Kurulan Yeni Düzen – 11

Saat üç gibi evin mutfağında oturmuş çektiğim video’ya bakıyor, olanlara anlam veremiyordum. Annem ile olan kısmı çekmemiştim, hem o an hazırlıksızdım, hem de çok yapabileceğim bir şey değildi. Babamın seansının ise tamamı kayıt altındaydı.

Gelecek olan telefonu bekliyordum, sonunda telefon çaldı.

A: MERT

M: Annecim

A: MERT SEN PINAR’A GİTMEDİN Mİ BU GÜN? NERDESİN SEN?

M: Evdeyim annecim

A: NE DEMEK BU YA? NASIL GİTMEZSİN? SEN BENİ Mİ DENİYORSUN? HAFTAYA ARABAM HARÇLIĞIM DİYE AĞLAMA, YURT DIŞI BİLETİNİ DE UNUT

M: Annecim beni dinledikten sonra bunlara gerek kalmayacak

Annem sakinliğime ve savunma yapmamama şaşırmıştı,

A: Bir kaza bela bir şey mi oldu iyi misin?

M: Ben iyiyim ama çok acil seninle konuşmamız lazım

A: Konuş o zaman, ne geveliyorsun. Evde misin sen?

M: Söyledim ya. Evdeyim, telefonda konuşamayız. Bekliyorum.

A: Umarım bu bir saçmalık çıkmaz Mert

Cevap beklemeden telefonu kapattı, kontrol onda olmadığı için durumdan memnun olmadığını biliyordum. Biraz sonra annem eve geldi. Hiç vakit kaybetmeden konuya daldı.

A: Mert nerde

Z: İçeride mutfakta hanımım.

A: Mert, ne tiyatro dönüyor ne oluyor? Neden gitmedin Pınar’a kadın seni beklemiş.

Ayağa kalktım, Zeynep abla duymasın diye mutfak kapısını kapattım ve tekrar masaya oturdum. Annemde bir şeyler olduğunu anlamıştı, karşıma oturdu.

M: Olanları biliyorum.

A: Neyi biliyorsun? Ne diyorsun? Sinir etme beni, geveleme anlat.

M: Suna’nın ne iş yaptığını biliyorum

A: … Ne?

M: Tüm ayrıntıları ile hem de

A: Ne… Anlamadım… Temizlikçi o.

M: Temizlediği yerleri bana göstermezsiniz heralde

A: Ne, ne diyorsun sen

M: Benim için problem yok, babamla yetişkin insanlarsınız, aranızda da anlaşmışsınız belli ki, istediğiniz oyunu oynayın.

A: Mert ne diyorsun sen, kafanı kırarım senin, ne geveliyorsun, annenle nasıl konuşuyorsun.

Annem ben olayın ne olduğunu söyleyene kadar ağzından bir şey kaçırmayacak kadar akıllıydı, az bir bilgiyle onu deneyip laf almaya çalışmamı hayatta yemezdi. Uzatmamaya karar verdim.

M: Ailemizde temizlikçilere ilgisi olan bir tek ben değilmişim, hatta en az benmişim. Bu gün bunu öğrendim, bana kimse söylemedi. Babam da sen de dikkatsizdiniz, kendim öğrendim, kimseyi suçlama o yüzden.

A: Bu konu seni ilgilendirmez Mert. Sen bizi bu konularda yargılayamazsın.

M: Anne, bırak, artık bırak. İki seçenek var, ya benim gibi Pınar teyzeye terapiye gidersiniz, zaten ben artık terapide bunu da anlatmak zorundayım, sen her şeyi anlat diyorsun ya. Yok bu iş normal diyorsanız ben de istediğimi alırım.

Annem durdu, köşeye sıkışmıştı, bana yaptığı baskının temeli çökmüştü. Beni gönderdiği terapiye gitmem kabusu olmuştu. Birilerine bunu açmam mı? Beni kendi elleri ile boğardı.

A: Tamam, terapiye gitmene gerek yok. Araban, haçlığında kesilmeyecek, normale döneriz ama şantajla benden bir şey alamazsın. Cinsel hayatını yaşa fakat insanların rızası ile yaşa, koca adam oldun biz karışmayız.

M: Ben de evde bu tür bir rahatlık istiyorum.

A: OLMAZ, OLMAZ, İĞRENÇ İĞRENÇ KONUŞMA SUNA İLE SEN OLUR MU HİÇ? BAŞKA KADIN MI YOK DÜNYADA, OLMAZ BÖYLE İĞRENÇ BİR ŞEY. BABA ANNE OĞUL AYNI…. OLMAZ SÖYLEMESİ İĞRENÇ SENİ DÖVERİM MERT.

M: Suna’dan beklediğim hiç bir şey yok Anne, ne Sunası

Annem rahatlamıştı

A: O zaman tamam getir kız arkadaşlarını eve, kalın eğlenin, genç adamsın, odanı büyük çalışma odasına alırız, ora evin diğer kısımlarından bağımsız, biz karışmayız. Harçlığını da arttırırız, hatta bak çayyolundaki ev yeni boşaldı, ayrı eve çıkmak istiyordun bir ara, artık yaşın da geldi.

M: Anne kız arkadaşlarımla takılmak benim yaptığım bir şey zaten, ben de size benzer hizmeti istiyorum. Ne istediğimi de biliyorsun.

Lafı dolandırmayacaktım “Zeynep ablayı istiyorum” dedim. Annem bir an çöktü, bunu beklemiyordu, Zeynep abla aileden değildi ama bir yandan da öyleydi, göstermese de değer verdiği bir insandı. Çok yumuşak bir sesle “Oğlum olur mu öyle şey kadın senden 20 yaş büyük, koca kadını ne yapacaksın ne bu Zeynep merakı, o senin yarı Annen sayılır” dedi.

M: Anne ben bunu istiyorum, beni ilgilendirmez.

A: Sakın kadına zorla bir şeye kalkışma gözüm hiç bir şeyi görmez seni reddederim, kadının gönlü mü var böyle bir şeye

M: Suna kapıyı çalıp beni aranıza alın mı dedi anne, sen yapacaksın gönlünü, kafamda Zeynep abla hep, atamıyorum ya böyle atarım ya da terapilerde olanları paylaşarak kurtulurum bundan

A: Sana ben ne diyim, kadına ne diyim.

Telefonum bipledi, gelen mesajı okudum.

M: Tercih senin anne, ben dışarı çıkıyorum.

İrem mesajda “Bana çakarken annemin bizi izlemesi sorun olur mu?” yazmıştı, ardından da annesinin sırtı dönük, altında sadece tanga ile bir fotosu geldi. Gizlice çekmişti. Bir kaç zor günün ardından tüm dertlerimden kurtulmuş bir şekilde İrem’den annesini dinlemek üzere arabama bindim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir