Hala Benimsin 1.Bölüm

Ben Arda. 1.80 Boyunda, uzun dalgalı ve siyah saçlıyım. Zayıf ve yakışıklıyım. yazları düzenli olarak spor yaptığım için vücudum kaslı. Uzun zamandır da bir ilişkim yok bunun sebebi de çok farklı..

Bir gün yine okuldayken sıramda tek başıma oturuyordum. Sınıfın kızları teneffüste sohbet ediyordu. Benim zaten arkadaşım olmadığı için tek oturuyordum. genellikle de bazı karalamalarla kendimi oyalardım. Gruptaki kızlardan Gökçe, sürekli bana bakıyor, sırıtıyordu. Gökçe 1.68 boylarında uzun sarı saçlı, kahverengi gözlü bir kızdı. fiziği gerçekten büyüleyiciydi. fit ve zayıf olmasına rağmen götünün büyüklüğü, giydiği mini etekten kabak gibi ortadaydı. Gökçe ile geçen sene başlarında sevgiliydik. birbirimizden çok hoşlanmıştık ama o zamanlar birbirimize yaklaşacak kadar cesaret edememiştik. Ve sonrasında Gökçe’nin eski sevgilisi Zafer beni açıkça tehdit ederek Gökçeden ayrılmamı istemişti. Zafer ayısının arkasının sağlam olmasından ve benim ezikliğimden dolayı dediğini yapmaya karar vermiştim. Yani ben gökçeyi resmen durduk yere terk etmiş oldum. Gökçe ise çok üzülmüştü. Günlerce ağladı arkamdan. Daha sonrasında zaman geçti ama ben onu hep sevdim.

Zil çaldı, Matematik dersi başladı. Ben duvar kenarının bir solundaki sıralarda en arkada oturuyordum. Gökçe ise benimle aynı hizada duvar kenarında tek başına oturuyordu. Bizim matematikçi Necati de yaşlı ve yorgun bir adamdır. 10 dakika ders işler 30 dakika mışıl mışıl uyur. Dediğim gibi de oldu, birkaç soru yazdıktan sonra “Çözün” dedi ve uyku moduna geçti. Bizim sınıf hem kalabalık hem de çok ağırdır, tüm soruları yazana kadar zaman biter. Bende oflaya puflaya soruları deftere geçirip sınıfın ölüm sessizliği eşlinde çözüyordum. O sırada bu sessizliği bozan fısıldamalar duydum. Biri “Pişt Arda!” diye fısıldayarak bana sesleniyordu. Bana seslenen kişiyi bulmak üzere kafamı defterden kaldırdığımda seslenenin Gökçe olduğunu fark ettim. Gökçeye baktığım an şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım. Gökçe aşırı azmıştı, ter içindeydi ve eteğini beline kadar çekmişti. Sırtını da duvara dayadığından tüm vajinası gözlerimin önünde bana sunulmuştu. Benim aletim anında kazık gibi olmuştu. “Yanıma otur ” diye fısıldadı. sessizce yanına oturdum. Benim gelmeme rağmen oturuşunu bozmamıştı, bu yüzden bacağımla vajinasına sürtünüyordum. Bana dokunmaya başladı. Ben kendimi geri çekmeye çalışsam da sikim aynı fikirde değildi. Ayrıca aklım karışmıştı, neden bir anda benimle böyle ilgilenir oldu? Kulağına doğru eğildim ve ;

-“Gökçe ne yapmaya çalışıyorsun, biz ayrıldık” dedim nefes nefese kalarak. Cevap vermek için benim kulağıma eğilirken elimi sıkıca tuttu;

-“Her şeyi öğrendim sevgilim, merak etme. Zafer piçini tuvalette ot çekerken yakalayıp atmışlar” dedi. Dediğine inanamadım ama bir o kadar da sevindim ki anlatamam. Çok mutlu olmuştum. Bir daha asla beraber olamama fikri her gün beni yiyip bitiriyordu. Gözlerim doldu ve o anın etkisiyle;

-“Özür dilerim aşkım” diyerek sessizce ağlamaya başladım.

Bana sıkıca sarılarak sakinleşmemi bekledi. Başımı o dolgun sulu memelerine bastırdı. İki memenin arasına gömülmek beni aşırı rahatlatmıştı. Hala o kadar azgındı ki bana sarılırken kendi kendine halleniyordu ama şu okul bitsin ben onu nasıl rahatlatacağımı çok iyi biliyordum. Şimdiden harekete geçerek hala apaçık ortada duran amını bir elimle üstten ellemeye başladım. bir elimle de bacaklarını okşuyordum. Gökçeyi biraz da olsa rahatlatmıştım ama daha fazlasını istiyordu. Tam iki parmak girecektim ki gökçe bir anda yerinde zıpladı. Ne olduğunu anlamadan ben de korkarak hemen önüme dönüp uyuma numarası yaptım. Meğerse bizim Necati Hoca ayaklanmaya karar vermiş. içimden “ulan Neco ” diye geçirirken, bana bakıp kıkırdayan Gökçe’ye baktım. Birbirimize bakarak güldük. Ders boyu birbirimizi alttan elleyerek geçirdik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir