jöle gibi bir kıvamdaydı artık kollarımda. Yavaşça yatağa doğru yönelttim onu ve bedenini keşfetmeye devam ettim. Sonunda külotunu da çıkardım.

Tam ikinci parmağımı sokuyordum ki içine, Gizem ayağa kalktı. Gözlerinden şehvet akıyordu. Hınzır bir gülümseme kapladı suratını. Sabırsızdı.

” Çabuk ol ve beni sik,” dedi. ” Çok fazla vaktim yok.”

Prezervatifler komidindeydi. Nerede olduklarını söyledim ve kedi gibi uzandı oraya. Hemen bir tane aldı ve bana uzattı. Yırtıp açtım ve kafasına takmaya başladım. Bütün bunları yaparken hep onu izliyordum, çıplak bedenini.

Yaptığı sonraki şey kesinlikle çok seksiydi. Dizlerinin üstüne geçti ve götünü bana çevirdi. Yatağın ucuna kadar geriye geldi ve nemlenen amına giriş için ortamı hazırlamıştı. Herşey mükemmel bir nizamdaydı, yükseklik bile. Hemen prezervatifin geri kalanını sapına doğru yuvarladım. Ellerimi kalçalarına götürüp, sikimi içine doğru yönlendirdim, amcığının ağzında, keser sapı gibi serttim.

Anın tadını bile çıkaramadan, götünü geriye itti, içine aldı beni. Kaymak gibi amına kayışını izledim sikimin, akıyordu sanki içinde, dudakları sarıyordu kalınlığını. Yumuşak sesli bir inilti çıkardı, sanki kaşınan yerlerini kaşımaya başlamış gibi rahatlıyordu. Sonunda, kalçalarına sıkıca tutundum ve kökledim dibine kadar geri kalanı.

” Ahhh, siktir!” diye bağırdı, sesi beni bir an duraksattı. Bu kadar sesli bir tepki beklemiyordum. ” İnanamıyorum, sonunda sikiyorsun beni..buna cesaret edebilmeme şaşırıyorum..”

Ellerim götünde dolanıyordu, pürüzsüzlüğün tadını çıkarıyordum. Teni çok ama çok beyazdı, kusursuz ve mükemmel. Porselen gibi kalçalarda ellerimi avuçlarımı gezdiriyordum, sonunda dayanamadım ve bir şaplak vurdum.

” Ahh,evet canım..aynen böyle devam et..” derken, geriye dönüp bana bakıyordu. ” İz bırakmamaya çalış.”

” Kes sesini ve tadını çıkar yarağımın,” dedim ciddi bir ses tonuyla.” Fazla vaktimiz yok.” derken ise dayanamayıp güldüm.

O da güldü ve bir dudağını ısırdı. Sikime doğru kendini ileri geri sallamaya başladı ve sonunda ritmi tutturduk. Hala bana bakıyordu kafasını geriye çevirmiş, ve ben de buna bayılıyordum.

” Sik beni Hakan..Sik beni!!”

Uzanıp, saçlarından tuttum. Elime dolayıp geriye çekmeye başlayınca, çenesini kaldırıp kafasını dikti. Gözleri tamamen kapalıydı. Tamamen başka dünyalardaydı, tutkunun esiri gibiydi. Önüme doğru uzanıp, sırtına dayanmaya başladım, kulaklarına kadar yaklaşmıştım.

” Tam bir orospu gibisin Gizem,” diye fısıldadım kulağına, seksi bir ses tonu çıkarmaya çalışarak. Daha fazla inleyerek tepki verdi, ve ben de saçından daha da çektim.

” Amcığın çok tatlı geldi sikime, bunu biliyor musun? Ağzın nasıl pamuk gibi geldiyse sikime, amcığın daha da zevkli.”

Hırlamaya başlamıştı artık, her vurduğum darbeyle yarım yarım nefes alıyordu sanki. ” Evet,” demeyi becerdi zorla. ” Sikini yalayacağım.”

” Ben onu demiyorum,” diye düzelttim onu. ” Dedim ki, amcığın ağzından daha zevkli. Çok dar, derinliklerine doğru boşalma isteği doğuruyor içimde..içini döllerimle doldurma arzusuyla.”

” Aahhhh!” diye çığlık attı, kendini sikime doğru geriye itiyordu. Birkaç dakika boyunca, boğazından gelen hırıltılar devam etti iniltiler çıkarırken. Birkaç kez aynada kendini izlerken yakalasam da onu, sesimi çıkarmadım. Kendinden geçmişti.

” Ahhhh, Allahım!” diye ağlıyordu neredeyse, yatağa gömülürken. ” Ohhhh…ohhhhh!”

Karınının üstüne yatmıştı ve ben de kalçalarının yanlarından tutunuyordum içinde kalabilmek için. Sikim amına gömülüydü. Kendi sularından göl olmuştu bacak arası, yapışkan ve ıslaktı. Baş parmağımı uzatıp, göt deliğinin yuvarlak, düğme gibi girişine dokunmaya ve kayganlaştırmaya başladım.

” Siktir…siktir..” diyordu sadece. Karşı koymaya çalışmıyordu, ben de devam ettim baş parmağımla göt deliğine bastırmaya. Bir elini, yatakla vücudu arasına sokmuş ve bacak arasına götürmüştü. Sikimin hemen altında, iki parmağıyla amını okşuyordu.

” Gelmek mi istiyorsun?” diye sordum.

” Evet..evet, boşalmam lazım!”

” Çoktan başlamışsın sen kendinle oynamaya,” diye güldüm.

” Sik beni Hakan..sadece sikmeye devam et…” diyebildi sadece. Eli daha da hızlanmıştı ve kasıklarım amına vurdukça, benimle beraber ritm tutuyordu. Göt deliğiyle oynadıkça zevk alıyor gibiydi, ben de içine soktum ucunu.

Bir süre bu pozisyonda devam ettik ve boşalmak üzere olduğunu biliyordum. Ama yine de, çabuk boşalabilen bir kadın değildi. Anladığım kadarıyle, aynı anda, hem sikmek hem de uyarmak gerekiyordu. İlerleyen sevişmelerimiz de, bunu daha iyi anlayacaktım.

” Ters döneceğim,” dedi bir anda. Sırt üstü uzanırken onu izledim, bacaklarını benim için ayırdı. Bir bacağını omzuma attı, ben de diğerinin üstünden geçtim, çarprazlamasına sikiyordum şimdi onu. Her vuruşta dibine kadar rahatça girebiliyordum şimdi. İkimiz de çok zevk alıyorduk ve ben de görüş alanım rahatladığından mutluydum, içine girerken sikimi izliyordum.

Bir eliyle yatakğa tutunurken, diğeriyle amını okşamaya başladı hızla. Gözlerimiz bir anda birbirine kilitlendi. İkimiz de güldük, hararetle sikişiyorduk. İçerisi artık çok sıcaktı, ve Gizem de terlemeye başlamıştı. Her yerine sıkıca sarılıyordum, bacaklarına, karnına, memelerine, boynuna..saçları yüzüne yapışmıştı terden ve suratından seks akıyordu. Mükemmel görünüyordu.

Çok sürmeden, Gizem gözlerini kapadı. Bedeni kasılmaya başladı, bacakları sabitti. Eli daha da hızlandı, aslında alınırdım, sikim yetmiyor diye ama biliyordum, gözlerinden anlıyordum ne kadar tutkulu ve şehvetli baktığını bana, ben de sikiş hızımı arttırdım. Sonra, birden,eli durdu. Parmaklarını klitorisine bastırırken, gözleri arkaya doğru kaydı.

” Ooooooo….fffffff!” diye çığlık attı

Bir an yavaşlayarak, vajina kaslarının kramp girmiş gibi sikimi sıkışını bekledim biraz. Çok yavaşça, gevşediler. Sikimin dibine doğru, bir sıvı dalgası aktı, hareket ettikçe, o yapışkan sesi duyabiliyordum. Gözlerini açtı ve hayal aleminde gibi bana baktı.

” Allahım…ohhhhh…!! dedi sadece.

Nefes alışlarının yavaşladığını ve kendine gelmesi için biraz beklediğimi hatırlıyorum. Kendine gelince, altımdan kalktı ve seslendi.

” Sırt üstü uzan,” dedi ve göğsümden itip yatağa yatırdı beni.

Sikim kule gibi dikilmişti, ve Gizem hemen prezervatifi çıkardı. Hemen ağzını koydu yerine ve sıcak dili, neredeyse beni boşaltacaktı. Keşke onunla beraber gelebilseydim o orgazm olurken ama prezervatif varken ben de geç boşalıyordum. Şimdi tek isteğim, boşalabilmekti.

Kabul etmeliyim, çok da uzun sürmedi. Ne kadar aç bir şekilde yaladığını bilseydiniz sikimi hak verirdiniz. Sapından kafasına kadar yalayıp yutuyordu. Dudaklarından tükürükler yayılıyordu, taşaklarıma kadar akmıştı salyaları ve yatağa kadar akıyordu kasıklarımdan doğru kalça yanaklarımın arasından akarken. O ise sadece kafasını yukarı aşağı indirip içine alıyor, yutuyordu beni sanki. Tek amacı beni boşaltmaktı.

Sonunda, başardı. Taşaklarımın tam içinden, sperm torbalarımdan gelen zevkli bir ağrıyla, orgazma ulaştım ben de. Çok sert davranmadan, kafasını tuttum ve titreyerek boşalırken, ağzından çıkmadım. Kaç kere fırlattım bilmiyorum ama dışarı bir damla bile akmadı, gözleri yaşarmasına rağmen. Arabada olduğu gibi, hepsini yutmuştu.

” Ahh, gerçekten geç kaldım,” dedi özür diler gibi, bana bakarken. Bir dakika bile geçmemişti ve kıyafetlerini almaya başlamıştı bile. Hepsini bulmasına yardım ettim ve ben de giyinmeye başladım. Üstüm çıplak halde kapıya kadar eşlik ettim.

” Teşekkürler..herşey için.” dedi gülerek. Son kez onu tuttum ama benden uzaklaştı. Kapıya gitmeden, bir kere daha öpüştük ve sonra da çıktı. Bir saat kadar önce ikimiz de işeyerinde oturuyorduk, şimdi ise herşey farklıydı. Ve komik.

O gün ilk defa sevişmiştik Gizem’le. Önümüzdeki bir sene boyunca, mümkün olan her fırsatta seviştik, on kere kadar. Hepsi de çok eğlenceli ve zevkliydi, çünkü Gizem çok düzgün ve anlayışlı bir aşıktı. Belki de normal hayatlarımızda görüşmediğimizden bize böyle geliyordu ama aramızdaki kimya mükemmeldi. Hiç bir sınır yoktu, sözleşme yoktu, tek sınır yataktı. Yine normal sohbetlerimiz devam etse de, seks bir başkaydı.

Son kez seviştiğimizde, kocası şehir dışındaydı ve onu sikerken telefona kaydetmiştim. Son olduğunu bilmiyordum ama işten çıkınca, bir daha görüşmedik, çünkü şehir değiştirmiştim. O videoyu hala mail adresimde saklarım, ve eminim bugün görüşsek, yine ilk günkü gibi samimi oluruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir