Kimsin Sen?

Kısaca kendimden bahsedeyim. İsmim Hakan, 43 yaşında, evli ve bir çocuk babasıyım. İstanbul’un en iyi bilinen reklam ajanslarından birisinin de ortağıyım. Her zaman için porno izlemeyi sevmişimdir, kim sevmez ki? Seneler evvel bir reklam çekimi sonrası sabah 4’te eve gelip, bir türlü uykuya dalamayınca sohbet siteleriyle karşılaştım. Çok uzun zamandır da bazen hakikaten sohbete, bazen de muzurluk yapmaya hala bu siteleri kullanıyorum. İzlemeyi seviyorum anlayacağız. Anlatacağım deneyimim de pandemi de başıma geldi. Herkesin evlere kapandığı, evlerden çalıştığı o lanet döneme. Yaklaşık 40 kişilik bir ekibimiz var ama tüm müşterilerimiz dijitale yüklendi. Bildiğimiz bir konu değil ama evden çalıştığımız için sürekli bilgisayar başındayız ve neredeyse 16 saat iş yetiştirmeye çalışıyoruz. Baktık ki bu böyle olmayacak ekibe dijitale kafası basan 3-4 yeni eleman ekledik. Onların tavsiyesiyle de yaklaşık 6 kişilik bir stajyer kadrosu açtık. Dürüst olmam gerekirse, operasyondan sorumlu değil ve kimi işe aldığımız, çıkarttığımız çok sikimde değil.

Her sabah ekip liderlerinin üstlerindeki işleri özetlediği ve ne durumda olduğumuzu haberleştiğimiz bir toplantı yapıyoruz. Bu toplantılarda sadece ekip liderleri konuşuyor ama herkesin katılımı mecburi. Hayatımıza yeni girmiş, online toplantı programlarına aşina olmaya çalışıyoruz. Sabah 9’da kapalı kameralar, henüz kahveden bir yudum aldığı çok belli uyanamamış insanların sesleri vs..

Yaklaşık 1 ay içerisinde ekibe yeni katılan dijital tayfanın etkisini görmeye başladık. Whatsapp gruplarında türlü türlü espriler yapıp, ajans içi iletişimi de, arkadaşlığı da yukarı çekiyorlardı. Açıkcası yüzlerini görmekten sıkıldığım saçı sakalı birbirine karışmış reklamcı tayfadan daha eğlenceli çocuklardı. En yaşlıları 25-26 yaşlarında ya var ya yoktu.

Hiç unutmuyorum, bir salı gecesi başladı bahsedeceğim mevzu. Uzun zamandır olan ama yeni ekibin tavsiyesiyle daha yoğun kullanmaya başladığım instagram hesabıma bir mesaj geldi. Takip etmediğim, ismi cismi belli olmayan bir hesaptan. Hanımı ve çocuğu çoktan uyutmuş, bir yandan sohbet sitelerine takılıp, bir yandan da müşteri sunumunun revizelerini yapıyordum.

* Uyumadığını biliyorum. Seni yeni tanıdım ama çok beğendim. Bu gece beni de senin gibi uyku tutmadı. Aklıma düştün. Bunu bilmeni isterim.

Ardından da bir foto. Belli ki sadece telefonun ışığıyla çekilmiş, ince ucun parmaklar ve parmak uçlarının arasında ezilen bir göğüs ucu. Belli ki avucumu anca dolduracak da ufak, tatlı bir göğüs.

Fotoğrafı gördükten sonra kapandı. Bir kez daha görmek istedim. Üstüne tıkladım. Açılmadı. Bu sefer çift tıkladım ve kapanmış fotoğrafa beğeni yollamış oldum. Ben paniklerken, yukarıda “Yazıyor…” yazısı belirdi.

* Beğendiğine sevindim. Umarım sen de bu gece beni düşünüp, sikini okşarsın. O tatlı, sakallı suratına oturup, sana amımı yedirdiğimi hayal ederek okşayacağım ben de kendimi…

Bu mesajda beğenmeyecek bir şey yoktu. Bir kez daha çift tıkladım.

* Sessiz kalmak pek sana göre değil ama durumu idare etmek hoşuma gitti. Hadi çıkart sikini ama sadece taşaklarını okşa. Çünkü yanında olsam sikine sadece ben dokunurdum, sana izin yok. Dudaklarımla, dilimle, nefesimle…

Bir kez daha çift tıkladım. Sohbet sitelerinden dolayı zaten sikim açıkta takılıyordum. yarı kalkmış haldeyken bu mesajları almak beni sertleştirdi.

Bu sefer aralanmış dudaklar ve iyice dışarı çıkarılmış bir dil fotoğrafı geldi. Ne kadar bakılabiliyorsa, o kadar baktım. Kapandı, gitti.

Tekrar çift tıkladım.

* Bu akşamlık bu kadar. Gidip karını uyandırıp sikmeye çalışma, çünkü benim yerimi tutmayacağını anlamışsındır. Taşaklarından öpüyorum benim olgun sevgilim.

Porno bağımlılığım vardı, sohbet sitelerinde takılıyordum ama eşimi de 5 senelik evliliğimiz boyunca hiç aldatmadım. Dolayısıyla sevgilim yoktu. Hele ki bana “olgun sevgilim” diye hitap edecek kimse pek yoktu.

Sohbet sitesinde sabahın ilk ışıklarına kadar takılıp, karanlık fotolardan seçebildiğim fiziğe benzer bir modelle sohbet ettim. Bu sefer kontrol bendeydi ve onu izleyerek sikimi okşadım ve boşaldım.

Sabah 7 gibi bu sefer ilk kez ben yazdım.

* Az evvel sana benzeyen bir kızın, benim için boşalmasını izledim. Onu izleyerek ama seni düşünerek boşaldım.

Mesaja hemen cevap gelmesini çok istedim. Eğer gelse, biliyordum ki anında yeniden sertleşecek ve sabah duşu sırasında bir posta daha boşalacaktım.

Gelmedi. Muhtemelen uyuyordu.

Ben de sabah duşumu yaptım, ortağıma “Uzun bir gece oldu, sunum hazır. Ben biraz uyuyorum” yazıp, yattım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir