Arkadaşımın Eşi Hilal

Tanıdığımda henüz 20 yaşındaydı, çok yakın arkadaşımın kız arkadaşı olarak tanıdım onu ilk. Bir arkadaş grubuyla ilk defa tanıştırmak için geliyorlardı, yani insanların arasına ilk çıkışlarıydı. Sizi Yıldız Korusu’na bekliyoruz diye mesaj attılar.

Bahçeşehir üniversitesi içindeki Starbucks’tan, o zaman sevgilim olan Tülay ile kahvelerimizi alıp Yıldız korusuna geçtik.

Tülay, aslında yolda görenin pek de dönüp bakmayacağı türden sade bir kadındı.

Hilal’i gördüğüm an halen gözlerimin önünde: Üstteki iki düğmesi de açık, yavru ağzı renkte lacoste bir tişört, altında yeşil mini etek, turuncu külotlu çorap üzerine beyaz bir çorap ve yine beyaz spor ayakkabısıyla son derece sevimli, güleç, espri dolu bir kadın. Uzun boylu da sayılırdı, 172 olduğunu sonradan öğrendim. Kalçası genişti, bacakları hafif kalındı ve memeleri gerçekten irice görünüyordu tişörtüm altından. Alt dudağı kalın, üst dudağı inceydi. Yüzünün birçok yerinde benler vardı, boynunun sol tarafında ve kollarında. “Selaaam” dedi -a harfini uzatarak, sarıldı. Memeleri gerçekten de çok diriydi, çok kadınsı da bir parfümü vardı.

Banklara oturduk. Tülay o gün şort etek giymişti. Ara ara yanağından öpüyor, bazen beline sarılıyor, ara ara da bacaklarına dokunuyordum her sevgilinin yaptığı gibi.

Sonra çimenlere oturmaya karar verdik. Tülay bağdaş kurup oturdu. Hilal etek giydiği için biraz utana sıkıla, dizlerini yana kırarak oturmayı tercih etti.

Sohbete devam ettik, Hilal kendinden bahsettikçe gözlerimin içi parlıyor, sevgilim Tülay yanlış anlamasın diye “ne kadar düzgün enerjisi var, ne hoş bir aurası var” diye kulağına fısıldıyor, “arkadaşım böyle bir kızla çıktığı için çok şanslı ama ben daha şanslıyım” diyordum.

Hilal konuştukça şelaleye kapılır gibi yavaş yavaş kapılmaya başladım. Hilal sonradan bu ilgiyi fark ettiğini, “bana bakarken sevgilinin bacaklarını okşuyordun” diyerek itiraf etti.

Otururken uyuşmuş olmalı ki, bacaklarını açmadan diğer tarafa yatırdı. O an vurulmuşsa döndüm, iç çamaşırı olarak tanga giymişti ve külotlu çorabı oturuş şeklinden ötürü iyice gerilip görünür hale gelmişti. Pufuduk amı kenarlardan hafif belli oluyordu tanganın yaptığı baskıdan dolayı.

Görmemezlikten gelip başımı diğer tarafa çevirdim ama sikim kabarmaya başlamıştı. Yaz ayında olduğumuz için daha çok belli oluyordu. Kalkıp tuvalete gittim hemen. Elimi yüzümü yıkadım, ereksiyonum geçince geri döndüm. “Evet nerede kalmıştık” dediğimde Hilal hafif utangaç bir gülüşle cevap verdi: “Bilmem ki.” Yüzünde hafif utanmış bir hava vardı.

O an acaba durumu anladı mı diye endişe ettim. Sonra kalktık, onlar evlerine döndüler, biz de otelimize döndük. Tatil için İstanbul’a gelmiştik. Uçağımız ertesi gün kalkıyordu.

Kapıdan içeri girer girmez sevgilim Tülay’ın dudaklarına yapıştım, “canım seni çok istedi bugün” diye. Biraz şaşırdı ama o da hemen öpmeye başladı beni. Henüz ayaktaydık, ayakkabılarımızı bile çıkarmamıştık. Sol elimle Tülay’ın şort eteğinin düğmesini açtım sağ elimle memelerini okşarken. “Bugün göt deliğinin üzerine boşaltmayı hayal ettim” diye fısıldadım kulağına, şortunu ve külotunu hafif aşağı sıyırıp, sağ elimin orta parmağıyla Tülay’ın amını okşamaya başladım. Tülay, dilimi emmeyi seviyordu, bunu istediğinde bana hep “dilini ver” diye seslenir öpüşme ortasında.

Tülay ıslanmıştı. Dizlerimin üstüne çöküp, Tülay’ın amını yalamaya başladım. Tülay’ın am dudakları küçük olduğu için, kafamı hafif yana eğip am dudaklarını da emmeyi de seviyordum. Bu onun çok hoşuna gidiyor, inliyordu kendisine bu yapılınca. Tülay’ın amını dakikalarca yaladım ayaktayken.

Tülay “sikini çıkar, emecem” dedi. Tülay’ın ağzı küçüktü, sikimi tam alamıyordu ağzına çünkü dişleri değiyordu. Çare olarak emmeye ve yalamaya odaklanmıştı ikimizin de sağlığı için.

Tülay önümde diz çöktü, sikimin ucunu öptü, sonra eliyle sikimi yukarı doğru itip, taşşaklarımın altını emmeye başladı. Bir yandan eliyle sikimi okşarken bir yandan taşşaklarımı emiyordu. Sonra sikimin üstüne tükürdü, kendi biraz daha amını ıslattı “beni kucağına al ve ayakta sik” diyerek boynuma sarıldı.

Sikim kangren olacak kadar şişmişti. Gözümün önünde Hilal’in iç çamaşırından bile belli olan pufuduk amı vardı. Gözümü kapatıp Hilal’in iç çamaşırını hafif kenara sıyırıp amını yalamak geçiyordu. Tülay orgazm oldu, ben boşalamıyordum bir türlü, kan ter içinde kalmıştım.

Bir süre soluklanalım diye duşa girmeye karar verdik. Sonra uyuduk uçuşumuz var diye.

Gece uyandım, Hilal hâlen gözlerimin önündeydi. Hemen Instagram hesabına baktım, dışarı açık bir hesaptı. Mayolu fotoğrafı da vardı ve memeleri net şekilde belli oluyordu, muhteşemdiler. Bu durumdan bir süre utandım, zaten Antalya’ya dönecektik.

Aradan geçen 1 yıl boyunca ben Hilal’i hiç görmedim, ama kız arkadaşım Tülay iş seyahatleri yüzünden görüşüyordu ve kanka oldular bir süre sonra.

Ertesi yıl Tülay ile ayrıldık. Artık eskisi gibi değildi hiçbir şey. Onun sık aralıklarla uzun süren seyahatleri ikimizi de yormuştu, birbirimizi çok seviyor olsak da hayatlarımız ayrı gidiyordu.

Bir gün Hilal bana Whatsapp’tan “Antalya Film Festivaline geleceğim, senin arkadaşın olacak herif yurt dışında olacak” dedi. Ben de: “Gel, evin anahtarını sana veririm, sen burada kalırsın, ben arkadaşta kalırım, boş yere komforsuz otellere para verme” dedim. “Hahaha” diyerek güldü, “olur mu öyle şey seni neden yerinden edeyim, odan mı yok?” dedi, ben de “belki öyle rahat edersin diye söyledim” dedim, “saçmalama olur mu öyle şey, yarın görüşürüz” dedi. Uçağının ne zaman ineceğini ve diğer detayları bana yaz dedim, ben de işime odaklandım.

11:30’da inecekti uçağı. Arabama atladım ve Havaalanı otoparkında bekledim. Uzun zamandır bakmadığım Instagram fotolarına baktım tekrardan, içimdeki iştah ve arzu hiç dinmemişti. Ama mutlaka engel olmalıydım, saçma sapan şeyler yapmamalıydım.

“Geldimmm” diye mesaj attı, Havaalanı kapısından almak için hareket ettim. Beyaz mini bir şort ve beyaz bir tişört giymişti. Sportifti. Bacakları çok temiz ve parlak görünüyordu. O an içimden tişörtünü yırtıp memelerini görmek geçti. Aşağı indim, bana sarıldı ve yanağımdan öptü. Biraz samimi bir şekilde öpünce şaşırdım, kendimi biraz geri çektim. Hemen bavulunu alıp bagaja attım ve aracı eve doğru sürmeye başladım.

Tülay ile ayrıldığımız için çok üzgün olduğundan filan bahsetti. “Biz onunla sırdaştık, birbirimizin her şeyini biliyorduk” dedi. Ben o an biraz şok oldum, acaba ikimiz arasındaki şeyleri de paylaşmış mıydı Tülay? Bu endişe içimi kemiriyorken eve ulaştık.

Antalya çok sıcaktı o gün yine, “uçaktan iner inmez terledim, hemen bi’ duş almak istiyorum mümkünse pliiiiz” dedi.

Banyoya gösterdim. Ben odamda olacağım, evin geri kalanı senin, dilediğin şekilde duş al ve dinlen, sonra kahve içer sohbet ederiz dedim, temiz havlular verdim ve duşa girdi. Ben de odama çekildim.

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. İçimden odamın kapısını açıp üzerindeki havluları yere bırakmasını, kucağıma oturmasını hayal edip durdum ve sikim korkunç bir halde şişti, ucu patlayacak gibiydi. Hilal “ben çıktım” dedi.

“Sıhhatler olsun, galiba ben de duş alacağım, çok terlemişim” dedim. Ereksiyonumu gizleyerek banyoya girdim. Kapının arkasında iç çamaşırını unutmuştu Hilal, belki de bilerek bırakmıştı. Bunu ayırt etmem mümkün değildi. Hemen yerinden alıp koklamaya başladım. Inanılmaz güzel kokuyordu. O an artık çığırından çıktım. Sonra ne yapıyorsun sen diyerek kendime duşa döndüm, kurulanıp çıktım, üzerime evde giydiğim kısa, yumuşak kumaştan yapılmış rahat bir şort ve large bir tişört geçirdim.

Hilal üstünü çoktan giyinmişti. Geniş bir tişört ve geniş bir şort vardı üstünde bu sefer. Kapalı balkonda klima altında etrafı seyrediyordu. Sol ayağı oturduğu sandalyenin üzerinde, sağ ayağı yerdeydi.

Karşısındaki sandalyeye oturmaya giderken, kenardan kasıklarını gördüm ve aklımı kaybettim, külot giymemişti. Karşısına geçip rahat bir pozisyonda geriye doğru yaslandım ve sikim yeniden kabarmaya başlamıştı.

Soğuk bir şeyler ister misin dolaptan dedim, soda limon istediğini söyledi. Sodaları hazırladım. Tepsiyi masaya bırakırken hafif eğildim ve Hilal’in külot gitmediğini net olarak gördüm. Amının üstünde çizgi şekilde tüyler bırakmıştı.

Bu noktadan sonra artık dönüş yoktu. Geriye yaşlandım, sikim kabarıyordu ve iyice görünür hale gelmişti. Hilal gözlerimin içine baktı hafif tebessüm ederek: “Endişe etmene gerek yok” dedi. Neyden diyerek bilmemezliğe vurmaya çalıştım. O anda bacağını azcık daha araladı ve kapattı, araladı ve kapattı. Amı öyle parlak ve güzel görünüyordu ki.

Sandalyeainden kalktı, benim sandalyemin yanında diz çöktü, eliyle bacağımı okşarken gözlerimin içine bakıp: “Tülay bana yataktaki maceralarınızı da anlattı, nelerden hoşlanırsın biliyorum” dedi. Şok olmuştum.

Bir şey söylememe fırsat kalmadan “çıkar sikini görcem” dedi.

Artık beni hiçbir şey durduramazdı. Elimi şortumun içine attım, sikimi aşağı doğru eğdim ve ucunu şortun kenarından gösterdim. “oha oha, Tülay’ın bahsettiğinden çok daha büyük senin sikin. Beni mahvedeceksin ahaja” diye kahkaha attı, usulca sikimin ucuyla oynamaya başladı.

Ağzıma almak istiyorum dedi ve cevap vermemi beklemeden sikimin ucunu vantuz gibi emdi. Hilal’in ağzı açılabiliyordu.

İçeri geçelim dedi. Ayağa kalktım, kapıdan içeri geçtik ve ayakta öpüşmeye başladık. O bir yandan sikimle oynuyor, taşşaklarımı avuçluyor, ben de onun tişörtü altından memelerini okşuyordum.

Tamamen soyunduk ama ayakta öpüşmeye devam ediyorduk. Hilal bana “uzan, yüzüne oturcam, sen de zaten seviyormuşsun” dedi, hiç itiraz etmeden uzandım, yavaşça yüzüme oturdu. Amı hem daracık görünüyor hem de çok güzel kokuyordu.

Sonra üzerime uzandı ve sikimi ağzına aldı, 69 yapıyor halde buldum kendimi. Hilal’in amını öpüp kokluyor, yalıyordum.

Hayatımda ilk defa sikimin ucunun birinin gırtlağına değdiğini hissettim. Sikimi emerken bir yandan da eliyle taşşaklarımın altını okşuyordu. “Bunu da seviyorsun” dedi. Ben “senin ne sevdiğini bilmiyorum ama” dedim. Hilal: “6 aydır bu günün hayalini kuruyorum, Tülay ile fantezilerinize ve yaşadığınız seks hayatına hep arzu duydum ilk anlattığı günden beri” dedi.

Sonra sikimi emmeyi bırakıp doğruldu, kendini hafif geriye doğru yüzüme doğru çekti. Zaten amını yalıyorken böyle yapmasının tek bir anlamı vardı ve birbirimizi anlamıştık: Hilal’in bembeyaz göt deliğinin kenarına dilimi değdirdim yanlışlıkla olmuş gibi ve “pardon” dedim, “ufffff sen tam bir hayvansın devam et, korkma duşa bunun için girdim” dedi. Bir süre yalamaya devam ettim. Sonra “Sıra bende. Ayağa kalk, ellerini masaya yasla, hafif eğil, sikinle oynayıp taşşaklarını arkandan emeceğim” dedi. Böyle yapar yapmaz sol eliyle sikimi tutup, bir yandan taşşaklarımı yerinden sökecek gibi emiyor, sağ baş parmağıyla da üstten göt deliğimi okşadı ve sonra yalamaya başladı. İnanılmaz bir haz duyuyordum.

Sonra, “Hadi beni sik artık” dedi, bacaklarını kaldırdı. Bacaklarını omzuma alıp sikimi sürtmeye başladım. Hilal’in amı inanılmaz güzeldi. Hem pamuk gibi yumuşak hem silikon gibi dokununca içeri göçen ama yerine gelen pufuduk bir amdı.

Önce çok yavaş şekilde içine girdim, gözleri kaymaya başladı, bir yandan memelerini okşuyor, arada dudaklarını öpüyordum.

Sonra inler vaziyette “hızlı sik, gelmek üzereyim, kendimi tutamıyorum” artık dedi. Çığlık sesleri ve bedenlerimizin birbirine vurduğunda gelen ses odada çınlıyordu. Hilal rahatlamıştı, bacakları titriyordu, ben halen boşalamamıştım. Bana “uzan, seni de rahatlatalım” dedi. Sikimi emip taşaklarımla oynadı, ama faydası yoktu.

Yanına kaşık pozisyonunda uzandı, eline biraz tükürük aldı, sikimin ucunu ıslattı, sonra tuttu, yavaş yavaş arkasına doğru zorlamaya başladı. Daha ucu bile tam girememişken Hilal’in daracık deliğine, ben boşaldım. Akan dölleri daracık deliğine sürdü ve sikimi içeri itekledi çıkardı, itekledi çıkardı “biraz genişlesin istiyorum, arkadan da sikersin artık o kadar yol geldik, haha” diyerek sikimi bıraktı.

İki gün boyunca evden çıkmadık, film festivaline de gitmedi.

Hilal’in böylesine ateşli bir kadın olduğuna hiç ihtimal vermemiştim. Aradan geçen yıllar onu değiştirmiş olmalı.

Havaalanına bırakmak için yola çıktık, otoparkta elini şortumun içine attı, sikimi okşayarak: “haftaya Eskişehir’de olacağım, müthiş bir sürprizle karşılama şansın olacak, gel” dedi. (1. Bölümün Sonu)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir