Ben Okan! ( Bölüm 10 )

Ben çoktan hazırlanmış salonda Eda ablayı bekliyordum. Fazla zaman geçmeden o da hazırlanmış gelmişti bile. Altına kot şort üstüne beyaz bir crop giymişti. Evden çıkıp taksiye bindik ve sahile doğru giderken yolda Esra ablanın telefonu çaldı;

  • Esra abla: “ Günaydınn hayatımmm. İyiyim sen nasılsın ? Okan var yanımda sana bahsettiğim yakışıklı kuzenim.” Derken bana göz kırpmıştı. “ Sahile kahvaltı yapmaya gidiyoruz aradığın iyi oldu sen de gel istersen. Tamam biz önden geçiyoruz hazırlanıp gel hemen. Öptümm hayatım görüşürüzz.” Esra ablanın konuşması üzerine dün sabah bahsettiği arkadaşı Aslı’ydı. Bir anda heycanlanmış, kıpır kıpır olmuştum.
  • Ben: “ Esra bu konuştuğun dün bahsettiğin Aslı mıydı yoksa ?”
  • Esra abla: “ Oğlum bu ne heyecan az sakin ol. Kadınlar ağır başlı erkekler sever unutma. Zaten aranızda yaş farkı var. Tecrübesiz olduğunu anlamasın sakın, eline yüzüne bulaştırma.”
  • Ben: “ Niye öyle dedin ki şimdi ? Sabah yatakta kıvranıyordun, ne tecrübesizliğimi gördün ?” Bunu söylerken elimi açıkta kalan baldırana atmış hafifçe sıkmıştım. Beni küçük düşürmeye çalışırken tekrar golümü atmış, sabah ki masajımı ona hatırlatmıştım.
  • Esra abla: “ Okannn salak salak konuşma, sinirlendirme beni. O eline koluna da hakim ol şu sıralar çok oynak.” Esra abla’nın stress yaptığı her halinden belli oluyordu.
  • Ben: “ Tamam be ne kızıyorsun. İstemiyorsan dokunmam bir daha. Hem ben seni o anlamda ellemiyorum. Samimiyetimi yanlış anladın sanırım, sana karşı öyle bir niyetim yok olmaz da.” Tepkimi koymuş, tribimi atmıştım. Kadın olarak ilgimi çekmediğini sansın kafasında kursun diye böyle bir hamle yapmıştım. Başkaları ile ilgilenmem ondan uzak durmam onu kudurtucaktı, buna emindim. Çünkü benim tadıma bir kez bakmıştı bile. Sikimi suratında gezdirmiş, sabah da çırıl çıplak soymuş her yerini ellemiştim. Zevkden kıvranmasına rağmen şuan bana yokuş yapıyordu.

Ördüğü duvarın aşılmasının tek çaresi kendi kurduğu duvarı kendisi yıkmasıydı. Şimdilik ilgimi üstünden çekmem odağımı Aslı’ya çevirmem gerekiyordu. Onu elde etmem bakirliğime son vermemdeki en önemli adım olabilirdi. Tecrübesizliğimi atıp, Esra’yı kıskandırmayı becerebilirsem belki kendisi tıpış tıpış gelcekti zaten.

  • Esra abla: “ Okan trip atma bana şimdi. Hava güzel İzmir güzel Sen güzelsin ben güzelim. Oturalım kahvaltımızı edelim.” Zaten bu olaylar olurken sahile gelmiştik. Taksiye parayı ödedikten sonra az ilerdeki serpme kahvaltıcıya oturduk. Aslı gelmeden öncen siparişleri verdik ve oturmaya devam ediyorduk.
  • Esra abla: “ Takside neden öyle dedin ki şimdi kafam takıldı ? Ben kadın değil miyim ? Güzel değil miyim ?” Yol boyunca bunları kafasında kurmuş artık içinde tutamamıştı belli ki. Ama ona kur yapmanın zamanı değildi. Onun duymak istediği cevapları verirsem beni tekrar kolay lokma olarak görür benden uzaklaşırdı. Hazır avıma bu kadar yaklaşmışken daha sakin ve sabırlı olmam gerekiyordu.
  • Ben: “ Yok o anlamda söylemedim ama sırf sikimi bir kaç kere kalkık gördün diye samimiyetten dokunuyorum diye de sana yavşıyorum sanma yani. Seni abla olarak görmüyorum ama seni bir saatlik zevk için de kullanıcak gözle de bakmıyorum.” Beni dinlerken iyice siniri bozulduğunu anladım. Şuan bana net bir şekilde gıcık oluyordu. Ama bunların hepsi anlamsızdı. Biz bunları tartışırken masaya doğru yaklaşan kızıl saçlı beyaz tenli bir afet gördüm. Üstünde siyah renkli dapdar bir elbise vardı. Yanları kasıklarına kadar yırtmaçlıtdı, o yüzden her adımında bir bacağı gözüküyor diğeri kayboluyordu.

Uzun boyuna göre gayet biçimli bir vücudu olduğunu düşünüyordum. Küçücük ayva büyüklüğünde ama diri göğüsleri vardı. Elbisenin önündeki derin dekolteden bembeyaz küçük göğüsleri belli oluyordu. İçinden sütyen giymemesine rağmen dekolteden hiçbir sarkma belirtisi görünmüyordu. Turuncu renkli saçları, masmavi gözleri, bembeyaz teni ve şeftali rengi dudakları ile yüzü kusursuz gözüküyordu. Yüzünün pürüzsüzlüğünden makyajsız haliyle bile melek gibi gözüktüğünü söyleyebilirdim.

Eğer cennete olsaydım huri haklarımdan birini bu afetten yana kullanırdım kesinlikle. Çünkü çevremdeki bütün kadınlara rağmen ayrı bir aurası vardı. Hem doğallığı, hem giyimi hem de cazibesi bir farklıydı. Masaya iyice yaklaşınca yüzüme bakıp gülümsemeye başlamıştı. Bu kişinin Aslı olduğuna emin olmuştum.

Bir an aklımda Esra ablanın söyledikleri canlandı ve gerçekten bu fırsatı kaçırmamak için çok dikkatli davranmalıydım. Daha aşır başlı ve samimi olmalı, Aslı’yı etkilemek için elimden geleni yapmıştım. Aslı artık masaya kadar geldiği için ben de Esra abla da ayağa kalkıp onu selamladık. Aslı beklemediğim kadar güzel ve samimiydi gerçekten. İlk defa tanıştığı bana karşı sıcak bir selamlama yapmış şeftali rengi dudaklarıyla iki yanağıma öpücük kondurmuştu.

Aslı cazibesi ile ikimizi de etkisi altına almış, hararetli hararetli birşeyler anlatıyordu sürekli. Gerçekten büyülenmiş gibi onu seyrediyor ve dinliyordum. Ara sıra attığı cilveli bakışlar ve gülüşler ile de iyice kendimden geçiyordum. İlk defa birinin yüzünü o kadar beğenmiştim ki böyle açık dekoltesine rağmen aklım sadece yüzündeydi. Mimiklerini takip ediyor, yüzünün her karışını ezberlemeye çalışıyordum.

  • Esra abla: “ Sabah da Sedat aradı, akşam gelcekmiş. Sabahın köründe aramış onu konuşuyorduk.” Annemin neden gittiğini şimdi anlamış oldum. Sabah duyduğum boğuk ses Esra ablaya aitti demek ki. Sedat dencek herif aramış annem de telefon konuşmasına şahit olmuştu demek ki. Ne de olsa 5 saat önce götünü kafasına soktuğu kadın akşam erkek arkadaşı ile buluşmak için plan yapıyordu yanında. Annem asil bir kadındır, o yüzden böyle bir şeyi kendine yedirememiştir.
  • Aslı: “ Şu öküzde ne buluyorsun hiç anlamıyorum Esra. Her seferinde susturuyorsun ama cidden anlam veremiyorum. Senin gibi güzel ve seksi bir kadının daha iyilerini hak ettiğini düşünüyorum. Tek iyi yanı zengin olması yani o yüzden enişteyi ben de seviyorum ama gerisi boş yani.” Demek Aslı’da Sedattan hoşlanmıyordu. Tanışmama rağmen lavuğa aşırı tutulmuştum bile. Acaba nasıl gözüküyordu da Aslı Esra ablama göre düşük görüyordu.
  • Esra abla: “ Kızım ne yapayım. Sedat 4 yıldır benim hayatımda biliyorsun. Üniversiteden beri hep yanımda, her zaman destek oldu bana. Güveniyorum, hem senin bahsettiğin kadar kötü değil ben hoşlanıyorum yani.” Bunu derken bile kendisi bile inanmıyordu anlamıştım. Parası için birlikte olmasa bile şuanda duygusal olarak ciddi birşey olmadığını anlamış bulundum. Esra abla için artık alışkanlık olmuştu resmen. Haftada bir gelen sikişen, yeri gelince maddi destek olan, tatile götüren bir sevgili.
  • Aslı: “ Neyse ne. Bence sen daha iyilerine layıksın.”
  • Esra abla: “ Tamam kapatalım şu konuyu. Ne de olda şuanda sevgilim ve sizden de bu saygıyı bekliyorum unutmayın. Ben yavaştan kalarım. Kuaföre falan gidicem ordan eve geçer yemek hazırlarım. Siz takılın birlikte iyi anlaştınız zaten.”
  • Aslı: “ Tamam siz sıkıcı sıkıcı takılın zaten biz Okancığımla gezeriz biraz. Ben onla ilgilenirim geç gelir eve. Siz de rahat rahat takılın.” Esra ablamın bir adamla birlikte olma fikri beni gerçekten sinirlendiriyordu. Burdaki insanlar gerçekten çok rahat yetiştiği için mi bilmiyorum ama seksten ve mahremiyetten çok kolay bahsediyorlardı. Yüzüm gerçekten düşmüştü.
  • Aslı: “ Ne oldu Okan bey benle birlikte zaman geçirceksiniz diye yüzünüz düştü sanırım. İstemiyorsan giderim sorun yok. Ben öyle dedim diye birlikte vakit geçirmek zorunda değiliz isterden tek de gezebilirsin.”
  • Ben: “ Olur mu öyle şey. Ama ben ne istersem onu yapıcaz bugün ipler benim elimde olucak haberin olsun.”
  • Aslı: “ Esra şuna bak nasıl konuşuyor ahahaha Alll aşkımm ipler seninn olsun. Her zaman.” Aslı ile iletişimimiz yavaştan açılmış resmen bana kur yapıyordu. Tepeden topladığı kızıl saçları ve giyindiği o elbise içinde aşırı seksi gözüküyordu. Cilvesi ve cazibesi işe yaramış sikim şortumu zorlamaya başlamıştı. Esra abla gitmek için ayağa kalkmış bizle vedalaşıyordu. Önce Aslıyı öptü sonda da beni. Restoranttan çıkana kadar tekrar güzel götünü izlemeyi unutmamıştım.
  • Aslı: “ Eee ipleri verdim eline, plan ne yakışıklı ?” Bu kız işini biliyordu gerçekten.
  • Ben: “ İpleri elime verdiysen sorgulamayı bırak.” Esra ablanın taktiğini uygulamaya başkamıştım bile fakat bu kadar hızlı etki görceğini düşünmedim. Zaten boş olan restorantta ayakları ile bacaklarımı yoklamaya başlamıştı bile. Üstünlüğümü kurmam ve erkekliğimi göstermem hoşuna gitmişti.
  • Aslı: “ Bak sen böyle konuşunca daha bir merak ettim daha da heycanlandım.”
  • Ben: “ Aklımda bir plan yok şuan sadece sen varsın. Nereye gidiceğimizi diyorsan o da rüzgar nereye eserse.”
  • Aslı: “ Ahahhahah bayıldım sana. İyi anlaşıcaz gibi.” Hesabı ödedik ve restoranttan çıkış yaptık. Sahilde yürürken birşeyi unuttuğumu anladım ve anlık olarak durdum. Aslı iki üç adım önümde kalmıştı ve arkasından vuran güneşle götünü ayrıntılı izlemeye başladım. Sıska ve küçük göğüstlü vücuduna göre gerçekten güzel denilcek kıvamda bir kalçası vardı. Kaydırak misali çıkış, orta boylu ve topluydu. Her adımında annemin ve Esra ablanınki gibi sağa sola sallanmıyor, yukarı aşşağı top gibi sekiyordu;
  • Aslı: “ Ne oldu ? Neden durdun ?”
  • Ben: “ Sabahtan beri yüzünü görüyorum. Biraz da arkadan izleyim dedim.”
  • Aslı: “ Hem de dürüst. Sevdim. İyi mi bari manzara.”
  • Ben: “ Daha iyisini görmedim. Test sürüşü şart ama.” Yanına geçip elimi kalçasına atarak yürümeye devam ettim. Elbisenin üstünden okşuyor, ara sıra hafifçe sıkıyordum. Gerçekten dokusu ve kıvamı çok güzeldi. Daha yeni tanışmamıza rağmen enerjimiz uyuşmuş, ten uyumunu yakalamıştık bile. İlk gündem sevgili gibi eğleniyor gezip tozuyorduk. Sürekli farklı konular hakkında tartışıp zaman zaman gülüşüyorduk.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir