Sabah uyandığımızda ikimiz de baya azgındık, Doğa uyandığı anda onu yalamaya başladım, sonra epey azgınca seviştik. Duş alıp saat 11 gibi aşağı indik.
Mert üzerinde havluyla kahvaltıyı hazırlıyordu, tam bir sporcu, sabah 9’da koşuya çıkmış, yüzmüş bir de duş almıştı.
Doğa’nın üzerinde yalnızca ip bikinisi vardı, kahvaltı başta biraz garipti, dün yaşananları sindirememişti Mert, Doğa piççe konuyu düne getirdi, eğlendiğini ve Mert için tatilin şu zamana kadar nasıl gittiğini sordu. Maksadı devamının olup olmayacağını görmekti.
Mert, çok eğleniyorum, umarım siz de eğleniyorsunuzdur dedi. Ben, daha yeni geldik dur bakalım dedim. Önce Doğa, sonra Mert patlattı kahkahayı.
Sonra dışarıya çıkıp güneşlenmeye başladık, Mert bir anda havlusunu çıkarttı, çıplak olduğunu tahmin ediyordum ama yine de bu kadar cüretkar olacağını düşünmemiştim.
Biz tabi aval aval bakınca Mert, ne var dünden sonra utanacak mıyız bir de dedi, konuşmadan da iyice cesaret bulmuştu.
Haklıydı valla, haklısın lan dedik, Doğa tekrar üstünü çıkarttı, sonra altını çıkarttı. Mert bana bakıp, Doğa, bronzlaştırıcını sürmemi ister misin dedi? Doğa şaşkın şaşkın, oluur dedi.
Mert Doğa’nın tüm vücudunu bir güzel yağladı, elleri memelerinde baya takıldı, sonra götünü avuçlayıp iyice yağladıktan sonra kıçına bir şaplak atıp, hadi bakalım, ben bize içki hazırlayayım dedi. Niyeti belliydi.
Mert biraz sonra kokteyllerle geldi, Doğa yüzüstü yatıyordu, yağlı kalçaları harika görünüyordu. Mert kokteyli Doğa’nın bel çukurunda biraz gezdirdikten sonra kokteyli verdi. Kızla oynuyordu.
Doğa, nereye gidiyorsun dedi. Mert, biraz sabır, çatır çatır sikeceğim seni merak etme dedi. Tüylerim diken diken olmuştu.
1-2 saat havuz kenarında içip, muhabbet ettikten sonra, Doğa hadi yüzelim dedi, hepimiz biraz yüzdükten sonra havuzdan çıkıp duş alıp içeride klima altında takılmaya karar verdik.
Doğa duş alırken ikimiz de yakından izliyorduk, ıslak vücudu harika görünüyordu, ben Doğa’nın arkasından yaklaşıp, kalçalarını ve vücudunu okşamaya, boynunu yalamaya başladım. Doğa, bana, çatır çatır sikecek misiniz beni bugün dedi. Mert, akşam yemeğine yürüyemeyeceksin dedi. Olaylar başlıyordu.
Duş alıp kurulandıktan sonra hepimiz havlularımız üstümüzde, salonda takılıyorduk, Doğa, kafasını kucağıma koyup telefonuyla oynuyor, Mert mutfakta kokteyl hazırlıyor, ben ise telefondan müzik ayarlıyordum.
SEKS BAŞLIYOR
Mert kokteyllerimizi verdikten sonra, Doğa’nın yanına oturdu, Doğa’nın bacaklarını kaldırıp kendi kucağına koyduktan sonra Doğa bir bakış attı, Mert bacaklarını okşuyordu.
Bir süre muhabbet ettikten sonra Mert, Doğa’nın bacaklarında yukarıya doğru gitmeye başladı, eli Doğa’nın kasığına doğru gidiyordu, Mert, Doğa’nın havlusunu açıp, Doğa’ya doğru hamle yaptı ve onu yalamaya başladı. Doğa’nın kafası hala kucağımdaydı, inlerken, benimle göz göze geliyordu. Doğa yerinde zor duruyordu artık.
Sonra, Mert ayağa kalkıp, Doğa’nın kafasını kucağımdan aldı, ağzını aç dedi, Doğa’nın çıkarttığı diline bir kaç kez aletiyle vurduktan sonra, bu sefer Doğa sakso çekmeye başladı, Doğa bir yandan kendisini sıvazlarken, usul usul inliyordu.
Ben de havlumu çıkartıp 31 çekmeye başlamıştım, Mert piççe, hadi biraz sevgilini yala dedi, Doğa’nın kalçalarını kendime çekip, belinden tutup onu yalamaya başladım, sevgilimi Mert’e hazırlıyordum, Doğa sırılsıklamdı ve Mert’e sakso çekiyordu.
Bir süre sonra Mert, şimdi manitanı nasıl sikeceğim izle dedi. Ben Doğa’yı yalamayı bıraktım ve kanepenin yanına oturdum. Mert misyoner pozisyonuna getirdiği Doğa’nın bacaklarını kaldırıp sikmeye başladı.
Mert sırasıyla, doggy, reverse cow-girl, misyoner ve en son Doğa’yı kanepeye oturtup, bacaklarını kaldırıp ayakta yaklaşık 30-40 dakika sikti, bana dönüp, hadi biraz da sen sik manitanı dedi. Yavşak. Doğa bu süre içerisinde 2 kez boşalmıştı.
Kız kıpkırmızıydı, saçı başı ıslanmış, dağılmış, tam olarak sikilmiş gözüküyordu. Çok seksiydi.
Doğa’yı kanepede yan çevirip sikmeye başladım, onu biraz dinlendirmek için, prone bone pozisyonuna alıp sikmeye devam ettim, sonra daha derin vurabilmek için bacak omza pozisyonuna aldım. Biraz siktikten sonra Mert’i çağırdım, o kadar azgındım ki 10-15 dakika dayanamazdım, boşalmak istemiyordum.
Mert, ne oldu yoruldun mu? Sen bu kızı düzgün sikmiyorsun tabi dedi. Buna biraz bozuldum.
Mert kızı kucakladı ve kaldırdı, kanepeye doğru ayakta eğip, sertçe sikmeye başladı, bir süre sonra Doğa ayakta dayanamaz hale geldi, kanepeye yığıldıktan sonra Mert bacaklarını kendisine çekip bacak omza, sonra bacaklarını iki yana ayırıp sertçe sikmeye devam etti. Bu pozisyonu çok sever, arka arkaya iki kez boşaldı. Mert bir süre sonra boşalacağını, nereye boşalmasını istediğini sordu.
Doğa içime boşal, nereye boşalırsan boşal, devam et diye bağırdı. Mert insaflı çıktı ki kızı doğrultup ağzına boşaldı, Doğa’nın dudaklarından döl akıyordu, yutabildiğini yuttu. Ben bile Doğa’nın içine boşalmıyorum, baya şaşırdım içine boşalmasını istediğine.
Sonra hepimiz duş alıp giyinip dışarıda yemeğe gitmek için dışarı çıktık.
Doğa’nın üzerinde bol, dekolteli, çiçekli ve içine sütyen giymediği bir elbise vardı. Eğildiği zaman göğüs uçları gözüküyordu. Tüm yemek boyunca da bolca eğilmişti, garsonların kestiğine eminim. Muhabbet çok eğlenceliydi, keyifler çok yerindeydi ve artık herkes epey rahattı. Güzel bir yemekten sonra eve 10 gibi geri döndük.
Bu sefer Doğa olayı başlattı, soyunmaya başlayıp havuza koşarken bize de hadi gelin diye seslendi. Dinlemek zorundaydık tabiki. Kıyafetlerimizi çıkarıp havuza girdik. Havuzda takılırken Doğa benim sikime davranıp sıvazlamaya başladı, Mert biraz uzak durduğu için Mert’i de çağırdı.
Bir süre sonra, havuzun yüksek basamaklı yerine gittik, burada su ayak bileğini geçmiyordu. Doğa bizi buraya oturtup, Mert’in aletini ağzına alıp yalamaya başladı. Mert arkasına uzanmış, yıldızları izliyor, anın tadını çıkartıyordu, hepimizin kafası çok güzeldi.
Doğa, bir süre sonra ağzından çıkartıp, hadi içeri geçelim, üşüdüm ben dedi. Doğa ellerimizden tutup bizi içeriye, Mert’in yatak odasına götürdü bu sefer.
Mert, Doğa’yı yatağa yavaşça ittirdi, aleti hala kalkıktı ve kocamandı. Kızın bacaklarını omuzuna alıp, gözlerinin içine bakarken yavaş yavaş içine girmeye başladı, Doğa kafasını arkaya atmış, iç gıdıklarcasına inliyordu. Ben köşedeki kanepeye oturmuş onları izliyordum.
Doğa sarhoşken tam bir orospuya dönüyor. Mert de bundan faydalanmak istedi ki Doğa’yı üste aldı. Doğa üstte epey sertçe gel git yapıyor, Mert kızın kalçalarını ve göğüslerini okşuyor, göğüs uçlarını emiyordu. Doğa’nın inlemeleri kulaklarımızda yankılanıyordu. Doğa üstteyken tüm vücudu kasılarak boşaldı.
Sonra Doğa’yı yatağın kenarına getirip bacaklarını kaldırıp sikmeye devam etti, Doğa’nın ayak bileklerini yalıyor, avuçladığı kalçalarından kendine doğru çekiyordu. Sonra kızı çevirip, yatağa doğru doğrultup ayakta sikti, Doğa kendinden geçmiş gibiydi ama çok zevk aldığı belliydi.
En son bacaklarını maksimum açıda iki yana ayırıp, bu sefer hiç olmadığı kadar sert sikmeye başladı, Doğa tüm vücudu kasılıp kıpkırmızı olarak boşaldı, hiç bu kadar güçlü boşaldığını görmemiştim.
Bir süre sonra Mert de boşalacağını söyledi, bu sırada elleri Doğa’nın ayak bileklerini tutuyordu. Bu sefer içinden çıkmadan gittikçe sertleşerek, Doğa’nın içine boşalıp kızın üzerine yığıldı, biraz öpüştükten sonra duş almak üzere odalarımıza dağılıp aşağıda son tur içki içmek üzere buluştuk.
Doğa direk Mert’in kucağında çıplak oturuyordu, Mert kızın bacaklarını okşuyor, kendinden geçmiş sevgilimi güldürüyordu. Sanki benim değil onun sevgilisiydi. Doğa’ya neden Mert’in içine boşalmasına izin verdiğini sormamak için zor tutuyordum kendimi ama tatilin havasını kaçıracak hiç bir şey yapmamaya da özen gösteriyordum.
Bir süre sonra hepimiz yorulduk, Mert, Doğa’nın dudaklarına bir öpücük kondurup kalçasına bir şaplak atıp uyumaya gitti.
Daha 2 günümüz var..
