Düzen İçinde #1

Savaş başlıyordu.Artık dünya yaşanabilecek bir halde değildi herkes saklanıyor yaşamaya çalışıyordu.Heryerde savaş ve virüs vardı.Şehire baktığımda heryer sarmaşıktı yollarda arabalar vardı ama hareket etmiyordu.Bu dünyada nasıl hayatta kalınabilirdi ki.

Bir dakika sanırım hareket ediyorum.Birisi kolumu dürtüklüyor.Neler oluyor!

Ahmet:Emree oğlum uyansana dershane’ye geldik Emreee.

Serpil:O anca uyumasını biliyor.

Ahmet:Sen bi sus ya.Emre uyan aloo okula geldik hadii.

Ben yavaşça gözlerimi açtım ve oturduğum yerde dikleştim.Ne ara okula gelmiştik ben nasıl bir rüya görmüştüm.

Ben:Hıh nooluyo.

Ahmet:Oğlum hadi geldik uyan.Okuldayız.

Ben:Ne ara geldik ya ben ne güzel kestiriyordum.

Ahmet:Oğlum bu nasıll kestirmek.5 Dakikadır uyandırmaya çalışıyorum herkes indi sınıfa gitti.

Ben:O kadar mı derin uyumuşum ya.

Ahmet:Hemde nasıl kızlar sana sorular soruyordu.Sen biner binmez uykuya geçtin.

Ben:Ya biraz geç yattım gece rank kasıyordum.

Ahmet:Oğlum ne rankı ne oyunu ya.

Ben:Boşver neyse hadi inelim.

Normalde biz dershaneye servis ile gelmiyorduk ama ne yazık ki evlerimiz uzak olduğu için herkes bir ücret karışılığında kendini servise aldırtabiliyordu.3 ay önce ehlieyete yazılmıştım ama daha gelmediği için servise mahkümduk.

Ahmetle ben hemen çantalarımızı alıp içeriye doğru geçtik.Kısa bir Dershane tanıtımı yapmam gerekirse.

Önde küçük bir bahçe öne bakan bir sınıf ve bir giriş.Girişten girdiğimizde ilk olarak misafir veya bekleyen koltukları bizleri karşılıyor.Birazcık ilerledikten sonra sol tarafta 2/1 veya 1/1 dersler için küçük bir oda bulunmakta.Tam karşı tarafta Dershane Müdürünün odası bulunmakta.Müdürün odasına gelmeden sağa doğru bir koridor gidiyor.Hemen sağ koridora girdiğimizde bizi müthiş Dershane sınıfları karşılıyor.Sırasıyla ilk olarak bizim sınıfımız ve tek dışarıya bakan bizim sınıfımız içeriden görülebilen ama dışarıdan görülemeyen ayrıca nir etikete sahip camları bulunmakta.Bizim sınıfımızdan sonrada 11. ve 10. Sınıflar gelmekte.

Bizim sınıfımız ayrıca mezuna kalan salaklar olarakta bilinmekte.

Ahmet ile içeriye girer girmez sol tarafta 10.sınıflar sohbet ediyor.Karşı taraftan bize doğru 11.sınıflar kovalamaca gibi birşey oynayarak bize doğru koşuyorlar.Biz onların geçmesi için hafifçe kenara geçiyoruz.

Ve baş döndürücü bir ses Dershane Müdürü öğrencilere kızıyor.

DM:Oğlumm Kızımmm koşturma içeride az sessiz olun.Aloooo kime diyorum.Gelin buraya çocuklar.

Ahmet:Müdürün işi bunlarla zor.

Ben:Hiç sorma şunlara bak ya.

Biz burayıda atlatıp sınıfa doğru geçtik.

Sınıfa girdiğimizde ilk karşılaştığımız manzara sağ tarafta ikişerli olarak 3 sıra ve ek olarak sol taraftada 3 sıra.

Sağ tarafta kalorifer olduğu için biz oraya oturmayı tercih ediyoruz.Zaten normal sıra düzenindede bize denk geliyor.

Tam önümüzde Buse ve Simay oturmakta.Sol sıralara geçecek olursak.Önde Serpil ve Nagihan.Onların arkasında Güzeller güzeli Miray oturmakta.

Zaten sınıfta 3adet gruplaşma bulunmakta;

Serpil,Nagihan

Buse,Simay,Miray

Ben ve Ahmet

Zaten sınıfta çoğunlukla Serpil ve Nagihan ile birbiri harici konuşmalar çok azdır.Anca işimiz düşünce konuşmayı seçeriz.Onun haricinde uzak olamaları en iyisi.

Ama sınıfa girdiğimizde karşıma çıkan manzara biraz kızdırmıştı.Buse bizim yerimize geçmiş ayaklarını oturduğumuz yere koymuş telefona bakıyordu.

Ben böyle şeylerden nefret eden bir çocuğumdur.

B:Ooo Buse hanım çay,kahve falan birşey ister misiniz?

Buse:Hıhıhıhı(Sırıtarak)

B:Bak oturmana lafım yok ama dev ayakların burda ne arıyor.

Buse:Unutmuşum kusura bakma silerim birazdan.Ayrıca dev değil.

B:Hee aynen öyledir sen peçete getir yoksa çantan ile silerim burayı.

Buse yerimizden yavaşça kalkıp yine yavaş hareketler ile lavaboya gidiyordu.

Arkasından gördüğüm manzara hiçte tatmin edici değildi.Tek hoşuma giden manzara ayaklarını gördüğüm manzaraydı.Ayaklarında siyah beyaz çizgili bir ayakkabı altında beyaz bir çorap vardı.Bu arada ayaklarına dev dediğime bakmayın ayak numarasını bilmememe rağmen anladığım kadarıyla küçük ve güzel ayakları var.Sadece bir tahmin.

Buse bir süre sonra geldiğinde Biz ahmet ile çantaları sıranın üzerine koymuş telefonlara bakıyorduk.Zaten sabah herkesin uykusu olduğu için kimse kimse ile konuşmuyor herkes telefona gömülüyordu.

Arkadaşlar tekrardan uzun ve sürükleyici bir seriye başlamayı düşünüyorum siz ne düşünüyorsunuz? Sizce ilk bölüm başarılı mı?

Arkadaşlar bu Hikayede yaşlar biraz değişik olacak. 11.Sınıf=18 12.Sınıf=19

Buse geldiğinde biz ayakta telefonlarımız ile uğraşıyor birbirimize videolar gösterip gülüşüyorduk.

Ama Buse hareketini yapana kadar.

Buse yanımıza gelip.

Buse:Çekilinde siliyim sıranızı.

Biz Ahmet ile geriye doğru çekilmiştik Buse’de o sırada sıraya doğru hafifçe belini bükmüş sırayı siliyordu.

Tekrardan bir göz gezdirdiğimde tek gördüğüm üstündeki siyah pantolondan götünün tamamını kaplayan bir iç çamaşırı iziydi.Yani böyle bir günde böyle bir iç çamaşırını kim giymek isterdi ki.

Neyse Buse silmeyi bitirdikten sonra söylenerek Simay’ın yanına oturdu.

Ben:Ohh valla Buse burada falan temizlikçiliğemi başlasan ya iyi temizliyorsun.

Buse:Hahaha çok komiksin ya cidden.

Hemen kankası Simay lafa atladı.

Simay:Sen başlasana Buse’ye diyeceğine elinden anca bu iş gelir zaten.

Ben:Ben sana bir laf atmadım sen niye maydonoz oluyorsun.

Bizim aramızda arada bir cinsel şakalar olabiliyor.

Simay:Cacığa hıyar eksik verde ekleyelim.Ama dur seninki hıyar bile olamaz.

Ben:Çok biliyorsun ha.

Buse hemen bizim kavgamızı durdurmak için olaya atladı çünkü hem Buse cinselliği sevmez hemde cinsellik ile ilgili birşeyde bilmezdi.

Buse:Offf ne anlatıyorsunuz ikinizde susun daha fazla büyümeden.

Ben:Bencede.

Sağ tarafa göz gezdirdiğimde Miray bizim kavgamızı dinleyip gülüyordu.

Ben:Çok komik sende oradan gül.

Miray:Ben başka birşeye gülüyorum.

Ben:Aynen kesin öyledir.

Miray:İnanma sana yalan borcum var sanki.

Ben konuşmayı daha fazla devam ettirmeyip telefona geri döndüm.Yanımdaki Ahmet zaten ben kızlarla laf kavgasına girerken mışıl mışıl uyuyordu.Normalde Ahmet uyumasa kesinlikle karışırdı.

Ben hiçbirşeyi umursamadan telefona bakmaya devam ediyordum.Taaki zil çalana kadar.Zil çalıp dersimizi işlemeye başlamıştık.

[Arkadaşlar ders anlarını katmayı düşünmüyorum arada aksiyon olursa eğer onları ekleyeceğim.]

Hemen 2saatin ardından tekrar yarım saatlik bir teneffüse çıkmıştık.Bu sefer birbirimizle sohbet ediyor konuşuyorduk.Ama 2kişi hariç.

Herkes sınavları ve dersleri konuşuyordu.

Simay teneffüs olduğu için Miray’ın yanına geçmiş telefona bakıyorlar.Buse ise ayaklarını Simay’ın sırasına koymuş oturuyordu.

Buse telefondan Müzikler dinliyor herkesi rahatsız ediyordu.

Ben:Buse biraz kısar mısın?

Buse:Niye kısıcam ya.

Ben:Rahatsız oluyorum hani bizde telefona bakıyoruz ya.

Buse:Birşey olmaz zevkin gelişir.

Ben:Kıs işte.

Buse:Hayır kısmicam.Diyip sesi biraz daha açmıştı.

Artık devreye girme vaktim gelmişti.

Ahmet o sırada lavaboda olduğu için yan sıram boştaydı.

Busenin elindeki telefonu hızlıca kaptım.

Buse:Yaaa ver telefonumu.

Buse hemen yerinden kalkmış bana doğru geliyordu.

Bende hemen ayağa kalkıp kolumu havaya uzattım.

Buse bana doğru gelip sıranın üzerine çıktı.Hemen telefonun sesini kıstım.Buse o güzel büyük yumuşacık göğüslerini bir anlığınada olsa kollarıma dayamıştı.Cidden ilk defa böyle bir göğüse temas ediyordum.Buse ayaklarını yine sıraya basmıştı.Ve ben yine gıcık olmuştum.

Bana akşama 31 malzemesi çıkmıştı bile.

Çantamı açıp peçetemi çıkartıp sırayı sildim.

Buse:Lan sabah beni boşa lavaboya gönderdin peçeten varmış.

Ben:Yok demedim ki sormadın bile.

Buse:Tam bir götsün ya.

Ben:Aynen sende olmadığından böyle diyorsun.

Buse bana doğru bakıp kaşlarını çatmıştı.

Buse:Nereden biliyorsun lan olmadığını yoksa götüme mi bakıyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir