Hata Yaptım 7.Bölüm

Eşimi bir Pazar akşamı uğurladım. Bir sonraki Pazar akşam saatlerinde dönecekti. Gidip de oralarda bir macera yaşamazdı mesela hiç şüphem yoktu. Eşim benden başka birine yükselmezdi bile. Gerçi bana da nasıl yükseliyorsa…

Eşim gittikten sonra rahat bir uyku çekmiştim. Kafam düşüncelerden temizlenmişti. Uzun süredir yaşadığım stres ortadan kalkmıştı. Canım sıkılıyordu öyle Reels’lere falan bakıyordum yine. Pazartesi günü öyle geçmişti.

Salı günü ise böyle içimde hafif bi boşluk hissetmeye başladım. Eşimi de zırt pırt arayamıyordum. Her aradığımda açıyordu telefonu ama müsait olmadığı da çok belliydi. Kıyamazdım ona, o zaten boşta kalınca beni arıyordu. İçimdeki o boşluğu nasıl doldurucam diye düşünüyordum fena fena canım sıkılmıştı. Dışarı çıkıp gezebilirdim, ne stresim kalmıştı ne korkum. Öyle de yaptım. Tabi arabayı almaktan çekiniyordum aman başıma bi iş gelir şimdi yeniden açılmasın şu defter. Bu sefer kaldırımın karşısından da geçmiyorum, direk tekelın önünden geçiyorum. Serkan içeride, beni fark etmiyor belki de. Gerçi içeride, dışarıya bakan kamerayı izleme ihtimali var. Görse de görmese de bu sefer bana bir hamlesi hareketi yok. O da salmış demek ki. Güzel çok güzel. Yani Serkan efendi boş hayallere dalmamak lazım. Olacak iş var olmayacak iş var.

O gün ablamla da görüştüm, arkadaşlarımla da buluştum. Akşam eve geldiğimde o boş ev yine boşluk yaratmıştı içimde. Eşimin giyeyim diye aldığı elbiseleri denemeye karar verdim. Nasılsa evde kimse yoktu. İroninin böylesi adamcağız bir kere üstümde göremedi onları ama inatla alıyordu. İnsanı umut yaşatır diye boşa demezler. Bedenim tertemizdi, düzenli olarak lazere gidiyordum ihmal etmezdim. Kimse görmese de kendimi temiz bulmam gerekiyordu. Fiziğim de nazar değmesin harika durumdaydı. Önce kırmızı elbiseyi denedim, askılı dizlerimin hafif üstüne gelen saten bir elbiseydi. Boy aynasında kendime baktığımda beğenmiştim. Uzun kumral saçlarımı da salınca tam bir afet olmuştum. Dayanamadım hafif de bir makyaj yaptım kendime. Çok güzel ve alımlıydım. Eşim geldiğinde acaba ona böyle bir sürpriz mi yapsam diye geçirdim içimden. Sonra turuncu iki parça takımı giydim. Hafif bir göğüs dekoltesi vardı bunun. Göğüslerim de bereket versin çok diri ve düzgündü. Belki çok devasa değillerdi ama epey bir hacmi vardı. Bu takımla da ortaya çıkmıştı. Göbeğim açık kalmış, altımda ise kısa bir şort vardı. Yine harika gözüküyordum. Ardından da mini parlak pembe elbisemi giydim. Bunda ise göğüslerimin yarısı meydandaydı, çok seksi bi elbise olduğu kesindi. Sanırım artık bunları eşime karşı kullanmalı onu mutlu etmeliydim. Elbise üzerimdeyken bir fotoğraf çekildim ve eşime gönderdim. Eşimin fotoğrafı gördüğü an ise bir telaş kapladı içimi ve hemen sildim.

Tabi eşim göreceğini görmüştü. İltifatlar sıra sıra geliyordu. Adamı durduk yere yükseltmiştik. Yazdığı şeylerin dozu artmaya başlamıştı ki konuyu hemen kapatmıştım. Zaten o da birazdan bir iş yemeği olduğunu söyledi. Lakin ben fena halde ıslanmıştım. Hayatımda ilk kez içimi böyle bir istek kaplamıştı. Keşke evde olsaydın Fatih. Sana fena halde ihtiyacım vardı o an.

Üzerimi değiştirip kendimi koltuğa attım. Telefonumla uğraşmaya başladım. Nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi mesajlarda buldum. Bankalardan gelen mesajlar falan, sonra aşağıda Serkan’dan gelen son mesaj… içine girip okuduğumu fark ettim. Baştan sona okuduğumda biraz farklı hissediyordum. Sanırım içinde bulunduğum an yüzünden. Islanmam geri dönmeye başlamıştı ki. Birden durdurdum kendimi. Sakın!

O an savunma duvarlarım yüzde yüzden, yüzde doksana inmişti sanki. Açık kapı mı bırakıyordum? Acaba mı demeye başlamıştım? Sakın Nisa sakın. Bunun bedeli çok ağır olur. Kendine verdiğin sözü hatırla. Zafiyet yok. Çıkar aklından bunu. Kendimi terbiye etmeye çalışırken, savunma duvarım düşmeye devam ediyordu. Önce seksen, sonra yetmiş.

Toparlanmalıydım, bu savaşı ilk kez kaybetme riskim olduğunu düşündüm. Derhal kafamı dağıtmalıydım. Hemen eşimi aramaya kaktım. Kahretsin toplantıdaydı. Bu sırada altmışa düştü. Elim nerdeyse aşağıya gidecek. Sırılsıklam hissediyorum. Ama yenilmedim hala dayanabilirim. Sadece anlık bir istek bu fazlası değil. Asla mesaj atmayacağım. Aniden elim klavyede bir mesaj düşünüyorum yazıp yazıp siliyorum. Yapma Nisa direnmelisin. Aniden Serkan’ın fotoğrafını açtım. Evet savunmam artık yüzde elliye düşmüştü. Elim ise çoktan aşağıdaydı. Artık olay bir seçim yapmaya gidiyordu. Seçimlerden birisinin bedeli de benim için çok ağır olacaktı. Tüm bunları düşünürken kendimi titreyerek orgazm olmuş halde buldum. İlk kez.. hayatımda ilk kez yaşamıştım bunu. Yine de mesaj atmamalıydım. Bunu kendi içimde de yaşayabilirdim. Mesaj atarsam kendime verdiğim cezayı uygulamak zorundaydım. Orgazmı yaşadıktan sonra toparlandım. Mesajları silmek istedim ama elim gitmiyordu. Hala direnebilirdim ama hiçbir şey bitmemişti. Ufacık bir hata olarak görebilirdim. Başka şeylere odaklanmaya çalıştım ama yok yapamıyordum.

Yüzümü yıkadıktan sonra biraz daha kendime geldim. Mesaj falan atmayacaktım. Kaybetmemiştim ve hala ayaktaydım. Serkan gibi adamlara bu zaferi tattırmamak gerekiyordu. Eşim çok geçmeden aradı. Kafamın içindeki bulutları adeta dağıtırcasına rahatlattı beni. Tabi ben suçluluk psikolojisi ise ona güzel sözler ediyordum. Özlediğimi, yanımda olmasını istediğimi söylüyordum. Elbette onun da hoşuna gidiyordu. Ne kadar da ikiyüzlüyüm. Eşimi böyle bir durumun içinde mi hatırlamıştım. Keyiflendiği ses tonundan açıktı ama yine de kaba şeyler söylemiyordu. Ne kadar hassas olduğumu iyi bildiğinden kelimelerini hep seçiyordu. Daha fazla ileri gitmeden. Uykumun geldiğini söyledim ve kapattık. Telefonumu salonda bırakıp yatağa gittim. Kocaman yatağımızın ortasında yaslandım ve uyumaya çalıştım. Gözüm bugün denediğim elbiselere çarpıp duruyordu.

Ben kapalı bir kadından daha fazlasıydım. Sadece görmeyi hak edene ama. Eşime, namusuma…

Tüm bu düşünceleri aklımdan geçirdiğim için de kendimden iğreniyordum.

Yarın yeni bir gündü ve bütün bu saçmalıkları aşacak kadar güçlü biriydim. Eşime ihanet söz konusu bile olamazdı. Düşüne düşüne uyuyakalmışım…

Devam edecek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir