Bir Öğretmenin Günlüğü – 2

Yataktan hızlıca doğruldum ne oluyoruz diye sağa sola bakındım, babam az önce çıkmıştı evden vardiya sistemi oldukları için hafta tatilleri farklı günlerde oluyordu o sırada annemin sesini duydum ne oldu Mehmet dedi. Kapıya yaklaştım ve biraz korkarak kapıyı açtığımda Cansel üstünde şortu ve askılısıyla ağlıyordu. Mehmet koş” babam” dedi. Hemen çıktım yukarıya Sabri amca yerde yatıyordu başında Canan teyze ağlıyordu hemen telefona sarıldım bizim meşhur çevirmeliler ile zorda olsa hastane’yi aradım sonra babamı aradım durumu anlattım aynı iş yerinde çalışıyorlardı.
Ambulans geldi biz Canan teyze ile refakatçi olarak gittik, annem Cansel ile beraber evde kaldı. Yol boyunca ambulansta Sabri amca ile baya ilgilendiler hastaneye geldik. Doktorlar hemen acil odasına aldılar bizde Canan teyze ile dışarıda kaldık. Ağlamaktan yıpranmıştı gözleri yüzü şişmişti bende destek olmak amaçlı sürekli yanındaydım.
Babamda evdekileri alıp gelmişti hemen sonra içeri girdi, annem gelince Canan teyzeyi ona emanet edip Cansel ile ilgilenmeye başladım aradan yarım saat geçtikten sonra doktor çıktı ve hastayı kaybettiğimizi söyledi. Canan teyze yıkıldı ona hemen sakinleştirici iğne ile bir odaya aldılar Cansel ağlayarak bana sarıldı, bende ona sarıldım ve her zaman yanında olacağım sakın üzülme dedim.
Cenazemiz vardı, sitede 10 gün boyunca ne biz oyun oynadık ne de bir şey yaptık. Çünkü bizde yastaydık komşuluk böyleydi bizim için sonra her şey normale dönmeye başladı ama Canan teyze mutsuzdu. Annem ile yine bir akşam oturmaya gittiğimizde; Canan teyze bizi Cansel ile içeri yolladı ve annem ile konuşma başladı.
+: Canan ne yapacaksın, bir şeye ihtiyacınız var mı?
C: Zaten her gün bizimle ilgilendiniz. Galiba memlekete döneceğim ailem ile konuştum bir başına ne yapacaksın buraya gel dediler.
+: Keşke gitmesen 9 yıldır buradayız en sevdiğim arkadaşlarımdan birisin.
C: Bende gitmek istemiyorum ama elimden gelen bir şey yok.
+: Cansel okula yeni başlamıştı o da sarsılacak. Kız her gün ağlıyor.
C: Evet Mehmet yanındayken mutlu ama akşamları yatağında ağlayıp uyuya kalıyor.
+: Nasıl gideceksiniz peki eşyalar işler.
C: Bilmiyorum…
Bu konuşmalardan sonrası biraz sessiz olduğu için tam duyamadım sonra biraz sessizlik oldu ve ağlaşmalar ile birbirlerine sarıldılar galiba. Tabi ki bunları benim duyduğum gibi Cansel’de duydu. Biz şimdi gidecek miyiz? Hani bırakmayacaktın beni, hep yanımda olacaktın diye ağlayarak omzuma yumruklar attı beni kovarak yatağına gitti.
Eve döndük annemde üzgündü yataklarımıza geçtik. Günler rutin bir şekilde devam ederken, aradan geçen birkaç haftanın ardından babamın vardiyası yine değişmişti. Sabah vardiyasından döndüğü bir gün yüzü gülüyordu cenazeden sonra ilk defa mutlu gördüm. Beni çağırdı yanına git, Canan teyzenlere haber ver akşam yemeğe gidelim dedi. Yukarı çıktım Canan teyzeye durumu anlattım ilk başta kabul etmese de ısrarlar sonunda kabul etti.
Akşam yemeği yedik sonra babam bize döndü ve bugün iş yeri yönetiminin kendisini çağırdığından bahsetti babam aynı zamanda sendikacıydı iş yeri temsilcilerinden biriydi. Sabri amcanın durumunu konuşmuşlar ve de iş teklif etmişler. Canan teyze hafta içleri muhasebe bölümünde çalışacak kendi maaşını alacak ve Sabri amcanın maaşının yarısı Cansel 25 yaşına gelene kadar onun adına hesabına yatmaya devam edecekti. Canan teyze ile Cansel bunu duyunca yüzleri gülümsedi uzun süredir gülmüyorlardı ve de bende çok mutlu oldum çünkü Cansel’e verdiğim bir söz vardı ve tutmuş olacaktım.
1 ay sonra Canan teyze işe başlamıştı artık mutlu bir hayatları vardı ama 5’e kadar çalıştığı için Cansel ile ilgilenemiyordu ve canı buna sıkılıyordu. Annem ile bu konuyu konuşmuştu hatta annem baya kızmıştı o da benim kızım ben bakarım sen içini rahat tut demişti. Bu olaydan sonra Cansel ile ayrılmaz bir ikili olduk. Ben liseye yeni başlamıştım Cansel’de ilkokula gidiyordu sabah onu okula bırakıyordum öğlen alıyordum eve geliyorduk. Öğleden sonra hep beraberdik. Canan teyze işten gelene kadar derslerimizi yapıyorduk sonra da ben ona yardım ediyordum. Arada oyunlar oynuyorduk. Bu dersler bazen onlarda bazen bizde oluyordu ama genelde onlarda olurdu.
Tabi bu zaman zarfında benim antrenmanlarım devam ediyordu. Arada hava güzel olduğunda Cansel’de benimle birlikte geliyordu benim için gol at tamam mı diyordu bana da yoldaş olmuştu güzel bir ilişkimiz vardı.
Tabi zaman geçtikçe Cansel ile olan oyunlar temaslara döndü, gıdıklamalara döndü dip dibe oturup televizyon izlemeler, müzik dinlemeler, yastık savaşları, körebe (: bir gün yine bir yastık savaşı sonrası Cansel’in yatağına uzandık dinlenmek amaçlı ama uyuya kalmışız, hayatımı değiştiren olay yaşandı belki de. Zil sesi geliyordu hafifçe gözlerimi araladım ama sağ tarafımda hafif bir ağırlık vardı. Hafifçe kafamı çevirdiğimde yanımda yatanın Canan teyze olduğunu gördüm. İlk başta rüya sandım kafamı çevirdim gözümü açtım kapadım hala vardı (: şort ve tişört giymiş yatıyordu sonra sol taraftan kıpırdama geldi Cansel sırtını dönmüş yatıyordu. Zil tekrar çalınca kekeleyerek Canan dedim ama teyze lafını bir türlü çıkaramadım ağzımdan. Yüzü çok güzeldi tam dalmıştım ki zil tekrar çalınca o da irkildi göz göze geldik ve gülümseyerek günaydın dedi. Bende gülümsedim günaydın dedim. Sonra Canan teyze kalktı tabi odadan çıkana kadar arkasından sabit bakışlarımı çekemedim çünkü ilk defa teyze değil de kadın gözüyle gördüm Canan’ı. Annen gelmiş yemeğe çağırıyor hadi uyanın uykucular diye odaya geri geldi ve kolumuzdan tutup kaldırdı bizi.
Elimizi yüzümüzü yıkadık evden çıkarken Cansel önden koşarak gitti, bende centilmenlik yapıp Canan’ı bekledim beraber inerken koluma girdi ve bana artık teyze demeni istemiyorum abla dersen sevinirim dedi. Benden uzun boyun var benim sana abi demem lazım aslında diyerek gülümsedi (: annem kapıyı açmıştı, Cansel kapıda bizi bekliyordu öyle görünce kıskandı herhalde ve yan gözle bakıp hıh diyerek omzunu kaldırıp içeri girdi. Bizde girdik güzel bir sohbet ile yemeğimizi yedik (: