KonK Kıtası 7.Bölüm

Kadın Temsilci, Fara, 40’lı yaşlarda, uzun kızıl saçları, 1.65 civarlarında boyu, kavun büyüklüğünde göğüsleri yanık teni olan bir kadındı. Yanına gitmiş ve önünde eğilerek selam verip ayağa kalkmıştım. Beni süzüyor ve gülüyordu.

Fara (F): Demek Annesini ve kardeşini siken sendin

T: B-bilmiyordum yüce temsilci, L-lütfen bağışlayıcı olun

F: Bilmiyordun (Kahkaha attı ve durdu ardından ciddileşerek). Kuralları bilmiyor musun peki, sadece kendi partnerinle ilişki yaşayabilirsin. Bunu bile bile mi gidip siktin kardeşini ve o oğlanı.

T: Biliyordum… A-ama yapmam gerekti!

F: Diğer oğlanın kamışı kalkmıyor diye mi? Uydurma sadece istedin bahane etme. Ayrıca baksana şu ikizlere zıplayarak yürüyorlar, onları da siktin dimi! Cezanı çekeceksin…

“Götürün” diye bağırmasıyla iki tane silahlı gardiyan gelip beni zindana götürdüler, burada yalnız başıma duruyordum. Ne kadar zaman geçti bilmem birileri gelip yemek ve su verip gitti. Çok daralmıştım buradan kurtulmam gerekiyordu ancak bu imkansız gibiydi. Kafamı yavaş yavaş sırtımı dayadığım duvara vuruyordum ki bir şey fark ettim. Duvarın bir bölümü ile diğer bölümü vurulunca farklı ses çıkarıyordu, sanki alt tarafta olan yerin arkası boşmuş gibiydi. Yemek getirdikleri kap ve kaşıkla duvarın o kısmına vurmaya başladım. Bir müddet sonra ufak ufak dökülmeye ve açılmaya başladı, açılan yerden ise ışık gelmeye. Işığa doğru baktığımda arkada bir oda olduğunu gördüm, vurduğum kısım ise 1 parmak kalınlığında bir şeydi o yüzden ayağımla tekme atarak sürünerek geçebileceğim bir delik oluşturup içeri girdim. İçeride oldukça genişti, merkezde bir salkım söğüt ağacı önünde ise Rahlenin üstünde bir kitap vardı, “KonK Kıtasının Kadim Kitabı”…

Kadim Kitap, KonK kıtasının kanunlarını ve inancı belirten kutsal kitaptı. Kitabın sadece belli kısımlarını okumuştum, geri kalan kısımları ise gizli, yalnızca temsilcilerin bileceği şeylerdi. Kitabı açıp okumaya başladım. İlk Cümle “Bu kitap Togun ve Akay tarafından yazılmıştır.” Kadim kitabı yazan ilk temsilcilerdi nasıl olabilirdi ki, bu kitap kutsaldı bize XeX tarafından gönderilmiş olmalıydı…

Kitabı okumuş bitirmiş ve şaşkınlık içinde donup kalmıştım, meğerse her şey bencilce bir oyunmuş. Togun ve Akay insanların başına buyruk ve kontrol edilemez hallerinden kurtulmak ve herkesi idare edebilmek için kendilerinin tanrının elçisi ilan edip, insanları manipüle etmişler. Gelecekteki temsilcileri inandırmak içinde bu ağacı XeX olarak ilan etmişler, peki temsilciler bu kitabı okumamış mı? Saçma çok saçma ama okumamış çünkü halefleri oldukları temsilciler kitabı okumanın yasak olduğunu söylemiş, kitapta öyle yazıyordu. İçim kin ve nefret doluydu, bizleri bu şekilde ayırarak kendileri istediklerini yapmış, sahte bir din oluşturarak herkesi kontrol etmiş olan ilk temsilcilere karşı nefret kusuyordum. O an aklımdan “Eğer bir ağaç bile XeX olabiliyorsa bende olabilirim.” Diye bir düşünce geçmişti…

Kitapta yazana göre buraya erkeklerin tarafının da bağlı olduğu gizli bir yol vardı, oradan geçip eve gitmeye karar verdim. Uzun ve karanlık bir yolun ardından aydınlığa kavuşmuş ve erkek tarafına geçmiştim, inleme sesleri geliyordu, sese doğru gittiğimde bizim ihtiyar temsilcinin odasına denk geldim. Kadınlar ve erkeklerin olduğu buram buram seks kokan bir ortam vardı, elçi ise artık ölmüş kamışını sıvazlıyordu, neyi zorluyorsun be adam? Sessizce oradan sıyrılarak eve gittim ve kapıyı çaldım.

Beyol (B): XeX aşkına senin burada ne işin var?

T: Bu onu sen baltan nerede?

B: Ne diyorsun oğlum sen anlat bir ne oluyor ne baltası?

T: Uzun hikaye baba, özet geçeyim. Annemle tanıştım, kardeşimle tanıştım hatta fazlasını yaptım. Zindana atıldım, XeX in aslında bir ağaç olduğunu öğrendim bende onu kesmeye karar verdim…

Babam donup kalmıştı, o kendine gelene kadar hızlıca gidip baltasını almış ve ona Hoşçakal diyerek mağaraya ve tüneli geçerek XeX in başına gelmiştim. Üstümü çıkartarak baltamı sallamayarak ağacı pardon XeX i kesmeye başladım. Ne kadar geçti bilmiyorum, birkaç kere uyuyup uyandım oldukça kalın bir gövdesi olan bir ağaçtı ancak en sonunda devirmeyi başarmıştım. Ağacın üstüne oturup mutluluktan kahkaha atarken, Fara geldi;

F: HAYIR! Yüce XeX! Ne yaptın SEN! Hain Theron.

T: Yanlış, bana Theron değil XeX olarak hitap edeceksin!

F: Ne saçmalıyorsun sen. Lanetleneceksin!

T: Ne laneti be! (Diye bağırarak kadim kitabı önüne fırlatmıştım) Al oku!

Fara okuduklarının etkisiyle donup kalmıştı, dizlerinin üstüne çökmüş öylece ağaca bakıyordu, üstünde yine bornoz gibi olan o giysi vardı göğüsleri tamamen gözüküyordu, oldukça iri olan o memeleri görmek beni sertleştirmişti. Hızlıca soyundum ve Fara’nın önüne geçerek kamışımı hafif aralık olan ağzına zorda olsa soktum, kafasını iki elimin arasına alıp ağzını sikmeye başladım. İlk başta tepkisiz olsa da kamışımı dibi kadar sokup çıkardığım için nefessiz kalmaya ve yumruklamaya başladım daha sonra kamışımı çıkartarak yakasından “beni bırak” dese de sürükleyerek ağacın üstüne domaltarak çıplak olan amına sert bir şekilde soktum. “Seni şanslı kadın tanrının yeni vücut bulmuş hali tarafından kutsanıyorsun” diye kulağına fısıldayıp kıçını tokatlayarak sikmeye başladım. İlk başta istemiyor gibi yapsa da bir süre inlemeler başladı. “Söyle kutsanmak ister misin?” diye bağırarak boğazına sarılmış ve sertçe pompalamaya devam ediyorum, Yüzü iyice kızarana kadar sıktıktan sonra bıraktım, öksürerek zorla da olsa “ku-kutsa beni, Lütfen beni kutsa yüce Theron” olduğu yerde ters çevirip sırt üstü ağacın üstüne yatırdım, içine girmedim “Yalvar!”.

F: Lütfen Yüce Theron sikin beni!

T: Theron Değil! Tekrar söyle

F: Lütfen Yüce X-XeX yüce döllerinizle kutsayın bu kulunuzu! Sikin beni lütfen!

“Aferin temsilcim!” diyerek kamışımı tekrar içine sokmuş ve hızlıca sikmeye devam ettim, sikerken o hayran kaldığım memelerin sallanması beni mest etmişti. Dayanamayıp birini ısırıp emmeye öbürünü ise sıkıp tokatmaya başladım. Derin bir kasılma hissetmeye başladığım da “Seni kutsuyorum” diye bağırarak döllerimin tamamını Fara’nın içine boşaltmıştım.

F: Minnettarım Y-Yüce Efendim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir