Ezik Sınıf Arkadaşımın Annesiyle 7

Tabakları doldurduktan sonra Melis’le beraber salondaki yemek masasına doğru gidiyorduk.O benim sanki bilerek önümden gidiyor gibi 2 elinde tabak olmasına rağmen geniş ve dolgun kalçalarını çok güzel hareket ettiriyor,arkasında olan bana adeta show yapıyordu.İstesem onu oğlunun önünde tabakları masaya koyduğumuz anda domaltıp çatır çutur sikebilirdim,ama beklemem gerekiyordu çünkü mutfaktaki adımımı ne kadar içten içe istemese de durdurmuştu.Masaya ilk servisi yaptıktan sonra Ahmet’in öylece koltukta oturup telefonuna kitlendiğini görünce böyle bir seksi kadının oğlu olmayı haketmediğini sezerek 2. servis için mutfağa doğru arkasından yönelirken,o kalçalarını hareket ettirmesine daha fazla dayanamayıp mutfak kapısından içeri adım attığı anda ensesinden kendime doğru çekerek mutfak duvarına doğru yapıştırdım.Sanki oda bu anı bekliyormuş herhangi bir ses çıkarmadan gözlerimin içine bakakaldı ben ise onu baştan aşşağıya süzüyor,rahat olan ellerimi alnında olan perçellerine atıyordum.Perçellerini yana doğru sezdikten sonra boşa çıkan alnına nefesimi iyice yaklaştırıp sessiz bir şekilde ;

”Bu kadar güzel olmak senin suçun değil ama,beni bu kadar azdırmak kesin senin suçun.” diyerek bir elimi perçelinde bırakıp diğer elimi boynuna doğru sardım,boynunu iyice duvara yaslayıp ellerimle boynunu gererek kafasını yukarıya doğru kaldırdım.O geniş ve benim sikimi istediğim gibi gırtlaklayabilecek boğazını ellerimle başbaşa bırakmıştım beni durdurmuyor,herhangi bir ses dahi çıkarmıyordu sadece nefes alışverişleri artmış adeta itaatkar bir sürtük gibi ben ne yapmasını istiyorsam öyle hareket ediyordu.Daha fazla dayanamayıp boynuna yumuldum dudaklarımı ve dilimi boynunda gezdiriyor,küçük dil darbeleri atarak benim gibi azıp,sırılsıklam olmasını istiyordum.Ellerini azgınlıktan serbest bırakmış herhangi bir hareket edemiyordu.Bende bundan daha fazla cesaret almış olacağım ki içerdeki ezik oğlunu unutup,kendi mutfağında kızıl saçlı kocası tarafından bırakılmış ve erkeksizlik çeken annesine erkekliğimi hissettiriyordum.Gittikçe nefes alışverişlerimiz artıyor,ben boynuna sert ve keskin dil darbeleri atıyordum.Perçelinde olan elimi yavaşça memelerine doğru indiriyordum.Oda ne kadar durdurmak için elleriyle memesine inen elimi tutmaya çalışsa da bana engel olamıyor adeta benim erkekliğime boyun eğiyor gibiydi.

Memesine elimi attığımda bana engel olmaya çalışan ellerini tutup pantolonuma sıkışıp beni rahatsız olan sikime doğru götürmüştüm.Elimi tekrar memesine götürdüğümde artık daha fazla dayanamayacağını anlamış ola ki dar kot pantolonuma sıkışan sikimi rahatlatmak için fermuarmı açıp boxerimin üzerinden sikimi okşamaya başlamıştı.Ben boynumda olan dudağımı çekiyor dudaklarına doğru yumuluyordum adeta benim dudaklarımı yutuyor sanki yıllardır bu anı bekliyormuşçasına nefes alışverişleri gerçekleştiriyordu.Dudaklarına yumulduğumda dilini ara sıra çıkartıp dudaklarıma çarpıyordu.O ıslak ve azgın diline sikimi vurmam gerektiğini o sıra hissetmiştim.Aniden aklıma gelen bu azgınca fikir beni daha da ileriye götürmem gerektiğini hissettirmişti.Harekete geçmek için hazırdım elleri boxerimde sıkışmış,daralmış olan sikimde,ıslak ve azgın dili dudaklarının arasından sıyrılıp dudaklarıma sürtünüyordu.Elini sikimde çok güzel hissettirdiği için benimde artık aşşağıya inmem gerektiğini hissedip…

Memesinde olan elimi azgınlıktan ve benim hissettirdiğim erkekliğimden dolayı olsa gerek ki daracık elbisesinden bile ıslaklığı belli olan amcığına doğru götürmüştüm.Dizlerine kadar olan elbisesini biraz daha yukarıya kaldırıp o geniş kalçalarını açığa çıkarmıştım.Elbise yukarı çıktıkça küloduda günyüzüne çıkmıştı.Ben külodunu hissettiğimde elimi yukarıya doğru kaldırmış ıslaklığını hissetmeye çalışıyordum.Elimi küloduna doğru attığımda bile parmaklarım ıpıslak olmuştu,aniden dudaklarından çekilip gözlerinin içine bakarak;

”Tadına bakmak ister misin ateşli taraftarım ?”

M:(Sessiz ve azgın şekilde) ”Tattırmak istersen neden olmasın.”

Bu cümleden sonra daha fazla erkekliğimi hissettirmem gerektiğinin farkına varıp ıslak olan parmağımı dudaklarına dayamıştım.Oda hemen geçmem için dudaklarını açıp dilini dudaklarının arasından sıyırıp önüme sermişti.Dili ve dudakları açık olan boğazının içine ıslak parmağımı sokup,kapatmasını beklemeden gırtlaklarına kadar elimi itmiştim.Böğürmüştü ancak böğürmesine rağmen parmağımı gırtlağına almaya çalışmasından ne kadar itaatkar bir sürtük olduğunu anlamıştım.Islaklığıyla ıslanan parmağımı dilinin üstüne oturtmuş şekilde gözlerimin içine bakarak ıslak parmağımı emiyordu.Ben bu azgınlığına mest olmuş şekilde;

”Sen ateşli ve sürtük bir taraftarsın.” demiştim.

Oda emmeyi saniyelik durdurup yüzünde bir gülümseme belirtmiş,tekrar emmeye devam etmişti…

Bu azgın anımızda içeriden sinirli bir ses belirdi ; ”Anne nerede kaldınız?” bunu sinirli bir şekilde söyleyen hadsiz ve en azgın halimde beni durdurmayı başaran Ahmet eziğiydi.Melis aniden parmağımı yalamayı bırakmış,ellerimin altından kurtulmuş,küloduna kadar çıkan elbisesini dizlerine kadar geri indirmiş,toparlanmıştı.Sanki bunu bilerek değilde,anlık bir duygu kontrolsüzlüğe yapmış gibiydi az önce altımda azgınlıktan nefes alıpvermekte zorlanan bir kaşarken,şimdi uslu masum anne rolüne yatmıştı.Ben bu sürtüğün anladığı dili anlamış şekilde hiç ses etmeden tezgahta duran bardak ve çatal alarak masaya doğru götürmüştüm.Melis hala gelmemişti.Bende masaya oturduğumda Ahmet; ” Nerede kaldınız kanka”

B:”Annen dayanamadı…” bunu diyip devam ettirmek istememiştim.Çünkü benim az önce ateşli anımı bölen bu ezik orospu evladıydı.Azıcık daha otoritemi hatırlatıp benimle annesinin olduğu anda ses çıkarmayıp annesi gibi itaatkar bir eleman olmasını istiyordum.Oda devam ettirmeme karşı ;

”Neye kanka ya acıktık öldük burda sana dedim gel yemek yeriz diye yemek hariç her şeyi yedik vallaha”

B:”Dur olum annen dayanamadı bir şeyler daha hazırladı.Beni tam doyurmak istiyor olsa gerek bu gece” diyerek Ahmet eziğini muallakta bırakıp düşünceler arasında kaybolmasına yardım ediyordum.Okadar zamanca ikimizin mutfakta sessiz olmamızdan ayıkmıştır bir şeyleri heralde düşüncesiyle.