Kurulan Yeni Düzen – 7

Annemin yanından öfkeyle ayrıldım. Şu an sakinleşmek ve kendime gelmek için tek ihtiyacım olan şey İrem’in yanına ulaşmaktı.

Vicdan azabı ve korku üstümden uçmuş, hırsa dönüşmüştü. İrem’i aradım, dinamit gibiydim.

M: Nerdesin canım

İ: Evdeyim bıraktığın gibi

M: Bıraktığım gibiysen çok iyi haber, yoldayım geliyorum.

İ: Tamam ama annem evde, sabahta durdurdun kadını gidiyordu, çok özgür olamayız.

Sessiz kaldım

İ: Tamam be, bugün istisna gel bekliyorum.

Doğrudan otobana çıktım, ankarayı bilenler bilir şehir içinden yollar daha kısadır ama 200e basınca iş değişti, hıncımı yollardan alıyordum.

20 dakika sonra merdivenleri çıkıyordum bile. Çıkarken sabah İremi nasıl elden geçirmeden gidebildiğime anlam veremiyordum, kız resmen üstüne çıkmam için giyinmişti. Kapıyı İrem açtı, aynı kırmızı minik şort, aynı ufacık siyah straplez. Çıplak hali bile bu kadar çıplak değildir diye düşündüm. “Annen nerde” diye sordum “odasında” dediği an küçük parmağımla üstündeki minicik straplezi aşağı çektim. Hiç çaba göstermeme gerek kalmadan esmer Göğüsleri dışarı fırladı, avuç içi kadar, çok dik ve gençlerdi.

Çoğu kadın annesi içerideyken dur yapma tribine girerdi. İrem çoğu kadından biri değildi, beni elimden tuttuğu gibi önümde kırıta kırıta odasına yürümeye başladı. Uzun esmer bacaklarıyla acele etmeden yürüyor, bana sıkı kalçasını ve pürüzsüz esmer sırtını izletiyordu. Göğüslerini kapatma gereği bile duymamıştı. Annesi karşı odadan çıksa kızını üstsüz şekilde bir erkeği odasına çekerken görürdü. Odasına girip kapıyı kapattık, beni kapıya yaslayarak memelerini göğsüme dayadı ve kulağıma pembe ıslak dudaklarını yaklaştırarak fısıldadı “aklında ne var”. Normalde önden konuşmaz, sevişme esnasında yönümüzü bulurduk. Bu gün sürkeli suyuma gidiyor, beni mutlu ederse karşılığını alacağını biliyordu, akıllı kız. Sabah başlattığı oyunu oynamak istiyordum. Ne de olsa o başlatmıştı ve bir daha bu şans kapıma gelmeyebilirdi.

M: Sabah oynadığın oyuna devam edelim

Kalçasını tutmuş, kendime bastırıyordum. Şortunun üstünden okşuyordum, çok ince bir kumaştı, dışarıdan ellemek hoşuma gitmişti elimi içeri daldırmak istesemde biraz götünü kumaşın üstünden mıncıklayarak ağırdan almaya karar verdim.

İ: Hangi oyun o?

Kulağıma fısıldıyor, konuşması bitince kulak mememi dudakları ile ıslatıp bırakıyordu. Rujunun dokusunu hissediyordum.

M: Annenin Masaya koymasını istediğin.

Bir an durdu, yüzünü biraz geri çekip bana baktı ve “Sadece bu seferlik” dedi. Kabul etmişti.

“Elbette” dedim.

Bir önceki sevgilimin arkadan “sadece bir seferlik” diyerek vermesi aklıma geldi. Bir kaç hafta sonra ayrıldığımızda götünü kayganlaştırıcı kullanmadan sikebiliyordum. Asla bir seferlik olmazdı.

İstediğim olacaktı. Kafasını boynuma doğru yönlendirdim, boynumu yalamaya başladı.

İ: Özür dilerim, benim yüzünden manzarandan oldun sabah.

Oyun başlamıştı.

Elini sikime attı, benim gibi dışarıdan okşamakla vakit kaybetmedi, doğrudan avuçlamıştı. Orta kalınlıkta ve tatmin edici uzunlukta olan aletimi içeriden sıvazlamaya başlamısıyla tüm dertlerim uçtu gitti.

İ: Anneme sen gidince kızdım, göstereceksen tam göster, kaşarlık yapma dedim.

Lafları beni havaya sokuyordu. Aletimi dışarı çıkardı, demir gibi olmuştu, annesinden bahsetmesi kurgu da olsa beni çıldırtıyordu ama biraz yavaştan alıyordu. Çok sevmediği belliydi, zamanla alışır diye düşündüm.

Altındaki şortu tutup aşağı çektim, harika bir göt, sıkı, yuvarlak ve dışa çıkık. Hiç bir fazlası yoktu. Götünü okşamaya başladığımda tekrar sesini duydum:

İ: Parmaklar mısın beni.

“Bilmem” diyerek naza çekecektim.

İ: Yapmayacaksan anneme parmaklatalım.

Gözüm döndü, sözleri beni kör etti bir anda. Parmaklarımı içine daldırdığım gibi yatağa doğru itmeye başladım, bir yandan parmaklıyor bir yandan geri geri yürütüyordum. Sırtı üstü yatırdım, iki parmağımla çok hızlı gir çık yapıyordum, diğer elimle de boynunu sıkıyordum. Beni yanına doğru çekip zonklayan aletimi ağzına aldı, biraz yaladıktan etrafına son dil darbelerini attı. Dudağındaki rujların çoğu çenesine yayılmıştı. Sikimi bıraktı ve “İçeri gel” dedi.

Yüzü bana dönük şekilde altıma aldım. Memelerinden aşağı indirdiğim straplezi hala belinde duruyordu, kıyafeti iki elimle kement tutar gibi tuttum ve İrem’i sabitleyerek içine girerek pompalamaya başladım. Kadınlığından sular akıyordu, memeleri dim dik yerçekimine karşı koyarcasına sallanırken gözlerini kapatmış kendi dudaklarını yalıyordu.

“Sik beni, annemi de unutma, ona da bırak, ikimizi de doyur” demesiyle daha da hızlandım. Analar ne kızlar doğuruyor. Bacakları titremeye başladı, belini yukarı aşşağı ufak ufak hareker ettirdi, ardından uzunca kasıldı ve gevşeyerek kendini bıraktı. İrem’in doyuma tamamen ulaştığını anladım. Bu işaretten sonra bir kadını yormanın anlamı yok, bende boşalmaya yakındım.

“Hadi daha sert”, “Bitir işini” diyerek beni boşalmaya zorlarken “Aletini anneme temizletiriz gel artık” demesiyle beynim kilitlendi. Tertemiz amından aletimi çıkarttığım gibi boşalmaya başladım. İp gibi arka arkaya fışkırtıyordum, yüzüne,memelerine, göbek deliğine döllerim saçılıyordu. İrem sırt üstü sere serpe yatağa yayılmıştı, gelen her şeyi kabul ediyor, kadınlığından sıvıların yatağa sızmasına izin veriyordu.

Yanına uzandım, bir süre birbirimize dolandıktan sonra boxer ve atletimi giydim. bana bir havlu verdi, annesini görme ihtimaline karşı onu da belime dolayıp odadan çıktım. Rahatça duşumu alıp yanına geri geldim.

İrem toparlanmış, daha rahat kıyafetler giymişti “Bu bugünlüktü” dedi. İçimden “Asla bir seferlik olmaz” dedim ve İrem’i anlından öptüm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir