Kurulan Yeni Düzen – 10

Suna duşa girince kıyafet odasından çıktım, odanın ortasında ne yapacağımı düşünüyordum. Birazdan babam gelecekti, tahmin ettiğim şeyler mi olacaktı? İkisi de tüm olanları biliyorlar mıydı? Derken duş sesi kesildi, babam kendi kıyafet odasına girebileceği için bu kez yatağın diğer tarafındaki annemin kıyafet odasına girdim. İki taraf simetrik olduğu için aynı şekilde odayı ve aynayı görebiliyordum.

Suna duştan çıktı, ip ince bir vücudu vardı, üstünden sular akıyordu. Göğüsleri çok küçük, kalçası ise minicikti, sırtında kızarıklıklar vardı. Gerçekten çok zayıf bir kadın diye düşündüm. Odadaki şifonyeri açtı ve diplerden bir şeyler aldı. Elinde aldığı şeyi kafasından aşağı geçirdi, çiçekli minicik bir elbise giymişti. Hazırlanıyordu resmen. Üstündeki elbise değil basit bir fantezi ürünüydü çünkü minicik kalçalarını yarıya kadar kapatıyordu. Çekmeceden başka bir şey aldı ve ağzına geçirip kafasının arkasından kemer kısmını kapattı. Ağzına top şeklindeki ağız tıkaçlarından takmıştı, en son olarak da boynuna deri bir tasma takarak giyinmeyi tamamladı ve gidip yatağa uzandı.

Bizimkiler resmen kendilerine seks oyuncağı tutmuşlardı. Şu an ne bir şaşkınlığım kalmıştı, ne de şok. Az önce annemle olanlardan sonra babamla olacakları izlemek çok da zor değildi. Daha sonra bunların kafamı çok meşgul edeceğini biliyordum, ama şimdi merak içinde izliyordum.

Bir kaç dakika sonra babam geldi, yatak odasına girdi ve Suna’ya “Selam Kızım” dedi, cevap beklemedi, Suna’da ağzındaki tıkaçla veremezdi zaten. Suna sırt üstü yatmış kıpırdamıyordu, eteği çok kısa olduğundan amı şimdiden ortadaydı, ağzındaki kırmızı tıkaçtan dolayı yüzünde salak bir ifade vardı.

Bizimkilerin bir birlerine ne kadar benzediğini o zaman anladım. Babam sunayı tuttu ve çevirerek domalttı, ön sevişme, selam sabah yoktu anlaşılan gene. Fermuarını açıp sikini dışarı çıkarttı ve domalttığı Suna’nın amını parmaklamaya başladı. Kız zevk alsın diye değil hem kendi sertleşmek için hem de kolay girmek için yapıyordu, Suna domalmış kalçasını yukarıda tutmaya çalışıyordu sadece. Herkes o kadar rahattı ki kim bilir kaçıncı kez oluyordu bu olay. Çok geçmeden babam kaldırdığı sikini Suna’nın kadınlığı üstünde gezdirip içine sokmaya başladı. Odaya girmesinin üstünden daha bir dakika belki geçmişti ama koca adam kızı yaşında Suna’yı gerçekten sert bir şekilde sikiyordu, Suna ise çelimsiz vücudu ile pozisyonunu korumaya çalışıyordu sadece.

Annem ve babam aylardır bu kızı “temizlik işlerinde yardım etsin” diye tutmuş gibi davranıyor, kızın üstünden geçiyorlardı resmen.

Babam bir süre siktikten sonra “bu düz sikiş için mi tutmuş kızı” diyordum ki işler değişti. Babam kendi belindeki takım elbise kemerini çözdü ve çıkardı, soyunacaktı sanırım ama pantalon düğmesini açmadı. Ben anlamaya çalışırken kemer bir anda Suna’nın sırtına inince olduğum yerde donup kaldım, zavallı Suna bağıramadı bile ağzındaki tıkaç buna engel olmuştu, basit bir inleme çıktı sadece. Bir anda tüylerim diken diken oldu. Babam bir yandan Suna’yı sikiyor, bir yandan kemerle sırtına vuruyordu. Vuruşları kızı perişan edecek sertlikte değildi ama yumuşakta değildi, acı verdiği kesindi. Benimse dikkatimi bambaşka bir şey çekti, annemle tüm olanlarda ve babam onu normal sikerken itaatkar ve tepkisiz olan Suna’nın gözleri kaymaya başlamıştı. Babam vurdukça yatağa tırnaklarını geçiriyor kendini arkaya itiyordu. Gözlerini tavana dikmiş inlemeye çalışıyor ama ağzından hiç bir şey çıkmıyordu.

Suna kendine vuruldukça çıldırıyordu, o silik kadın bundan keyif alıyordu. Bunu fark eden babam “Aferim Kızıma” dedi, suna arkaya doğru dönüp ona bir bakış attı, ben görememiştim ama belliki babamı memnun etmişti bu bakış. Arkadan ağız bandını çözüp boynundaki tasmadan geri çekerek sikmeye başladı Suna’yı. Sunanın çığlıkları tüm odayı doldurdu, anlamsız sesler çıkartıyor arada bir “Efendim vurun lütfen” diye bağırıyordu. Babam bunu duyduğunda sırtına kemeri indiriyordu.

Babam bir süre sonra kemeri kenara attı, bir eliyle tasmasını, bir eliyle belini tuttuğu Suna’ya ağır ağır pompalamaya başladı. “Sunaaam, güzel kızım benim” diyerek sanırım içine boşaldı ve Suna’yı bıraktı.

Yorgunluktan yorulan Suna yatağa yığıldı, babam kenara attığı kemeri aldı, sikini içeri alıp fermaru kapattı. Hiç bir şey demeden odadan çıktı. Resmen işini halledip gitmişti.

Suna kafasını kaldırıp saate baktı, sonra vakti olduğunu düşündü ki yatağa uzanıp yorgunluktan uykuya daldı. Bende telefondaki video kaydını kapatıp Suna uyurken sessizce odadan çıktım. Her şeyi kaydetmiştim. Benim de bu iş hakkında bir iki çift lafım olacaktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir