Ertesi sabah kalktığımda yanımda sevgilimin olması beni çok mutlu etmişti. Ona güzel bir sabah öpücüğü vererek uyandırdım. Dudaklarındaki o güzel hissi, nefesinde ki kokuyu çok özlemişim. Oda bana gülümseyerek öpmeye devam etti ve “artık biliyorsun sorumlulukların var bitanem o yüzden şimdi bize güzel bir kahvaltı hazırla ve hazır olunca beni de Sılayı da çağır” dedi. Bu sefer içimde ki itaat duygusunu arttığını bende anlayabiliyordum ve tamam diyerek kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçtim. Güzel bir omlet ve diğer kahvaltılıklarla beraber çok güzel bir sofra hazırlamıştım hepimize. İlk olarak Sılanın yanına gidip kahvaltının hazır olduğunu söyledim, sonrasında ise sevgilimin yanına gitmek için odama doğru yöneldim. İçeri girdiğimde sevgilimin gülerek birisiyle mesajlaştığını gördüm. Yanına uzanarak öperek kahvaltının hazır olduğunu söyledim. Telefonuna baktığımda Hakan ile mesajlaştığını gördüm ve suratım düştü. Oda bunu anladı herhalde ve bana dönerek

D:Hakanla görüşmemden rahatsız oluyorsun değil mi

C: Evet olanları ilk baştan beri biliyorsun ve dün gece yaşananlardan sonra çocuğun karşısında resmen küçük duruma düştüm ve sen beni düşünmeden hala konuşuyorsun bitanem

D: Bak gördün mü dün boşalmana izin verseydim suan bunları kavga ederek konuşuyor olacaktık. Ama sen suan kısık bir ses tonuyla, hala benden çekinerek konuşuyorsun. İşte bu gücü ve hissi seviyorum bitanem. Evet rahatsız olman normal çünkü çok absürt ve seni küçük duruma düşüren bir olay yaşandı fakat bu senin için geçerli bir durum. Benim keyfim yerinde o yüzden başka sorun var mı?

Sevgilimin bu kadar değişmesi, benim üzüntümü anlamaması beni şaşırtıyordu ama kaybetmeye göze alamazdım. Bir kere bu hatayı yaptığımda ne olduğunu görmüştüm ve ekledim

C: Askım o zaman neden konuşuyorsun? Hoşlanıyor musun, veya aranızda biz ayrıyken bir şey mi oldu? Anlam veremiyorum çünkü

D: Hayır tabiki de, seni seviyorum ve aramızda da bir şey olmadı. Sen ayrıyken çok ağladığım zamanlar oldu, çok üzgündüm ama yanımda sürekli Hakan vardı. Ne istersem yaptı, güzel lokantalar, eğlenceler, sinema, tiyatrolar gibi. Babasıda benim staj yapacağım yerde müdür yardımcısı olarak çalışıyor o yüzden bu ilgili ve imkanı kaybetmek istemiyorum sadece. Birde artık bu kadar açıklama yapmak bile fazla. Yeni rollerimizi ve yaşam tarzımızı öğrenmemiz gerekiyor. Sen bazı şeyleri kabul ederek barıştın unutma bu kadar hesap verilebilir bir kişi olacaksa ilişkimizde bu sen olacaksın ben değil.

C: Tamam bitanem diyip kahvaltıya doğru yöneldik

İçeri gittimizde Sıla masada oturuyordu ama hiç bir şeyi masaya bile koymamıştı. Benim yapmam gerekiyor diye düşündüm ve herkesin servisini koyup, yemeklerini önüne serdim tam oturacakken Sıla seslendi

S: Betacık, senin bu gün dersin yok, bende geç kalacağım gibi sen yemeğini sonra yersin, dün ayakkabılarım çok kirlendi onları güzelce temizle bende yemekten sonra çıkarım.

Bu olanların dozu iyice artıyordu. Olanlar tekrardan canımı sıkmaya başladı ama bu çaresizlik beni yavaşça ele geçiriyordu. Dileğe baktım oda bana “görev görevdir” diyerek yapmam için onay verdi. Tamam diyerek elime bezi aldım silmek için kapıya doğru yönelirken Sıla “ tamam değil, emredersiniz Sıla Hanım diyeceksin” dedi. Bir şey demeden yürümeye devam ederken yeniden seslendi “ az önce dediğimi tekrarla yoksa biliyorsun olacakları” şeklinde uyardı. Artık yavaş yavaş anlamaya başladım. Ya dedikleri olacaktı yada Dileksiz yaşamayı öğrenecektim. Son 2 hafta tek başıma yaşadıklarım aklıma geldi, o yalnızlığı, Dileğin güzel ayakları olmadan yaşamayı, Dileksizliği düşündüm. Bunlarsız yapamayacağımı anladım ve dediğini tekrarlayarak “ Emredersiniz Sıla hanım” dedim ve Dilekle Sıla kendi aralarında gülüşmeye başladılar. Ve konuşmalarını duydum, Sıla Dileğe “gördün mü bak böyle böyle oluyor işte” diyordu. Sıla yemeğini bitirmişti ve ayakkabısını giyerek tam çıkacakken. “Aferin Caner güzel iş çıkarmışsın ödülünü Dilek verir” diyerek okula doğru yola çıktı.

Uzun zaman sonra Dilekle baş başa kalmıştık. Evde tek kaldığımız için direk yanına giderek dudaklarına yapıştım ve öpüşmeye başladık. Onun nefesini hissettikçe adeta kendimden geçiyordum. Yavaşça o küçük ama diri göğüslerini yalamaya başladım. Hızlıca yatağımıza geçtik ve üstelerimizi çıkardık. Ben 14 cm lik penisimi çıkarmıştım ama bir sorun vardı. Penisim tam sertleşmemişti. Dilek bir kaç kere kendi amına sürterek kaldırmaya çalıştı ama sertleşememiştim. Olanlara anlam veremedim çok utanmıştım. Dilek “aşkım 3 haftadır seks yapamıyorum çok azgınım o zaman yalayarak boşalt” dedi. O anki üzüntüsünü ve bana karşı olan küçümseme bakışını resmen görebiliyordum. Çok utandığım için iyi bir oral yapmam gerektiğini anladım ve yalamaya başladım. Yalarken iyice ıslanmıştı, ama garip inleme ve ohlama sesleri geliyordu. Kafamı yukarı kaldırdığımda Dilek telefonundan porno açmış izliyordu. Çok şaşırmıştım kendimi yetersiz hissettim resmen. Dileğe “aşkım napıyorsun “ diye sorduğumda bana “ bence fazla konuşmaya hakkın yok, hem işini yapamıyorsun hemde beni mi sorguluyorsun yalamaya devam et ve zevkimi bölme” dedi. O an ki duygularımı nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum ama yetersizlik, aşağılanmışlık, çaresizlik bir yandan da uzun süre eksik kaldığım sevgilimle olabilmenin azgınlığını aynanda yaşıyordum ve başımı aşağı indirerek yalamaya devam ettim. 10 dk yaladıktan sonra Dilek kasılarak boşalmaya başladı. Bana bakarak “aferin güzel yaladın” dedi. Ben olanlara anlam veremezken boşalmak için bana sakso çekmesini istedim fakat Dilek “ senin boşalman yasak zaten izin vermeyecektim” dedi ve o an hayal kırıklığına uğradım. Sertleşemediğim için özür diledim Dilekten, oda “ bu süreçte normal ağır şeyler yaşadın bunların olabileceğimi Sılayla konuşmuştuk ama bu kadar çabuk olacağını beklemiyordum. Bu pişmanlık ve yetersizlik hissin seni daha da itaatkar bir hale getirecek merak etme” dedi. Olanları sadece şaşkınlıklar izledim ve duydum. Sonrasında Dilek şimdi çekilebilirsin ödevlerim var onları yapmam lazım dedi ve beni çok sevdiğini söyledi. Ben dediğini yaparak Mutfağı temizlemeye gittim.