Aşiret – 5.Bölüm

İstanbul diye diye sonunda vardım bu şehre, hem işletme okumak hem de çalışmak için. Neden işletme, aslında çok da gerek yok ancak bir şey okumak istediğim için okuyorum gibi bir durumdayım, tek amacım farklı olmaktı…

Galiba buraya gelmeden önce ne olduğunu anlatmam lazım, Taner’e attığım dayaktan sonra ortalık oldukça karıştı, bil hassa Banu yengem “oğlumu nasıl döversin” diyerek bana saldırmaya kalkmıştı, annemde ona saldırınca ortalık epeyce karışmıştı. Allahtan halam araya girerek olayları büyütmeden durdurdu. Baktı işler karışıyor dedem, herkesi toplayarak “Taner başka bir karının koynunda basıldı. Tam nişan gecesinin akşamında, cezasını da ben kestirdim. Bundan sonra Azada tek laf söylerseniz, bir şey etmeye kalkarsanız hesabını ben görürüm” diyerek sesleri kesmişti. Onun dışında ciddi bir olay olmadı, Ayşen sayesinde Elzem kendini çabucak topladı ve benimle birlikte İstanbul’a geldi. Daha derslerin başlamasına 2 hafta vardı, erken gelme sebebim ise Elzem’di. İnternetten araştırıp onu götürebileceğim en iyi doktoru bulmuştum ve randevu almıştım.

Gelir gelmez bizi Nuran abla karşıladı. Nuran ablayı işe almıştım, tanıdığım ve bildiğim birinin benim sekreterim olarak çalışması işime gelirdi ve zamanı gelince de işleri devredebileceğim birisi yanımda olurdu. Burada kalacağım ev, bir rezidansta 3+1 dubleks güzel bir daireydi, alt katta salon ve mutfak üst katta ise odalar vardı. Geldiğimiz gün oldukça keyifliydi, eve yerleştik, dışarı çıktık bir avm ye gittik vs… Geldikten bu güne iki üç gün geçmiş Elzem ile aramızda bir aksiyon yaşanmamıştı, sağ olsun Ayşen her gece beni arayıp telefonda çıplak şov yaparak benim boşalmamı sağlıyordu ancak tabi ten tene değmeyince tadı olmuyor. 

Geldiğimizin 4.günüydü Elzem ile beraber daha önceden randevu aldığımız doktorun yanına gidecektik. Doktoru internette araştırmış ve alanında iyi bir kadın doktor bulmuştum. Kendisi bir özel hastanede çalışıyordu, hastaneye vardığımızda ‘özel’ kavramının ne olduğunu öğrenmiş oldum. İçeri girer girmez hemen yanımıza 1.70 boylarında düz siyah saçlı elbisesinin üstünden küçük göğüslü gözüken zayıf ve güzel bir kadın yanaştı. İsminin Sibel olduğunu öğrendiğimiz bu kadın bizim sağlık temsilcimiz olarak hastanede bulunduğumuz ve tedavi olduğumuz süre boyunca bize yardımcı olacak kişiymiş (Özel!). Kendimizi tanıttığımızda bizi doktorun odasına götürdü, Doktor Mine Hanım aynı zamanda hastanenin başhekimi ve hastane sahiplerinden birinin eşiymiş. Tanışma ve muayene faslını geçtikten sonra konuşmaya başladık;

Mine (M): Evet genel olarak sağlık durumunuz iyi. Benden istediğiniz bir şey var mı?

A: Doktor Hanım bizim aslında size gelme sebebimiz, Elzemin Kızlık zarını dikilmesini istiyoruz.

M: Neden böyle bir şey istiyorsunuz anlamadım!

A: Anlamanıza gerek yok! İstediğimiz yapabilir misiniz onu söyleyin?

M: Pardon! Beyefendi bu yaptırmak istediğiniz operasyon onunla ilgili, siz neden konuşuyorsunuz? Yoksa, Elzem hanım bu bey size zarar mı verdi!!

E: Durun Durun… Doktor Hanım siz onun kusuruna bakmayın, aile içi mesele olunca pek konuşmayı sevmez ve karşısındakine sert davranır biraz. Abi Lütfen!

A: Bakın ben ona zarar falan vermedim yanlış anlamayın. Biz doğuda bir aşiretiz ve bizim oralarda bekaret kavramı biraz fazla önemlidir. Özellikle Elzemin konumunda olan birisi için

M: Konumdan kastınız?

A: Elzem bizim ailemizin tek kızı ve bizim ailemizde aşiretin kendisi olur. Bilmem anlatabildim mi?

M: Anladım ancak yine sormam lazım, yoksa içime sığmaz, hanım efendi kızlık zarınız nasıl delindi.

E: Bir olay oldu. (Nasıl bir olay?) Dayımın oğlu, yani öbür dayımın oğlu bir gece sarhoş bir şekilde yanıma geldi ve…

M: Anladım… Önümüzde ki Cuma günü için yani 8 gün sonrası için operasyon size uygun mu? (Uygun). Pekâlâ, sabah erkenden gelirsiniz, 11 gibi işlemi yaparız 30 dakika civarı sürüyor. Son 24 saat cinsel ilişkiye girmeyin başka bir şeye gerek yok. Son olarak, Azad Bey özür dilerim, bazen bize öyle hastalar geliyor ki sorgulamak alışkanlık oldu.

A: Haklısınız ben de özür diliyorum, size biraz sert davrandım.

Mine hanımla son anda yıldızımız barışmıştı, bu kadını sevmiştim. Kapıdan çıktığımızda bizi yine Sibel karşılamış ve arabaya kadar eşlik etmişti. Operasyon günü yine bizimle ilgilenecekti, bu karıya içim gitmişti kesinlikle. Gün sonunda eve dönmüştük, akşam Elzem’le takılıp gece odalara çekilmiştik. Yatarken kapıya vuruldu ve üstünde geceliği ile içeri Elzem girdi;

A: Hayırdır, gece gece?

E: Ş-şey uyku tutmadı da… Yanına gelebilir miyim?

Kafamla onaylamıştım ve gelip yanıma yatmıştı. Üstünde oldukça hoş pembe bir gecelik vardı, geceliğin üst tarafı dantelliydi yani göğüsleri rahatça görünüyordu. Yönümü Elzeme doğru dönüp elimle bacağını okşamaya başlamıştım, elim kalçasına geldiğinde altında külotunun olmadığını fark ettim, anlaşılan gelmesi uyku tutmamasından değil azmasındanmış. Elzemin güzel gözlerini ardından da burnunu öperek dudaklarına indim ve yavaşça öpmeye başladım. Dudaklarına sürdüğü o krem ve salyalarının birleşmesiyle oluşan o tat, hmm, tarif edilemez. Kendimi kaptırmışken dudaklarımdan ayrılarak çenemi ve boğazımı öperek beni sırt üstü itekleyerek üstüme oturdu ve doğrulmamı sağlayarak üstümde ki tişörtü çıkartarak attı, ardından üstünde ki geceliğini omuzlarından sıyırarak bebeğe verirmişçesine küçük uçlu memelerini emmem için ağzıma verdi.

Onun o güzel ve iri göğüslerinin sırayla emcüklerken, elzem üstten bana sürtünmeye başlamış ve iyice kıvama gelmişti. Bir süre sonra beni yine yatağa itekleyerek ayaklarımın ucuna kadar geri çekildi, şortumun içinden demir gibi olmuş sikimi çıkartarak Ayşenden öğrendiği taktiklerle taşaklarımdan başlayarak ucuna kadar yalayarak gelmiş ve sikimi ağzının içine alarak beni emmeye başladı, emerken bir yandan da eliyle taşaklarımla oynuyordu ki buna bayılırdım. Elzem yalama işini bırakarak sikimi karnıma doğru bastırdı ve üstüne oturarak sürtmeye başladı, İşin iyice keyfine varmaya başlamıştım ki Elzem üstümden kalkarak sikim dik hale getirdi ve tek seferde yarısına kadar içine alıp çığlık atınca ayıldım. Şaşkın bir halde kekeleyerek;

A: E-elzem Ne yaptın sen?

E: H-hep istediğimi… A-abi ben senin (Sikimi tamamen içine alıp sertçe kasılmış ve gözlerinden yaşlar akarken konuşmaya devam) ahhh, senin tamamen kadının oldum.

A: Bu duvarı aşmamamız lazımdı

E: O duvar 1 hafta sonra kapanacak zaten, bir daha da belki olmayacak. Bu yüzden izin ver bu gece tam olarak kadının olayım

Elzemin istediğini ben de en az onun kadar istiyordum ki ona uymaya karar verdim. Elzemi belinden tutarak yatağa sırt üstü yatırdım ve dudaklarına yumuldum, göz yaşlarıyla kaplı suratını öpüp yutarken, bir yandan da ufak ufak hareket ederek onu incitmeden, zevk vermeye çalışarak sikiyordum. Azgınlıktan gözü dönen elzem omuzlarımı tokatlayarak “daha hızlı” diye çığlık atmaya başlamıştı, onu domaltarak arkadan sikimi tek seferde dibi kadar sokmuştum, “Ohh” diye bir ses çıkmıştı, bu kız beklediğimden daha azgındı şüphe yok. Elzemi ne kadar süre siktim bilmiyorum ama o kadar fazla pozisyon değiştirdik ki yatakta bizde terden ıpıslak olmuştuk. Elzem çoktan 3 kere boşalmıştı ve bende artık gelmek üzereydim, “geliyorum” diye bağırarak Elzemin içinden çıkıp ağzına sikimi sokarak içimdekileri tamamen boşaltmıştım.

İnanılmaz yorulmuşken o şekilde sızıp kalmışız. Sabah uyandığımda kolumun üstünde bir melek yatıyordu ancak içeriden de Nuran ablanın sesi geliyordu. Bir heyecanla yataktan zıpladım, bu hareketimle Elzem de uyanmıştı ona da sesi söyleyerek, giyindim ve odadan çıktım. Ses aşağıdan geliyordu, aşağı inerken Elzem de odasına geçti hemen. Nuran abla kahvaltı hazırlıyordu;

A: Günaydın abla, hoş geldin.

N: Günaydın ablam hoş buldum. Evin anahtarı var diye ben böyle girdim kızmadın inşallah.

A: Yok abla lafımı olur, kaldırsaydın beni veya Elzemi keşke (acaba yukarı çıkıp bizi görmüş müydü amacım bunu yoklamaktı)

N: Kahvaltı hazırladıktan sonra uyandırırım diye düşünmüştüm ablacım o yüzden gelmedim. Elzem nerede, uyuyor mu daha?

A: Uyanıp gelir o da şimdi

N: İyi gelsin ama ablacım (Suratı ciddileşmişti, gerilmeye başlamıştım). Bak bana kızma ama yıkanman lazım (ohh) terlemişsin gece nasıl rüyalar gördüysen artık? Hadi git yıkan gel, gelirken Elzemi de getir.

Nuran abla gördü mü görmedi mi emin olamadım, görmediğini umarak bu meseleyi şimdilik rafa kaldırdım. Tedbir olsun diye anahtarın yedeği ondaydı ama bu başımı ağrıtacak gibiydi. İçeriden kapıyı kilitlemeyi alışkanlık haline getirmem şarttı. Yukarı çıkar çıkmaz elzemin odasına daldım, yeni duş almıştı, olanı anlatıp görmediğini söyleyince içi rahatlayıp aşağı indi bende odama geçip ebeveyn banyosunda duşumu alıp aşağı indiğimde yüzüme doğru gelen bir terlikle karşılandım;

A: Ne oluyor lan?

N: Ne demek ne oluyor? Siz ne biçim insansınız, Azad sen nasıl yaparsın böyle bir şeyi?

A: (Yoksa anlamış mıydı? Kahretsin!) Abla açıklayabilirim sakin ol!

N: Neyi açıklayacaksın? O orospu çocuğu Taner sadece bir dayakla nasıl yırtabilir. Hem bu kızı bundan dolayı mı getirdin buraya sen, yardımcı olsun falan bahane miydi?

A: (Biz Nuran ablaya Elzemin kızlık meselesini anlatmamıştık ama operasyon sonrasında biri yanında dursun diye anlatmaya karar vermiştik, ohh) Abla ne yapabilirim, bilmiyor musun bizim oraları. Bana kalsa o Taner piçini diri diri gömerim ama olmaz.

N: Neden olmaz, adam öldürmek sanki size zor, erkek yapınca sonu dayak kız yapınca sonu ölüm oluyor! Allahtan bu kız ağa torunu ama onunda üstü kapatılıyor (Tuttu feminist damarı)

A: Ablacım bak, Taner bizim dost olarak birlikte işler yaptığımız bir aşiretin damadı olacak yani aşirete şu anlık en azından lazım! Buna rağmen onu öldürmek istedim ama dedem engel oldu, onu da karşıma alamam. Ama söz, ikinize de söz, günü gelince en ağır cezasını kesicem. İnanın bana!

Nuran abla zorla da olsa ikna olmuştu, korkmaya başladım bu kadınlardan özellikle feminist olanlardan…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir