Düğmeler teker teker açılıyor. Her açılan düğme, duvarlarıma bir balyoz darbesi gibiydi. Serkan resmen bütün kalemi yıkıyordu. Bana kurduğu üstünlük gitgide artmaya başlamıştı. Gömleğimin son düğmesi de gidince, artık siyah dar atletimle karşı karşıyaydı. Omuzlarım ve boynum onun karşısındaydı. Kendimi şimdiden çıplak hissediyordum. Kalbim küt küt atıyordu. Gömlek gitmiş, içeriye girmişti artık Serkan…
Kollarımı, omuzlarımı ve boynumu diliyle keşfetmeye başladı. Tirtir titriyordum. Kendimi istemeden kasıyordum. O ise bedenimi yalamakla meşguldü. Eşime en fazla öpüşmeye izin veren ben, orama burama dokunduğunda aniden modum düşüp adamın da hevesini kaçıran ben şimdi tıfıl Serkan’a bütün vücudu sunmuştum. Öyle bir saldırmıştı ki üstüme Serkan, sanki kıtlıktan çıkmış gibiydi. Ufak ufak dişlemeleri de başlamıştı. Ardından boynuma bir yapıştı ki, sanki tutkalla bağlanmış gibi dudakları boynumdan ayrılmadan hareket ediyordu. Bütün boynumu yalayarak ıslattı. Öpücükler kondurdu. Bir yandan benim kendimi sıkmamı da fark ediyordu; “Gevşe lan!”
Komutu alır almaz olanca gücümle kendimi serbest bıraktım. Artık çok daha rahattı. Elleri ufak ufak atletimin üstünden göğüslerime gelmişti. Dokunmak.. ama öyle bir dokunmak ki üstümde hem sütyenim hem de atletim olmasına rağmen ellerini hissediyordum. Göğüs uçlarım şimdiden kabarmıştı. Kıvama geliyordum. O sırada aniden onu ittirerek atletimi kendim çıkardım. Serkan da bu işin iki kişilik olacağını anlamıştı.
O çekingen tavrım gidiyor, belki de yıllarca bastırdığım sürtük kimliğime geçiyordum. Serkan sütyenimi ve taşan göğüslerimi görünce yine keyiflendi. Beklemediğim bir anda sütyenimi ortadan kopartıp çıkardı. Artık göğüslerim onun karşısındaydı.
Bir eliyle sağ göğüsümü sıkıştırmaya başlamışken, ağzı da sol göğüsümü kapmıştı. Sol göğüsümün ucunda Serkan’ın dişlerini hissettim. Ufak ufak dişliyordu. Dilinden sürekli akan tükürükler ve salyalar göğüsümü kaplamaya başlamıştı. Sabırsız davranışları ve acelesi beni daha da azdırıyordu. O sırada ben de Serkan’ın hafiften açılmış kafasına attım elimi. Resmen sevgiyle okşuyordum. Adam da o sırada benim göğüsleri yiyip bitiriyordu. Ardından eliyle ağzının yerini de değiştirdi. Bembeyaz göğüslerim çoktan kızarmaya başlamıştı. Çok beğendiği, hem bana bakışlarından hem de hareketlerinden belli oluyordu. Eşim mesela birkaç kez dokunmaktan ötesine gidememişti. Her seferinde utandığımı söyleyerek savuşturuyordum. Şimdi ise Serkan’ın dişler göğüs uçlarımı kopartacaktı.
Birden üstümden kalktı ve ani bir hamleyle altımdaki eşofmanı kilodumla birlikte sıyırdı. Çok acele ediyordu. Acaba erkenden biter miydi diye düşünüyorum. Kafamdaki hayal sabaha kadar Serkan tarafından düzülmekti. Tabi o an artık çırılçıplak kaldığımın farkına da vardım. Buradan sonrası için herhangi bir ar, namus, çekingenlik veya utanma olmasının anlamı yoktu. İçimden geldiği şekilde Serkan’ın üstüne atladım. Koltuğa iyice yaslandı ben de onun üstünde onu yiyip bitiriyordum. O kıllı göğüsünü öpüp kokluyordum. O koku artık bana iyi gelmeye başlamıştı. O sıra kadınlığım onun tam dizinin üstüne gelmişti. Pantolonun diz kısmındaki ıslaklığın sebebi belli olmuştu.
Ayağa kalktık. Boylarımız nerdeyse aynıydı. Ayakta öpüşüyorduk. Unutulmaz bir andı. Çok keyif alıyordum. Çırılçıplak vücudumu dilediği gibi mıncıklıyordu. Ellerini omuzlarıma koydu ve beni yere doğru bastırmaya başladı. Yavaş yavaş düşüyordum ve diz çökmüş halde buldum kendimi. Hemen ayaklarına sarıldım. İnanılmaz bir teslimiyet içerisindeydim. Onu o an çok güçlü ve kudretli buluyordum. Ayaklarına sıkıca sarıldığımı görünce güldü; “Hade lan saksafon zamanı seni orospu.”
Sanırım ne istediğini anlamıştım. Hani eşimin gerdek gecesinde benden istediği, daha dener denemez öğürerek bütün geceyi mahvettiğim şey. Daha sonra bir kez daha deneyip öğürünce eşim beni bir daha zorlamamıştı. Şimdi de öğürecek miydim acaba?
Yavaş yavaş pantolonunun düğmesini açtım. Fermuarını da indirdim. Çok dar olduğu için biraz yavaş iniyordu. Zorlaya zorlaya çıkarttım. Altında siyah boxer kalmıştı sadece. Derin nefes aldım. Hayatımda ikinci kez görecektim. İki yanından tutarak yavaş yavaş indirmeye başladım. Bakalım nasıl bir şey çıkacaktı. Birden kalık erkekliği ortaya çıktı. Sanırım en dik halindeydi ve itiraf etmeliyim ki eşiminki daha uzundu. Hani belki biraz tombul olmasıyla idare ederdi ama hiç de abartılı bir şey olduğunu düşünmedim o an. Serkan’da artık çırılçıplaktı. Yine derin nefes alarak kafamı Serkan’ın erkekliğine yaklaştırdım. Önce biraz kokladım, ardından dilimi hafif hafif değdirecektim ki, Serkan aniden; “Lan sikerim al şunu ağzına amına koyduğumun karısı.” Diyerek aniden ağzımın içine kökledi. Yine öğürecektim ama Serkan’ın pek umrunda değildi. Ağzımın içinde git gel yapıyordu. Sanırım her dişim değdiğinde de sinirleniyordu. Bu yüzden de sürekli dişimi değdirmemem konusunda uyarılarda bulunuyordu. Yarı öğürür yarı ağzımın içinde tutarken, birden boğazıma kadar kökledi. Nefes alamadığımı hissettim. Bembeyaz suratım kıpkırmızı olmuştu. Sonra birden çıkardı. Nefes almakta zorlanıyordum hala, biraz da korkmuştum. Onda ise gururlu bir ifade vardı; “Ben adamı böyle nefessiz bırakırım işte seni orospu seni yalamaya devam.”
Acemice yalamaya devam ettim. Her geçen saniye daha iyi yaptığıma emindim. En azından şikayetleri azalmaya başladı. Bir yerden sonra benim de hoşuma gitmeye başladı. İstekli yapmaya başlayınca daha oturdu yerine. Serkan birden kafamı çekti ve; “İlk postayı da ağzına atmayayım şimdi.” Diyerek beni kucağına aldı. Erkeğimle gerdeğe gidiyor gibi hissettim. Birazdan eşimin yatağında beni düzecekti.
