Bölüm 3

O anda anladım ki ev sahibimiz, marangoz olan Mustafa idi bu. Apartmanın altıda atölyesi vardı. İri kıyım kaba saba bir adamdı. Çok sık olmasa da arada
ailecek görüşürdük. Eşim bu adamla nasıl olmuştu bir türlü anlayamadım. Ama banyodan da çıkamadım. Sikimin zonkladığını o anda fark ettim utanıyordum kendimden. Ama yerimden de çıkamıyordum. Karımı kaldırdı öpüşmeye başladılar. “Hadi sik orospunu” diyordu karım. “Sikecem türbanlım koca götlüm” dedi adam yatağa attı külotunu tek hamlede çıkardı ve üzerine abandı. “Bu ne kız” dedi “musluk gibi akıtmışsın.””Sen akıttın ya kocacım” dedi adama.

Ve ardından çığlığı geldi, adam köklemişti anlaşılan. Yine götünü hareket ettirmeye başladı. Tulumba gibi basıyordu, bastıkça da karımdan boğuk boğuk sesler geliyordu. Bir yandan sikiyor bir yandan da küfürler ediyordu adam. Küfür ettikçe karım daha da coşuyordu. Bu muydu benim kapalı namuslu tutucu karım? Adamı azdırmak için elinden geleni yapıyordu. “Kocacım” diyordu sürekli “doyur” diyordu kesik kesik konuşmaları anlaşılmaz olmuştu.

On dakika sonra adam kalktı sikini tekrar karımın ağzına verdi. Ama benim ağzım açık kaldı. Resmen kütük gibi bir şeydi. Orta boydu ama o kadar kalındı ki başı şişmiş mantar gibiydi. Damarları o mesafeden bile ışıldıyordu. Fazla uzatmadan domalttı karımı. Karımın yüzü bana dönüktü. Görecek diye ödüm kopuyordu ama onun hiç görecek hali yoktu. Sürekli gözleri kapalıydı, başını sağa solla sallıyor, deli gibi götünü oynatıyordu. Adamın yüzü de bana dönüktü. O da karımın götünden başka hiçbir yere bakmıyordu.

Terlemişti, terleri karımın üzerine damlıyordu. Sokup çıkardıkça yüzü kırış kırış oluyordu. Bu şekilde ne kadar sikti hatırlamıyorum. Sonunda karımı öyle hızla çevirdi ve öyle bir patladı ki. Döllerini kendi bile zapt edemiyordu. Yüzüne boşlamaya çalışıyordu ama döller karımın türbanına, bodysine geliyordu. O kadar çoktu ki birkaç damlasını çarşafa hatta yastıklara kadar fışkırttı. Tam bir mağara adamı gibi çenesini ayırmış yüzü kırış kırış böğüre böğüre boşaldı. O boşalırken karım yılışık kediler gibi koklaya koklaya, kıvrana kıvrana üzerine dökülen dölleri yakalamaya çalışıyordu.

O sırada elimi bile vurmadığım sikim patlamaya başladı. Kımıldayamıyordum korkudan, döllerim baksırıma aktı. Utanarak akıtıyordum. Adam boşaldıktan sonra kendini yatağa attı. Fırsatı kullanıp hemen çıktım. Kendimi sessizce dışarı attım apartmandan çıkıp karşı sokağa geçtim önüm ıslak,kafam allak bullaktı. 15 dk sonra Mustafa’nın iş yerine indiğini gördüm. Eve yöneldim ama hiçbir kızgınlığım yoktu. Kendimi anlayamamıştım. Nasıl bu kadar sakin durabiliyordum ?

Kapıyı yine anahtarla açtım.” Karıcım ben geldim” dedim.” Banyodayım canım” dedi. “Temizlik çok yordu duş alıyorum. Çocuğa baksana uyanmış mı dedi.””Tamam canım” dedim. Yatak odasına gittim yatak toplanmıştı ama oda çok ağır kokuyordu. Çarşafı incelemeye başladım üzerinde birkaç damla döl hala duruyordu. Ve o gece o çarşaflarla yattık.