Telefonu kapattıktan sonra aptalca sırıtıyordum. Tv açıp seyrettim biraz. Sonra spora gittim ve duş alıp devrildim.

Sabah erkenden uyandım. İşe geçtim. 1 haftalık izini hallettim. Patron gidişattan çok memnun olduğu için önceki konuşmamda seve seve izin vereceğini söylemişti. Öğlen işten çıktım. Site yönetimini arayıp evin temizlenip temizlenmediğini teyit ettim. Ev temizlenmişti. İçim rahatladı. Kahve içmek için yakındaki bir mekana gittim zamanım vardı. Gamzeyi aradım ve havalimanına gittiğini öğrendim. Saat 3 e gelirken ordan çıktım ve yakınlardaki bir butiğe girip Gamzeye bir hediye aldım. Daha sonra da akşam yemeği için hoş bir mekanda yer ayarladım. Yarın için de Okanla gittiğimiz mekana rezervasyon yaptırdım. Herşey tamamdı. Saat 4 te havalimanına gittim. İç hatlara girip gişede beklemeye başladım. O sırada işle ilgili bi kaç müşterinin işini hallettim. Patron ancak böyle izin vermişti. Yoğun olmamak şartıyla arada bir beni rahatsız edecekti. Yaklaşık bir saat sonra Gamze iç hatlar çıkış kapısında belirdi. Yüzündeki o sıcak gülümsemeyi hemen hatırladım. Bıraktığım gibiydi. Hala şık hala özgüvenli ve hala çekiciydi. Bütün gözler üstümüzdeydi sanki. Yanıma gelince elini uzatmak ile sarılmak arasında bir bocalama yaşarız diye korkuyordum ama direkt sarıldı ve yüzüme kocaman bir öpücük kondurdu. Sonra da ruju sildi.

B: Hanımefendi hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.

G:hoşbulduk efenim.

Valizini elinden alıp koluma girmesi için uzattım. Koluma girip gülümsedi. Sonra havalimanından çıkıp arabaya geçtik.

B: nasıl geçti yolculuk?

G: iyiydi. Sorunsuz çok şükür.

B: sevindim. Karnın aç mı?

G: yok değil. Sadece biraz yoruldum.

B: o zaman eve geçip dinlenelim. İstersen bir duşa girersin sonra da yemeğe gideriz.

G: dinlenelim ama duşa girmeye gerek yok sabah girmiştim. Alt tarafı bi saatlik yolculuk. Gece yatmadan girerim. Hem sen şu mükemmel evini bi göster bakalım bana.

B: sultanım isteğiniz emirdir. O zaman ilk hedefimiz ev.