Hata Yaptım 9.Bölüm

Kapıyı açtığımda. Serkan’ın ağzı kulaklarında suratını gördüm. Gerçi hala bir tedirgindi. Kendi de beklemiyordu bunun bu kadar kolay olmasını. Kapıyı sonuna kadar açtım ve içeri buyur ettim. Üstüne o yine rengi solmuş siyah dar tişörtü, altında ise gri kot pantolonu vardı. Ayakkabılarını çıkardı ve içeri geçti. Ben de ayakkabılarını içeri aldım ve kapıyı kapattım. O salona ilerledi ben de peşinden gittim. Ardından emin olamamış olsa gerek diğer odalara da baktı. Son ana kadar Fatih’in evde olmasından korkuyordu. Bu işlere girişecek kadar cesursun ama hala tırsaksın be Serkan.Salona tekrar geldiğinde, suratı daha rahattı. Yavaş yavaş bu duruma ikna oluyordu. Üçlü koltuğa oturdu kafasına göre. Ağzındaki sırıtışla bana bakıyordu. Ben salonun ortasında dikiliyordum öylece;

– Nisaa. Nasıl oldu bu iş kız! Çok mu azdın sen ha ha ha. Nerde bu adam gelmeyecek değil mi?

+ Hayır gelmeyecek. İş seyahatine çıktı.

– Sende fırsat bu fırsat eve beni attın ha. Bu kadar kolay olmasını da beklemiyordum be kızım.

+ Evet çok kolay oldu. Sen kazandın. Sadece bu gece değil, önümüzdeki iki gece seninim. Her ne istiyorsan o olsun.

– İki gece haa. Tamam kızım merak etme ben seni doyururum.

+ Tek istediğim bu iki gece bittiğinde. Bu konu sonsuza kadar kapansın. Sana ne kadar güvenebilirim bilmiyorum. Ancak senden rica ediyorum. Bizimle birlikte mezara gitsin bu konu.

– Merak etme. Yaptığım şeyi ulu orta konuşmayı sevmem. Seni beni doyurmana bak, benim ağzım sıkıdır yavrum.

+ O halde buradan sonrası artık seninim Serkan. Bütün korkularımın üzerine git ve her ne yapıyosan yapmaktan çekinme.

Neler dediğimin farkında bile değildim. Ancak ağzımdan çıkıyordu. Serkan bu konuşmadan sonra iyice gevşemişti. Havalarda uçuyordu sanki. Ağzı sulanmaya başlamıştı. İşleri biraz daha ilerletmek için usulca onun yanına yaklaştım. Birden o an içimden gelerek Serkan’ın elini öptüm ve alyansımı çıkartıp ona verdim; “Şu andan itibaren onun bir hükmü yok. Sadece sen ve ben varız.”

Serkan iyice keyiflenmişti. Çok geçmeden de ilk komutunu verdi. Başörtümü çıkartmamı istiyordu. Evet Nisa, bunca sene bunca zaman sakındığın şeylere veda et. Aranda nikah bile olmayan mahrem biri birazdan seni görecek. Yavaşça sıkıca bağladığım başörtümü çözmeye başladım. Artık tutan bir şey yoktu ve kafamdan çıktı usulca. Ardından da bonemi çıkardım. Evet saçlarım ilk defa dışarıdaydı. Saçlarımı iyice açtım ve serbest bıraktım. Biraz da saçlarımı sallayınca normal bir görüntü ortaya çıkmıştı. Serkan’ın ağız suyu akıyordu. Şimdi de üstümdeki bol kıyafetlerin çıkmasını istedi. Vücut hatlarımı çok merak ediyormuş.

Pardesümün düğmelerini teker teker açtım ve üstümden çıkardım. Artık üstümde turuncu gömleğim vardı. Sonra da altımdaki bol pantolonu çıkardım. Bu sefer de ortaya dar eşofmanım çıkmıştı. Günlük ev halime dönmüştüm. Yani aslında sadece eşimin ve yakın tanıdığım kadınların görebildiği halime. Serkan etrafımda dönmemi istedi. Fiziğimi etrafımda dönerek iyice ona gösterdim. En çok merak ettiği şeye ulaşmıştı sanırım.

Ardından kendisine masaj yapmamı istedi. Çok yorulmuş sözde. Koltuğun arkasında geçtim ve kendi ellerimle ona ilk kez temas ettim. Pek bir vücudu yoktu aslında. Eşimin daha yapılı omuzlarının yanında bu omuzlar çok boş kalıyordu. Başta tutuk başlasam da giderek elim alışmaya başladı. İçimde sadece onu mutlu etme arzusu vardı. Yaptığım şeyin iyi olmasına özen gösteriyordum. Yüzümü biraz ensesine yaklaştırıp çaktırmadan onu koklamaya karar verdim. Dümdüz ter kokuyordu. İnsan yanıma geliyor diye özenir. Adam direkt işten gelmiş. Eşim eve her geldiğinde kendine güzel kokular sürerdi. Onun hiç ter koktuğunu hatırlamam.

Utangaçlığımı atmaya çalışıyordum. Ama ister istemez bi çekinme vardı içimde. Hareketlerim o yüzden hep bi yavan kalıyordu sanki. Serkan aniden kükredi; “Düzgün yap lan şu işi. Bu nasıl iş dalga mı geçiyosun sen benle?” mesajı almıştım. Ellerimi biraz daha seri kullanmaya çalıştım. Hem masaj yapıyor hem de ellerimi öne doğru atarak ona daha güzel hissettirmeye çalışıyordum. Birden beni durdurdu ve su istedi. Hemen telaşla mutfağa koştum ve ona su getirdim. Cebinden çıkardığı viagra hapı attı. Beni neler bekliyordu bu gece? Kendine çok güvenmiyordu sanırım. Gitgide kabalaşmaya başlayan hareketleri, çıkardığı iğrenç sesler eşliğinde. Üstündeki tişörtü bir çırpıda sıyırıp attı. Çelimsiz ve önden göbekli vücudu karşımdaydı.

Masaja devam etmemi istedi. Artık ellerim çıplak tenine temas ediyordu. Daha rahat sıkıyordum ellerimle. Arada ellerini kollarına götürüyordum. Hani bir kas vardır okşarım diye. Adamda kasa değil bir şey de yoktu. Orantısız yağlanmanın örneğiydi. Yine de zevk alıyordum yaptığım şeyden. Ona dokunmak kendimi iyi hissettiriyordu.

O sırada elini arkaya attı ve ellerime temas etti. Elimden çekiştirerek beni yanına oturttu. Aramızdaki mesafeyi bana yaklaşarak hemen kapattı ve ellerini saçlarıma attı. Saçlarımla oynuyordu ve zaman zaman yaklaşıp kokluyordu. Ben galiba boşalacaktım. Daha hiçbir şey olmamıştı ama bütün kontrolümü kaybetmiştim. Çok güzel bir an yaşıyordum. Derken o taşlaşmış eliyle yüzümü okşamaya başladı. Hani o bakımı için çok para harcadığım pürüzsüz yüzüm.

Birden ağzından şu cümle çıktı; “Aslında güzel karıymışsın lan!” Evet Nisa, herkes hak ettiğini yaşar. Senin de bütün kaşıntın bu cümleyi duymadığın içindi aslında. Şimdi duydun ve karşılığını vereceksin. Serkan yüzümü iyice elleri içine alırken yavaş yavaş yaklaştı beni belli belirsiz öpmeye başladı. Ben de yalan söylemeyeceğim, artık keyif aldığım için ellerim onun vücudunda dolanıyordu. Kıllı göğüsünü okşuyordum parmaklarımla. Serkan birden dudaklarımı kaptı. Adete bir vantuz gibi çeke çeke öpüyordu. Karşılık vermeme fırsat bile vermeden üstelik. Sonra ben de yakaladım onu ve öpüşmeye başladık. Dillerimiz adeta dans ediyordu. Bu sırada Serkan’ın elleri artık vücudumda gezmeye başlamıştı. İşte Nisa, her şey bir temasla başlamıştı. Al sana istemediğin kadar temas. Bir yandan deli gibi öpüşürken bir yandan da her şeyi film şeridi gibi gözümün önüne getiriyordum.

Tam o sırada Serkan gömleğimin en üst düğmesini açmış hatta kopartmıştı. Sanırım her geçen saniye daha ilerisine doğru başlıyorduk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir