Evimizin Erkeği 26

Sabah erkenden uyandık. Kahvaltı ya indikten sonra fırsat bulup ablama uçakta seda ile konuştuklarımızı anlattım. Önce şaşırdı ama ne istediğimi az çok anladı. Gerisi sende dedim. Hep birlikte Hızlı bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra bizi kapıda bekleyen iki araca bindik. Biri vip diğeri ise küçük bir minibüstü. Vip araç ben ve kızlar içindi. Ekiple birlikte çalışmalarımızı yapacağımız yere gittik. İstediğim ekip kurulmuştu. Ekibimle işe başlamadan önce amerikalı ekiple küçük bir toplantı yaptık. Onları işe bulaştırmayacağımı söyledim. Amerikalı ekibin şefi kesin talimat aldığını ve her aşamada bizimle çalışacağını söyledi. Kesin bir dille reddettim. Eğer kendi ekibim dışında bir kişi bile burada olursa sistemi kurmayacağımı söyledim. Patronu ile görüşmek istediğini söyleyip yanımızdan ayrıldı. Seda ile Ülkü bütün bu süreçte ofis gibi bir yerde oturdu. Bir müddet sonra patronları geldi. Benimle özel olarak konuşmak istediğini söyledi. Tüm finansmanı kendilerinin sağladığını. Kendi ekiplerinin de burada çalışması gerektiğini söyledi.

B: bakın mr. Green. Sizin ülkenizde nasıldır bilemem ama bizim ülkemizde ustaların işine karışılmaz. Bunların dışında finansmanı sağlamak sizin göreviniz. Buraya size sunum hazırlamaya geldik. Çünkü bunu siz istediniz. Ya dediklerimi yaparsınız ya da aynı hızla uçak bileti ayarlamaya başlarsınız. Siz şu ekibinizi daha iyi bir iş olan yanımızdaki hanımları gezdirmeye yönlendirin isterseniz. Çünkü burada bize yarardan çok zararları olacak.

Mr. Green bir süre düşündükten sonra mecburen kabul etti. Büyük hangarın kapısına yönelip talimatları verdi. Sonra da yanıma gelip birazdan hanımefendileri şehrimizde gezdirecek bir kişinin geleceğini söyledi. Yaklaşık 40 dakika sonra içeri zenci bir kadın girdi. Genç ve çok seksiydi. Ağzımız açık kadını izledik bütün ekip. Onlar çıktıktan sonra herkes işinin başına döndü. Artık evi hazırlamaya başladık.

Ülkünün gözünden

S: ülkü bu kadın çok mu seksi yoksa bana mı öyle geldi.

Ü: çok seksi seda çok seksi. Baksana şuna.

S: bunlar neyle besleniyor böyle. Uras bu kadınla kesinlikle muhattap olmamalı.

Ü: kızım uras değil ben bile düştüm kadına. Offf bununla seviştiğini hayal etsene.

S: abartma ülkü. O kadar da değil.

Ü: seda şuna baksana. Kalçaların güzelliğine, göğüslerin şekline. Kesinlikle içinde sütyen yok.

Araca bindikten sonra kadın konuşmaya başladı.

H: merhaba öncelikle adım helena. Sizi bu süreçte ben ağırlayacağım. Sıkılmamanız için elimden geleni yapacağım. Her türlü isteğinizi yerine getirmek için çalışacağım.

Sedaya döndüm.

Ü: seda her türlü isteğiniz diyor. Aklıma fena şeyler geldi.

S: ülkü anlayacak düzgün dur.

Ü: kızım kadın çok seksi. Napiim.

S: eşcinsel eğilimin olduğunu bilmiyordum.

Ü: her türlü ilişkiye açığım hayatım ben. Kocadan neden boşandım zamnediyorsun. Adam bana dokunmuyordu.

S: bunları sonra konuşalım. Kadın bizi anlamıyor. Ayıp olacak.

Tekrar ingilizceye döndük.

Ü: memnun oldum helena. Ben ülkü. Bu da seda.

S: bende memnun oldum.

H: bende memnun oldum. Şimdi gezimize geçmeden önce bir gezi planı oluşturdunuz mu yoksa tamamen bana mı bıraktınız?

Ü: tamamen sana bıraktık.

H: peki eğlenmek mi istersiniz yoksa kültürü tanıtacak müze gibi yerleri mi görmek istersiniz.

Ü: güzelim sen nereye istersen oraya gideriz. Biraz ondan biraz bundan olsun ne dersin

Helena bıyık altı gülümsedi. Güzelim demem hoşuna gitmişti.

H: O zaman önce şehrin müzelerini gezelim. Sonrasını sonra düşünürüz.

S: bize uyar.

Helena önce bizi bir kaç müzeye götürdü. Müzeyi tanıtırken de yeterince eğleniyor gibiydi. Bana karşı bayağı yakın duruyordu ta ki seda müzede koluma girinceye kadar.

H: özür dilerim çift olduğunuzu bilmiyordum

Dedi sedaya.

S: hahahaha. Çift değiliz zaten.

Ü: çift olduğumuzu nerden çıkardın?

H: yanlış anlamadıysam önce bana asıldın sonra da sedanın elinden tuttun. Şaşırdım açıkçası.

Amerikalılar gayet açık sözlüydü. Bazı şeyler onların kültüründe olmadığı için yanlış idrak edilebiliyordu. İki kadın el ele tutuşuyorsa sevgilidir gibi düşünceleri vardı.

Ü: evet sana asıldım açıkçası. Çok güzelsin.

H: teşekkür ederim siz de öyle.

İkimizi de kastediyordu.

Ü: ancak biz sevgili değiliz iki arkadaşız. Bizim kültürümüzde kadınlar el ele çok samimi arkadaşlarsa da tutuşabilirler bunu kimse yanlış anlamaz.

H: hımm siz bu ülkeyi tanırken benim de sizin ülkenizi tanıyacak olmam çok hoş olacak. Bana asıldın dediğimde kızmadın değil mi? Yanlış anlamanı istemem. Biraz açık sözlüyümdür de.

Ü: hayır kızmadım. Aksine mesajı almış olmana sevindim. Gerçekten seksi ve güzelsin.

S: bence de.

H: lezbiyen bir çift olmadığınıza emin misiniz? O kadar iyi anlaşıyorsunuz ki

S: hayır değiliz merak etme.

Ü: kendi adına konuş sedacım. Ben herşeye açığım

Derken helenaya göz kırptım o da utangaç bir gülümseme attı.

Bütün gün o müze senin bu müze benim gezip durduk. Daha sonra bizi central parka manhattana götürdü. Ufak ama leziz yemekler yapan bir fastfood da yemek yedik. Aslında bizi güzel bir restorana götürmek istiyordu ama reddettik. Bunun resmi değil eğlenceli bir gezi olmasını istedik.

H: böyle söylemeseydiniz sizi asla buraya getirmezdim. Açıkçası bu işi yani sizi gezdirme işini bana verdiklerinde hiç istememiştim. İki tane yaşlı kadını resmi şekilde gezdireceğimi zannediyordum ama sizler tam kolej kızları gibisiniz ve ben çok eğleniyorum. İş olmaktan çıktı bana tatile dönüştü resmen.

S: böyle olmasına sevindim açıkçası. Resmi gezilerden hiç hoşlanmam.

Ü: bende.

Yemeğimizi yiyip bir eğlence bara gittik. Öyle çok lüks olmayan tam amerikan filmlerinden fırlamış küçük bir bardı. Kendimize bir masa bulup oturduk. Helena bize içki söylerken biz Türkçeye dönüp seda ile konuşmaya başladık.

S: ülkü gerçekten bu kadından hoşlandın mı? Yani onu arzuluyor musun?

Ü: kız baksana şuna. Seda kendini çok kasıyorsun. Evli değilsin çocuğun yok gençsin ve güzelsin. Ne yaşayacaksan şimdi yaşayacaksın. Bence çok kasma kendini. Tam olarak istediğini alma zamanı.

S: uras senin böyle bişey yaptığını duysa ne derdi.

Ü: ne diyecek. Keşke izleme fırsatım olsaydı der.

S: yok artık.

Ü: belki gerçekten izleme fırsatı olur.

S: urası bu kadına yaklaştırmam. Deli misin şuna baksana.

Ü: bence bırak istediği zevki alsın. Seninleyken alsın. Gecelik ilişkiler bunlar. Devamı yok. Sana daha çok bağlanır bence.

S: saçmalama.

Ü: sen bence söylediklerimi bir düşün. Hem senin de dibin düştü kadına. İnkar etme.

S: çok güzel kadın. Etkilendim ama seks olarak değil.

Ü: sen o noktaya gelmeden bence buna karar verme. Kadına otele gitmeyi teklif edeyim mi?

S: sakın ülkü yapma.

Ü: bence müthiş olur. 3 lü takılırız. İstemez misin?

S: saçmalama ülkü.

Ü: seda sen de çok seksi bir kadınsın. Benim sana da dibim düşüyor. Ben isterim açıkçası.

Ülkü ne diyeceğini bilemedi. Onu iyice çukurun içine çekiyordum. Omuzuna nazikçe dokundum. “Sen çok tatlı bir kadınsın” dedim kulağına nefesimi dayarken.

S: ülkü sen iyice baştan çıktın.

Ü: bence sen de çıktın.

S: bilmiyorum. Böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim.

Ü: ben isterim açıkçası. Benim de ilk olacak ama o zevki tatmayı merak ediyorum.

Yalan söylüyordum. Annemle sevişmiştim hem de. Artık seda kıvama geliyordu. Aklına kaçırmıştım bi kere.

S: sen lezbiyenmisin ülkü.

Ü: ne münasebet. Değilim tabiki ama merak ediyorum işte deneyimlemek istiyorum. Hatta aramızda bir de erkek olsa müthiş olurdu.

S: iyice zıvanadan çıktın sen.

Ü: kız şöyle bir zenci olsaydı fena mı olurdu. Bilirsin onların aletleri büyük olur.

Seda kıkırdadı.

S: urasınki de çok büyük. Ben memnunum.

Ü: bak sen. Kaç cmdir sence uras paşanın. Heralde ortalama bir zencininki kadar da değildir

S: bilmem 20 falan vardır heralde. Ama çok kalın.

Ü: ohaaa ohaaa. Bak sen bizim ufaklığa. Ne cevherler varmış yanımızda da haberimiz yokmuş.

S: yok artık ülkü. Kardeşine de mi?

Ü: seda anlamıyorsun boşver.

S: anlat o zaman. Anlamak istiyorum seni gerçekten.

Ü: tamam bu gece geçsin oturup iki kadeh bişeyler içip detaylı konuşuruz oldu mu?

S: tamam sen nasıl istersen.

Ü: tamam hadi şimdi şu fıstığı çıplak görmeme yardım et.

Tekrar helenaya döndük. Lafı fazla uzattığımız için özür diledik.

H: önemli değil kızlar dert etmeyin. Unutmayın ben sizin emrinizdeyim.

Derken bize göz kırpıyordu. Bir çok kez değişik değişik tipler yanımıza gelip şanslarını denediler ama üçümüz de reddettik.

S: hadi benim başım bağlı sen niye düşünüyorsun takılsana şu yakışıklılardan biriyle.

Ü: bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir adamla seks yapacak kadar kendimden geçmedim seda. Sen de beni orospu ettin iyice.

S: özür dilerim öyle demek istemedim.

Ü: tamam kapatalım.

S: ülkü gerçekten yanlış anladın. Yani ona buna bakacağına ayağına gelen fırsatları değerlendirmekten bahsediyordum.

Sesa konuştukça batıyordu.

Ü: sen öyle mi yapardın? Günü birlik birileriyle birlikte olmak öyle mi?

S: yooo. Yaa offf anlatamadım kendimi sana gerçekten özür dilerim yaa.

Ü: tamam kapatalım konuyu. Ben sevdiğim güvendiğim biriyle seks yapmak isterim. Helena bir bayan olduğu için şimdi ona yürüyorum. Yoksa erkek olsa kesinlikle yürümem.

H: kızlar içkileri tazeleyelim mi?

Ü: olur. Kusura bakma. Gerçekten bizi affet. Bi konu var da onu bir türlü çözemedik. Birbirimizi bu konuda anlamıyoruz. Konuda uzayınca seni ihmal ettik.

H: hiç önemli değil. Gerçekten dert etmeyin.

S: tamam senin gönlünü almamız lazım. Sana dönüyoruz tamamen. Bu saatten sonra sen ne yapalım dersen o olsun anlaştık mı?

Ü: bana uyar.

H: hahaha. Kızlar gerçekten eğlencelisiniz ama buna mecbur değilsiniz. Ben size hizmet etmekle görevliyim.

Ü: tamam işte. Biz de sana yetki veriyoruz. Dümen sende sen nereye biz oraya.

H: o zaman içkiler gelsin.

S: yahoooo

Bi kaç kadeh daha içtik. Hepimizin kafası güzel olmuştu. Şoför bizi kapıda bekliyordu. Araca binince helena nereye gitmek istersiniz diye sordu.

Ü: sen nereye istersen oraya tatlım.

S: sana aitiz demiştik.

H: o zaman bana gidelim

Dedi. Muzip bir gülümseme ile. İstediğim oluyordu galiba. Şoföre talimat verildi. Helenanın evine doğru yola çıktık. Helena central park civarında güzel bir apartman dairesinde oturuyordu. Evi gayet şık ve güzel döşenmişti. Apartmanın en üst katında güzel bir terası vardı. Orayı da çok güzel bir bahçeye çevirmişti. İçeri girince ceketlerimizi aldı ve bizi bahçeye yönlendirdi. Manzara eşsizdi. Bi kaç kadehle birlikte o da döndü. Hala üzerindeki gömlek ve etekle duruyordu. Biz de sabahki kıyafetlerimizle oturuyorduk.

Ü: bi varız diye rahat olmaktan çekinme. Üstüne rahat bişeyler giyebilirsin helena.

H: teşekkür ederim. Şimdilik böyle iyi.

S: eee anlatsana sevgilin var mı?

H: hayır yok.

Ü: neden? Yani yanlış anlama çok çekici bir kadınsın.

H: teşekkür ederim. İş hayatı. Amerika çok değişiktir. Kariyer yapmak isteyen kadınlar erkek arkadaşlara zaman ayıramazlar çünkü çok çalışmaları gerekir. Ülkemiz aslında öyle göründüğü gibi amerikan rüyası yaşatan bir ülke değil.

Ü: açıkçası üzüldüm senin adına.

H: neden?

Ü: yani ne bileyim. İnsanın hayatında bir erkeğin olması güzel bişey.

H: hayatıma erkekler girmiyorlar demedim ki.

S: anlayamadım tam olarak. Nasıl yani?

H: şöyle. bizim gibi kariyeri peşinde koşan kadınlar genelde tek gecelik ilişkiler ile yetinirler. Benimde bazı ilişkilerim oluyor tabi.

S: ne kadar rahatsın bu konuda.

H: niye rahat olmayayım ki. Sizde nasıl bu durumlar. Yani bizim gibi kadınlar.

Ü: tatlım bizim ülkemizde kadınlar, ya da erkekler belirli bir yaşa gelince gerek aile baskısı gerek toplumsal baskı ile evlenirler. Kariyeri peşinde koşan kadınlar biz de azdır. Yani nüfusa oranla azdır.

S: mesela ben. Avukatım. Ama sevgilim var. Gayette güzel giden bir ilişkimiz var. İlerde belki evlilik bile olabilir. Bunun için çok erken ama toplumsal olarak buna alıştırılmışız. Evlenmeden hayat sürmek bizim ülkemizde çok da hoş karşılanan bişey değil.

H: ben açıkçası düşünmedim hiç evlenmeyi. Çocuk yapmak bana göre değil mesela. İşimi çok seviyorum.

Ü: ne yazıkki biz küçüklükten itibaren erkek egemen bir toplumda, aile kültürü sıkı şekilde yetiştiriliyoruz. Herkes böyle.

H: anladım. Bi yandan iyi olmakla birlikte bi yandan da çok sıkıcı bişey.

Helena rahat oturamıyordu. Sürekli kıpraşıp duruyordu bu şezlong gibi olan koltuklarda.

Ü: sen bence gerçekten üstüne rahat bişeyler giymelisin. Çok rahatsızsın.

H: haklısınız bu dar etekle çok zorlandım. İzin verirseniz rahat bişeyler giyip geleyim.

S: tabiki. Rahat ol. Bana da lavaboyu gösterirmisin?

H: seve seve.

İkisi kalktı ve içeri gitti. Bende duvara yanaşıp manzarayı izledim. Bi kaç dakika sonra seda geri geldi. Heyecanlıydı.

Ü: noldu seda.

S: ülkü helenayı çıplak gördüm. Kadın müthiş. Çok güzel.

Ü: nasıl gördün?

S: yatak odası ile tuvalet yanyana. Çıkarken soyunuyordu işte. Benim onu gördüğümü gördü. Gülümsedi. Çırılçıplaktı.

Ü: desene manzaran benimkinden güzelmiş. Ağzının kenarını sil.

S: öfff yapma şunu yaaa.

Ü: seda sakın sorun çıkartma. Akışına bırak. Ben bu kadınla sevişmek istiyorum.

S: ülkü emin misin?

Ü: evet eminim.

S: tamam sorun çıkarmam ama katılmamı bekleme.

Ü: sen bilirsin. Katılma ama yardımcı ol.

S: nasıl?

Ü: helenaya onu çok beğendiğimi söyle. Ama benden işaret bekle. Olur mu?

S: hey Allahım yaaa. Tamam.

Ü: çok seksi kızım.

O sırada helena girdi içeri. Üstünde saten bir gecelik vardı. Rengi antrasitti. İçinde sütyen olmadığı göğüs uçlarından belli oluyordu. Gecelik çok kısaydı. Altında muhtemelen tanga ya da külot görülebilirdi. Ama böyle şık bir kadın kesinlikle külot giymezdi. Seksi bir iç çamaşırı olduğuna emindim.

Ü: rahatladın mı?

H: sizi çok bekletmedim umarım. Hızlı bir duş aldım. Üstümü değiştirdim. Böyle çok rahatım ancak siz rahat değilsiniz sanki. Sıkıldıysanız şoföre sizi bırakmasını söyleyebilirim.

Ne yani şimdi gitmemizi mi istiyordu. Bu amerikalıları anlamak zordu.

Ü: gitmemizi mi istiyorsun.

H: hayır tabiki. Sadece rahat etmenizi istiyorum. Özür dilerim yanlış mı anlaşıldım.

S: yoookkk yanlış anlaşılmadın. Ülkü biraz alıngandır.

Ü: kültür farkı bence.

Hepimiz gülüştük.

H: ama gerçekten siz bu şekilde rahat değilsiniz.

Ü: rahat olmayacak bişey yok. Merak etme. Seni yeni tanıyoruz. Sadece seda ile olsam çoktan iç çamaşırlarım ile oturmuştum rahat bir şekilde.

H: eee şimdi de oturabilirsin.

Ü: seni rahatsız etmek istemedim açıkçası. Sonuçta bizi tanımıyorsun. Evinde iki yabancıyız.

H: kızlar yapmayın benim de kız arkadaşlarım var ve bu ev ne partiler gördü kız kıza.

S: hahahaaha. O zaman içkiler gelsin.

Diyip tepsideki içkileri bize uzattı. Herkes shotları bi dikişte attı. Ayağa kalktım.

Ü: madem rahat olmamızı istiyorsun ve gerçekten bunda sorun görmüyorsun o zaman ben soyunuyorum.

H: rahat ol gerçekten.

Ayağa kalktım ve üstümdekileri çıkardım. Sadece iç çamaşırı ile kalmıştım. Yüksek duvarlardan ve açık ön taraftan dolayı kimse bizi göremezdi. İçimde siyah dantelli bir yarım tanga ve üstümde dantelli bir sütyen vardı.

Ü: seda sen de soyunsana.

Seda da ayağa kalktı. Ben pantolonu çıkarsam yeter

Dedi ve pantolonu çıkardı. Seda da ip tanga vardı. Kalçasına bi şaplak attım. Wowww huhuuu sesleri eşliğinde seda seksi şekilde pantolonu kenarı attı.

Ü: bize bu rahatlığı sağladığın için teşekkürler.

H: mükemmel misafirlersiniz. Esas ben teşekkür ederim.

Helenayı gözlerimle yemeye başladım. O anlatıyor biz dinliyoruz biz amlatıyoruz o dinliyordu. İçkiler devam ediyordu. Konu sekse geldi.

Ü: hiç evlenmeyi düşünmedin mi?

H: hayır düşünmedim. Zaten öyle biri de karşıma çıkmadı. Sen?

Ü: başarısız bir evlilik ve boşanma.

H: işte korktuğum bir diğer şey de bu.

S: zor olmuyor mu? Yani bir erkeğin yanında olması gerçekten iyi hissettirmiyor mu bi insana. Yoksa bana mı öyle geliyor.

Ü: sedacım sen uras gibi bi Çocukla sevgilisin. Uras mükemmeldir. Hem yakışıklı hem düşünceli. Ayrıca bir dahi. Hem de inek olmayanlardan. Seks konusunda da ne kadar iyi olduğunu az çok biliyoruz.

H: nerden biliyorsun. Yoksa senin sevgilinmiydi daha önce

İkimizde kahkaha attık.

Ü: hayır hayır. Uras benim kardeşim. Ayrıca bunları seks yaparken izledim. Yani şans eseri gördüm ve izledim. Onlar beni farketmedi.

H: wowww. Ben acayip tahrik olurdum.

S: kardeşine mi?

H: öyle bir anda o erkeğin kardeşin olduğunu düşünmezsinki.

Ü: hahahahaha

S: bunu daha önce de duymuştum. Nasıl garip gelmez yaa bu durum size.

H: seksi düşünürken bile tabuların olduğunun kanıtı bu.

Ü: aynen. O ortamda seks kokusu var. O kokuyu aldıktan sonra hiç bir şey gelmez aklına. Sen bunu yaşamadığın için anlamıyorsun bence.

S: bilmiyorum. Yaşamadan bilemicem heralde.

Ü: sen yeterki iste tatlım belki yaşarsın o ortamı.

Gülüştük. İçkilerin etkisi ile herkes daha cüretkar olmuştu. Helenanın sürekli düşen askısından gözümü alamıyordum.

H: askı sürekli düşüyor seni rahatsız etti heralde.

Ü: ortam az önce dediğim gibi seks kokuyor bence. O askının tamamen çıkmasını yeğlerim.

helena utangaç bir gülümseme attı. Ben de sedaya işaret verdim.

S: ülkü senden hoşlandı. Hatta çok hoşlandı.

H: gerçekten mi?

Ü: tamam gizlemeyeceğim. Sana dokunmamak için kendimi zor tutuyorum.

H: hımm. İstersen dokunabilirsin.

Ü: gerçekten mi?

H: evet.

Seda bizi izliyordu. Elimi uzatıp helenanın omuzlarını okşadım sonra kollarını ve en sonunda da göğüslerine dokundum. Saten gecelik iyice kaydı. Ve bir memesi açığa çıktı. Onu okşadım. Baş parmağımı ucunda gezdirdim. Helena dudaklarını ısırıyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir